Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2008/81 E. 2021/178 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2008/81 Esas
KARAR NO: 2021/178
DAVA: Patent Hakkına Tecavüzün Men’i ve Giderilmesi, Haksız Rekabetin Önlenmesi ve Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/07/2008
MAHKEMEMİZİN —– BİRLEŞEN DAVA DOSYASI
DAVA: Patentin Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 16/03/2019
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonucunda;
ASIL DAVADA İSTEM: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davacının yalıtım sektöründe faaliyet gösterdiğini, yurt içinde ve dışında tescilli sınai mükiyet haklarının sahibi olduğunu,—– tarihinden itibaren—- olduğunu, davalının aynı ürünü üreterek yurt içinde ve dışında satışa sunduğunu, bu konuda davalıya—- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak buna rağmen—- teşkil eden haksız eylemlerine devam ettiğini, bu durumun —- dosyası ile tespit edildiğini,davalının — olan —— satılmak suretiyle bu şantiyede kullanılan—– ürününün davacının ——— benzediğinin tespit edildiğini, bu kullanımın önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ancak davalının zor durumda kalmaması için bu tedbir kararını uygulatmadıklarını,—– yevmiye numaralı ihtarnamesinin yeniden davalıya gönderildiğini, ancak davalının eylemlerine devam ettiğini belirterek, davalının davacıya ait ———— tecavüzünün menine, giderilmesine ve haksız rekabet teşkil edici eylemlerinin önlenmesine ve durdurulmasına, tecavüzün devamının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına, taklit edilerek üretildiği ve satıldığı tespit edilen ——- ürünlerinin taklidi veya birebir benzeri olan davalı şirkete ait ürünlerin ve ————- doğan haklara tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına, davalının—- sitesinde tecavüz sonucu ürettiği ürünün tanıtımının engellenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik — maddi ve — manevi tazminatın — tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek döviz hesaplarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle ——– birinde yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, davalının ——- faaliyet gösterdiğini,—- önem verdiğini, davacı tarafın gönderdiği —- yevmiye numaralı ihtarnamesine —- cevap verildiğini, davacının —– yeni haberdar olunduğunu, ürünleriyle ilgili —— göre buluş başvurusunun yapıldığı tarih ile rüçhan hakkı arasında buluşu iyi niyetli olarak ülke içinde kullanmakta olan veya kullanım için ciddi tedbirler olan kişiye karşı buluşu kullanmasını önleme hakkının bulunmadığının bildirildiğini, davalı tarafça davaya konu edile ürün hakkında —- başvuruda bulunulduğunu, davacı tarafın tescil başvurusuna itiraz ettiğini, bu durumdan söz etmeden —-dosyası ile tespit yaptırdıklarını, yapılan tespite itiraz ettiklerini,—– numarası ile faydalı modelin tescil edildiğini, davacını piyasada—–oluşturmaya çalıştığını, dava konusu edilen——- üretildiğini, bu nedenle aralarında benzerlik bulunmasının doğal olduğunu, dünyada —– bu yana kullanıldığını, davalının ürünün tescilli olduğunu, davacının kendi markası ile üretim yaptığını, davacının iyi niyetli olmadığını, davalının müşterilerine durumu sirayet ettirdiğini, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İSTEM: Davacı vekili Mahkememizin —– sayılı davasında sunduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirketin —– ürününün imalatına yönelik olmak üzere gerekli —— yılında üretimine başlanan —-pazarlanarak satıldığına ilişkin faturaların bulunduğunu, davalı şirketin ——– yılında olduğunu, davalı şirketin patentine ilişkin koruma süresi başlangıcından önce müvekkil şirketin söz konusu ürünü üretip, sattığını ve uyguladığını, müvekkil şirketin —- başvurduğunu, bu başvurunun ardından davalı şirketin bu ürünle ilgili faydalı model alınamayacağından bahisle itirazda bulunduğunu, ancak itirazın reddedildiğini ve ürüne ilişkin faydalı model belgesinin müvekkiline verildiğini, davalı şirketin—– başvurduğunu, yapılan başvuru neticesinde —- tarafından ilgili buluşun tescilli davalı şirket adına yapılarak ——- —- tarihinde yayınlandığını, davalı tarafından yapılan bu başvurunun incelemesiz patent alınmasına yönelik olduğu için davalı şirketin ilgili buluşun sadece—- yıllık — hakkına sahip olduğunu , söz konusu— yıllık sürenin—— başlıklı——– önce aynı teknikte bir buluşun —- davalı şirket tarafından alındığını, bu nedenlerle — numaralı buluşun hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini belirterek davalı şirketin———- iş bu dava kesinleşinceye kadar üçüncü kişilere devrini engellemek üzere — kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile—–hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA C E V A P : Davalı vekili davaya karşı cevap dilekçesinde özetle, iş bu davanın davacı şirket aleyhine açılan Mahkememizin — sayılı davalar karşısında haksız, kötü niyetli ve zaman kazanma amaçlı olarak açıldığını, müvekkilinin —–ürününün iddiaların aksine ———şartlarına haiz olup, yeni ve tekniğin bilinen durumunu aşar nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin patent hakkı sahibi olarak——— devir almadan önce buluşu yapan —- tarihleri ile tescil başvurusu yaptığını, —– tarihinde yayınlandığını, davacının iddiasının aksine dava konusu —— bağlı ürünün aynı olmadığını, başvuru tarihinden on iki ay önceki başvuru sahibinin tüm açıklamaları, ürünün piyasaya sunulması, satışı, satışa arzı, buluşa faydalı model verilebilirliğin en önemli unsuru olan yenilik unsurunu ortadan kaldırdığını, davacının—– ürettiğini iddia ettiği buluş konusu ürünle ilgili—-başvurduğunu, böylece —- açısından yenilik unsurunu ortadan kaldırdığını, müvekkiline ait dava konusu—–rüçhan ve başvuru tarihlerinden önce ve sonrasında yurt içi ve yurt dışında birebir benzerinin mevcut olmadığını, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin ve davanın tüm taleplerle birlikte reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce birleşen dava ile asıl dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle —- Karar sayılı kararla her iki davanın birleştirilmesine ve yargılamaya Mahkememizin —–davası üzerinden devam olunmasına karar verilerek yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava patentten kaynaklanan haklara tecavüz edildiğinin tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davası, birleşen dava ise patentin hükümsüzlüğü davasıdır.
Davacı-birleşen davalıya ait —- dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde —- numaralı patente dayanılarak —- süreyle tescil edildiği tespit edilmiştir.
Yargılama sırasında dava dışı şirket tarafından —- yapılan itiraz sonucunda patentin bazı sitemlerinde değişiklik yapıldığı bildirildiğinden, en son tescil kaydı ve itiraza ilişkin evrak — istenilerek tercümeleri dosyaya koyulmuş, ayrıca — itirazdan sonraki tescil kaydı istenilmiş, — cevabında;——–tarafından itiraz edilmesi sonucunda —– değişiklik yapılarak korunmasına karar verildiği ve yayınlanan değişikliklerin söz —–olduğu —- teslim edilmesinin gerekliliğinin bildirilmesi üzerine, söz konusu değişiklikleri içeren tarifname ve istemlerin — halinde anılan patentin vekilince de — olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine— değişikliklerin —–söz konusu patente ilişkin yayından sonraki tarifname ve istem değişiklik ilanının yapılacağı bildirilerek, değişiklik yapılmış haliyle patent tescil belgesi örneği gönderilmiştir.
Davalı-birleşen davacı şirkete ait —– başlıklı faydalı model belgesinin tescil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde —- tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
—– sayılı dosyası incelendiğidne; ———–başlıklı patentin koruma kapsamında kalan ürünlerin —— sunulduğuna dair tespit ve bu durumun önlenmesi için ihtiyati tedbir talep edildiği, Mahkemece—– yapıldığı, keşifte hazır bulunan bilirkişi —– raporunda, inşa edilmekte olan binanın çatısında kullanılan—- ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, benzerlik oranının —- olduğuna dair görüş bildirdiği, hukukçu bilirkişi —- tarihli bilirkişi raporunda——- tecavüzün vuku bulduğuna dair görüş bildirildiği, Mahkemece —– ürünün —- üretilmesinin,——- kullanılmasının tedbiren durdurulmasına ve ürünlerin ve üretiminde kullanılan kalıpların ve hammaddelerin toplatılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verildiği, ——– bilirkişi raporuna itiraz ettiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin —- dava dosyası incelendiğinde; davacı—–aleyhine —-hükümsüzlüğü istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda— sayılı kararla davanın kabulüne, davalı adına —- hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verildiği, kararın—- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin — sayılı dava dosyası incelendiğinde; —- tarihinde devralan —–tarihinde davalı —–devrettiğini, —- buluşu —- davalı firmanın, daha sonra —– numarasıyla —- bulunduğunu ve bunun üzerine de söz konusu buluşun ——- yayınlandığını, ancak davalı firmanın—– —– kullanmamakta olduğunu,—- arkasına sığınarak gerçekte başka bir ürün piyasaya sürdüğünü ve bu aldatıcı hareketi ile iyiniyet kurallarına aykırı davrandığını,—— üretmeyen , aksine hali hazırda müvekkili firmanın üretmekte olduğu ürüne benzer nitelikte bir ürün üreten davalı firmanın —– oluşturmak amacıyla aynı ürün olmamasına rağmen müvekkili firmanın ürettiği ürünün —- konu ürün ile aynı olduğu ve bu suretle — tecavüz edildiği iddiasıyla müvekkili firma aleyhine—–dava açtığını, söz konusu davanın halen devam ettiğini, bu sebeplerle ——— konu ürün olmadığının, diğer bir anlatımla davalının ——konu buluşu kullanmadığının tespitine karar verilmesi talebiyle dava açtığı, yapılan yargılama soncunda, davacının bu tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, kararın halen kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bir süre—–sayılı davanın sonucu beklenmişse de, davanın usulden reddedilmiş olması ve—- davalı tarafça kullanılıp kullanılmadığının tespiti, ayrıca patenti kullanmamasına rağmen patente tecavüz davası açıp açamayacağına ilişkin hususların—— davasında incelenmesi gereken konular olduğu anlaşıldığından, —– Esas sayılı davanın kararının kesinleşmesinin beklenmesinden vazgeçilmiştir.
Dava teknik bilgi gerektirdiğinden asıl ve birleşen dava dosyaları üzerinde ve davalı-birleşen davacıya ait ürün örnekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Birleşen —-davada, bilirkişiler ——- tarihli raporlarında; davaya konu patentin yenlik özelliğinin bulunmadığı —- içermediği gerekçesiyle hükümsüzlüğünün talep edildiği, —– rüçhan tarihi olan —– tarihinden önce ulaşılabilir sayılan açıklamaların tekniğin bilinen durumuna dahil kabul edileceği, yenilik kırıcı olduğu iddia edilen davalıya ait —–incelemesiz —– davaya konu—- karşılaştırıldığında,————– karşısında dava konusu —— yeni olduğu, —- iddia edilen ——- niteliklere sahip olduğunun görüldüğü, bu —— ibaret bir yalıtım malzemesi ile poliüretan bir yalıtım malzemesinin kullanıldığı, bu —- —– yerleştirildiği, bu yönüyle çatı elemanlarının birbirleriyle bağlantısının da aynı şekillerde olduğu, davalının patentindeki bütün —— üretilen üründe mevcut olduğu, davalının patentinin yeni olmadığının söylenmesi gerektiği, buluş basamağı açısından yapılan incelemede ise; davalının patentinin amacının özellikle—– sağlamaya yönelik olduğunun ifade edildiği, en yakın—— teknik alandaki uzman kişinin ——– karşılık hem yangına karşı daha dayanıklı, hem de yalıtım amacıyla elyafın, örneğin taşyünün bu özelliklere sahip olduğunun bilinmesi nedeniyle bu ürünü kullanacağı, aynı hususun —- numaralı istem için de geçerli olduğu, — istemde diğerlerine ek olarak basınca dayanıklı ve basıncı dağıtan ikinci bir yalıtım tabakasının öngörüldüğü,——— basınca karşı dayanıksızlığın sert olan poliüretan ile giderildiği, tekniğin bilinen durumunda uzman kişinin mutlaka bu tarz bir çözüme yöneleceğini gösteren —— varlığının tespit edilemediği, basınca dayanıklılık —— şekillerde de çözülebileceği, örneğin — — kendilerinden önceki istemlere bağımlı istemler oldukları, bağlı oldukları — basamağını içerdiği, —-şirketi tarafından gönderilen dökümanların geçerliliği ve hükme esas alınacağı kabul edilirse dava konusu —yeni olmadığı, — tarafından gönderilen dökümanlar hükme esas alınmaz ise—–istemin teknik alanadaki uzman kişi açısından aşikar sayılacağı,—- basamağını içerdiğinde dair görüş bildirmişlerdir.
