Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/441 E. 2023/556 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/61 Esas
KARAR NO : 2023/498

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.12.2019 günü—-Devlet Hastanesi yönünde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, davalı—- sevk ve idaresindeki ——plakalı aracın, anılan mevkide tam kusurlu olarak ters yönde geri manevra yaptığı esnada müvekkilinin hayati tehlike geçirecek derecede yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin maddi zararını tazmini için davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte; 12.12.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle olay tarihi itibari ile işleyecek faiziyle birlikte; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tedavi giderleri için 100,00TL, güç kaybı tazminatı için 100,00TL olmak üzere şimdilik 200,00TL maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kuruma başvuru şartı gerçekleşmediğini, başvuru aşamasında sunulması gereken zorunlu evrakların sunulmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik-bakıcı ve tedavi giderleri-yol masrafı sorumluluk kapsamında bulunmadığını, kusur tespitinin ve davacının maluliyetinin tespite karar verilmesini, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın——Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacının iddiaların tamamının asılsız olduğunu, dava konusu kazada kendisinin kusurunun bulunmamasına rağmen kusur atfedildiğini, taksi durağına taksiler için ayrılmış olan park alanına geri geri yanaşmakta iken davacı şahıs sağına soluna ve önüne bakmadan gelip arabaya çarptığını, kazanın hemen ardından davalıyı kendi imkanları ile hastaneye götürdüğünü ve doktora muayene ettirip gerekli işlemlerin yapıldığını, davacının olay günü morfin kullandığı için bu kazaya sebebiyet verdiğini tanıklara bildirdiği, davacının olay nedeniyle ayağı kırıldığı, ancak dava dilekçesinde belirtildiği gibi herhangi bir hasar kalmadığı ve yatağa bağlı kalması ve yatalak olması söz konusu olmadığını, davacının hemen her gün çarşıda dolaştığını, haksız olarak esas ve usule aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; trafik kazası tespit tutanağı, tedavi belgeleri, davalı sigorta şirketine başvuru dilekçesi ve cevabi yazısı, sağlık kurulu raporu, emsal ücret araştırması, tanık, keşif, yemin ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.Davalı —— vekili cevap dilekçesinde deliller bölümüne yer vermemiş, diğer davalı ——cevap dilekçesi vermediğinden delil bildirmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
12/12/2019 tarihinde, davalı —–sürücüsü olduğu ——- plakalı aracın, yaya olan davacıya çarpması sonucu davacı yaralanmıştır.Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla;
-100-TL tedavi gideri,
-100-TL güç kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin 12/02/2023 tarihli celsede verilen —— nolu ara karar uyarınca, dava dilekçesinde talep ettiği 100-TL güç kaybı tazminatının; 50-TL’sinin geçici tam iş göremezlik,50-TL’sinin sürekli kısmi iş göremezlik olarak açıklamıştır.
Davacı vekili 13/04/2023 tarihli ıslah dilekçesinde;
-100-TL tedavi gideri talebini 2.769,35-TL artırarak, 2.669,35-TL’ye,
-50-TL geçici iş görmezlik talebini 8.250,94-TL artırarak, 8.200,94-TL’ye,
-50-TL sürekli iş görmezlik talebini 32.670,99 TL artırarak, 32.620,99- TL’ye, yükseltmiştir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Davaya konu trafik kazasında, davalı sürücünün geri manevra yaparken davacıya çarptığı, kazanın davalı-sürücünün kusuruyla meydana geldiği, davacının kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı,——. Ceza Mahkemesince alınan 23/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda, —– plakalı araç sürücüsü ——- kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 14/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda, olayda davalı-sürücü —— %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporundaki kusur durumu ve oranı, trafik kaza tutanağı ve ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporundanki kusur durumu ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davaya konu kazada, davalı ——– %100 kusurlu kabul edilmiştir.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
—–İhtisas Dairesinin 02/09/2022 tarihli raporda, ——- yayımlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre yapılan değerlendirmeye göre;
-Kişinin engel oranının yüzde 4 ( yüzdedört) olduğu,
-İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, belirtilmiştir.
Rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce alınan 14/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda, sorumluların ortaklaşa %100 kusuru üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının;
-Sürekli işgöremezlik zararı 32.670,99-TL,
-Geçici işgöremezlik zararı 8.250,94-TL,
——sorumluluğunda olmayan tedavi gideri 2.769,35-TL, olarak hesaplanmıştır.
Alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişlidir. Davalı sürücü haksız fiil sorumlusu olarak, davalı sigorta şirketi ise akdi sorumlu olarak davacının zararından sorumludur.
Faiz ve Davalı Sigorta Şirketinin Temerrüt Tarihi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili davadan önce KTK 97.maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru dilekçesine, davacının maluliyet durumuyla ilgili herhangi bir belge ibraz eklenmemiştir.
Kaza tarihindeki yürürlükte bulunan KTK’nın 99. maddesinde “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilerek, sigortanın temerrütü için, hak sahibinin genel şartlarda belirlenen belgeler ile sigortaya müracaatı zorunluluğu getirilmiştir. Genel şartlarda belirtilen belgelerin eksik olarak sunulması halinde, hak sahibi tarafından müracaat şartı yerine getirildiği kabul edilse dahi sigortasının temerrüdü gerçekleşmez. Hak sahibinin eksik evrakla müracaat etmiş olması halinde, muaccel alacak yönünden dava tarihinden önce temerrütün gerçekleşmemiş olması nedeniyle, açılan dava tarihinde temerrüt oluşacağından, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.Somut olayda, davacı davalıya müracaat etmiş ise de, genel şartlar çerçevesinde aranılan maluliyete ilişkin raporun başvuru evrakları ile birlikte sigorta şirketine sunulmamış olması nedeniyle, eksik evrakla müracaat edildiği, daha——Hastanesinin 29/09/2020 tarihli raporunun hasar dosyasına gönderildiği, ancak hangi tarihte gönderildiği belirzi olup, söz konusu raporun hangi yönetmeliğe göre hazırlandığı belli olmadığı gibi, raporda trafik kazasıyla da illiyet bağı kurulmadığı anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi KTK’nın 99. maddesine uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir. ——sayılı kararı)
Davalı sürücü haksız fiil tarihinde temerrüde düştüğünden, davalı —— yönünden kaza tarihi olan 12/12/2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde faiz türü belirtmeksizin talepte bulunmuş, dolayısıyla yasal faiz talep etmiştir. Islah dilekçesinde ise avans faizi talep etmiştir. Dava dilekçesinde yer almayan bir kalemin ıslah yoluyla davaya ithaline olanak olmadığı gibi; dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, kazaya neden olan aracın kullanım şekli hususi olup, uyuşmazlığın ticari bir yönü yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin avans faiz talebi yerinde görülmemiş, yasal faize karar vermek gerekmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, 8.250,94-TL geçici iş görmezlik tazminatı, 32.670,99-TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 2.769,35-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 40.921,93-TL’nin; davalı —– yönünden 12/12/2019 tarihinden itibaren, davalı——- yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 2.795,38 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 750,00 TL tamamlama harcı toplamı 809,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.986,08 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 6.338,10 TL yargılama gideri ile 59,30 TL peşin harç, 750,00 TL tamamlama harcı, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 7.206,70 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —–Arabuluculuk Bürosu —— dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı ——vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.