Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/155 E. 2020/138 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2010/155 Esas
KARAR NO: 2020/138
DAVA: Markaya Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve Men’i ile Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 26/07/2010
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün tespiti, durdurulması ve men’i ile manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin uzun yıllardan beri —– kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, — numaralı————– markasının da tescilli sahibi olduğunu, davalılar ise müvekkilinin rakibi olan——- bayiliğini yaptığını, söz konusu firmanın ————- markası ile radyatör ürünleri sattığını, bu durumun bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, davalıların kullandığı ibarenin müvekkilinin tescilli markası ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalıların bu eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin tescilli markasına tecavüz teşkil eden fillerin tespitine, durdurulmasına ve men’ine,—— manevi tazminatın ticari reeskonta faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili —– firma ortağı olup, diğer davalı —— ise firma çalışanı olduğunu, müvekkili – aynı zamanda yurt dışında ——– isimli şirketlerin de ortağı olduğunu, müvekkilinin ——- markasını sadece yurt dışı satışlarda kullandığını, yurt içinde ise ———- markası ile satış yaptığını, müvekkillerinin davacının marka hakkına tecavüzde bulunmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davacı adına tescilli ——numaralı —— markasının esas unsuru olan ——— ibaresini kullanması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün tespiti, durdurulması ve men’i ile manevi tazminata ilişkindir.
Dosyaya —— kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——— numaralı———- markasının —-sınıflarda davacı ———-tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin —sayılı davası ile davacılar———– şirketlerinin ——— karşı aynı marka ile ilgili açtıkları marka hükümsüzlüğü davası bekletici mesele yapılmış, yapılan yargılama sonucunda ———-sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, karar —– geçerek onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ————–tarihli raporda; davalının markasal kullanımı ile davacının tescilli markası arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, bu kullanımın iltibas yaratacak nitelikte olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
—— FSHCM’nin —– sayılı kararı ———- hakkında markaya tecavüz suçundan beraat kararı verilmişse de, kararın ürünlerin üretilmesinin ve satışının yapıldığı kanıtlanamadığından, yani delil yetersizliği gerekçesiyle verilmiş olduğundan ve bu durum hukuk hakimini bağlamayacağından, beraat kararı kesin delil olarak kabul edilmemiştir.
—– Adli Emaneti’nin ——– sayısında kayıtlı ürün katalogları ve irsaliyeli faturalar ile —-Sulh Ceza Mahkemesi’nin ———– sayılı dosyasında bulunan arama ve el koyma tutanağından; arama sırasında —- hazır bulunduğu, tutanağı işyeri sorumlusu olarak imzaladığı, —– Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin —————- sayılı dosyasında yapılan yargılamada sırasında verdiği ifadesinde; —- işyeri sahibi olduğu, ücretli olarak bu işyerinde çalıştığı, diğer sanığın ——- yaşadığı, işyerinde ——– markalı ürünlerin satıldığı, arama esnasında ürünün mevcut olmadığını, sadece kataloglar olduğunu, yurt dışına götürmek için ağabeyinin getirdiğini, ürünlerin —— fabrikadan temin edildiğini” beyan ettiği, —- savunmasında da; —- yılından beri — yaşadığını,—- firmalarında şirket ortağı olduğunu, adresin — bağlantılı işyeri adresli olduğunu” beyan ettiği anlaşılmakla, davalı —- işyeri sahibi sıfatı ile sorumlu olduğu, diğer davalı —— ise arama tutanağı ve ceza dosyasındaki ifadelerinden, sadece işyeri çalışanı olmadığı, sürekli olarak yurt dışında yaşayan kardeşi —— firmasının işyeri sorumlusu, ticari vekili sıfatı ile sorumluluğunun bulunduğu, dosya kapsamına celbedilen irsaliyeli faturalarda da davalı ——- imzasının olduğu , davaya konu kataloglardaki markaların davacıya ait olduğunu bilebilecek durumda olduğu, kusurlu bulunmakla davalı sıfatının ve tazminattan sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın işyerinde yapılan arama sırasında —– ürün kataloğu ve — adet irsaliyeli faturaların bulunduğu, davalı——— ceza dosyasındaki ifadesinden; ürünlerin işyerinde bulundurulmadığı, kataloglardan müşterilere gösterilerek seçildiği ve———- fabrikadan ürünlerin temin edilerek müşteriye gönderildiği, kataloglarda davalı —– işyerinin kaşesinin bulunduğu, davalıya aidiyetinin saptandığı, ürün görsellerinin farklı isimlerle katalogda tanıtıldığı, davaya konu —– markasının esas unsuru olan——— ibaresinin katalogda ürün markası olarak kullanıldığı, davacının markasının ayırtedici unsurunun birebir olarak ve davacının markasının tescilli olduğu ——-sınıftaki radyatör emtiası bakımından, katalogda ürünlerin satışının teklifine yönelik olarak kullanıldığı, ayrıca davalı—— gerek arama sırasında, gerekse Ceza Mahkemesindeki beyanında ürünlerin ——- fabrikadan temin edilerek müşterilere satışının yapıldığını beyan ettiği, ortalama tüketicilerin her iki ürünün aynı firmaya ait olduğunu düşünebileceği, bu şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, 556 sayılı KHK’nin 61.maddesine tanımlanan markaya tecavüz fiilinin gerçekleştiği tespit edilmiş, her iki davalının da kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne, davacının tescilli markasına tecavüzün durdurulması ve men’ine, ihlalin gerçekleştirilme şekli ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak takdiren ——- manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın 556 sayılı KHK’nin 62/f bendi gereğince hükmün ilânını talep etmekle hukuki yararı bulunmakla, hükmün ilânına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalıların davacı adına tescilli —– numaralı ——– markasını ürün kataloglarında ve ürünlerde kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiklerinin TESPİTİNE,
Davalıların davacıya ait marka hakkına tecavüz fiillerinin DURDURULMASINA ve MEN’İNE,
—— manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin ——- manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Hüküm özetinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle karar kesinleştiğinde ———- yayınlanan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına,
Alınması gereken 102,50 TL harçtan peşin alınan 74,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 28,25 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılar vekiline manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 74,25 TL peşin harç ve 17,15 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 91,40 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 820,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%85) 697,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%15) 123,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/09/2020