Asıl davada da görevlendirilen bilirkişiler —– tarafından hazırlanan ve asıl dava dosyasına sunulan —-tarihli bilirkişi raporunda; davacı-birleşen davalıya ait————————- unsurlarının —-davalıya ait —- mevcut olduğu, davalının ürünlerinin aynı ————- oluşan —– talep edildiği, söz konusu yalıtım tabakasının taşıyıcı —–arasında bulunduğu, her ne kadar davacının ve davalının ürünlerinde —– bulunmakta ise de, istemde buna ilişkin bir sınırlandırma bulunmadığı, dolayısı ile elyaftan oluşan tek bir yalıtım tabakasının bulunmasının dahi isteme tecavüz etmek için yeterli olduğu, davalının ürünlerinde ve kataloğunda istemin kapsamına giren tüm unsurların yer aldığı, istemde yapı elemanının bir diğer özelliğinin de dışa doğru yalıtan bir dayanıklı——belirtildiği, gerek davacının gerekse davalının ürünlerinde bu tabakanın — kullanıldığının görüldüğü, istemdeki bu unsurun da davalının ürününde ve kataloğunda yer aldığının söylenmesi gerektiği, istemdeki son unsur olan —– tabakasınının taşıyıcı yapının —– doldurması şeklinde ifade edildiği, davalının ürününde bu unsurun da yer aldığı, davalıya ait ürünlerin davacıya ait —– isteminin koruma kapsamı içine girdiğine dair görüş bildirmişlerdir.
Rapora taraflarca itiraz edilmesi ve davaya konu —- yapılan itiraz nedeniyle değişiklik yapılmış olması nedeniyle aynı bilirkişilerden patentin yeni tescil kapsamına göre inceleme yapılması için ek rapor istenilmiş, bilirkişiler —— kapsamında yapılan değişiklikler incelendiğinde; —- istemlerin birleştirilerek bir kapsam daraltılmasının söz konusu olduğu, bunun amacının istemlerin kapsamının daraltılarak, istemlerde yenilik ve buluş basamağı koşullarının bulunmadığı yönündeki itirazları bertaraf etmek olduğu, yapılan değişiklik ile — numaralı isteme önceden —-unsurunun eklendiğini, bir ürünün bu unsurların tamamını barındırması halinde patente tecavüz ettiğinin kabulü gerektiği, bir numaralı isteme atıf yapan — numaralı istemde lafzen bir değişiklik yapılmamış olsa da, — numaralı istemdeki kapsam daraltılması nedeniyle —numaralı istemin de kapsamının daraltıldığı, —-tescilden sonra patente itiraz edilemese de, —– yapılan itiraz sonucunda kabul edilen yeni istem takımının baştan itibaren geçerli koruma kapsamını belirlediğinin kabul edilmesi gerektiği, tecavüz incelemesinin de buna göre yapılması gerektiği, koruma kapsamının belirlenmesinde —- çevirinin esas alınması gerektiği, —— —- arasındaki farkların patentin koruma kapsamına etki edecek nitelikte olmadığı, birleşen — dosya için hazırladıkları bilirkişi raporunda da belirttikleri gibi —–hükümsüz kılınması gerektiği, bu belgeye itibar edilmemesi halinde davacı-birleşen davalıya ait patentin patent verilebilirlik şartlarını taşıdığı,—–unsurların davalı-birleşen davacıya ait üründe mevcut olduğu, davalı-birleşen davacının ürünün —— koruma kapsamında kaldığına dair görüş bildirmişlerdir.
Bu rapora da itiraz edilmesi üzerine en son olarak dosyaya sunulan tercüme evrakının da incelenerek yeniden rapor hazırlanması için dosya önceki bilirkişi heyetine verilmiş, bilirkişiler dosyaya sundukları——tarihli ikinci ek raporlarında; önceki ek raporda da belirttikleri gibi;—– arasında korumanın kapsamını etkileyecek herhengi bir farklılık tespit edilmediği, patent sahibinin patent konusu buluşu kullanıp kullanmamasının patentin geçerliliğine ya da patent hakkına tecavüze etki eden bir durum olmadığı, hükümsüzlüğü istenilen —— nezdinde yapılan itiraz sonucunda yeniden düzenlenen istemlerinin —– verilebilirlik şartlarını taşıdığı, söz konusu değişikliklerin geçmişe etkili sonuç doğuracağı, davalı-birleşen davacıya—— —- istemleri açısından koruma kapsamı içinde bulunduğuna dair görüş bildirmişlerdir.
