Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/96 E. 2019/222 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR

KARAR
ESAS NO : 2014/96 Esas
KARAR NO : 2019/222

DAVA : Markaya Tecavüzün Durdurulması
DAVA TARİHİ : 05/03/2012
KARAR TARİHİ : 18/07/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün durdurulması davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin TPE nezdinde—- sicil ile —- nezdinde — sicil ile kayıtlı —” marka hakkına sahip olduğunu , davalı şirketin, davacı tarafından uzun yıllar sonucu üretim, dağıtım, onarım ve parça devamlılığını sağlayarak elde ettiği ticari avantajı gasp ederek, maddi çıkar ve bu sağlanan tüm maddi ve fikri alt yapıdan haksız biçimde yararlanmak amacı güttüğünü, davalı şirketin yurt dışında üretilmiş motosiklet ve parçalarını, —– üzerinde şikayete konu marka ile Türkiye’ye ithal ettiğini beyanla, tecavüzün durdurulması ve giderilmesi ile bu şekildeki ürüne el konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da dava konusu edilen markanın asıl hak sahibi ve üreticisinin — — şirketi olup, 24/03/2002 tarihinde davacı grup şirketi olan —ile distirübitörlük sözleşmesi imzalandığını, Türkiye’deki distirübitörün 2005 yılı sonuna kadar—- olduğunu, 2005 yılında sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirketin 2011 yılında imzalanan ve dosyaya sunulan sözleşme ile —- firmasının inhisari olmayan lisans hakkı sahibi olarak —-olduğunu, bu durumda davacı tarafın mütecaviz konumda bulunduğunu, davalı firmanın gerçek hak sahibinden gerçekleştirdiği ticaret söz konusu olduğundan ( —-) koşulları oluşmayan davacı talebinin KHK’nin 62/a-b maddelerine yönelik talebinin reddine, davanın gerçek hak sahibi olan şirkete ihbarına, gerektiğinde hükümsüzlük davası açmak üzere taraflara süre verilmesine, yapılacak yargılama sonrasında sabit olmayan davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ———- ve —— ibareli markalara davalı tarafça tecavüz edildiği iddiasıyla açılan, tecavüzün durdurulması ve giderilmesine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, —–Karar sayılı ve — tarihli kararı ile, davanın kabulüne, tescilli markaya vaki tecavüzün durdurulmasına, tescilli “——- ibaresi taşıyan emtiaya el konulmasına, ibarenin silinebiliyorsa masrafı davalıdan alınarak silinmesine, silinemediği taktirde yine masrafı davalıdan alınarak imhasına karar verilmiş olup, kararın davalı tarfaça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay —.Hukuk Dairesi’nin 28.03.2014 tarih, 2013/16172 Esas, 2014/6123 Karar sayılı ilamı ile “somut olayda, dava dışı———— ibaresinin gerçek hak sahibi olduğu belirtilen — uyruklu— arasında 2002-2005 arası distribütörlük sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında ——– tesciline ilişkin izin verilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece davalının savunmasında belirttiği üzere daha önceden ——— ibareli markanın gerçek hak sahibi olduğu belirtilen ————–. ile distribütörlük sözleşmesi yapan dava dışı ———– ile davacı arasındaki ilişkinin mahiyeti belirlenerek, her iki firma arasında ekonomik ve idari bağın bulunması durumunda —— ibareli ürünlerin satışı konusunda distribütörlük anlaşması gereğince emtiayı ithal eden davalıya TMK’nun 2. maddesi uyarınca tecavüzün önlenmesine ilişkin dava açılamayacağı kabul edilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
İş bu davanın davalısı olan ———- aleyhine iş bu tecavüz davasına dayanak teşkil eden — ve — numaralı markaların hükümsüzlüğü yönünde İstanbul Anadolu—.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin — Esas, ——- Karar sayılı dosyası ile dava açıldığından, dava dosyası incelenmiş, Mahkeme tarafından — ve— Karar sayılı markaların hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın Yargıtay—-.Hukuk Dairesinin 29.03.2017 tarih, ————— Karar sayılı ilamları ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça kendi adına tescilli — nolu “— ve — nolu “—markalarına davalı tarafından tecavüz edildiği iddiasıyla dava açılmışsa da, Anadolu ——.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —- Karar sayılı kararı ile davacının davaya dayanak yaptığı her iki markanın da hükümsüzlüğüne karar verildiği, kararın kesinleştiği, hükümsüzlüğün ilk tescil tarihinden itibaren etki doğurduğu, buna göre davacının markadan kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,25 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline —-Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 71,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 15 GÜNLÜK süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı