Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/384
KARAR NO : 2023/591
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar —– ve —— vekili dava dilekçesinde özetle; 1995 yılında kurulan —– İnşaatın 23 yıllık kamu ve özel sektör tecrübesiyle inşaat taahhüt işleri, konut ve ticari gayrimenkul projelerinin geliştirilmesi ve kiralanması faaliyetlerinde bulunduğunu, —– Belediyesi’ne ait toplu konut, hastane işleri ve —– konutları başta olmak üzere —-şirketi tarafından tamamlanmış pek çok taahhüt projesi bulunduğunu, 2008 yılında Kurumlar Vergisi sıralamasında —olarak devletine olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlanamadığını, —- ili genelinde —– inşaat 2007 yılında Kurumlar vergisi sıralamasında —sırada ve 2008 yılında ise —-sıraya yerini aldığını, —– markalarıyla —– 10.000’den fazla konut inşa eden —- şirketinin — merkezi ve—– yatırım projelerini de başarıyla hayata geçirdiğini ve binlerce kişiye istihdam sağladığını, inşaat taahhüt işleri ve geliştirdiği projeleri ile 1 milyon m2 den fazla yapıyı inşa ettiğini, SPK tarafından 2015 ve 2016 yıllarında 500 milyon TL rtahvil ihraç yetkisi verilen —– şirketinin bağımsız denetçi kuruluşlar tarafından denetimlerini yaptırarak 2015 ile 2016 yıllarında uluslararası derecelendirme kurumu —- yatırım yapılabilir notu aldığını, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyen firmanın SPK lisanslı değerleme kurumları ile mevcut yatırımlarının değerleme ve piyasa araştırmalarını da düzenli olarak yaptırdığını, şirketin 1996 yılında —–Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale edilen konut ihalelerini kazanmasıyla birlikte —– merkezli projelere katılarak taahhüt sektöründe yerini aldığını, daha sonra —-Bakanlığı, —-Bakanlığı gibi kurumların okul, hastane gibi önemli projelerini tamamladığını, 2000 yılından sonra —-Büyükşehir Belediyesi ve —- tarafından ihale edilen tünel kalıp sistemiyle gerçekleştirilen toplu konut projelerine katılmaya başladığını, müvekkili şirketlerin halihazırda yaklaşık %72 hissesine sahip ortaklık şeklinde devam etmiş olduğunu,—-imalatını yaptığını, bu işyeri ile ilgili ortaklık ilişkisinin sonlandırılmasının düşünüldüğünü ve buradan anapara+faiz+veri iadesi olarak yaklaşık 54.400.000,00 TL.nakit beklendiğini,şirketin proje aşamasında olup gelecekte başlamayı düşündüğü işlerinin —– inşaatı, —Sitesi İnşaatı, —– inşaatı olduğunu, döviz kurunda meydana gelen dalgalanmalar nedeniyle şirketin mali dengesinin bozulduğunu, bozulan denge ile birlikte dövizli kredilerin maliyetinin çok yüksek tutarlara eriştiğini, buna karşılık aktifteki varlıklarının değerinin düşük kaldığı için şirketlerin nakit ve karlılık dengesinin bozulduğunu, ülkede yaşanan kriz sebebiyle gayrimenkule yatırım yapma yönündeki talepte de oldukça azalma meydana geldiğini, bunun satışlarını aşağıya indirdiğini ve hatta durma noktasına gerilettiğini, firmanın öngörülemez seviyedeki döviz kur artışı, faiz, artışı, satış adetleri ve fiyatlarında yaşanan yüksek düşüş sebebiyle yeni projelerini ertelediğini, aldığı tasarruf önlemleriyle yeni maliyet getirilerinden kaçındığını ve ——Proje finansmanının haricinde yeni yatırım kredisi kullanmayarak, 3 senede mevcut stoklarının satışları ile finansal borçlarını ödeyebildiğini, şirketin bankalarında mevcut bulunan paralarına, kredi taksitlerini tahsil edememe riskini gören bankalar tarafından bloke konulduğunu, bu