Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/92 E. 2021/134 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/92 Esas
KARAR NO: 2021/134
DAVA: Endüstriyel Tasarıma Tecavüz Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
BİRLEŞEN
DAVA: Endüstriyel Tasarıma Tecavüz Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 28/11/2014
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 25/12/2017
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Davacı vekili tarafından davalılar-birleşen davalı aleyhine açılan endüstriyel tasarıma tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
ASIL DAVADA İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin, dünyanın değişik yerlerindeki —– tescilli olan endüstriyel tasarımın, —- yapılan lisans sözleşmesi ile — olduğunu, söz konusu ——-, müvekkili tarafından yapılan başvuru üzerine —- nezdinde tescil edildiğini; —- kentinde düzenlenen ——- yetkilileri tarafından görüldüğünü ve ürünün ———yaptırıldığını——- ve tek yetkili hak sahibi müvekkili tarafından, ürünün tanınırlığı ve hukuki korumasına ilişkin bilgi vermek amacıyla davalı —– mail gönderildiği, diğer— görüşmeleri yapıldığını, bu sırada —- eden davalı —-istediğini ve ayrıca davalı— anlaşma halinde bu takımlar için verilecek ilk siparişin —–davalıya gönderildiğini, müvekkilinin anlaşma için geri bildirim beklediği sırada davalı —- firmasına taklit ürün yaptırdığını, müvekkilinin, tasarım konusu ürünün taklit edilerek gerek —- gerekse—- yapıldığını, bu—- müvekkili ile tasarıma ilişkin sözleşme yapmak yerine——- arz ederek, diğer davalılar ise tecavüz teşkil ——- kullanarak, müvekkilinin endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ettiklerini; davalıların bu şekilde haksız kazanç sağlamaları nedeniyle belirsiz alacak niteliğindeki işbu tazminat davasının açılması zorunluluğunun hâsıl olduğunu, tecavüzün tespitine ilişkin———ile açılan davanın kabul edilirken——-hükümsüzlüğüne ilişkin karşı davanın reddedildiğini, mahkeme tarafından verilen kararın—– onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin hem maddi, hem manevi zarara uğradığını, davalılar tarafından tecavüz edilen—— piyasada tanınan ve sevilen bir ürün haline geldiğini, davalıların sadece tasarıma tecavüz etmekle kalmadığını, aynı zamanda müvekkilinin —- payını da ele geçirerek haksız kazanç sağladıklarını, davalıların —— dahi herhangi bir emek ve mesai harcamadığını, zira müvekkili tarafından gönderilen dizayn çalışmaları ile örnek numunelerin kötüniyetli olarak kullandıklarını, müvekkilinin —- dayanak olarak tescil ettirdiği tasarıma davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tecavüz edilmesinin müvekkilini elem ve kedere sürüklediğini, bu durumun müvekkilinin kişiliğinde telafisi mümkün olmayan yaralar açtığını, bu sebeple davalılardan her birinin ayrı ayrı maddi ve manevi tazminata mahkûm edilmesini arz ve talep etiklerini, tecavüz nedeniyle tescilli tasarımın itibarının zedelendiğini,—– yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere, davalılar tarafından ———-, gerek uygulanan —– gerekse dayanıklılık açısından tasarımın kalitesine sahip olmadığını, müvekkili adına tescilli tasarımın, davalılar tarafından kalitesiz bir şekilde üretilerek piyasaya sunulması nedeniyle tasarımın itibarının da zedelendiğini belirtmiş ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak davalıların her birinden, —olmak üzere toplam —maddi zararın olay tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte tazminini,—–hakkına tecavüz fiili nedeniyle müvekkilinin yaşadığı sıkıntıların, ———-kalitesini de taşımaması nedeniyle her bir davalı için — olmak üzere toplam —- manevi tazminat ile itibar tazminatının olay tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP / Davalı — yılında kurulduğunu, müvekkili şirketin——- yapmakta olduğunu, müvekkilinin— olduğunu, müvekkilinin ——olduğunu, bu durumun müvekkilinin tanınmışlık düzeyinin ne kadar yüksek olduğunu gösterdiğini, müvekkili firmanın aynı zamanda marka kavramına saygılı ve fikri sınai mülkiyet kültürüne erişmiş bir teşebbüs olduğunu, müvekkilinin, davacının dava dilekçesinde ———lmadığını, davacının işbu davayı ikame ederken kötü niyetle hareket ettiğine işaret etmesi açısından müvekkili ile davacı arasındaki —— olarak sunmanın uygun olacağını, müvekkilinin, davacının —————— sunulması için davacı ile görüştüğünü, daha sonra davacının müvekkilinden başka bir firma ile yazıştığını öğrendiğini, müvekkili tarafından söz konusu