Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/412 E. 2023/809 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/412
KARAR NO : 2023/809

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2023
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı şirke arasında imzalanan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesiyle —- İlçesi, 15718 Ada, 13 Parsel, —–Blok,—bağımsız bölüm numaralı taşınmaz—- 500.000,00 TL karşılığında satın almak üzere anlaşıldığını, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, yıllardır taşınmazın kendi adına tescil edilmesini beklediğini ancak tescil işlemi geciktikçe müvekkilinin hak kaybına uğradığını, davaya konu taşınmazın müvekkiline teslim edildiğini ancak tapu devri gerçekleşmediğini, bu durumun müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını, davaya konu bağımsız bölümün davalı üzerindeki tapusunun iptali ile söz konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından yapılan konkordato başvurusuna binaen —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nce —–konkordato başvurusunun kabulüne karar verildiğini, mahkememizin —– Esas sayılı dosyası kapsamında Konkordato ilanı için başvuruda bulunulmuş olduğunu ve mahkemece verilen ara kararda 08.11.2018 tarihinden itibaren hangi türde olursa olsun şirket malvarlığı, hak ve alacakları üzerinde “…her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, İİK’nun 89. Maddesi dahil olmak üzere ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının İhtiyati Tedbir Yolu ile durdurulmasına” ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacının dilekçesinde yer alan müvekkili hakkındaki beyanlarının hiçbir surette kabulünün mümkün olmadığını, tapu devirlerinde yaşanan aksaklıklar sebebiyle dava açan başkaca müşteriler tarafından art arda müvekkili şirketin malvarlığı üzerine hacizler konulduğunu, müvekkili şirketin dava konusu taşınmazı tamamlayarak teslim ettiğini ancak döviz kurundaki hareketlilik, inşaat sektöründe yaşanan derin kriz, mali imkânların elverişsizliği şirketin takyidatlardan ari olarak tapu devri yapmasına engel olduğunu, davacının teslim tarihinden itibaren taşınmazdan aktif olarak yararlanmaya başladığını, haksız olarak konulan hacizler sebebiyle tapu devrinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, müvekkili şirket hakkında verilen konkordato kabul kararının kurulacak hükme esas alınmasına, zamanaşımına uğrayan tüm taleplerin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibari ile; TMK m.716 hükmü gereğince tescili isteme davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup bu usule göre oluşturulan tensip uyarınca teati aşaması tamamlanmış ve yöntemine uygun olarak ön inceleme duruşması yapılmasına ve ayrıca davanın TMK m.716 hükmüne dayalı tescili isteme davası olması sebebiyle dava konusu edilen gayrimenkulün değerinin tespiti ve harcın tamamlanması gerektiği kanaatine varılarak mahalinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ancak verilen süre içerisinde keşif ve bilirkişi incelemesine ilişkin delil avansı ve harcın yatırılmaması sebebiyle incelemenin yapılamadığı anlaşılmış ve yargılama bu husus dikkate alınarak sonuçlandırılmıştır.
Taraf vekilleri tarafından celse öncesinde 04/07/2023 ve 25/07/2023 tarihli dilekçeler ile sulh olunduğuna ilişkin beyan dilekçeleri ile birlikte sulh protokolü sunulduğu, sulh protokolü içeriğinde tescil talebi ile açılan davanın davalı tarafından kabul edileceğinin ve karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmedikleri konusunda sulh oldukları yine davalı vekili tarafından sunulan 04/07/2023 tarihli dilekçede dava konusu edilen —– İlçesi, 15718 Ada, 13 Parsel, —-Blok—– nolu bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
HMK m.315/I “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü haizdir.Taraflar her ne kadar sulh protokolünde dava konusu edilen gayrimenkulün tescili konusunda mutabık kalmışlar ve mahkemeden sulh protokolü kapsamında karar verilmesini talep etmişlerse de davanın niteliği gereği dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri nispetinde belirlenecek harcın HMK m.120 hükmü gereğince belirlenmesi ve mahkeme veznesine yatırılması gerektiği, davanın 500.000,00 TL bedel nispetinde hesaplanan harç bedeli ödenmek suretiyle açıldığı, gayrimenkulün değerinin ve dolayısıyla bu değere göre hesaplanacak harcın belirlenmesi için gereken keşif harcı ve bilirkişi delil avansının yatırılmaması sebebiyle incelemenin yapılamadığı, taraflarca bu konuda yeniden süre verilmesinin de talep edilmediği dolayısıyla tescil hükmünün kurulamayacağı kanaatine varılarak HMK m.33 hükmü gereğince taraflar arasında yapılan sulh dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin sulh olunduğuna ilişkin örtüşen beyanları doğrultusunda konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,80 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.268,95 TL’nin davacıya iadesine,
3-Tarafların talebi olmadığından yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Tarafların talebi olmadığından vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.