tutarların bankada bağlı kaldığını, hatta kredinin vadesi gelmemiş bankalar tarafından bile paraların bloke altına alındığını ve şirketin kullanımına verilmeyerek mağdur edildiklerini, tüm bu olumsuzluklar sonrasında gelinen noktada müvekkili şirketin yaşadığı ve gelecekte yaşayacağı nakit sıkıntısı nedeniyle borçların tenzilat yapılmaksızın ve vadelere yayılmaksızın ödenemeyeceği anlaşıldığından alacaklılara konkordato ön projesinde yer verildiği şekilde tenzilat ve vade konkordatosunu içeren karma konkordato teklifinde bulunulmasının zorunlu hale geldiğini bahisle, davacı müvekkili şirketler hakkında İİK. M.287 uyarınca geçici mühlet kararı verilmesini ve şartlar oluştuğu takdirde kesin mühlet kararı verilmesini ve son olarak ta konkordatonun tasdik edilmesini, müvekkili şirketlerin faaliyetlerine devam edebilmesi için şirketin mal varlıklarının korunabilmesi ve konkordato projesinin hayata geçirilebilmesi için İİK m.206’da düzenlenen 1.sırada yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılan yada yapılacak takipler hariç olmak üzere müvekkili şirket ve şirket borçlarından doğrudan etkilenen şirket ortakları aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve yapılmış olan takiplerin durdurulmasına, İİK.m 206’da düzenlenen 1.sırada yazılı alacaklar hariç diğer alacaklarla ilgili yapılmış takiplerle ilgili muhafaza tedbiri yapılmış ise üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla muhafazalarının kaldırılarak müvekkili şirket yetkililerine yediemin olarak teslimine, İİKm.206’da düzenlenen 1.sırada yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılan yada yapılacak takipler hariç olmak üzere müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz uygulanmamasına, rehinini paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde malların muhafaza altına alınması ve satış işlemlerinin durdurulmasına, mühlet öncesi yapılmış müstakbel alacakların temliki sözleşmeleri kapsamında, mühlet içinde doğacak alacaklar için temlik işlemlerinin hükümsüz sayılmasına ve mühlet içinde ödemelerin komiser denetiminde talepte bulunan müvekkillere yapılmasına, mühlet ve tedbir öncesinde gönderilen müstakbel alacaklarında haczini içeren haciz müzekkereleri yada haciz ihbarnamelerinin mühlet içinde uygulanmamasına, mühlet kararından önce bankalar tarafından tutulan paralar ile mühlet kararından sonra hesaplara gelecek muhtemel paraların ve müvekkilleri lehine doğacak alacakların komiser denetiminde talepte bulunan müvekkillerine ödenmesine, geçici mühlet kararı ile birlikte mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesine, konkordato projesinin gerçekleştirilebilmesi zorunluluk arz ettiğinden davacı malları üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılarak başvuruda bulunanlara yediemin olarak teslimine, geçici mühlet kararı verildiğinde, gerekli görülmesi halinde geçici mühletin iki ay daha uzatılmasına, geçici mühlet sonunda bir yıllık kesin mühlet verilmesine yönelik tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce 08/11/2018 tarihli ara karar ile;
davacı şirketler yönünden 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş, komiser heyeti atanmış, gerekli ilanlar yaptırılmış ve komiser heyetinden bu davacıların sunmuş oldukları proje ve belgeler incelenmek suretiyle rapor alınmıştır.
Komiser heyetinin 01/02/2019 tarihli ilk 3 aylık döneme ilişkin raporunu düzenlediği anlaşıldı.