Birleşen davacı vekili dosyaya sunduğu ——–olmaması ve tekniğin bilinen durumunun aşılmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi için birleşen davayı açtıklarını, ancak davacı-birleşen davalıya ait patentin sanayiiye de uygulanabilir olmaması nedeniyle de hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, birleşen davayı bu şekilde ıslah ettiklerini, davacı birleşen davalının ——-davacı-birleşen davalının—— olmadığı ve patent verilebilirlik şartlarını taşımadığı iddiasıyla itiraz ettiğini, bu itiraz sonucunda davanın açılmasından —- tecsil numaralı patentin istemlerinde kapsamlı değişiklik yapıldığını, —- tarihli kararı ile patentin değiştirilmiş haliyle devamına karar verildiğini, —- tescilli —- farklı olup, hükümsüzlük davalarında ——– alınması gerektiğini, patentin değiştirilmesinden sonra ——– şeklinde değiştirildiğini, bu durumun —– değiştirdiğini, ——alınan bilirkişi raporu ile davacı-birleşen davalının koruması mevcut olmayan ——– mlazemesi ile sızdırmazlığın sağlanmasının mümkün olmadığını, ——– uyarınca patentin sanayiiye uygulanabilir olmadığını, —- bulunmadığını belirterek, ıslah talepleri doğrultusunda davacı-birleşen davalıya ait patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf maddi tazminatın—–birleşen davalının patent haklarına tecavüz edilmesi nedeniyle mahrum kaldığı gelire göre hesaplanmasını talep etmiş, maddi tazminat talebiyle ilgili bilirkişi incelemesi yapılması için verilen karar uyarınca taraflara ait ticari kayıtlar üzerinde —– konusunda uzman bilirkişi —- tarafından inceleme yapılarak hazırlanan — tarihli bilirkişi raporunda; davacı-birleşen davalı —- tutarında net satış yaptığı, —- yılında cirosunun düştüğü, ancak net karının —- olduğu, —– net kar elde ettiği, buna göre iddiaya konu tecavüz nedeniyle herhangi bir maddi kaybının oluşmadığı, —-döneminde ise —-öncesine göre ortalama kar rakamının altına düşmediği, davalı-birleşen davacı——– tutarında net satış yaptığı, —- olduğu, dava konusu ürünün satışından elde ettiği karın ——— öncesi yıllara ait ortlama karın üzerinde kar elde ettiğine dair görüş bildirmiştir.
Bu rapora taraf vekillerince itiraz edilmesi ve taraflara ticari kayıt ve belgelerini sunmaları için usulüne uygun olarak kesin süre verilmemiş olması nedeniyle, —-tarihli ara kararı ile taraflara ait—– tarihi ile asıl dava tarihine kadar olan döneme ait ticari kayıtların incelenerek —— maddesi uyarınca maddi tazminat hesabı yapılması için yeniden —– bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi —– tarihli bilirkişi raporunda; davacı-birleşen davalı —– tasdikinin olmadığı, bunun davanın konusu açısından önem arzetmediği, diğer ticari defterlerinin yasanın öngördüğü şartları taşıdığı, lehine delil niteliğinde bulunduğu, davalı-birleşen davacı —- defteri açılış, kapanış tastikleri ile kebir ve envanter defterlerinin açılış tastiklerinin,—- yevmiye defterinin açılış tastikinin görüldüğü, bunların dışındaki ——— tastiklerinin görülmediği, ticari defterlerinin yasanın öngördüğü şartları taşımadığı, lehine delil niteliği bulunmadığı, davacı-birleşen davalı —–dava konusu ürünle ilgili ——- gerilediği, yapılan hesaplama sonucunda——-olarak hesaplandığı, davalı-birleşen davacı —- beyanına dayalı olarak yapılan hesaplama sonucunda,—– dava konusu ürünün satışından —- gelir elde ettiğine dair görüş bildirilmiştir.
Bu rapora taraflarca itiraz edilmiş olması nedeniyle; daha önce alınan tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporu ile son rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi, davalı-birleşen davacının dava konusu üründen—— tespit edilerek, bu kadar ürünün davacı-birleşen davalı tarafça satılması halinde ne kadar gelir elde edebileceğine, hesaplanacak gelir kaybının dava tarihindeki — —- tespit edilmesi için ek rapor istenilmiş, bilirkişi dosyaya sunduğu —– tarihli ek raporunda; davalı-birleşen davacının inceleme yapılan döneme ait davaya konu olan veya olmayan tüm ürün satışlarına ilişkin fatura örneklerini sunması halinde hesaplama yapılabileceğine dair görüş bildirmiştir.