ürünlerin piyasaya sunulduğunu ve davacının bunu farklı farklı şekillerde öğrendiğini, bunu takiben davacının, müvekkili ve diğer davalılar aleyhine—- yılında karara bağlandığını, taraflar arasındaki husumetin başlangıç tarihinin — olduğunu, müvekkili aleyhine — karara bağlandığı dikkate alındığında— dosyada zamanaşımı açısından dikkate alınacağının açık olduğunu, dikkate alınacak zamanaşımı süresi zarar verenin zarara ve—— itibaren — ve herhalde zararı meydana getiren fiilin vukuundan itibaren ——olduğunu, bu sebeple davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının tazminat taleplerinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle dosyanın esasına dahi girilmeden usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının kötüniyetle hareket ettiğini, davacının itibar tazminatı taleplerinin dikkate alınmaması gerektiğini, davacının dava dilekçesi incelendiğinde, müvekkili tarafından üretilmekte olan ürünlerin kalitesi hakkında yerinde olmayan bir takım beyanlarda bulunduğunun görüleceğini, bu noktada müvekkilinin —- tanınmışlığı dikkate alındığında, söz konusu tasarımların müvekkili tarafından kullanılmasının davacının itibarını zedelemeyeceğinin açık olduğunu; davacının itibar tazminatına yönelik beyanlarında bilirkişi raporuna atıf yaptığını, fakat yapılan atfın afaki olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bilirkişi raporunda bir beyan bulunmadığını; davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, manevi tazminat talebinde önem arz eden hususun zenginleşme olmadığını, davacının tazminat talepleri dikkate alındığında, tazminat talep ederken amacının zararının giderilmesinden ziyade zenginleşmek olduğunun görüleceğini, zira her bir davalıdan fahiş miktarda talep ettiği manevi tazminatın başkaca bir açıklamasının olamayacağını ifade etmiş ve davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin diğer davalı —- akdettiğini, bu anlaşma hükümleri ——– satılması amacıyla bir——-müvekkili ——- ettiğini, müvekkilinin herhangi bir ——– satmadığını, kendisine —- gönderilen ürünleri satışa çıkardığını, bu —- hepsinde müvekkili ——— olduğunu, tüm —— olarak satıldığını, müvekkilince elde edilmiş haksız bir kazanç bulunmadığını, tasarıma ticari değer katanın ve onun satılmasını sağlayanın —– olduğunu; burada eğer bir haksız kazançtan söz edilecek ise, başkasının — kendi——gibi kullanıp, bu tasarım üzerinden lisans bedeli alan —- firması olduğunu, bu nedenle de haksız kazanç iddiası ile müvekkili —— herhangi bir talep yöneltilemeyeceğini, davacının,—- olduğunu ve bu durumun itibarını zedelediğini belirterek bir takım manevi tazminat taleplerinde bulunduğunu fakat müvekkilinin taraftarlarına —- sattığını, davacının manevi tazminat talebine dayanak yapmış olduğu nedenlerin farazi, gerçeklikten uzak olduğu, müvekkili kulübün—— ölçekte çok ciddi bir itibar ve bilinirliliği bulunduğunu, müvekkili kulübün bu ürünlerin satışını gerçekleştirmesinin bir itibar zedelemesi olarak değerlendirilmesinin aksine ilgili tasarıma ve markaya değer katması olarak değerlendirilebileceğini, davacının talep etmiş olduğu miktar ile doğrudan zenginleşmeyi amaçladığını, ayrıca davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———- dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihinden itibaren — süre geçtiği için dava konusu tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, marka ve endüstriyel tasarım haklarına tecavüz iddiasıyla maddi tazminat talebi halinde, talep edenin tazminatı gerektirir fiili maddi kaybını talep ediyorsa yoksun kaldığı kazancını ispat etmesi, bunu için de HMK gereğince dava açarken tüm delilleri ile birlikte bunu mahkemeye sunmasının gerektiğini, fakat bunların usulüne göre yapılmadığını, müvekkili ile diğer davalı —- firmasında olduğunu, müvekkilinin, davacı ile diğer davalı — sözlü hiçbir görüşme ve anlaşmadan haberdar olmadığını, bu konuda diğer davalı şirketin vaki itirazlarına katılmak durumunda olduklarını, manevi tazminat istemlerinin her davalı için ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken bir husus olduğunu, davacının dayandığı kararın da bu yönde bir tespit içermediğini, kaldı ki müvekkil şirketin diğer davalı —akdettiği kısa süreli bir lisans sözleşmesi ile davacının iddia ettiği gibi —–manevi zarar veya talep olunan maddi zararı yaratmasının söz konusu olamayacağını, taleplerin yersiz olduğu kadar afaki ve fahiş olduğunu, bu nedenle kabulünün mümkün olmadığını; diğer davalı ile aralarındaki——– teklifi