Mahkememizin 06/02/2019 tarihli duruşmasında;
” Davacıların geçici mühletin uzatılması taleplerinin kabulü ile Geçici mühletin İİK’nun 287/4 maddesi uyarınca 2 AY SÜRE İLE UZATILMASINA, ” şeklinde karar verildiği,
Geçici mühletin 5.ayının sonunda 01/04/2019 tarihinde düzenlenen komiser heyeti raporunda ise; ” …Davacı —– açısından, raporlarının 5.1 bölümünde ayrıntılı olarak açıklanan sebeplerle sunulan ön projenin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu bu nedenle davacıya 1 yıl kesin mühlet verilmesi yönünde kanaatlerinin oluştuğu, raporlarının 4.1 bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere ——borca batık olduğu, raporlarının 5.2 bölümünde belirtildiği üzere, davacı —— aslen borca batık olmadığı ve borçlarını ödeme kapasitesinin olduğu, bununla birlikte diğer davacı —- borçlarına kefaleti nedeni ile konkordato talep ettiği, bu nedenle —— sunmuş olduğu konkordato ön projesinin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel bulunması nedeni ile davacı —– sunmuş olduğu ön projesinin de gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu, bu nedenle 1 yıllık kesin mühlet süresinin verilmesi” şeklinde rapor düzenledikleri,Mahkememizin 05/04/2019 tarihli duruşmasında; taraflar dinlenmek suretiyle; “Davacılardan —– kesin mühlet taleplerinin Kabulüne, İİK’nun 289/3 maddesi uyarınca davacı şirketlere 1 yıllık kesin süre verilmesine, Davacılar ——davasının İİK’nun 292/1 maddesi uyarınca reddine, Mahkememizin 08/11/2018 tarihinde davacı şahıslar yönünden vermiş olduğu geçici mühletin kaldırılmasına ve bu konuda ayrıca gerekçeli karar yazılmasına, ” şeklinde karar verildiği,
Mahkememizin 24/02/2020 tarihli ara kararı ile;
—– Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen geri çevirme kararı doğrultusunda davacılar ——-yönünden dosyanın tefriki ile esasımızın —– sırasına kayıt edilmesine” karar verildiği,Mahkememizin 03/04/2020 tarihli ara kararı ile;
kesin mühletin İİK’nun 289.maddesi uyarınca 6 ay süreyle uzatıldığı, aynı dönem içinde Covid-19 salgını nedeniyle İİK’daki sürelerin 7226 sayılı Kanunla 22/03/2020-30/04/2020 tarihleri arasında durdurulduğu ve kanundaki düzenleme uyarınca Cumhurbaşkanı tarafuından çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararı ile 01/05/2020-15/06/2020 tarihleri arasında sürelerin durdurulduğu, duran 86 günlük sürenin Mahkememizin 12/06/2020 tarihli ara kararı ile ek 6 aylık kesin mühlete eklenerek kesin mühletin bitiş tarihinin 30/12/2020 tarihi olarak belirlendiği, ara kararların ilanlarının yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizin 30/12/2020 tarihli duruşmasında; ” İİK’nun 304/2 maddesine göre kesin mühletin 2 ay süre ile uzatılmasına” şeklinde karar verildiği,Mahkememizin 01/03/2021 tarihli duruşmasında kesin mühletin 1 ay süre ile uzatıldığı,
Mahkememizin 01/04/2021 tarihli duruşmasında; davacı şirketlerin konkordatonun tasdiki taleplerinin kabulüne, ‘—- Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün—– sicil sırasında kayıtlı —–ve —-Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün —- sicil sırasında kayıtlı —- ŞİRKETİ’nin konkordato taleplerinin kabulüne, davacı ——Şirketi’nin projesine göre; alacağı 20.000 TL’den az olan alacaklılara ödemelerin %100 oranla Ocak 2021’de tek taksitte; alacağı 20.000 TL – 30.000 TL arasında olan alacaklılara ödemelerin %10 iskonto ile, 20.000 TL Ocak 2021’de, kalanı Temmuz 2021’de toplamda 2 taksitte; alacağı 30.000 TL – 40.000 TL arasında olan alacaklılara ödemelerin %20 iskonto ile, 20.000 TL Ocak 2021’de, kalanı Temmuz 2021’de toplamda 2 taksitte; alacağı 40.000 TL – 50.000 TL arasında olan alacaklılara ödemelerin %30 iskonto ile, 20.000 TL Ocak 2021’de, kalanı Temmuz 2021’de toplamda 2 taksitte; alacağı 50.000 TL ve üzeri olan alacaklılara ödemelerin %40 iskonto ile, Ocak 2021’de ilk taksit asgari 20.000 TL olacak şekilde, kalanı yine asgari 20.000 TL olacak taksitlerle Temmuz 2021, Ocak 2022, Temmuz 2022, Ocak 2023’de toplamda 5 taksite varan vadelerle ödenmesine,