Taraflara daha önce incelenen döneme ait tüm ticari defter ve belgelerini sunmaları için kesin süre verildiği, aksi takdirde bu konuda karşı tarafın beyanlarına itibar edilebileceğinin de ihtar edildiği, buna rağmen davalı-birleşen davacının tüm fatura ve belgelerini sunmadığı anlaşıldığından, davacı-birleşen davalı tarafın bu aşamada daha önce sunulmayan davalı-birleşen davacıya ait ticari kayıtların dosyaya sunulmasına muvafakat edip etmediği sorulmuş, muvafakat etmediklerini bildirmeleri nedeniyle, davacı-birleşen davalı tarafın usuli kazanılmış hakkı gözetilerek —– tarihli ara kararı ile mevcut dosya kapsamı ve daha önce incelenen ticari defter ve belgelere göre ek rapor hazırlanmasına karar verilerek, dosya bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi dosyaya sunduğu —- tarihli ek raporda; davalı-birleşen davacının defter ve belgelerini sunmadığı,—–alınan çıktı olarak sunulan belgelere göre hesaplanan —-davalı-birleşen davacının haksız rekabeti nedeniyle oluşan zararını belirleyen bir tutar olmadığı, ürün satış miktarlarının belirlenemediği, davacı-karşı davalının patentin tescil tarihinden itibaren hesaplama yapılmasına ilişkin itirazının Mahkemece kendisine verilen görev dışında olması nedeniyle yerine getirilemediği, davalı-birleşen davacıya patentle ilgili gönderilen ihtarnamenin de—– tarihinde keşide edildiği, davacı-birleşen davalının zararın —- hesaplanması gerektiğine ilişkin itirazı ve Mahkemece bu yönde hesaplama yapılması istenilmiş olduğundan, hesaplanan —— olduğu, taraflar arasındaki ilişki ve dava tarihinde cari ——- bulunmadığı, eylemin haksız fiil nitelikli olduğu dikkate alınarak, —— belirlendiği, davalı-birleşen davacının dava konusu ürünün maliyetinin yüksek olduğunun dikkate alınmadığına dair itirazının haklı olmadığı, hesaplamaların kayıtlarda yer alan maliyet giderlerine göre yapıldığı, ayrıca —- ürünün tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin etkisinin dikkate alınmadığına dair itirazının da yerinde olmadığı, raporda yalnızca —- grubunun dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, bu ürün grubu içinde dava konusu ürün dışındaki ürünlerin de yer aldığına dair itiraz edilmişse de, —– içinde yer alan dava konusu ürünün satış hasılatının net olarak belirlendiği, sınai maliyet, faaliyet giderleri, amortisman giderlerinin oranlarının tespit edilerek, hasılatı bilinen dava konusu ürüne uygulanmak suretiyle —- —– hesaplandığı, davalı-birleşen davacı vekilinin inceleme günü kendisine bildirilmesine rağmen davacı-birleşen davalıya ait kayıtların incelenmesi sırasında hazır olmadığı, aynı gün davalı-birleşen davacı şirkette yapılan incelemede ise her iki tarafın da hazır oldukları, davacı-birleşen davalının kazancında bir düşüş olup olmadığının tespiti için incelenen dönemden önceki döneme ait kayıtların da incelenmesi gerektiği, önceki tazminat hesabına ilişkin rapor ile mevcut çelişkinin giderilmesi için yapılan incelemede, —- yönünden her iki rapor arasında çelişki bulunmadığı, net satışların—- olduğu, — tarihli raporda —- tarihli raporda ise dava konusu ürünün —- arasındaki net satış hasılatının satışların gerçekleştiği tarihler itibariyle fiilen dikkate alınmak suretiyle ———— değerinin ——giderleri olduğu, faaliyet dışı gelir ve giderler ile net kar öncesi vergi ve yükümlülüklerin hesaplamaya alınmadığı, böylelikle şirketin ana faaliyet konularından olan dava konusu ürünün faaliyet karı ve bu ürüne isabet eden amortisman giderlerinin faaliyet karına ilavesi ile hesaplama yapıldığı, raporun —-hesaplandığı, hesaplamanın açıkça gösterildiği, hal böyle olunca önceki rapor ile —- farklılıkların yöntem ve değerlendirme farklılığından ileri geldiği, —- tarihli kök raporundaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna dair görüş bildirmiştir.
Davacı-birleşen davalı dosyaya sunduğu—- maddi tazminatın, davalının temerrüt tarihi olan —tarihli ihtarnamenin kendisine tebliğ edildiği —-tarihinden itibaren işleyecek bir yıl vadeli ——- uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, eksik harcı yatırmıştır.
Asıl ve birleşen davanın çözümü için öncelike birleşen davada talep edilen davacı-birleşen davalıya ait patentin hükümsüz kılınıp kılınamayacağının incelenmesi zorunludur. Zira —– hükümsüz kılınması halinde, karar tescil tarihinden itibaren, geçmişe etkili olacak şekilde hüküm doğuracağından, davacı-birleşen davalı tarafın asıl davada dayanabileceği bir hakkı kalmayacaktır.
Birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan—– yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur. Diğer bir anlatımla patent koruması için——– her üçünün de bulunması zorunludur.
——–uyarınca;—– sahip olmaması, teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı, tekniğin bilinen durumunu aşmadığı ispat edilmişse, patent konusunun yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı ispat edilmişse, zarar gören kişiler veya —– tarafından —– hükümsüzlüğü istenebilir.
—– uyarınca bir —– basamağına ulaşmış, diğer bir anlatılma bilinen durumunun aşılmış sayılabilmesi için, mevcut teknik soruna karşı ortaya çıkartılan teknik çözümün ve ilerlemenin, patentin ilgili olduğu teknik alandaki uzman bir kişinin bilgisine göre, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş olması gerekir.
—– davalarında görüşü dikkate alınacak ——– gelişmeleri okuyan ve takip eden, tekniğin bilinen en yakın durumundan hareketle, gerektiğinde basit ve rutin deneylerle——– sonuca ulaşılıp ulaşılamayacağını değerlendirebilecek düzeyde ve dikkat seviyesi yüksek olan ortalama uzman kişidir. Bu kişi, ilgili alandaki sıradan bir kişi olmadığı gibi, o alanın en iyisi olması da gerekmez. İlgili alanda tekniğinde uzman kişi bazen tek kişi olabileceği gibi,—— konu buluşun karmaşıklığına ve birden fazla alana hitap etmesine bağlı olarak yerine göre birden fazla kişinin bir araya geldiği topluluk da olabilecektir.
—— konusu buluşun, ilgili alandaki teknik uzmanın bilgisine göre, her hangi bir inceleme, araştırma ve çaba sarf etmeden kolaylıkla bilinebilir ve düşünülebilir bir sonuç olması halinde, zaten aşikar olan bir sonuç nedeniyle tekniğin bilinen durumunun aşıldığından, yani buluş basamağına ulaşıldığından da söz edilemez. —- basamağına ulaşıldığından söz edilebilmesi için başvuru tarihinde tekniğin bilinen ve ulaşılan son durumu itibariyle, tekniğinde uzman kişinin genel bilgisine göre böyle bir sonuca basit ve kolaylıkla ulaşamaması, diğer bir anlatımla uzman kişinin genel ve mevcut bilgisine nazaran sürpriz bir sonuç ortaya çıkarılmış olması gerekir.
