Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/140 E. 2019/43 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2010/140
KARAR NO: 2019/43
DAVA TARİHİ: 26/07/2010
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın uzun yıllardan beri ———– kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet göstermekte olup, ————– markasının sahibi olduğunu, davalı firmanın ise davacı ile aynı alanda faaliyet gösteren br şirket olduğu, davalı şirkete ait———— isimli internet sayfasında ——– markası ile radyatör ürünleri satışa arz ettiğini, keyfiyetin bilirkişi marifeti ile tespit edildiğini, davalının kullandığı ibare ile müvekkilinin tescilli markasının aynı ve ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalıların bu fiili, müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ederek haksız rekabet yarattığını belirterek, davalının davacıya ait marka haklarına tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve menine, ——- internet sitesinde —– ibarelerinin çıkartılmasına, —— TL manevi tazminatın ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hüküm özetinin masrafının davalıdan alınmak suretiyle ——— yayınlanan tirajı yüksek bir gazetede bir kez yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili bu dava ile birleştirilen mahkememizin —— Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesi ile, müvekkilinin —— yılından beri —-kalorifer radyatörü üretimi alanında faaliyet gösteren şirketin sahibi olduğunu, ————- ibareli markayı ——nezdinde tescil ettirdiğini, davalıların ise merkezi ———– bulunan ve müvekkili ile aynı alanda faaliyet gösteren ve rakip firma olan ————- kullanmış olduğu ———- isimli web sayfasında ———– olarak tanıtımı yapılan ——– yaptığını, davalılara ait– —- isimli iş yerinde yapılan arama el koyma işlemi esnasında ele geçirilen – adet küçük boy üzerinde————- ibaresi yer alan katalog,- adet büyük boy üzerinde ———– ibaresi yer alan katalog,— adet küçük boy üzerinde —- ibaresi yer alan katalog, 1 adet sarı renkli büyük boy ———— ibaresi yer alan katalog, —– adet büyük boy üzerinde———– ibaresi yer alan kataloglarda müvekkili adına tescilli markaların taklit edilerek radyatör ürünlerinin satıldığının tespit edildiğini, davalıların müvekkilinin tescilli markasıyla aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer ibare altında taklit ürünleri satışa arz etmesi ve müvekkilinin tescilli markasıyla iltibas yaratacak derecede benzer ibareleri kullanmasının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bu nedenlerle davalının tecavüzünün durdurulmasına ve men’ine,———– TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı firmanın ortaklarının aynı zamanda yurtdışında ————- isimli şirketlerin sahibi olduğunu, söz konusu şirketlerin yurtdışında ——- markasının sahibi olduğunu, davacının her ne kadar ihtilafa konu markayı —— kendi adına tescil ettirmişse de, söz konusu markanın sadece —— de davacı adına tescilli olduğunu, nitekim davacının ürünlerinin İtalya’da bir fuarda müvekkilinin şikayeti üzerine toplatıldığını, diğer yandan söz konusu internet sitesi üzerinden yurtiçine satış yapılmadığını ve davacının zararının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili …’nin ———- firmasının ortağı, diğer davalı …’ün ise firmanın çalışanı olduğunu, müvekkili …’nin aynı zamanda yurt dışında ———— şirketlerin de ortağı olduğunu, söz konusu şirketlerin yurt dışında ——- markasının sahibi olduğunu, davacının her ne kadar ihtilafa konu markayı —– kendi adına tescil ettirmişse de, söz konusu markanın sadece —— davacı adına tescilli olduğunu, davacının ürünlerinin İtalya’daki bir fuarda müvekkilinin şikayeti üzerine toplatıldığını, söz konusu internet sitesi üzerinden yurt içine satışının yapılmadığını ve davacının zararının söz konusu olmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Her iki dava; davacıya ait———— markasının aynısının davalı tarafça satışı ve tanıtımı yapılan ürünler üzerinde kullanılmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettikleri iddiasıyla açılan tecavüzün tespiti ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait ————— markasının tescil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde, —– sınıflarda tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin —– Esas sayılı davası ile davacılar ——– şirketlerinin ————– karşı aynı marka ile ilgili açtıkları marka hükümsüzlüğü davası bekletici mesele yapılmış, yapılan yargılama sonucunda —— Esas, —— Karar sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay’dan geçerek onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
Davaların çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden, her iki dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan——- tarihli bilirkişi ek raporlarında, davacı markası ile davalıların kullandığı markalar arasında yüksek düzeyde benzerlik bulunduğu, ilgili tüketici kesiminin ortalama tüketici olduğu, mal ve hizmetlerde birebir örtüşme bulunduğu, davalıların markasal kullanımı ile davacı tescilli markası arasında karıştırılma ihtimali bulunduğuna dair tespit ve görüşüne yer verildiği anlaşılmıştır.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 9. ve 61. maddelerinde düzenlenmiştir. 556 sayılı KHK’nin 9/1-b. maddesinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve /veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının marka sahibi tarafından önlenmesinin talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Asıl davayla ilgili dosya kapsamına celbedilen Kartal FSHHM nin —— Değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalı şirketin —— isimli internet sitesinde inceleme yapılarak ————–markasının da içinde bulunduğu markaların kullanıldığına dair rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Birleşen davanın davalıları … ve … haklarında açılan ceza davasında yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu FSHCM’nin —- Esas ve —— Karar sayılı kararı ile … ve … hakkında markaya tecavüz suçundan beraat kararı verilmişse de, kararın ürünlerin üretilmesinin ve satışının yapıldığı kanıtlanamadığından, yani delil yetersizliği gerekçesiyle verilmiş olduğundan ve bu durum hukuk hakimini bağlamayacağından, beraat kararı kesin delil olarak kabul edilmemiştir.
