Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/228 E. 2019/351 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu
1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
ESAS NO: 2012/228 Esas
KARAR NO: 2019/351
DAVA : Endüstriyel
Tasarıma Tecavüzün ve Haksız Rekabetin
Tespiti ve Men’i
BİRLEŞEN
DAVA : Endüstriyel Tasarıma
Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Kaldırılması,
Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/10/2012
BİRLEŞEN
DAVA TARİHİ: 09/10/2013
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan endüstriyel tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men’i davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı-birleşen davacı vekili Mahkememizin —- Esas sayılı asıl dosyasına sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin- sitesinde silah sanayi ve ticareti ile iştigal ettiğini, kendisine özgü modellerinden ve kalitesinden dolayı —— gibi 60 civarında ülkeye silah ihraç ettiğini, müvekkilinin tabanca ürünü buluşu ve tabanca parçası ürünleri buluşları için – nezdinde- tarih ve- numaralı başvurusu ile, ayrıca şarjör buluşu için de – tarih ve— referans numarası ile endüstriyel tasarım tescil başvurularında bulunduğunu, bu başvuruların —-ilgili bültenlerinde yayınlandığını, davalıların ise –müvekkili ile aynı iştigal alanında faaliyet gösterdiğini ve müvekkiline ait tasarımları müvekkilinin bilgisi ve izni olmaksızın, taklit şekilde üreterek piyasaya sürdüğünü, davalıların bu eylemleri ile müvekkilinin tanınmışlığından ve itibarından yararlanmaya çalıştıklarını, davalıların bu eyleminin müvekkilinin tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, ayrıca TTK hükümleri çerçevesinde haksız rekabet oluşturduğunu belirterek,davalıların davacının tasarım haklarına vaki tecavüzünün tespitine, menine ve giderilmesine, davalıların davacıya karşı meydana getirdikleri işbu haksız rekabetin de tespiti ile menine ve davalıların ürettiği, satımını yaptığı, taklit ürünlerine ve işbu taklit ürünlerini ürettiği makine aparat ve cihazlarına da el konulmasına, imhalarına, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin saklı tutulmasına, kararın —- tirajı en yüksek 2 gazetede masrafı davalılardan alınarak ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-birleşen davacı vekili birleşen İstanbul Anadolu -.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin -Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin silah sanayi ve ticareti ile iştigal ettiğini, kendisine özgü modellerinden ve kalitesinden dolayı —– silah ihraç ettiğini, müvekkili firmanın tasarımlarının – nezdinde — ve — numara ile tescil edilerek koruma altına alındığını, davacı tarafından üretilen ——-isimli ürünlerin davacı tarafından tüm dünyada satışa sunulduğunu, tanıtımlarının yapıldığını, davalının bu ürünleri kopyalayarak taklit ürünler ürettiğini, davacıyı bu şekilde zarara uğrattığını, ihtara rağmen davalının tecavüzüne son vermemesi üzerine İstanbul Anadolu – Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin — Esas sayılı davasını açtıklarını, Beyşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —- D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte, davalının elinde satışa hazır en az – adet ürün tespit edildiğini, ürünlerin —– olarak faturalandırıldığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından ürünler için – tescili yapıldığını, ürünün yeni versiyonu olan ——- numaralı tasarım tescillerinin yapıldığını, davalının eylemlerinin tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu belirterek, tecavüz ve haksız rekabete konu fiillerin işlendiği tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte şimdilik —- TL fiili zararlar ve yoksun kalınan gelir bakımından maddi tazminata hükmedilmesine, söz konusu haksız eylemlerin davacı firma ve yönetenleri, ortakları, halen çalışan ve işten çıkarılan tüm işçileri ve aileleri üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi amacıyla, ihlal tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile brilikte — TL manevi tazminata hükmedilmesine, ürünün uygun olmayan şekilde piyasaya sürülmesi nedeniyle şimdilik – TL itibar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı-birleşen davalı —- vekili Mahkememizin — Esas sayılı asıl dosyasına sunduğu cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu ürünün kuru sıkı tabanca ve silah olduğunu, tabancalar ve bilimum silahların işlevi, teknik özellikleri ve kullanım amacının gereği belirli bir şekilde yapılmak ve tasarlanmak zorunda olduğunu, teknik zorunluluk gereği tabanca ve silahların tasarımlarının belirli şekilde ve dizaynda yapılması gerektiğini, silah ve tabanca sektöründe tasarımcının çok fazla seçenek özgürlüğü bulunmadığını, davacının davaya konusu tasarım başvurusunda ve bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, M.K’nun 2.maddesi anlamında iyi niyetli olmadığını, davacı ve davalı ürünleri arasında tasarım yönünden herhangi bir benzerlik bulunmadığını, davaya konu olan tabanca tasarımlarının harcı alem olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen davalı —– vekili birleşen İstanbul Anadolu -.