Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/430 E. 2023/876 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/430
KARAR NO : 2023/876

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/06/2023
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde
Davalı —-, diğer davalılar aleyhine —- İcra Müdürlüğü’nde—- Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlattığını, icra takibi devam ederken davalı —– ortağı olan —- ile müvekkilinin işletmesinin Demirbaşlarını satın aldığı —- ortağının kardeş olması sebebi ile müvekkilinin borca dahil edilmeye çalışıldığını, iş bu sebepten de müvekkilinin davalılara borcunun olmadığının ve yine bahse konu icra takibindeki borçlular ile de herhangi bir bağının olmadığını tespit etmek amaçlı davayı açtıklarını, müvekkilinin davalılara karşı böyle bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında bir bağ bulunmadığını, mesnetsiz haciz yapıldığını, haczedilen eşyaların müvekkilinin faturalı, bedeli ödenmiş eşyalar olduğunu, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, her ne kadar borcu kabul etmiyor olsalar da borcun zaman aşımına uğradığını, icra takibinin müvekkili yönünden durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haciz mahalinde haczedilen 282.500,00 TL tutarın dosyada depo edilmesine ve davalı alacaklıya ödenmemesine, davanın kabulü ile fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal hakları saklı kalmak kaydıyla açılan icra takipleri olan —- İcra Müdürlüğünde —–Esas sayılı dosya kapsamında borçlu olmadıklarının tespitine, haksız ve kötüniyetli davalıların borç miktarının %20’sindan aşağı olmamak üzere takdir olunacak tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı —–. vekili cevap dilekçesinde
Davacı tarafın borçlu olmadığının tespitini talep ettiği icra dosyasında istihkak iddia eden sıfatına haiz olduğunu, borçlu sıfatında olmadığını dolayısıyla takip borçlusu olmayan davacının menfi tespit davası açmaya yetkili olmadığından aktif husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, borçlu ile aralarındaki organik bağ sebebiyle bazı taşınırları haczedilmiş olduğunu, istihkak iddiasında bulunduğu taşınırlar üzerindeki haczin kaldırılması ve borçluyla aralarında organik bağ bulunmadığının tespiti için—–. İcra Hukuk Mahkemesinin —–sayılı dosyasıyla istihkak davası açtığını, dolayısıyla davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın aktif husumet ve hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, mahkeme aksi kanaateyse esasa ilişkin yapılacak inceleme neticesinde esastan reddine, davacının kötü niyetli olarak huzurdaki menfi tespit davasını açması sebebiyle alacağın %20’i oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zabtı tebliğine rağmen yanıt vermedikleri görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; İİK m.72 hükmü kapsamında açılmış menfi tespit davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra öncelikle dava şartları bakımından dosya incelenmiştir
—-. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyası ile—– İcra Hukuk Mahkemesi —– sayılı dosyaları celp edilerek incelenmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, davacının borçlu olarak gösterilmediği takip dosyasına konu borçtan sorumlu olmadığının tespitini talep edip edemeyeceği, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı, huzurdaki uyuşmazlıkta davacının aktif husumet davalıların ise pasif husumetinin bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.Tüm dosya kapsamına göre, davacı taraf huzurdaki dava ile —- İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyası kapsamında borçlu olunmadığının tespiti ile haksız ve kötüniyetli takip sebebiyle tazminat talebinde bulunduğu, davacı şirketin, takip dosyasının tarafı olmayıp üçüncü kişi konumunda olduğu, yerleşik içtihatlar uyarınca menfi tespit ve istirdat davasını ancak dosya borçlusunun açabileceği, davacının takip dosyasının borçlusu olmaması sebebiyle aktif husumet ehliyeti olmadığı, her ne kadar dava dilekçesinde yer alan taleplerde takip dosyasından dolayı borçlu olunmadığının istemi açıkça belirtilmiş ise de bir an için davacının, şirket merkezinde yapılan hacizlerin organik bağ iddiasıyla yapıldığı iddiası ve ileri de borçlu olarak gösterilebileceği takip dosyaları olabileceği hususu ile takip dosyası borçlularının da davalı olarak gösterilmesi dolayısıyla söz konusu davalılar yönünden de takip dosyasına konu borçtan sorumlu olmadığınını tespiti istemi ile iş bu davayı açtığı kabul edilse bile icra dosyasından yapılan haciz işlemi sebebiyle istihkak iddiasında bulunması sebebiyle süresi içerisinde dosyamız davalıları davalı olarak gösterilmek suretiyle —- İcra Hukuk Mahkemesi —– sayılı dosyasında açtığı istihkak davasında mülkiyet hukukuna ilişkin olarak davacı ile davalı borçlu şirketler arasındaki organik bağ ve tüzel kişilik perdesinin aralanması hususunun değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla istihkak iddiasına ilişkin yargılamada bu hususun değerlendirilecek olması ve verilecek hükmün esas hakkında nihai hüküm teşkil edecek olması sebebiyle davacının anılan iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı, yerleşik içtihatlar kapsamında taraf sıfatı ve dolayısıyla husumetin esasa ilişkin olduğu ancak hukuki yararın dava şartı olarak öncelikle incelenmesi gerektiği somut olay nezdinde davacının borçlu olunmadığının tespiti istemine dayanak ettiği hususlar bir bütün olarak incelendiğinde davacının aktif husumet ve davalı takip borçlularının pasif husumetinin bulunmaması sebeplerinden önce hukuki yarar dava şartı yönünden bir değerlendirme yapılması gerektiği, iş bu dava konusu edilen hususların İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülmekte olan dava dosyasında talep olarak ileri sürüldüğü ve verilecek kararın taraflar arasında bağlayıcı olacağı, davacının huzurdaki davayı açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığı kanaatine varılarak davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE-
2-Alınması gereken 269,80 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harç, 1.013,55 TL tamamlama harcı toplamı 1.193,45 TL’den tahsili ile bakiye 923,65 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı —– Şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, diğer davalıların yokluğunda davacı vekili ile davalı —-vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.