Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/306 E. 2023/803 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/306
KARAR NO : 2023/803

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davacının yapmış olduğu ticaret neticesinde davalı yanın yapması gereken birtakım ödemeleri yapmadığını, bunun üzerine —- İcra Müdürlüğü —– sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanca haksız ve hukuka aykırı itiraz edildiğini, icra takibinin 69.694,84TL ve 7.615,22 USD üzerinden başlatıldığını, davalı yanın birtakım malları Türk Lirası üzerinden, birtakım malları da USD üzerinden alması nedeniyle olduğunu, davalı yana kesilen hem usd fatura hem de türk lirası faturasını sunduklarını, tarafların ticari defterleri, faturalar ve ilgili evraklar incelendiğinde konunun açıklığa kavuşacağını, Her 2 tarafın ticari defterlerinde de hem USD hem Türk Lirası Faturalarının işlenmiş olduğunu, anlaşmazlık bulunmadığını, böyle olmasına karşın davalı yanın cari borcunu ödemediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının —- İcra Müdürlüğü —–Esas sayılı dosyaya yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İtirazın iptali davalarına mahsus olmak üzere geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasının özel dava şartı olduğunu, dayanak icra takibinde takibin yabancı para cinsinden (USD) olduğu, takip talebinde Türk Lirası (tl) karşılığı gösterilmediğinden kamu düzenine aykırılık dolayısı ile geçerli bir icra takibi olduğundan bahsedilemeyeceğini, hem USD hem de TL üzerinden iki ayrı alacak kalemi olmak üzere toplam “69.694,84 TL + 7.615,22 USD” talep edildiğini, ancak takip talebinde USD cinsinden alacağın Türk Lirası karşılığının belirtilmediğini, kamu düzenine aykırı, re’sen gözetilecek ve davanın her aşamasında nazara alınabilecek bu husus uyarınca takibin iptale tabi olduğunun anlaşıldığı, itirazın iptali davasına dayanak icrta takibinin geçersizliği itirazın iptali davasının görülmesine engel olduğu, bu nedenle davanın usulden reddini talep etiklerini, Hukuk Genel Kurulu kararında geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasının itirazın iptali davası için bir ön şart olduğu ve esasa girilmeden usulden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, aynı gerekçe ile usule uygun bir ödeme emri de bulunmadığından geçersiz bir ödeme emri bulunmasının da itirazın iptali davasının görülmesşine engel olduğunu, takip talebinde yer alan kayıtlar esas alınarak ödeme emri düzenlendiğinden ödeme emri’nde de aynı surette USD cinsinden alacağın “TL” karşılığına yer verilmediğinden ödeme emrinin de ayrıca iptal edilmesi gerektiğini, takipte hem “USD” hem de “TL” alacağı ayrı ayrı talep olunduğunu, davanın “TL” cinsinden alacak kısmı için devamına hükmedilmesi halinde kalan kısım için devamı takibin bütünlüğü esas alınarak mümkün olamayacağından ödeme emrinin de kısmen geçersizliğinin söz konusu olamayacağını, ödeme emrinin tamamen geçersizliği ile de huzurdaki dava geçerli bir ödeme emri ile beraber geçerli bir borca itiraz da olamayacağından davanın usulden reddi gerekeceğini, davaya dayanak hem takip talebi hem de ödeme emrinde döviz cinsinden (usd) alacağa “avans faizi” işletilmesi talebinin de kamu düzeninden oludğu, geçerli bir takip ve ödeme emri ile birlikte dinlenebilecek bir itirazın iptali davasından bahsedilemeyeceğini, emredici olan yasa maddesi uyarınca takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağı için avans faizi talebinin kamu düzeninden olduğu, bu sebeple hem takip talebi hem de ödeme emrinin geçersizliği itirazın iptali davasının da görülmesine engel olduğunu, takip ve ödeme emrinin iptali talepli olarak—-. İcra Hukuk Mahkemesi —–sayılı dosya ile takibin ve ödeme emrinin iptali talepli şikayet dava yoluna gidildiğini, davanın derdest olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa ödenmemiş borcu bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından davacı tarafa ticari ilişkiden kaynaklı tüm borçlarının ödendiğini, sundukları cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere Borcun (1.816.896,28 TL) ve alacak (1.816.896,28 TL) sütunlarının eşit surette birbirini doğruladığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile de bu durumun ortaya konulabileceğini, takibe dayanak tutulan faturalar dışında başka bir dayanak belge sunulmasına muvafakatlerinin bulunmadığını, davacı tarafa icra takibinde takibe dayanak olarak; itirazın iptali davası, iptali talep olunan icra takibinden bağımsız düşünülemeyeceğini, takibe müstenit evraklar dışında fatura yahut dayanak belgeye dayanılmasına olanak bulunmadığını, her ne kadar takipte 7.615,22 USD alacak talep edilmekle beraber 16.05.2023 Tarihli fatura bedelinin ise 4.955,77 Usd olduğunu, hal böyle iken takibe dayanak tutulan evrakların dışında alacağa dayanak evrak sunulmasına muvafakatleri olmadığını beyanla davanın bu sebeple de esastan reddini talep ettiklerini, davacı tarafça düzenlenen döviz faturaları ile kur farkı taleplerini müvekkil şirket kabul etmediğini, davacı tarafın döviz üzerinden talepte bulunması veya kur farkı talebinde bulunmasını gerekli kılabilecek her hangi bir yasal düzenleme ve ticari örf ve adet de bulunmadığını, davacı tarafın kötüniyetli bir şekilde, her ne kadar icra takibi ve dava dilekçesinden alacağın sebebi anlaşılamasa da döviz kurundaki dalgalanmaları gerekçe göstererek USD cinsi ve kur farkından kaynaklı talepte bulunulduğunu, her ne kadar davacı tarafın takip ve davada dayandığı faturalardan anlaşılamasa da davcının kur farkı talebine ilişkin olarak düzenlenen faturalara karşılık müvekkil şirket tarafından 21.11.2022 tarihli kur farkı açıklamasını içerir iade faturası düzenlendiğini, geçerli bir takibe dayanmayan davanın usulden reddini, geçerli bir ödeme emri bulunmadığından davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının fatura alacağı sebebiyle davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosyamız arasına alınan —- İcra Dairesinin —– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 28/11/2022 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 12/12/2022 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—-. İcra Hukuk Mahkemesinin —- esas —- karar sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; davacının cari hesap alacağı sebebiyle davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine mahkememize itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından birinin, ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasının olduğu, ancak —-İcra Hukuk Mahkemesinin—– esas —- karar sayılı ilamı ile davaya konu takibin, yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmemesi sebebiyle, takibin iptaline karar verildiği, geçerli bir icra takibinin dava şartı olduğu, bu halde dava şartının sağlanamadığı anlaşılmakla HMK’nın 114/2 maddesi yollamasıyla, uyarınca İİK’nın 67.maddesindeki, ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasına ilişkin dava şartı yokluğundan, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 114/2 maddesi yollamasıyla, uyarınca İİK’nın 67.maddesindeki, ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasına ilişkin dava şartı yokluğundan, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.288,90-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —– Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 3.120,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.