Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/192 E. 2021/54 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/386 Esas
KARAR NO : 2021/50

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 08/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan fikir ve sanat eseri sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün ref’i, önlenmesi ve tazmini davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı tarafından kullanılmakta olan——- ibaresinin —- alanında faaliyet göstermek üzere —— tescili için müvekkili tarafından ——- başvuru numarası —– başvurulmuş olduğunu, —–tarihinde başvurunun kabul edildiğini,—— numaralı sicil ile münhasıran müvekkiline tahsis edildiğini,——- markasının tescili ile—————müvekkili tarafından satın alındığını, bu alan adının kullanımının da münhasıran müvekkiline ait olduğunu, davacı adına —————- markasının —— hizmetleri için tescilli olduğunu, davalının haksız olarak bu markayı eğitim ve öğretim hizmetlerinde kullandığını belirterek, davalının ———— bu marka ile faaliyette bulunmasının önlenmesine, tecavüzün ve tecavüz oluşturan ———- toplanarak imhasına, davalının iş yerinin ——— üyeliğinin silinmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı, ——– Asliye Hukuk Mahkemesi’nden muhabere kanalıyla göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; dosyada isnat edilen suçun ———– gerçekleşmiş olmasına rağmen yargılamanın ———- yapıldığını, bu dosyada yetkili mahkemenin ——— olması gerektiğini, bu sebeple yetki itirazlarının kabulünü ve dosyanın yetkili ——— Mahkemelerine yollanmasını talep ettiğini, ——- ibaresinin kullanımının ————– numaralı sicil ile davacıya tesis edilmiş olabileceğini, ancak davalının kullanmış olduğu ibarenin———- ibaresinde—— ibaresi ile sadece iki kelimesinin uyuştuğunu, ayrıca davalının kullanmakta olduğu——– kullanmış olduğu ————–birbirinden farklı olduğunu, davacı tarafın ————– alanında faaliyet gösterilmek üzere tescilinin alındığını iddia ettiğini, ancak bunun tamamen gerçek dışı olduğunu, ayrıca ———- ———-ile satın almış olduğu ——————————kurumları için—————.——————– benzerlik göstermediğini, tüm bu nedenlerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait tescilli markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin davalı tarafça kullanıldığı iddiasıyla açılan markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasıdır.
Dosyaya ———– kayıtları getirtilmiş ——– markasının ——- —- ve —— hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılması, dağıtımına ilişkin hizmetler (——————vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil),——– programları——–muhabirliği hizmetleri, ———— davacı ile dava dışı ————– adına müşterek olarak tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuşsa da, SMK’nun 156/3. maddesi uyarınca sınai mülkiyet hakkına tecavüz davaları davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğinden, davacının yerleşim yeri mahkememiz yetki sınırları içinde olmakla, davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava——– aleyhine açılmış, Mahkememizce bu kursun kime ait olduğu ——— sorulmuş, iş yerinin ….——— ait olduğu bildirilmekle, ——— ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından, davalı adı ..——– düzeltilmiştir.
Davaya dayanak yapılan ——- tescil numaralı markanın davacı dışında müşterek bir sahibi daha varsa da, markaya tecavüzün önlenmesi için müşterek maliklerden her biri tarafından dava açılabileceğinden, davacının dava açma ehliyetinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu ————gerektirdiğinden Mahkememizce Diyarbakır ——– Asliye Hukuk Mahkemesi’ne————talimat yazılarak, davalıya ait iş yerinde ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmiş, Diyarbakır—-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Dosya talimat dosyasında marka uzmanı bilirkişi ———–tarihli raporda özetle; dosya kapsamında taraflarına verilen görevlendirme ile sınırlı olmak üzere, dosya kapsamı ve davalı iş yerinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda; davalının iş yerinde “————– ibaresini kullandığı, ayrıca kullanılan markada şekil unsurunun da mevcut olduğu, davalı taraf kullanmalarının, yapılan faaliyetlerin, davacının huzurdaki davasına gerekçe gösterdiği markaların tescil kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı olduğunu, davalı tarafça yapılan faaliyet, ya da yapılan hizmetin, davacı yan adına tescilli markalar ile iltibas yaratacak şekilde benzer olduğunu ve bu durumun 6769 Sayılı SMK kapsamında marka tecavüzü ve haksız rekabet olarak nitelendirilebileceğini beyan etmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı veya benzeri olan herhangi bir —— kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını talep edebileceği düzenlenmiştir.
Marka tescilinde nispi ret sebeplerinin yer aldığı 6769 sayılı SMK’nun 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma —– işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş,——-ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak ————- olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, dosyaya getirtilen marka tescil kaydı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davacının müşterek olarak sahip olduğu ———— için tescilli olduğu, davalının ——- verdiği —– —– —– markasını kullandığı, markanın kullanıldığı hizmet sınıfının davacının markasının tescilli olduğu hizmet sınıfı ile aynı olduğu, her iki markada kullanılan şekil ve renk unsurlarının birbirlerinden farklı oldukları, ancak davacının markasının esas unsurunu oluşturan “———- kelimelerinin davalının kullandığı markada da aynen yer aldığı, bu iki kelime dışında kalan ——- ibarelerinin tanımlayıcı nitelikte olmaları nedeniyle davalının markasını davacının markasından farklılaştırmaya yetmediği, tarafların markalarındaki —- unsurları farklıysa da, tüketicilerin genellikle iki markayı bir arada görme şansının olmadığı, bu nedenle markaları aklında kaldığı şekliyle hatırlayabileceği, her iki taraf markasında da akılda kalacak unsurların ——– kelimeleri olacağı, bu nedenle markaların hitap ettikleri ortalama tüketicinin markaları karıştırma veya aralarında bağlantı olduğunu düşünme ihtimallerinin mevcut olduğu, bu nedenle davalının eyleminin davacının markasına tecavüz niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davanın ksımen kabulüne, kısmen reddine, davalının işletme ——–olarak ve —- tanıtım evrakında, —–markasını karışıklığa yol açacak——— kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin önlenmesine, tecavüz oluşturan kartvizit ile tabelaların toplanarak karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına, hukuken icra edilmesi mümkün olmadığından, davalının——– üyeliğinin silinmesi talebinin reddine dair, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının ——– tabelasında, —- evrakında, ———ortamında davacıya ait “——— markasını karışıklığa yol açacak şekilde ———kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin önlenmesine,
Tecavüz oluşturan kartvizit ile tabelaların toplanarak karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,
Davalının ———–üyeliğinin silinmesi talebinin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden ——— gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 71,80 TL harç, 226,60 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.298,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.