İstanbul Anadolu Adli Emaneti’nin———— sayısında kayıtlı ürün katalogları ve irsaliyeli faturalar ile Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin ——– Değişik iş sayılı dosyasında bulunan arama ve el koyma tutanağından; arama sırasında …’ün hazır bulunduğu, tutanağı işyeri sorumlusu olarak imzaladığı, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin ———– Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada sırasında verdiği ifadesinde;-..’nin işyeri sahibi olduğu, ücretli olarak bu işyerinde çalıştığı, diğer sanığın İngiltere’de yaşadığı, işyerinde————– markalı ürünlerin satıldığı, arama esnasında ürünün mevcut olmadığını, sadece kataloglar olduğunu, yurt dışına götürmek için ağabeyinin getirdiğini, ürünlerin —— fabrikadan temin edildiğini” beyan ettiği, …’nin savunmasında da; —– yılından beri —– yaşadığını, ——-firmalarında şirket ortağı olduğunu, adresin ——- bağlantılı işyeri adresli olduğunu” beyan ettiği anlaşılmakla, davalı …’nin işyeri sahibi sıfatı ile sorumlu olduğu, diğer davalı …’ ün ise arama tutanağı ve ceza dosyasındaki ifadelerinden, sadece işyeri çalışanı olmadığı, sürekli olarak yurt dışında yaşayan kardeşi …’nin firmasının işyeri sorumlusu, ticari vekili sıfatı ile sorumluluğunun bulunduğu, dosya kapsamına celbedilen irsaliyeli faturalarda da davalı …’ ün imzasının olduğu , davaya konu kataloglardaki markaların davacıya ait olduğunu bilebilecek durumda olduğu, kusurlu bulunmakla davalı sıfatının ve tazminattan sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalıların işyerinde yapılan arama sırasında —- adet ürün kataloğu ve—– adet irsaliyeli faturaların bulunduğu, davalı …’ün ceza dosyasındaki ifadesinden; ürünlerin işyerinde bulundurulmadığı, kataloglardan müşterilere gösterilerek seçildiği ve ———– fabrikadan ürünlerin temin edilerek müşteriye gönderildiği, kataloglarda davalı …’nin işyerinin kaşesinin bulunduğu, davalıya aidiyetinin saptandığı, ürün görsellerinin farklı isimlerle katalogda tanıtıldığı, davaya konu—— ibaresinin de katalogda ürün markası olarak kullanıldığı, davacının markasının ayırtedici unsurunun birebir olarak ve davacının markasının tescilli olduğu —–.sınıftaki radyatör emtiası bakımından, katalogda ürünlerin satışının teklifine yönelik olarak kullanıldığı, ayrıca davalı …’ün gerek arama sırasında, gerekse Ceza Mahkemesindeki beyanında ürünlerin —– fabrikadan temin edilerek müşterilere satışının yapıldığını beyan ettiği, ortalama tüketicilerin her iki ürünün aynı firmaya ait olduğunu düşünebileceği, bu şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, yine asıl davada davalının, davacının tescilli markasının asıl unsuru —– ibaresini markanın tescilli olduğu -.sınıfta kayıtlı radyatörler emtiasının tanıtımında———– isimli internet sitesinde kullanıldığı, 556 sayılı KHK 9/2-e bendi gereğince ” markanın kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısı bulunmaksızın, markanın aynısını, internet sitesinde ürün tanıtımında ticari etki yaratacak biçimde kullandığından” davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği kanaatine varılmış, 556 sayılı KHK’nin 61.maddesine tanımlanan markaya tecavüz fiillerinin gerçekleştiği tespit edilmiş, birleşen davada her iki davalının da kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varılarak her iki davanın da kısmen kabulüne, asıl davada, davalının, davacı adına tescilli ————— markasını————– adlı internet sitesindeki ürünler üzerinde kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, davacıya ait marka haklarına tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve men’ ine, —- internet sitesinden ———-ibarelerinin çıkarılmasına,—– TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin——- TL manevi tazminat talebinin reddine, birleşen davada; davacının tescilli markasına tecavüzün durdurulması ve men’ine, ihlalin gerçekleştirilme şekli ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak takdiren —— TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin —–TL manevi tazminat talebinin reddine, davacı tarafın 556 sayılı KHK’nin 62/f bendi gereğince hükmün ilânını talep etmekle hukuki yararı bulunmakla, hükmün ilânına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının, davacı adına tescilli ———– markasını ———— adlı internet sitesindeki ürünler üzerinde kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine,
-Davacıya ait marka haklarına tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve men’ ine,
———– isimli internet sitesinden ——- ibarelerinin çıkarılmasına,
-3.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin 1.500,00 TL manevi tazminat talebinin reddine,
-Hüküm özetinin masrafı dravalıdan alınmak suretiyle karar kesinleştiğinde Türkiye’ de yayınlanan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına,
a- 239,09 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 74,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 164,84 TL harcın davalıdan tahsiline,
b- Davacı yararına “tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
c- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 17,15 TL başvurma harcı, 74,25 TL peşin harç, 2,75 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 95,50 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 789,65 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 552,76 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalıların davacı adına tescilli ————– markasını ürün kataloglarında ve satışını yaptıkları ürünler üzerinde kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz ettiğinin tespitine,
-Davacıya ait marka haklarına tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve men’ ine,
-3.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin ——- TL manevi tazminat talebinin reddine,
-Hüküm özetinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle karar kesinleştiğinde Türkiye’ de yayınlanan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına,
a- 239,09 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 74,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 164,84 TL harcın davalıdan tahsiline,
b- Davacı yararına “tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.931,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
c- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 17,15 TL başvurma harcı, 74,25 TL peşin harç, 2,75 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 103,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 797,15 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 558,01 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2019