ve çizilmesi vs. eylemlerinden doğan anlaşmazlıkların tamamen davacı ve diğer davalı arasındaki bir problem olduğunu, müvekkili şirketin olayla bu yönden hiçbir ilgisi olmadığı gibi, böyle bir eylemle kazanç elde etme ihtiyacında da olmadığını belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —- tarihli beyan dilekçesinde; müvekkilinin,—- konu ürünlerin müvekkilce üretilmediğinin açık olduğunu, müvekkilinin—- — kurulduğu——— örneklerinden olduğunu, müvekkiline —- birçok farklı marka ürünün satışa sunulduğunu, dava konusu ürünlere ilişkin olarak müvekkilinin karşı tarafın tasarımına tecavüz ettiği iddiasını kabul etmenin mümkün olmadığını, davacının işbu dosya açısından tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dosyanın esasına dahi girilmeden usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının müvekkilinden tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını, zira mevcut zararın müvekkilinin kusuru ile oluşmadığını, somut olayda müvekkilinin herhangi bir kusuru mevcut değilken, bu şekilde yüksek ve hakkaniyete aykırı bir tazminat talep edilmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, tazminat taleplerinin bir çeşit zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, davacının talepleri incelendiğinde, uğradığı zararların tazmininden ziyade, zenginleşme amacıyla hareket ettiğinin görüleceğini belirtmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İSTEM / Davacı vekili —- sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, dünyanın değişik yerlerindeki birçok ——– fuarlarındaki tanıtımı sırasında davalının lisanslı üreticisi olan dava dışı —yetkilileri tarafından görülüp ürünün —müvekkili tarafından—–yaptırıldığını,—— gönderildiğini, davacı müvekkilinin anlaşma için geri bildirim beklediği sırada dava dışı ——- tüm irtibatı kopararak kendisine gönderilen —— çalışmaları ile numuneleri kullanıp——–müvekkili ile tasarıma ilişkin ——-yapmak yerine, kendisi ve/veya dava dışı —— şirketi tarafından ————— kullanarak, davacı — bulunarak maddi – manevi zararda bulunduğunu, tazminat davasına konu olan tasarıma tecavüz hakkında ———– ———— davanın yargılaması devam ettiğinden bilirkişi incelemesinin eksiksiz olarak yapılabilmesi için dosyanın birleştirme kararı verilerek —dosyası ile birleştirilmesini, şimdilik —-maddi ve — manevi tazminat ile itibar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP / Birleşen davalı —–davaya cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davaya karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafın müvekkiline ——– olduğunu ve bu nedenle tescilli tasarımının itibarının zedelendiğini iddia ettiğini, davacının hakkını dayandırdığı tasarımın koruma süresinin yenilenmeme sebebiyle sona erdiğinden ortada tescilli bir tasarım bulunmadığını, bu nedenle davacının tescilli tasarımının itibarının zedelendiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının dava dilekçesinin ekinde sunduğu ve ——- hakkına tecavüz teşkil ettiğini iddia ettiği ürünler incelediğinde görüleceği gibi, işbu ürünlerin müvekkili adına—- tescilli markaları üzerinde barındıran orijinal ve son —-olduğunu, bu ——-davacı tarafın tasarımlarıyla bir benzerliği bulunmadığını, kaldı ki ———– koruma kapsamının dışında kaldığını, davacı tarafın——— hakkına tecavüz teşkil ettiğini iddia ettiği ürünler ise—–olup ilgili alanda tüm firmalar tarafından bu şekilde kullanılan ve kullanılmasında da teknik zorunluluk bulunan ürünler olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yasaya ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, huzurdaki davanın, davacı tarafından zenginleşme amacıyla açılan kötü niyetli ve haksız bir dava olduğunu, davacının hakkını dayandırdığı —– müvekkiline —— arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını, kaldı ki ilgili ürünlere ayırt edicilik özelliğini ve——-müvekkili adına tescilli markalar olduğunu, asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davacının iddialarının yerinde olduğu varsayılsa dahi, bu iddiaların muhatabının diğer davalı — olduğunu, bu varsayımda dahi, talep edilen —dayanaktan yoksun olup son derece fahiş bir miktar olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava ve birleşen dava, davacı adına tescilli tasarımların davalılar tarafından kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüz nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Dosyaya—- getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- tescil edildiği anlaşılmıştır.