Davacı—- Şirketi’nin projesine göre; alacağı 30.000TL’den az olan alacaklılara ödemelerin %100 oranla Ocak 2021’de tek taksitte, alacağı 30.000TL’den fazla olan alacaklılara ödemelerin %100 oranla Nisan 2021 ve Temmuz 2021’de eşit iki taksit halinde ödenmesine,
Ödeme planında Ocak 2021, Şubat 2021, Mart 2021 aylarında yapılması öngörülen ödemelerin 30 Nisan 2021 tarihine kadar yapılarak ödemlerin tamamlanmasına,
Konkordato komiser heyetinin 16/03/2021 tarihli raporu ekinde bilgileri ve alacak tutarları bulunan alacaklılarla ilgili davacı —-Şirketi’nin 7 sayfalık, davacı —— Şirketi’nin 1 sayfalık ödeme tablolarının bu kararın eki sayılmasına,Aynı komiser raporunun ekinde bulunan aynen ifa ile taşınmazları devredilecek alacaklıların listesine ve tablodaki teslim tarihlerine göre devirlerin yapılması için 19 sayfalık tablonun bu kararın eki sayılmasına,Komiser heyetinin 31/03/2021 tarihinde sunmuş olduğu rapor ekinde adı geçen 5 adet alacaklı ile ilgili sunulan 1 sayfadan ibaren ek ödeme planının bu kararın eki sayılmasına, ” karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkememizin her iki şirket yönünden konkordatonun tasdikine dair —- sayılı kararının istinafı üzerine,—-BAM —.HD’nin —– sayılı ilamı ile; “Somut olayda; projeye olumlu oy kullananların çoğunluğu 50.000,00 TL’nin üzerindeki alacaklılardan oluşmaktadır. Mahkemece “.. alacağı 50.000 TL ve üzeri olan alacaklılara ödemelerin %40 iskonto ile, Ocak 2021’de ilk taksit asgari 20.000 TL olacak şekilde, kalanı yine asgari 20.000 TL olacak taksitlerle Temmuz 2021, Ocak 2022, Temmuz 2022, Ocak 2023’de toplamda 5 taksite varan vadelerle ödenmesine,” karar vererek projeyi tasdik etmiştir. Bu öngörü ile hareket edildiğinde davacı —–son taksite kadar asgari 20.000,00 TL ödeme yapmasının önü açılmış olacaktır. Bu durumda alacaklı üzerindeki ortaya konulan ödeme planında alacağı yüksek olanlar için öngörülen asgari ödeme ve vade tarihleri itibari ile davacının bu vade tarihlerine kadar aynı ödeme gücüne sahip olup olamayacağını ya da bu tarihlere kadar konkordatonun feshedilip edilmeyeceğini önceden öngörmek mümkün değildir. Böyle bir ihtimalde, küçük alacaklı grubu alacağının tamamını ya da büyük bir bölümünü tahsil etmiş olacak iken diğer alacaklılar daha az oranlarda tahsil imkanına kavuşmuş olacaklardır. Sonuç olarak, bu ödeme planının alacaklıların adil ve dengeli bir şekilde tatmin edilmesi ilkesine uygun olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, İİK’nın 304. ve 305/2. maddesi hükümleri uyarınca, davacı —– ödeme planının özellikle bankalar olmak üzere büyük alacaklılar aleyhine olduğu, alacaklılar arasında adil ve dengeli dağıtım ilkesine aykırı davranıldığı hususları gözetilerek, projede bu yönde düzeltme yapılmasının sağlanması, aksi takdirde İİK’nın 308. maddesi hükmü uyarınca, konkordatonun tasdiki talebinin reddiyle, doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde, davacı borçlu şirketlerin iflasına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı karar tesisi isabetli olmamıştır.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.Mahkememizce 25/11/2021 tarihli tensip zaptı ile, davacı şirketlere verilen konkordato mühletinin İİK’nın 304/2 maddesine göre 1 ay süre ile uzatıldığı, , İstinaf kararında belirtilen hususlarda komiser heyetinden derhal rapor alınmasına ve yine İstinaf kaldırma kararında belirtilen hususlarda revize projesi sunması için davacı tarafa kesin süre verilmesine karar verildiği, davacılar tarafından yeniden revize projesi sunulduğu ve bu proje kapsamında komiser heyetinden tasdik şartları yönünden yeniden rapor alındığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 10/12/2021 tarihli dilekçesi ekinde, revize projesi sunarak daha önceki tasdik edilen konkordato projesinde adi alacaklı firmalar ile bireysel alacaklılara ödemeler yapıldığını belirtmek sureti ile, alacağı kalan diğer alacaklılar yönünden önceki 30/06/2020 tarihli ana projede %40 indirim uygulanacak olan bakiye alacaklıların kaldığını belirterek, revize