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; iş bu davaya dayanak gösterilen -numaralı tasarıma müvekkili tarafından başvuru işlemleri sırasında yapılan itirazın – tarafından kabul edilmemesi üzerine – tarihli ve – sayılı kararının iptali ile -numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin Ankara -.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yine iş bu davaya dayanak gösterilen —- numaralı tasarımların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkin İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin – Esas sayılı dosyasının açıldığını, davacının aynı davayı bir kere daha ikame ederek kötü niyetli davrandığını, müvekkili firmanın ürünlerinin endüstriyel tasarım tesciline sahip olduğunu, — nezdinde — numara ile tasarımının tescil edildiğini, taraflara ait tasarımların benzer olmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu sebeplerle açılan dasvanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men’i davası olup, birleşen dava ise davacı-birleşen davacı tarafından davalı-birleşen davalı aleyhine açılan tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Her ne kadar davalı ——- yetki itirazında bulunmuşsa da, sıni mülkiyet hakkına tecavüz davalarının sınai mülkiyet hakkı sahibinin yerleşim yerinde görülebileceği, davacının yerleşim yerinin Mahkememizin yargı sınırları içinde olduğu anlaşılmakla, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-birleşen davacı tarafından davalı-birleşen davalı —– aleyhine endüstriyel tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminata ilişkin İstanbul Anadolu -.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin – Esas, – Karar sayılı dosyası ile açılan davada Mahkemece dava dosyasının Mahkememizin – Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve her iki davanın birleştirildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya — getirtilmiş olup, incelendiğinde; – numaralı – isimli – adet tasarımın – tarihinde, – numaralı – isimli tasarımın – tarihinde davacı şirket adına, – numaralı – isimli tasarımın – tarihinde davalı —– adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilişim uzmanı bilirkişiden alınan — tarihli raporda;—– sitesinde davacı firmanın patentli ürününe benzer ürünün tespit edildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce delil tespiti yönünde yazılan talimata ilişkin olarak Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin — Talimat sayılı dosyasında davalı —– ait iş yerinde yapılan yerinde incelemeyi müteakip alınan — tarihli raporda; davalıya ait fabrikada yapılan incelemede fabrikanın bir bölümünde davacı ürünleri ile benzer silahların üretildiği, ancak imal edilen silahlar ve yarı mamul ürünlerin incelenmesinde dava konusu olan ve davacı şirket yetkilisi tarafından bir örneği gösterilen silahın benzeri olmadığı, diğer bölümlerde dava konusu silahın benzerinin üretimine veya benzeri ürüne rastlanmadığı belirtilmiştir.
Yine Mahkememizce delil tespiti yönünde yazılan talimata ilişkin olarak Konya –.Asliye Hukuk Mahkemesinin – Talimat sayılı dosyasında davalı — ait iş yerinde yapılan incelemeye müteakip alınan – tarihli bilirkişi raporunda; davalı iş yerinde ele geçirilen kuru sıkı silahın davacıya ait – sayılı çoklu tasarım başvurusunda yer alan tasarıma konu davacıya ait tabanca ve — sayılı şarjör ile ayırt edilemeyecek ölçüde benzer olduğu, davalının tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynısını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 554 sayılı KHK’nın 48.maddesine aykırı olduğu ve davacının tasarım haklarına tecavüz teşkil ettiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Ankara -.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin – Esas, – Karar sayılı dosyası ve kararı incelendiğinde; davacı —- numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiği, kararın — tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davalı — şirketi tarafından davacı – aleyhine —numaralı tasarımların hükümsüzlüğü yönünde Mahkememizin—- Esas, — Karar sayılı dosyası ile açılan davada Mahkememizce davalıya ait — nolu tasarıma ilişkin dava konusunda Ankara -.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin- Esas, – Karar sayılı dosyası ile karar verildiğinden, karar verilmesine yer olmadığına, davalıya ait – nolu endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiği, kararın Yargıtay -.Hukuk Dairesinin kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti —- tarihli raporda; dava konusu öğelerdeki tespit edilen farklılıkların, genel algı bağlamında da ürünlerin farklı algılanmasına ve farklı seçici algıların oluşmasına sebep olduğu, bu çerçevede dava konusu davalı silahının davacının tasarım hakkına tecavüz etmediği, davalı tarafından sunulan kataloğun doğruluğunun ispatlanması halinde davacı tescilinden önce davalı tarafın söz konusu tasarımları kullandığının ispatlanması sebebiyle davacının tasarım hakkına tecavüzün söz konusu olmayacağı yönünde görüş bildirmişler, heyetteki bilirkişi —- tarihli ayrık görüş raporunda; taraflara ait silahların boyutlarının benzerlik gösterdiği, alt gövde ve şarjör üzerinde çalışmaya etki etmeyen ufak farklılıklar olmasına rağmen çok büyük benzerlik gösterdiği, sürgü kısmının da alt gövdeye ve namluya uyum sağlayan kısımlarda benzerlik gösterdiği, dış görünüş, iğne bloğu ve ray boşluğunda farklılık olmasına rağmen davalı tarafın —model tabancasının davacı tarafın—- model tabancada alıntılar yaptığı belirtilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile; Mahkememizin — Esas, —-Karar sayılı kesinlemiş kararı ile davacı — adına tescilli —- nolu endüstriyel tasarım tescilinin başvuru tarihi olan – tarihinden önceki – aylık süreden önce kamuya sunulduğu, diğer tasarımların ise – numaralı tasarımların bileşenleri olduğu, bu niteliği itibari ile 554 sayılı KHK kapsamında korunamayacağı gerekçesiyle bu tasarımın hükümsüzlüğüne, — nolu tasarımla ilgili ise açılan dava geri alındığından bu tasarım hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, yine Ankara -. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin — Esas, – Karar sayılı kararı ile de — sayılı ürünlerin —– tarihli görüntülerinin bulunduğu; ayrıca youtube.com web sitesine aynı ürünün —- tarihlerinde yüklenmiş bulunduğu, —- tarihinde yüklenen hareketli görüntülerde tabanca ve şarjörünün bulunduğu, görüntülerdeki şarjörün başvuru konusu tasarımla genel geometrik yapılarının benzer olduğu, papuç ve gövde kısımları, açı kanal formu ve oranlar itibariyle önemli derecede benzer bulundukları, bu nedenle tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip bulunmadığı gerekçesiyle — numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiği ve her iki kararın da kesinleştiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça davalılar aleyhine asıl ve birleşen dava ile tescilli endüstriyel tasarım haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla dava açılmışsa da, davacının her iki davaya konu ettiği endüstriyel tasarımlarının iki ayrı mahkeme kararı ile yenilik özellikleri bulunmadığından hükümsüz kılındığı, hükümsüzlük kararının tescil tarihinden itibaren sonuç doğuracağı, bu nedenle davacının her iki davada da dayanabileceği tescilli endüstriyel tasarım hakkının mevcut olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafça tescilsiz olsalar bile müvekkilinin tasarımlarının davalılar tarafından kullanılmalarının haksız rekabet teşkil edeceği iddia edildiğinden bu yönde de inceleme yapılmıştır.
Davaya konu olan tasarımlar silah tasarımlarıdır. Tasarımların koruma kapsamının değerlendirilmesi sırasında, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesinin de dikkate alınması gerekir. Haksız rekabetin önlenmesindeki amaç, serbest piyasa düzeninde herkesin dürüstlük kuralları içerisinde hareket etmek suretiyle rekabet kurallarına uygun olarak piyasada faaliyet göstermesi ve sonuçta, mal ve hizmetlerin nihai tüketicilerinin aldatılmasına izin verilmeksizin kaliteli mal ve hizmetlerin piyasa kurallarına göre oluşan en uygun fiyatla satışa sunulmasıdır. Bu durumda, sonradan aynı sektörde faaliyet gösteren kişiler ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan, ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan bahisle, sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemez. Böyle bir üstün hakkın varlığının kabulü aynı zamanda, rekabet hukuku ilkelerine aykırı olarak piyasada o mal veya hizmetle ilgili tekel yaratılması ve serbest rekabetin ortadan kaldırılması suretiyle ekonominin sağlıklı bir biçimde gelişmesini engelleyeceğinden kabul edilemez. Bu nedenle, tabanca tasarımlarında tasarımcının seçenek özgürlüğünün çok geniş olmaması, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği tasarımları tescil tarihi ve dava tarihinden yaklaşık 2 yıl öncesinde kamuya sunmuş olması nedeniyle, tasarımların kamuya mal olduğu, davalıların kendi markası ile kendi üretim tesislerinde bu tasarımlar ile kısmen benzer olduğu bilirkişi raporları ile belirlenen silahları üretip satışa sunmasının haksız rekabet teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerkemiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Asıl davanın REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,25 TL harcın davacı-birleşen davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı-birleşen davalı——- vekiline tescilli endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin vekaletin davacı-birleşen davacıdan tahsili ile davalı-birleşen davalı ——– ödenmesine,
Davalı-birleşen davalı——- vekiline haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin vekaletin davacı-birleşen davacıdan tahsili ile davalı-birleşen davalı ——- ödenmesine
Davacı-birleşen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar ve birleşen davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen davanın REDDİNE,
Birleşen davada alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 8.538,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.494,35 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacı-birleşen davacıya iadesine,
Davalı-birleşen davalı——vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacı-birleşen davacıdan tahsili ile davalı-birleşen davalı —— ödenmesine,
Davalı-birleşen davalı —— vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat davası üzerinden takdir olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacı-birleşen davacıdan tahsili ile davalı-birleşen davalı —— ödenmesine,
Davacı-birleşen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar ve birleşen davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl ve birleşen davalı vekilleri ile asıl davalı —–yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2019