—- sayılı dosyası incelendiğinde; davacı —aleyhine——- hakkına tecavüz edildiği iddiasıyla tecavüzün tespiti ve önlenmesi için —-dava ile birleştirilmesine karar verildiği, davalılar—– dava açtıkları, yapılan yargılama sonucunda—– adına tescilli bulunan tasarımına vaki tecavüzün tespitine, ——hakkına tecavüz eden taklit ürünlerin imalat ve satışının durdurulmasına, bu bağlamda —– önlenmesine, karşı davacılar —- kararı ile temyiz taleplerinin reddine ve kararın onanmasına karar verildiği, bu kez karara karşı karar düzeltme talebinde bulunulduğu, —– vekilinin savunmaları ve karşı davaya ilişkin iddiaları yönünden delilleri toplanarak bu doğrultuda bir rapor alınmadığı, birleşen davada davalı-karşı —- savunmaları, karşı davadaki iddiaları yönünden delilleri toplanarak birleşen davanın ve karşı davada hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalı—- kanıtlama konusunda kendisine imkan tanınmadan asıl davada alınan kök ve ek rapora göre yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı belirtilerek, kararın bu gerekçe ile birleşen davada davalı-karşı davacı —-yararına bozulması gerekirken, birleşen davada davalı-karşı davacı —-vekilinin temyiz itirazları reddedilerek yazılı şekilde onanmış olduğundan, birleşen davada davalı-karşı davacı —– davada davalı-karşı davacı —– hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
— kararından sonra davanın bu kez—- kaydedildiği ve bozma kararına uyularak yargılama yapıldığı, yargılama sonucunda;—- sayılı ilamı ile asıl davanın ve birleşen dosyada davalı —–açılan davanın kesinleştiği anlaşılmakla yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen davada; davalı ——– davacının —- tecavüzünün tespiti ile tecavüz tespit eden —– durdurulmasına,—– durdurulmasına, davalı/karşı davacı —- hükümsüzlüğü talepli açılan davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan temyiz taleplerinin—- ile reddine ve kararın onanmasına karar verilerek kararın kesinleştiği tespit edilmiştir.
Davalı ——-cevap dilekçesi sunmadığı ve zamanaşımı itirazı süresinde olmadığından bu konuda inceleme yapılmamış, diğer davalıların zamanaşımı itirazları incelenmiştir. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan—– doğan haklara tecavüzden dolayı özel hukuka ilişkin taleplerde, zaman aşımı süresi için — zaman aşımına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Davacıların eylemi haksız fiil niteliğinde olduğundan,—– aşımı süresinin uygulanması gerektiği, buna göre zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halükarda fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımı süresinin dolacağı, ancak tazminat, ceza kanunlarının daha uzun bir zaman aşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zaman aşımının uygulanacağı düzenlenmiştir.