—- davalarında, görüşüne başvurulan alanında uzman bilirkişilerin başvuruya konu buluşun aşikar olup olmadığını değerlendirirlerken, farazi uzman teknik kişinin başvuru tarihinde olması gereken bilgi düzeyini dikkate alarak değerlendirme yapmaları ve görüşlerinin gerekçelerini objektif bir şekilde ortaya koymaları gerekir.
———- —– tabirinden de anlaşıldığı gibi —– davalarında hükümsüzlük iddiasını ileri süren tarafın, —– şartlarının bulunmadığını ispat etmesi gerekmektedir.
Birleşen davada hükümsüzlük nedeni olarak yenilik özelliğinin bulunmadığı ve tekniğin bilinen durumunu aşmadığı iddia edilmiş, daha sonra dosyaya sunulan —- ıslah dilekçesi ile patentin uygulamaya koyulamayacağı iddiası ile de hükümsüzlük talep edildiği belirtilmiştir. —- kararında belirtildiği gibi; kural olarak; dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usule ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi, davanın konusunda da ıslah mümkündür. —– birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği düzenlenmiştir. Ne var ki, ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Davalı-birleşen davacı tarafça dava tamamen ıslah edilmeyip, yenilik özelliğinin ve buluş basamağının bulunmadığı gerekçesiyle patentin hükümsüzlük davası açılmışken, buna ek olarak bu kez ———— uygulanamayacağı iddiasıyla da hükümsüzlük talebinde bulunularak, daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla davaya dahil edilmesi talep edilmiş olduğundan, ıslah dilekçesindeki taleple ilgili yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır.
Alınan bilirkişi raporları ile, birleşen davada hükümsüzlüğü talep edilen davacı-birleşen davalıya ait —- nezdinde yapılan itiraz sonucunda değiştirilen ve—– tescil edilen son tescili kapsamında —- birleştirilerek bir kapsam daraltılmasının söz konusu olduğu, bunun amacının istemlerin kapsamının daraltılarak, istemlerde yenilik ve buluş basamağı koşullarının bulunmadığı yönündeki itirazları bertaraf etmek olduğu, yapılan değişiklik ile —-numaralı isteme önceden — numaralı istemde yer alan—- unsurunun eklendiği, yenilik kırıcı olarak bildirilen —- başvuru numaralı ——yalıtım malzemesi kullanıldığı, dolayısıyla bu döküman karşısında dava konusu —– yeni olduğu, yenilik kırıcı olduğu iddia edilen —- taşıyan ürünün davalının ——niteliklere sahip olduğunun görüldüğü, bu üründe de taş yününden ibaret bir —— bir yalıtım malzemesinin kullanıldığı, bu yalıtımın katmanlarının oluklu taşıyıcı —– arasına yerleştirildiği, bu yönüyle çatı elemanlarının birbirleriyle bağlantısının da aynı şekillerde olduğu, davalının ——— üretildiği iddia edilen üründe mevcut olduğu tespit edilmişse de,—– tarafından verildiği onaylatılan bu belgenin içeriğinde sözü edilen ürünün gerçekte mevcut olup olmadığının davalı-birleşen davacı tarafça kanıtlanamadığı, mevcutsa bile davacı-birleşen davalının —- daha önce üretilip üretilmediğinin tespit edilemediği, yalnızca yabancı bir şirketin beyanının ispat için yeterli olamayacağı, davalı-birleşen davacı tarafın——yenilik özelliğinin bulunmadığına dair iddialarını ispatlayamadağı kanaatine varılmakla, bu belgeye itibar edilmemiş, yine bilirkişi raporları ile davacı-birleşen davalının patentinin amacının özellikle yanıcı gazların yayılmamasını sağlamaya yönelik olduğu, en yakın —– numaralı patente ait referanstan yola çıkan teknik alandaki uzman kişinin poliüretanın yanıcı özelliklerine karşılık hem yangına karşı daha dayanıklı, hem de yalıtım amacıyla elyafın, örneğin taşyününün bu özelliklere sahip olduğunun bilinmesi nedeniyle bu ürünü kullanacağı, aynı hususun— numaralı istem için de geçerli olduğu, —- numaralı istemde diğerlerine ek olarak basınca dayanıklı ve basıncı dağıtan ikinci bir yalıtım tabakasının öngörüldüğü, yangına karşı elyafın kullanılması ile ortaya çıkan basınca karşı dayanıksızlığın —– giderildiği, tekniğin bilinen durumunda uzman kişinin mutlaka bu tarz bir çözüme yöneleceğini gösteren herhangi bir referansın varlığının tespit edilemediği, basınca dayanıklılık—- şekillerde de çözülebileceği, bu nedenlerle —– numaralı istemin — numaralı istem ile birleştirilmesi nedeniyle patentin—ve onunla bağlantılı —- numaralı istemleri de dahil olmak üzere birleşen davaya konu patentin buluş basamağını da içerdiği, davalı-birleşen davacının bu iddiasını da ispatlayamadığı, hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmakla, birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı-birleşen davacı tarafça usule uygun olmayan ıslah talebiyle davacı-birleşen davalıya ait patentin sanayiye uygulanabilirlik özelliğinin de bulunmadığı iddia edilmişse de, alınan bilirkişi raporları ile davalı-birleşen davacının davaya konu ürünün davacı-birleşen davalının patentinin koruma kapsamında kaldığı belirtildiğinden, sanayiye uygulanabilirlik özelliğinin de mevcut olduğu sonucuna varılmıştır.
551 sayılı KHK.’nin 72. maddesi uyarınca incelemeli patentin süresi — yıldır. —-uyarınca koruma süresinin dolması ile patetntin koruma süresi sona erer ve lisans süresinin bittiği tarihten itibaren, toplumun malı sayılır.