projede ödeme yapılmayan ve kalan tüm adi alacaklılara %40 tenzilatla ödeme yapılmasının planlandığı belirtilmiş, buna ilişkin ödeme tablosu, adi alacaklılar dışındaki alacaklarla yapılan ve yapılacak protokollere ilişkin açıklamaların sunulduğu anlaşılmıştır.Komiser heyeti tarafından düzenlenen 03/01/2022 tarihli raporda; İstinaf Mahkemesi’nin kaldırma kararında belirtilen hususlarda yeniden inceleme yapıldığını, konkordato tasdik kararından sonra projedeki ödeme tablosuna davacılar tarafından uyulduğunu, bu nedenle davacılardan —–tarafından projede yer alan tüm borçlarının %100 oranında ödenmiş olduğunu, diğer davacı—– yönünden İİK’nın 308/h maddesinde göre rehinli alacaklarla, alacak miktarının büyüklüğüne göre sıraya konularak görüşmeler yapıldığını, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılılık şartını taşıdığını, konkordato kaynaklarının ve nakit akışının yeterli olduğunu, daha önceki projede kademeli iskonto planı ön görüldüğünü ,borçların ağırlıklı bölümünün bankalara ait olduğunu, banka ve kredi kurumlarının çoğunun nakit ödeme yerine taşınmaz mülkiyeti verilmesi sureti ile borcun ifasını kabul ettiklerini, ilk projede daha az iskontoya tabi tutulan alacaklarının toplam borcunun, alacaklıların alacaklarının toplam borcun önemsiz bir kısmına karşılık geldiğini, ilk karar verildikten sonra İstinaf aşamasında iken davacıların 50.000 TL’ye kadar olan borçlarının tamamen ödemiş olduklarını ve kaldırma kararına kadar diğer borçlarının da yatırılmış olduğunu, hazırlanan yeni ödeme planına göre, daha önce oy kullanmamış ve bu nedenle oyları ”hayır” olarak kabul edilmiş üç alacaklı dışında hiç bir alacaklının durumunun değişmediğini, bu nedenle yeniden alacaklılar toplantısı yapılmadığını, konkordato projesi uyarınca 01/04/2021 tarihinden 10/12/2021 tarihine kadar ödemesi gerçekleştirilen alacaklılar hesaba katılmaksızın halen alacaklı olanlar dikkate alındığında, ödemeler sonrası mevcut durumda alacaklıların %77.96’sının, alacak tutarının ise %64.35’inin daha önce kabul oyu kullanmak sureti ile revize proje yönünden de yeterli çoğunluğu sağladıklarını, bu nedenle tasdik şartlarının mevcut olduğunu beyan etmişlerdir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya mahkememizin —– Esas numarasını almış olup, yeni esas sayılı dosyada da — Esas, —- sayılı mahkememiz kararı ile, davacı ——yönünden konkordatoya tabi borcu kalmadığından şartları oluşmayan davanın bu davacı yönünden reddine, davacı ——-. yönünden konkordato talebinin kabulü ile, konkordatonun tasdikine, projeye göre konkordatoya tabii adi alacaklılara ilişkin kalan borçların %40 tenzilatla Ocak 2022, Temmuz 2022 ve Ocak 2023 tarihlerinde eşit taksitlerle ödenmesine, aynen ifa ile taşınmazları devredilecek alacaklıların 16/03/2021 tarihli komiser raporu ekinde yer alan listesi ve teslim tablosuna göre devirlerinin yapılmasına, adi alacaklıların ve taksitlerin ödeme planına göre izlenmesine, konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin İİK’nun 308/c maddesi gereğince derhal bağlayıcı hale gelmesine, karar verilmiştir.
Mahkememizin vermiş olduğu tasdik kararına karşı İstinaf yoluna başvurulmuş olup, —–Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin—– Esas ve ——karar sayılı ilamı ile istinaf taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Bir kısım alacaklı tarafından İstinaf kararının temyiz edilmesi üzerine,
Yargıtay—- Hukuk Dairesi’nin—-Esas, —– sayılı ilamı ile ” İlk Derece Mahkemesinin ——. sayılı 01.04.2021 tarihli kararı ile her iki şirket yönünden konkordatonun tasdikine ilişkin kararın bir kısım alacaklılar tarafından istinaf edilmesi üzerine—- Bölge Adliye Mahkemesi —-Hukuk Dairesinin —– sayılı 04.11.2021 tarihli kararıyla İİK’nun 308/h maddesinin uygulanamayacağı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı yeniden yapılan yargılama sırasında davacı —– İnşaat şirketi tarafından revize proje sunulduğu, sunulan revize projede %40 tenzilatla, ödemenin teklif edildiği görülmüştür.Bu proje tekrar oylamaya