Davacının tasarım hakkına tecavüz edildiğine dair —- tarihinde delil tespiti talebinde bulunduğu, ayrıca davacının dosyaya sunduğu dava konusu —–olduğu, haksız fiilin başlangıç tarihinin—- olduğu, davacının failleri öğrendiği tarihin ise davalı —- kararının kesinleştiği tarih olduğu, diğer davalılar için ise—- tarihi olduğu, bu tarihlerden davanın açıldığı tarihe kadar—- zaman aşımı süresinin dolmadığı, ayrıca —–maddesinde tasarım hakkına tecavüz edenlere—yıla kadar hapsi veya adli para cezası verileceğinin belirtildiği, bu durumda —- yıldan fazla olmamak üzere hapsi veya adli para cezasını gerektiren suçlarda dava zaman aşımı süresinin sekiz yıl olduğunun belirtildiği, ceza zaman aşımı süresine göre de asıl davada zaman aşımı süresinin dolmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle yargılama sırasında artırılan tazminat taleplerine karşı da zaman aşımı itirazında bulunulamayacağı anlaşıldığından, bir kısım davalıların zaman aşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davalıların davacı adına tescilli —— sayılı kesinleşmiş kararı ile sabit olduğundan, davacının davalılardan ne kadar tazminat talep edebileceği konusunda dosya üzerinde ve tarafların ——-üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişiler —- oluşan bilirkişi heyeti —tarihli raporda; dava konusu tasarımın tecavüzünün tespitine ilişkin —– kesinleşmiş olması dikkate alındığında, derdest davanın —- tasarıma tecavüz eden—- konusu —— satışını gerçekleştirmek suretiyle, davacının hak sahibi olduğu———- kararıyla sabit olduğu, dava dilekçesinin netice-i talep kısmında davacının, manevi tazminat ve itibar tazminatını birlikte değerlendirerek, her iki tazminat talebi için tek bir bedel talep ettiği, oysa bu iki tazminat kaleminin birbirinden farklı olduğu ve bu durumun bir gereği olarak davacı tarafından ayrı ayrı rakamların bu tazminat kalemleri için belirtilmesi gerektiği, davacıyla yapmış olduğu bir takım görüşmelerden sonra tasarımların kullanıldığı —- bakımından, tazminat sorumluluğu için gerekli olan — şartının mevcut olduğu, davalı ———üzerindeki tasarımların kimin tarafından gerçekleştirileceği, bu ———–sahibi olduğu veya olabileceği konusunda gerekli araştırmaları titizlikle yapmalarının objektif olarak bekleneceği, bu durumun ayrıca tacir sıfatına sahip davalı bu iki şirketin, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüklerinin de bir gereği olduğu, açıklanan bu nedenlerle, davalı—–bulunması sebebiyle tazminat sorumluluklarının bulunduğu, diğer davalı —– olduğunu gösterir nitelikte bir bilgi veya verinin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının —öngörülen hesaplama yöntemlerinden birisini seçmesi halinde heyette bulunan muhasip bilirkişi tarafından maddi tazminat hesaplaması yapılabileceği, tasarımın kötü şekilde üretildiğine veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürüldüğüne ve bunun sonucunda tasarımın itibarının zarara uğradığına ilişkin bir bilgi veya veriye dosya kapsamında ulaşılamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili asıl dava için lisans bedeline göre maddi tazminat hesaplanmasını talep ettiğini bildirmiş,—– oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce taraflara ait ticari defter ve belgelerin bilirkişi incelemesi için sunulması konusunda süre verilerek, muhasip bilirkişinden tazminat hesabı yapılması için ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aynı bilirkişi heyeti ——- maddi tazminat hesaplandığı, davalı—– vekili ile ticari defter ve belgelerini incelemek amacıyla irtibata geçildiği, ancak davalı —- yurtdışında olduğu, defter ve belgelerinin bulunabileceğini düşünmediklerinin bildirildiği, bu kapsamda —- inceleme yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizin ——duruşma ara kararı ile ——-bilirkişinin heyete dahil edilerek, davacı ve davalı vekillerinin itirazları incelenerek, itirazları karşılar mahiyette ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler ——- benzeri olan ve davalı tarafından üretilen ——– kesinleşen ———tecavüz teşkil etmesine karşın, tasarımın kötü şekilde üretilmediği ve piyasada satılan muadil ürünlere göre uygun tarzda piyasaya sürüldüğü, fiili zarar yönünden dava dilekçesi ekinde dosyaya —– belirtilen tasarım çalışmalarının kaç tasarıma ait olduğu net olarak anlaşılamadığı, maddi tazminat yönünden kök raporda değiştirilecek bir husus olmadığı, neticeten, kök rapordaki tespitlerden farklı bir sonuca ulaşılamadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce davalı tarafların —-tarihli ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde muhasip bilirkişi tarafından inceleme yapılarak, denetime elverişli ve önceki rapor/ek raporlara itirazları giderici şekilde tazminat hesabı yapılması yönünde karar oluşturulmuş, bu kapsamda muhasip bilirkişi ———alacağı olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Yine Mahkememizce davalı — tazminat hesabı yapılmadığından ve —- davacı tarafça iddia edilmekle, davalı — incelenmesi yönünde ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, muhasip bilirkişi ——–edilebileceğini belirtmiştir.