130/2. maddesi uyarınca, patentin hükümsüzlüğü koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava edilebilir. Birleşen dava konusu patent belgesi —– tarihine kadar geçerli olduğu ve koruma süresinin bu tarihte sona erdiği tartışmasızdır. Birleşen dava ise patentin koruma süresi dolmadan, yasal süresinde açılmıştır. Davanın—– hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde açılması veya dava sırasında— koruma süresinin sona ermesi halinde, bu kez davanın tespit davası olarak açılması veya açılmış bulunan hükümsüzlük davasına tespit davası olarak devam edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta da dava sırasında—— hakkı sona ermiş olsa bile birleşen davacının anılan patentin hükümsüz olduğunun tespit edilmesini istemesinde hukuki yararları vardır.
Asıl davanın konusunu oluşturan patente tecavüz ise 551 sayılı KHK’nin 136/1.maddesinde düzenlenmiş olup, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek patent hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
551 sayılı KHK’nin 83. maddesi uyarınca ——doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir. Bu nedenle öncelikle davacı-birleşen davalıya ait patentin istemlerinin ayrı ayrı incelenmesi, davalı-karşı davacıya ait ürün ile karşılaştırılması gerekir.
—-tescil numaralı —— ilk tescil edildiği halinde — yer aldığı, —- sonucunda ise değiştirilerek devamına karar verilen patentin—isteme sahip olduğu tespit edilmiştir. —— tescil edilen ——- son halinin —— tescil tarihinden itibaren hüküm ifade ettiğinin kabulü gerektiğinden, tecavüz iddiası, —- değiştirilen—– tercümesindeki istemlerine göre incelenmiştir.
— buluş özetinde; —— açıklamasının yer aldığı;
—- numaralı isteminde; —– isteminde; ——- olarak tanımlandığı tespit edilmiştir.
—–malzeme yerine——-aynı malzemeler oldukları yine bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir.
Davalı-birleşen davacıya ait —– üretimi yapılan — davalıya ait patentle karşılaştırıldığında, —–olarak isimlendirilen bu olukların mevcut olduğu, —– olarak adlandırıldığı, bu———- binmekte oldukları, taşıyıcının galvaniz saçtan imal edildiği, yine ——kullanıldığı, istemde — sadece su geçirmez özelliklere işaret edildiği, —- bu özelliği taşıdığından —–da yer aldığı,——- birlikte bir birim oluşturan —- meydana getirdiği, birinci yalıtım elemanının bir —– oluşmasıyla, —- doldurmasıyla ve birinci ————- taşıyan ve destekleyen ikinci yalıtım katmanının, — ürününde mevcut olduğu, —-ürününde bu katman için —– malzeme kullanıldığı, istemde —– malzemesi belirtilmeden, basınca dayanıklılık ve basıncı dağıtma özelliğine işaret edildiği, —- ürününde mevcut olduğu,—— kullanıldığı,—— mevcut olduğu, taşyünü malzemesinin iyi derecede —- bir malzeme olduğu,—–olup, öncelikle basıncı dağıtmak için kullanıldığı, —- taşyününün daha kalın bir —– malzemesi olarak kullanıldığı, —- mevcut olduğu,—- olduğu,—- nedeniyle mevcut olduğu,—– olduğu, ———olduğunun ifade edildiği, yine dosya kapsamında yer alan —–sunulan bilirkişi raporunda da —- mevcut olduğunun tespit edildiği, — istemde yer alan —- bir malzemeden oluşması unsurunun da —-daha büyük bir alan halinde birleştirilmiş olması unsurunun da —- mümkün olabildiği,——— tarafının her birinde, —– sayesinde birden fazla —– kaplaması halinde bağlanabilmesi özelliğinin de —– — tutularak yana eklenen diğer paneli örttüğü, örtüşen kısımların birbirlerinin ısıl ya da kimyasal işlem ile yapıştırılması gerekeceği, bu nedenle davalı-birleşen davacı ürünün davacı-birleşen davalıya ait patentin tüm istemleri açısından koruma kapsamında kaldığı, davalı-birleşen davacının bu eyleminin patentten kaynaklanan haklara tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı-birleşen davacı tarafın kendi üretimlerinin —- modelin koruma kapsamında olduğunu savunmuşsa da, Mahkememizin—- sayılı davasında yapılan yargılama sonucunda faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davalı-birleşen davacı tarafça dosyaya —– tarafından hazırlanan uzman mütalaası sunulmuşsa da, —– koruma kapsamlarının istemlere göre belirlenmesi gerektiği halde tarifnameye atıf yaparak yorum yaptıkları, ayrıca istemlerdeki bir takım tanımlamaların muğlak olduğuna dair görüşlerine, patentin tescilli olması ve —– koruma kapsamında kalan ve davalı-birleşen davacı tarafça üretilen —– ürünün davacı-birleşen davalıya ait —-sanayiye uygulanarak üretiminin yapılmış olması da dikkate alındığında itibar edilmemiştir.
Yine davalı-birleşen davacı tarafça dosyaya—- ——— tarafından hazırlanan ve davacı-birleşen davalı tarafa ait—- —– uygulanabilir olmadığına dair görüş bildirilen uzman mütalaası sunulmuşsa da; yalnızca —– istemlerindeki malzemelerin niteliklerine göre inceleme yapıldığı, ayrıca davacı-birleşen davalıya ait —— patentin karşılaştırıldığı, —– tecavüz davasında patentin istemlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği,—– üretilen ve incelenen ürünün patent kapsamında kalıp kalmadığının davanın konusuyla ilgisinin bulunmadığı, davacı-birleşen davalıya ait patentin bizzat davalı-birleşen davacı tarfaça sanayiiye uygulanarak üretim yapıldığının tespit edilmiş olduğu, ayrıca —– uygulanamayacağına dair ıslah talepleri de kabul edilmediğinden, bu uzman görüşüne de itibar edilmemiştir.