sunulmadan dosyanın mahkemece karara çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemelerce alacaklı lehine projede değişiklik yapılabilmekteyse de projenin ana unsurlarında değişiklik olması halinde tasdik için bu projenin tekrar alacaklıların oyuna sunularak İİK 302. maddesinde belirlenen nisabın oluşmasını aramak gerekir. Somut olayda ilk projede tenzilat talep edilmemesine rağmen yeni projede %40 tenzilat talep edilmesi ödeme planında ciddi değişiklikler yapılması nedeniyle bu projenin yeniden alacaklıların oyuna sunulması gerekir. Bu kabulden hareketle ilk proje oylamasına göre istinaf hakkı bulunan bulunmayan ayrımı yapılarak istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi de doğru değildir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda belirlenen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın HMK 353/1-a maddesi uyarınca mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle taleplerin usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş , kararın bu gerekçeyle bozulması uygun görülmüştür.” gerekçesi ile istinaf kararının bozulduğu anlaşılmıştır. Dosyanın—–Bölge Adliye Mahkemesi—- Hukuk Dairesi’nin —– Esas sırasına kaydı yapılarak duruşma günü verildiği, duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyma kararı verilerek —- Karar sayılı ilamı ile ” İlk derece mahkemesinin 01/04/2021 tarih ve —-Esas—–Karar sayılı kararı ile, her iki şirket yönünden konkordatonun tasdikine dair verilen kararın, bir kısım alacaklılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 04/11/2021 tarih ve ——Karar sayılı kararı ile, birden çok sebep ile kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu kaldırma sebeplerinden birisinin de, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere, İİK’nun 308/h maddesinin uygulanamayacağı gerekçesine dayalı olduğu görülmüştür. Mahkemece, kaldırma kararından sonra yapılan yargılamada, davacı —— tarafından sunulan revize projede %40 tenzilatla ödemenin teklif edildiği görülmüş ise de, sunulan bu proje tekrar oylamaya sunulmadan karar verilmiştir. Bozma ilamında da değinildiği üzere, Mahkemelerce alacaklı lehine projede değişiklik yapılabilmekte ise de, projenin ana unsurlarında değişiklik olması halinde tasdik için bu projenin tekrar alacaklıların oyuna sunularak İİK’nun 302. maddesinde belirlenen nisabın oluşmasını aramak gerekli olduğundan somut olayda ilk projede tenzilat talep edilmemesine rağmen yeni projede %40 tenzilat talep edilmesi, ödeme planında ciddi değişiklikler yapılması nedeniyle bu projenin yeniden alacaklıların oyuna sunulması gerekir. Açıklanan nedenlerle, Dairemizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay —- Hukuk Dairesinin 01/12/2022 tarih ve —-Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup bu doğrultuda istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile Mahkemece tesis edilen kararın kaldırılmasına ve söz konusu eksikliklerin giderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verildiği anlaşılmış, dosya mahkememizin —– Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 23/05/2023 tarihli tensip zaptı ile; ” Davacı—– Anonim Şirketi yönünden hükmün İstinaf edilmediği ve bu davacı yönünden hüküm kesinleşmiş olmakla, bu davacı ile ilgili işlem yapılmasına yer olmadığına, davacı —— yönünden projede ödenecek son taksit Ocak 2023 olarak belirtilmiş olduğundan gelinen aşamada bu tarihe kadar ödemeler tamamlanmış ise davanın konusu kalmayacağı, ödenmemiş borçlar halen mevcut ise son revize projesinin yeniden alacaklılar oylamasına sunulması gerekeceğinden öncelikle davacı vekiline yargılama ve tasdik aşamalarında projeye tabi borçların hangi alacaklılara ne oranda ödendiği hususunu açıklaması ve buna ilişkin belgeleri sunması için 15 gün kesin süre verilmesine, komiser heyetinin görevlerinin devamına, davacı —- 1 ay ek kesin süre verilmesine, komiser heyetinden davacı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda rayiç bedeller üzerinden yapılacak özvarlık hesabının istenmesine, yeniden