Dava dilekçesinde talep edilen itibar tazminatlarının ne kadar olduğu açıklanmadığından, davacı vekiline bu taleplerini somutlaştırması ve açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili ——- itibar tazminatı taleplerinin bulunduğunu bildirmiştir.
Davalı—- asıl davayla birleştirildikten sonra; Mahkememizce mali bilirkişi —- taraf vekillerinin önceki raporlara yaptıkları itirazları da dikkate alınarak ——– kalan ürünlerle ilgili birleşen davanın davalısı —- kayıtların incelenerek lisans bedeline göre tazminat tutarının ve itibar tazminatının hesaplanması için rapor istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi —-birleşen davada davalı— maddi tazminat; ayrıca davalı —- itibar tazminatı ve cem’an —- alacağı olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı vekiline maddi tazminat taleplerini belirli hale getirmesi için —– tarihli duruşmada — maddesi uyarınca iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu—- tarihli dilekçe ile bu sürenin uzatılmasını talep etmiş, Mahkememizce sürenin yasada yer alan keisn süre olması nedeniyle uzatılamayacağından dolayı talebinin reddine karar verilmiş,– tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini toplamda — olarak artırdığını bildirmiş, eksik harcı tamamlamış, her bir davalıdan talep ettiği tazminat miktarlarını ayrı ayrı açıklaması talaep edildiğinde ise; —— tazminat talep ettiğini açıklamıştır.
Her ne kadar davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile bir kısım itibar tazminatı taleplerini de artırdığını beyan etmişse de, itibar tazminatının niteliği gereği sonradan artırılması mümkün olmadığından, itibar tazminatını somutlaştırmak için ilk olarak dosyaya sunulan — dilekçeye itibar edilmiştir.
Asıl davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan —- ve birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan ———- hakkına tecavüz edilen tasarım hakkı sahibinin maddi ve manevi tazminat talep edebileceği, —– ise tecavüz eden tarafından tasarımın kötü şekilde ———-uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi halinde itibar tazminatı da talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Gerek —- maddi tazminatın ne şekilde hesaplanacağına —– düzenlenmiş olup, davacı tarafça lisans bedeline göre tazminat talep edilmiştir. ——–uyarınca; —- hesaplanırken sadece marka hakkı sahibinin cirosu, elde ettiği kazancın değil, davalının cirosu, üretim ve satış kapasitesi, satabileceği ürün miktarı da nazara alınarak davalının ticari iş ve işlem hacmine uygun bir bedelin belirlenmesi gerekmektedir. Bu itibarla, somut olayın özelliklerine, davalının cirosuna, ——-elde ettiği gelire göre ödemesi gerekli, hakkaniyete ve menfaatler dengesine uygun, makul bir miktarın lisans bedeli olarak tespiti ile hüküm altına alınması zorunludur.
