Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/631 E. 2023/702 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/631
KARAR NO : 2023/702

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2023
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekilinin 31/08/2023 havale tarihli adli yardım talepli dilekçesinde; müvekkiline ait —-plakalı aracın 21.04.2021 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde pert total olduğunu, davalı sigorta şirketi, tam hasarlı kabul ettiği kazalı aracın (sovtaj) değerini 105.000,00 TL olarak belirleyip müvekkiline ödemeyi aradan 3 ayı geçkin süreden sonra 29 Temmuz 2021 tarihinde yaptığını, müvekkiline yasal süreyi aşkın sürede ödeme yapılması ve işlemlerdeki gecikme nedeniyle araç rayiç değerinin artması sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin ödemeyi aldığı gün aynı özelliklere sahip misli bir araç satın alamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL munzam zararın 29.07.2021 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası sebebiyle aracın pert total bedelinin geç ödenmesine dayalı olarak oluşan munzam zararın tazmini isteminden ibarettir.
HMK 138. maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu —–.sayılı kararında görevsizlik nedeniyle davanın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Anılan karara göre, dava şartlan yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda dosya öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiştir.Davacı yan ile dava dışı sigortalısı arasındaki dava konusu —–plakalı araca ilişkin sigorta poliçesinin incelenmesinde sigortanın, —–nolu kasko sigorta poliçesi olduğu, sigortalının davacı —–, sigortacının ise davalı sigorta şirketi olduğu, poliçe vadesinin 03/03/2021-2022 olduğu, poliçeye konu aracın hususi nitelikte otomobil vasfında bir araç olduğu görülmüştür.Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nın 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.07/11/2013 tarihinde kabul edilip, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkanda Kanunun 3. Maddesinde; “bu kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekle, 3/1-k maddesinde: Tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler”; 3/1-l maddesinde ise “Sigorta” sözleşmeleri de “Tüketici İşlemleri” arasında sayılmıştır. 6502 sayılı kanuna göre, davacı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan sigortacılık hizmeti ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.Kanunun 73/1. Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri”nin görevli olduğu belirtilmiş; 83/2. Maddesinde ise “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasının ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engellemez” hükmüne yer verilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında kasko sigortasına dayanan sigortacı-sigortalı ilişkisi olduğu, davacı sigortalının gerçek kişi, sigorta edilen aracında hususi nitelikte araç olduğu, bu kapsamda davacı sigortalının tüketici olduğu, uyuşmazlığın temelinde 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici ilişkisi bulunduğu, mahkemelerin görevine ilişkin hususun dava şartı olduğu ve kamu düzenine ilişkin olduğu, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınacağı, somut uyuşmazlıkta 6502 sayılı Tüketicinin korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından davanın görev dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiğinde dava dosyasının görevli —- Tüketici Mahkemelerine gönderilmek üzere, tevzii edilmesi için Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Tüketici Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Tüketici Mahkemesince hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.