alacaklılar toplantısı yapılması hususunda süre verilip verilmeyeceği ile ilgili eksikler tamamlandığında duruşmada karar verilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.Davacı vekili 09/06/2023 tarihli dilekçe ile; ”Yargıtay tetkik hakiminin dosyayı dikkatlice incelemediğini, dolayısıyla da konkordato dosyasına sunulan ilk projede de %40 tenzilatın olduğunun fark edilmediğini, bu nedenlerle her iki projede adil ve dengeli dağıtım dahil hiçbir ciddi değişiklik yapılmadığını, alacaklar bakımın %40 tenzilat uygulanması her iki projede de mevcut olduğunu, Yargıtay bozma kararında ikinci projenin tekrar alacaklıların onayına sunulması gerektiğine değinilmekle birlikte bunun yönteminden bahsedilmediğini, konkordato dosyasında; İlk projeye olumlu oy verip de ikinci proje ile durumu ağırlaşan 12 alacaklının ikinci projeye olumsuz oy verildiği kabul edilerek hesaplama yapıldığında dahi müvekkil —- İnşaat bakımından konkordato nisabı yine sağlanmış olacağını, müvekkili şirketin konkordato talepli başvurusunda bulunduğunda, sunmuş olduğu ilk projesinde 30.06.2020 tarihi itibariyle borcu 1.115.056.575,95.-TL iken, 28.04.2023 tarihinde bu rakam 112.756.212,44.-TL’ ye gerilediğini ve dolayısıyla müvekkili şirketin bu süreçte borçlarının %90’ ını ödediğini” beyan ettiği anlaşılmıştır. Konkordato komiser heyeti tarafından davacı şirketin mallarının güncel rayiç bedelleri ile ilgili yeniden teknik rapor alınmış ve Yargıtay bozma ilamından sonra verilen İstinaf kaldırma kararında belirtilen hususlarda komiser raporu düzenlenmiştir. Konkordato komiser heyetinin sunmuş olduğu son raporunda; ” Öncelikle Yargıtay —–Hukuk Dairesince bozma sebebi, proje şartlarının esaslı olarak değişmesidir. Karar, İstinaf öncesi ilk projede indirime tabi olmayan alacaklıların İstinaf sonrası (ikinci) projede %40 iskontoya tabi olduğu intibarnı taşımaktadır,. İlk projede gösterilen iskontosuz alacaklar, ikinci projenin hazırlandığı döneme kadar, projeye uygun şekilde ödenmiştir. İkinci projenin mahkemeye sunulduğu tarihte yalnızca %40 iskontoya tabi alacaklar kalmış, sadece bunlara yapılacak ödemelere ilişkin bir proje sunulmuştur. Daha açık söylemek gerekirse 01.04.2021 tarihli tasdik kararına ek olan ilk projede iskonto yapılmayan, %10, %20 ve %30 iskonto yapılan küçük alacaklılar projeye uygun olarak tümüyle ödenmiş; İstinaftan sonraki 27.01,2022 tarihli tasdik kararında ekli olan projede bulunmadıkları için projede yapılan değişiklikten etkilenmemişlerdir. İkinci projede gösterilen alacaklılar zaten ilk projede de %40 iskontoya tabi olduklarından durumları ilk projeye göre kötüleşmediğine göre alacaklılar toplantısı yapılmadığı, şirketin yaptığı ödemeler incelenerek, şirketin konkordato projesine uygun şekilde ödemelerine devam ettiği ve İİK m. 308/c ile m. 308/f’de gösterilen konkordatonun kısmen veya tamamen feshini gerektiren bir husus bulunmadığı, Komiser heyetince hesaplanan borçlu şirketin 30.4.2023 tarihli kaydi öz sermayesi (-)457.193.866,91 TL olup rayiç bilançodaki Öz sermayesinin (+) 202.409,135.48 TI. olduğu ve şirketin borca batık olmadığı; borçlu şirketin konkordato projesi kapsamında finansal kuruluşlar dışındaki adi alacaklılara olan borçların tamamının taksitlerini zamanında ödemiş olup borcunun kalmadığı; ulaşılamayan 3 adet alacaklıya borç ödenememiş olup, toplam tutarı 2.105,78 TL, olup bu tutarın mahkeme veznesine depo edildiği; 2 adet alacaklı ile ihtilaf devam ettiği, bunların toplam tutarının 279.014,08 TL olduğu; ayrıntısı rapor içeriğinde olduğu üzere Proje kapsamında olmayan bir adet alacaklının ilama dayanan alacağının Sayın Mahkemece taksitler halinde ödenmesini öngörüldüğü; bu alacağın 300.000 TL’lik kısmının ödenmiş olup bakiye 200.000 TL’nin vadesinin henüz. gelmediği ancak şirketin ödeme gücünün bulunduğu; raporumun IV-A bölümünde yer aldığı üzere finansal kuruluşlara olan borç ve ödeme durumu aşağıdaki gibi olduğu; . Protokole Bağlanmayan 4 adet adi alacaklı finansal kuruluşa olan toplam 89.444.729,85 TL