Mahkememizce gerek davacının, gerekse davalıların cirolarının ve ticari hacimlerinin tespiti için tecavüz tarihinden dava tarihine kadar olan dönemdeki — incelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen, davacı taraf — faaliyetlerinin bulunmadığını belirterek ticari kayıt ve belge sunmamış, davalı —- ——teslim etmemiştir. Davcı tarafça örnek lisans sözleşmesi de sunulmadığından,——- sorulmuş ve cironun — bedeli olarak kabul edilebileceği bildirilmiştir. Her ne kadar — dışındaki diğer davalıların ticari defter ve belgelerini inceleyerek davalıların cirolarının —%—lisans bedeli hesaplamışlarsa da, davacının davaya konu tasarımla ilgili ne kadar gelir elde ettiği tespit edilememiş, ayrıca davalılar —— üretildiği anlaşılan —— takımların ———-maddesi uyarınca da uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile davalıların ticaretle iştigal etmeleri nedeniyle basiretli bir tacir gibi davranarak, satın aldıkları ve satışını yaptıkları ürünlerle ilgili sınai hakların kime ait olduğunu araştırmakla yükümlü oldukları, davalılar — kusurlu oldukları, davalı ——– davacı ile dava konusu tasarımla ilgili sözleşme yapabileceklerini belirterek görüşmeler yaptıktan sonra, tasarımın davacıya ait olduğunu bilerek başkasına ——satışa sunduğundan, daha ağır kusurlu olduğu, davalıların davacıya ödemeleri gereken——-dosyadaki verilerle tam olarak tespit edilemediğinden, — davalıların ciroları ve kusur dereceleri ile davalı —- tanınmışlık dereceleri, bunun tasarım ürünlerinin satışlarına etkisi de dikkate alınarak mahkememizce belirlenmesi gerektiği, buna göre ———– maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği, yine tarafların cirolarına, olaydaki kusur derecelerine, davacının davaya konu tasarımının tescil edildiği tarih ve ———manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, davaya konu edilen ve davalılar tarafından satışı yapılan tecavüz oluşturan ürünlerin kötü şekilde üretilmedikleri ve davacının tasarımının itibarına zarar verecek şekilde satışa sunulmadıkları bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden, itibar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalıların davacıya —– tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz etmeleri nedeniyle;
– Davalı— maddi tazminatın haksız fiil başlangıç tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davalılar —- maddi tazminatın haksız fiil başlangıç tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine,
– Davalı—– maddi tazminatın haksız fiil başlangıç tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
—- manevi tazminatın haksız fiil başlangıç tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye –harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline davalı — yönünden talep edilen maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —vekalet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline davalı —-yönünden talep edilen maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan– vekalet ücretinin davalı —-davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline davalı—- talep edilen maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —-vekalet ücretinin davalı—— tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline davalı —- yönünden talep edilen maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan—- vekalet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline davalı —–yönünden talep edilen manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan — vekalet ücretinin davalı —-yönünden talep edilen manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —- tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline davalı —- talep edilen manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —- tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline davalı —- yönünden talep edilen manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan—- tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı—- vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —-ödenmesine,
Davalı —– vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —-ödenmesine,
Davalı—- vekiline reddedilen itibar tazminatı davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —- ödenmesine,
Davalı —- vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —- ödenmesine,
Davalı —- vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan—- ödenmesine,
Davalı —- vekiline reddedilen itibar tazminatı davası üzerinden——
Davalı —- maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden —– takdir olunan —- ödenmesine,
Davalı — manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden —- takdir olunan —-ödenmesine,
Davalı — reddedilen itibar tazminatı davası üzerinden——- gereğince takdir olunan—- ödenmesine,
Davalı —– vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden——–gereğince takdir olunan —- ödenmesine,
Davalı —- vekiline reddedilen itibar tazminatı davası üzerinden——gereğince takdir olunan—- ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen tutar dışında kalan —— tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından asıl davada yapılan— yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, —– tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye —-davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı—- yargılama giderinden bu davalı hakkındaki davanın red ve kabul oranına göre—–davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı—- yargılama giderinden bu davalı hakkındaki davanın red ve kabul oranına göre —- davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı —- yargılama giderinden bu davalı hakkındaki davanın red ve kabul oranına göre —- ödenmesine, bakiye —-davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı — yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya ait —-numaralı —— tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz etmesi nedeniyle— maddi tazminatın haksız fiil başlangıç tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
— manevi tazminatın haksız fiil başlangıç tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye — birleşen davalı —- gelir kaydına,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden —– gereğince takdir olunan — vekalet ücretinin birleşen davalı —-tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi davasının kabul edilen kısmı üzerinden —– gereğince takdir olunan — vekalet ücretinin birleşen — tahsili ile davacıya ödenmesine,
Birleşen davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden —–gereğince takdir olunan — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile birleşen —– davasının reddedilen kısmı üzerinden———gereğince takdir olunan— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile birleşen davalı —ödenmesine,
Birleşen davalı vekiline reddedilen itibar tazminatı davası üzerinden —- gereğince takdir olunan— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile birleşen davalı — ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan —peşin harç ve — başvurma harcı olmak üzere toplam — harç giderinin birleşen davalı — tahsili davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından birleşen dava yönünden yapılan— yargılama giderinden birleşen davanın kabul ve red oranına göre, —birleşen davalı —-tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye —-davacı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı —– vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalı ——- vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2021