Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/661 E. 2023/699 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/661
KARAR NO : 2023/699

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2023
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı —- arasında Genişletilmiş Kasko Sigorta Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin —–no.lu poliçeye bağlandığını, sözleşme kapsında dava dışı —– ait —-plakalı aracın park halinde iken üzerine büyük bir ağacın düşmesi neticesinde aracın ön kaput, sol ön çamurluk, sağ ön çamurluk kısmının ezildiğini, araç ön camının alt kısmı kırıldığını ve bu şekilde söz konusu sigortalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından 21/09/2021 tarihinde 13.677,71 TL’nin sigortalıya ödendiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi gereğince müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalının haklarına kanuni halef olunduğunu, taraflarınca davalı idareye başvurunun yapıldığını, 21/07/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı idarenin herhangi bir hizmet kusurlarının olmadığını beyan ederek taleplerini kabul etmediğini, alacaklarının tahsili amacıyla —- İcra Müdürlüğü’nün—–.sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının—–. İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, davlı aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet verdiği iddia olunan davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.HMK 138. maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu —–sayılı kararında görevsizlik nedeniyle davanın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 38. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Anılan karara göre, dava şartları yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK m.115/2 hükmü uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda dosya öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiştir.Davacı yan ile dava dışı sigortalısı arasındaki sigorta poliçesinin incelenmesinde, sigortanın,—–plaka sayılı araca ilişkin düzenlenen —–nolu kasko sigorta poliçesi olduğu, sigortalının dava dışı —-, sigortacının ise davacı olduğu, poliçe vadesinin 04/12/2015- 2016 olduğu, poliçeye konu aracın hususi nitelikte otomobil vasfında bir araç olduğu görülmüştür.Davaya konu—–. İcra Müdürlüğü —– sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden incelenmiş, dosyamız davacısının alacaklı, davalının ise borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih —— sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, davanın trafik kazası sebebiyle davacının sigortalısına ait araçta meydana gelen hasarın davacı tarafından karşılanmasına dayalı oluşan zararın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, davacı sigorta şirketi ile sigortalısı arasında hususi araç kasko sigortasına dayanan sigortacı-sigortalı ilişkisi olduğu, davalının ise kamu kurumu olduğu, oluşan zararın sigorta tarafından sigortalısına ödendiği bu durumda davacı sigorta şirketinin halefiyet ilkesi gereğince sigortalısının yerine geçerek sigortalısının hak ve yükümlülüklerine sahip olarak takip başlatmış ve dava açmış olduğu, bu nedenle sigortalı hangi mahkemelerde dava açabilecek ise davacının da bu mahkemelerde dava açabileceği, Yargıtay İçtihatı Birleştirme Genel Kurulunun 22/03/1944 tarih —- esas —–karar nolu içtihatı birleştirme kararında, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davayı, sigorta poliçesinden doğan bir dava olarak nitelemediği ve halefiyet ilkesine dayanan bir davayı ticari dava olarak görmediği, bu tür davaları aynen sigortalı kimsenin sorumlu kimseye karşı açılmış bir dava gibi gördüğü, davanın haksız fiil sorumluluğuna ilişkin olduğu ve mutlak ve nisbi ticari dava niteliğinde olmadığı görülmekle davanın HMK 114/1-c ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli —–Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.