borç, iskonto sonucu 53.666.837,91 TL olmuş, bu tutarın 15.333.382,26 TI. si ödenmiş bakiye 38.333.455,65 TL si vadelerinde ödeneceği; . Protokole bağlanmayan 4 adet finansal kuruluşa ait rehinli borç tutarı 54.553.495,63 TL lik borcun 18.052.020,29 TL si ödenmiş, 3 finansal kuruluşla protokol görüşmeleri devam etmekte olup muhtemelen gayrimenkul devri ile borçlar ödenecektir. Bir Factoring kuruluşu ile gayrimenkul devri konusunda uzlaşıldığı; 16 Finansal kuruluşla protokol imzalanmış ve bu kuruluşlara ait hem rehinli hem adi alacaklar yapılandırılmıştır. Bu kapsamda 820.283.141,54 TL rehinli alacak protokole bağlanmış bu borçlardan 414.360.158,23 TL ödenmiş olup, sadece 10.351.668,00 TL borç kaldığı: Protokole bağlanan finansal kuruluşlardan adi alacaklı olan sayısı 11 olup 587.419.077,02 TL/’lik borç iskonto sonucu 352,451.446,21 TL’ye indirilmiş bu tutardan 253.765.983,49 TL ödenmiş olduğu, sadece 7.719.094,55 TL’nin vadelerinde ödenmek üzere borç olarak durduğu; Konkordato projesi kapsamında toplam 1.571.643.535,34TI, lik borç iskonto ile 1.293.783.113,96 TI ye indirilmiş, Bu borcun 712.317.539,15 TL si gayrimenkul ve nakit olarak ödenmiş, 723.516.477,66 TL sinden finansal kuruluşlar yapılan protokol kapsamında vazgeçmişler ve rapor tarihi itibari ile 93.,485.587,62 TI borç kaldığı, davacı şirketin konkordatonun tasdiki şartlarını taşıdığı ” yönünde görüş sunmuştur.
Mahkememizce yapılan incelemede yargılamanın geldiği aşama itibari ile ; davacı—– ilk kez 08/11/2018 tarihinde geçici mühlet kararı verildiği, bu tarihten sonra geçici mühletin 2 ay süre ile uzatıldığı, daha sonra 1 yıl kesin mühlet verildiği, İİK’nın 289/6 maddesi uyarınca kesin mühletin 6 ay süre ile uzatıldığı, yargılama sürecinde yaşanan pandemi nedeni ile çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararı uyarınca duran sürelerin kesin mühlete eklendiği ve sonrasında İİK’nın 304/2 maddesinde belirtilen 6 aylık sürenin de kullanıldığı, davanın açıldığı tarihten bu yana yaklaşık 5 yıllık sürenin geçtiği anlaşılmıştır. İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen konkordato müessesesinin kanunda belirli süreler ile sınırlanmıştır. bu müessesenin amacı, borçlu ile alacaklıları bir araya getirerek alacaklıların haklarına zarar gelmeyecek şekilde borçlu tarafından teklif edilen proje kapsamında alacaklıların alacaklarına ulaşmalarının sağlanmasıdır. Dosyaya sunulan belge ve raporlar kapsamında davacı—– borçlarını gelinen aşamada %90 oranında ödediği anlaşılmaktadır.
Davacı şirket tarafından sunulan ilk proje ve son sunulan revize projesi kapsamında, adi alacaklılara yapılacak ödemelerin 3’er aylık aralar ile 5 taksitte ödenmesinin planlandığı ve projeye göre son taksitin 2023 yılı Ocak ayı olarak belirlendiği, yargılamanın geldiği aşamada projedeki son taksit ödeme tarihinin de geçmiş olduğu, finans kuruluşları ve rehinli alacaklılar ile ayrı protokoller yapıldığı, bazılarının ise protokole bağlanmadığı, gelinen aşamada konkordato projesinin uygulanabilirliğinin kalmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı şirketin uygulanabilirliği kalmayan konkordato projesinin tasdiki talebenin reddine, kesin mühletin kaldırılmasına, şirket borca batık olmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacı—– konkordato projesinin tasdiki talebinin reddine,
2-Rayiç değerlere göre hesaplanan öz varlığının pozitif (+) değerde olduğu ve borca batık olmadığı anlaşılmakla iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
3-Komiserlerin görevlerine son verilmesine,
4-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına,
5-Kararın —–ve Basın ilan kurumunda ilanına,
6-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. harçtan peşin alınan 35,90 TL. harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL. harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansının ve kullanılmayan iflas avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekili, konkordato komiseri —-ve bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.