Davalı-birleşen davacı taraf, davacı-birleşen davalı adına tescilli patentin 551 sayılı KHK’nin 98. maddesi uyarınca kullanılmadığını, bu nedenle patente tecavüz davası açamayacaklarını savunmuşsa da, patentin kullanılmamasına bağlanan yaptırım, 551 sayılı KHK’nin 99/1-a maddesinde gösterilmiş olup, patentin 96. madde hükümlerine göre kullanılmaması halinde, mahkemeden zorunlu lisans verilmesi için talepte bulunulabileceğinin düzenlendiği, patentin kullanılmamasının patent haklarına tecavüzün tespiti ve önlenmesi için dava açma hakkını ortadan kaldırmayacağı, anack 551 sayılı KHK’nun 140/son maddesi uyarınca patent sahibinin bu KHK’de öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatina varılırsa, yoksun kalınan kazancın 551 sayılı KHK’nin 140/2-c bendine göre hesaplanacağına dair düzenleme yapıldığı, bu konuyla ilgili patentin kullanılıp kullanılmadığının da bu davada incelenmesi gerektiği anlaşıldığından, bu konuda açılan —- sayılı tespit davasının kararının kesinleşmesi beklenmemiş ve bu savunma dosya kapsamına göre değerlendirilmiştir. Davacı-birleşen davalının davaya konu patenti kullandığına dair —tarihli belgeyi dosyaya sunduğu, bu belgenin aksini kanıtlayan bir delil bulunmadığı, bu nedenle davacı-birleşen davalının davaya konu —numaralı —–kullandığı soncuna varılmıştır.
—- kaynaklanan haklarına tecavüz edilen davacı-birleşen davalının 551 sayılı KHK’nın 137. maddesi uyarınca tecavüzün tespitini, durdurulmasını, tecavüz konu ürünlerin ve üretim araçlarının toplatılmasını, maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilan edilmesini talep edebileceği düzenlenmiştir. Davacı-birleşen davalı maddi tazminatın —- uyarınca patentten doğan hakka tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, —– kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplanmasını talep ettiğinden, davalı- birleşen davacının bu üründen ne kadar sattığının tespit edilebilmesi için ticari kayıtları incelenmek istenmişse de, ticari kayıtların sunulmaması halinde karşı tarafın beyanlarına itibar edilebileceğine dair HMK’nun 220/3. maddesi uyarınca ihtar yapılarak verilen kesin sürede bu kayıtların asılları bilirkişi incelemesine sunulmamış, sunulan bir takım bilgisayar çıktıları üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bilirkişilerin davacı-birleşen davalıya ait ticari kayıtları ve davalı-birleşen davalı tarafın sunduğu belgeler üzerinde yaptıkları incelemeye göre davacı-birleşen davalının —-gelirden mahrum kaldığı hesaplanmışsa da, bu hesaplamanın davalı-karşı davacının tüm kayıtları incelenemeden yapıldığı, tazminat tutarı kesin olarak hesaplanamadığından, tazminat tutarının dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı TBK’nun 42. maddesi uyarınca Mahkememizce takdir edilmesi gerekmiş, davalı-karşı davacı tarafın kusur derecesine, davaya konu patentin niteliğine, tarafların cirolarına ve tecavüzün devam ettiği süreye göre —-maddi ve—- manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır.Her ne kadar davacı-birleşen davalı tarfaça maddi ve manevi tazminatın —üzerinden ödenmesine karar verilmesi talep edilmişse de, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan —— kelimeleri veya buna ——– olmadıkça borç vadenin hulülü günündeki rayici üzerinden memleket parasiyle ödenebilir. —- vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre —- parası ile ödenmesini isteyebilir.” hükmüne göre, maddi ve manevi tazminat taleplerinin dayanağının haksız fiil olması, taraflar arasında ——— yapılmasına dair bir sözleşme bulunmaması, tecavüzün —-üzerinden maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceğinden bu talebin reddine karar verilmiştir. Mahkememizce asıl davanın kısmen kabulüne, asıl dava tarihinde——— reddine, — maddi ve —– manevi tazminat talepleri haksız fiilden kaynaklandığından, ıslah edilen kısımla ilgili de taleple bağlı kalınarak —- tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, birleşen davanın ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının —– tescil numaralı ——- kaldıkları tespit edildiğinden, bu ürünlerin üretilmesi suretiyle gerçekleştirdiği PATENT HAKKINA TECAVÜZÜN MEN’İNE VE GİDERİLMESİNE, HAKSIZ REKABET TEŞKİL EDEN EYLEMLERİN ÖNLENMESİNE VE DURDURULMASINA,
Tecavüzün devamının önlenmesi için davacının patentinin koruma kapsamında kalan davalıya ait —– ürünlerinin ve münhasıran bu ürünleri üretmeye yarayan makine, kalıp, çizim, malzeme, teçhizat ve her türlü broşür ve dokümana davalının diğer üretimlerini engellenemeyecek şekilde EL KONULARAK EL KONULAN ÜRÜNLERİN VE ARAÇLARIN ŞEKİLLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ VEYA PATENTTEN DOĞAN HAKLARIN ÖNLENMESİ İÇİN KAÇINILMAZ İSE KARAR KESİNLEŞTİĞİNDE MASRAFI DAVALIDAN ALINARAK İMHASINA,
Davalının —– davacıya ait —–kalan ürünün tanıtımına ilişkin içeriğin ÇIKARTILMASINA VE TANITIMIN ENGELLENMESİNE,
— maddi tazminat ve — manevi tazminatın —– tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 21.859,20 TL harçtan peşin alınan 33.909,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.050,46 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline patent hakkına tecavüzün men’i ve giderilmesi ile haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesi ve durdurulması davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 29.450,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.039,70 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.694,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen tutar dışında kalan 21.859,20 TL peşin harç (ıslah harcı dahil), 14,00 TL başvurma harcı ve 41,50 TL yurt dışı harcı olmak üzere toplam 21.914,70 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.070,80 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%94) 2.886,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%6) 184,25 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 855,00 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%6) 359,10 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%94) 495,90 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 15,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 43,70 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından birleşen davada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl ve birleşen davada kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı-birleşen davalı vekili ile davalı-birleşen davacı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2021