Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/276 E. 2023/773 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/276
KARAR NO : 2023/773

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2023
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 24.07.2022 tarihi ve 06: l2 saatinde müşterilerine ait —– plakalı — araca 960,60 TL tutarında benzin ikmali yapıldığını, yanlış yakıttan kaynaklı olarak işbu aracın —– servisine girdiğini, hasar tarihinden itibaren 79 gün serviste kaldığını, araç üzerinde onarıma başlama tarihi itibariyle 63 gün onarımının sürdüğü, davalı şirket servisinin 03.08.2022 tarihinde göndermiş olduğu mesaja istinaden ödeme yapılmasının talep edildiği, şirket tarafından ödeme yapıldığı, ancak ödeme işlemi akabindeki her gün telefonda teslim tarihinin davalı şirket servisi tarafından ötelendiğini, davalı şirket servisinin yaptığı bu gecikme nedeniyle aracın serviste kaldığı süre boyunca müşteriye ikame araç verilmediğini, ikame aracın —— tarafından temin edildiğini, günlük 650,00 TL bedelli ikame araç kiralandığını, muhattap şirket tarafından 12.08.2022 tarihinde teslim edilmesi gereken aracın 60 gün serviste beklediğini, tüm bu nedenlerle ikame araç için şirketin ödemiş olduğu 39.000 TL ‘nin aracın serviste olduğu süre boyunca günlük 650.00 TL ikame araç bedeli ödemesi yapılmaya devam edildiğini, 12.10.2022 tarihinde —– Noterliği’nin——yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; davalı şirket’e ihtar ve ihbar edildiğini, ancak davalı şirketin ihtarnamenin kendisine tebliğ edilmesine ve kendisine tanınan artı 3 günlük ödeme süresine rağmen müvekkili şirket’e hiçbir ödeme gerçekleştirmediğini, söz konusu aracın kiralama bedeline ilişkin müvekkili şirket tarafından 27.10.2022 tarihli, 31.10.2022 vadeli ve KDV dahil 46.800,00 TL bedelli e-fatura düzenlendiğini, ilgili faturanın vade tarihi olan 31.10.2022 tarihinin geçmesine rağmen davalı şirketçe hiçbir ödeme yapılmadığını, ihtarnamenin kendisine tebliğ edilmesine ve kendisine tanınan artı 3 günlük ödeme süresine rağmen, ilgili faturaya ilişkin olarak ödeme gerçekleştirmediğini, söz konusu fatura vadeli bir fatura olduğu, kesin vade kuralı gereği, vade tarihlerinin geçmesi ile davalı şirketin açıkça temerrüde düşmüş vaziyette olduğunu, davalı Şirket aleyhine —–. İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyası ile faiz dahil toplam 47.143,31 TL tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı şirket tarafından haksız bir şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, sunmuş oldukları delillerden de anlaşılacağı üzere; davalı şirket’in müvekkili şirket’e 47.143,31 TL fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile borcunun olduğunun sabit olduğu, davalı şirket’in icra takibine yönelik yapmış olduğu itirazın tek amacının icra takibini durdurmak ve müvekkili şirket’in alacağına kavuşmasını ertelemek olduğunu, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, açıklanan nedenlerle davalı Şirket’in —- İcra Müdürlüğü nezdinde —– Esas sayılı dosyadaki ödeme emrine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı şirketin asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, davaya konu alacağın hesaplanacak faiz ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket’e yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Maddi hukuk kaynaklı sıfat (husumet) yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Davaya konu edilen hususun, dava dışı — ait —- model—– model—–plakalı aracın, davalı şirket tarafından 25.07.2022 tarihinde yanlış yakıt ikmali sebebiyle oluşan arızanın giderilmesi için geldiğini, araca mazot yerine benzin konulduğuna ve aracın servise çekici ile gönderildiğine ilişkin —– çalışanları ile müşteri arasında tutanak tutulduğu, dava dışı müşteri—–tarafından bu tutanak üzerine: Yukarıdaki tutanağa istinaden ödemenin —— alınmasını rica ederim (muvafakat ederim) şeklinde şerh düşüldüğü ve evrakın dava dışı tarafından imzalandığını, sunulan iş emirleri incelendiğinde 04.08.2022 tarihinde servise giren aracın çıkışının yapıldığını, aracın daha sonra 12.10.2022 tarihinde müvekkil şirket servisine tekrar önceki iş emri devam irsaliyesi açıklamasıyla ikinci bir girişi yapıldığı ve 13.10.2022 tarihinde tekrar çıkışının yapıldığını, aracın servis onarım ücretine ilişkin ilk faturanın 04.08.2022 tarihinde davacı —–plakalı aracın faturası açıklamasıyla kesildiğini, bu faturanın üzerine de müşteri tarafından yukarıdaki tutarın—–tahsil edilmesine muvafakat ederim şeklinde şerh düşüldüğünü, İlgili faturanın —–tarafından ——açıklamasıyla 09.08.2022 tarihinde müvekkil şirkete ödendiğini, onarıma ilişkin olarak ikinci faturanın 13.10.2022 tarihinde davacı —–plakalı aracın faturası açıklamasıyla kesildiğini ve —– tarafından——açıklamasıyla 17.10.2022 tarihinde müvekkil şirkete ödendiğini, davacı şirket ile müşterisi arasında varılan mutabakat neticesinde zarardan kaynaklı onarım bedellerinin —- tarafından üstlenildiğini, müvekkili şirketin buna istinaden —— tarafından yapılan ödemeleri kabul ettiğini, aracın serviste olduğu süre zarfında araç sahibi —– müvekkil şirketten herhangi bir ikame araç talebinin olmadığını, müşteriye ikame araç tahsis edilmesinin tamamen davacı şirketin inisiyatifinde olduğu, müvekkili şirkete bununla ilgili herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğini, bu hususta müvekkili şirketin muhatabının müşteri —- olduğunu——tarafından, müvekkil şirkete böyle bir talep de yöneltilmediğini, bu nedenle müvekkili şirketten, davacı şirketin böyle bir talebinin hukuken olamayacağını, dava dışı —– ile davacı arasındaki ilişkiye taraf olmadığını, davacı şirketin müvekkili şirketle araç tamir süre anlaşması olmadığını, sonuç olarak, davacı şirketin ikame etmiş olduğu işbu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, Her ne kadar husumet yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddi gerekse de mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda; dava konusu aracın 25.07.2022 tarihinde yanlış yakıt ikmali sebebiyle oluşan arıza neticesinde onarım için müvekkil şirkete getirildiğini, söz konusu aracın tamirinin müvekkil şirketçe yerine getirildiğini, buna ilişkin ödemelerin davacı tarafından, dava dışı araç sahibinin talebi doğrultusunda müvekkili şirkete yapıldığını, müvekkil şirketin aracın onarımı için serviste kaldığı süre için araç sahibine ikame araç tahsis edilmesi gibi bir taahhüdü bulunmadığını, davacı şirket tarafından öne sürülen aracın 79 gündür serviste olduğu beyanının da doğru olmadığını, İş emirleri incelendiğinde de aracın 04.08.2022 tarihinde servis çıkışının yapıldığını, aracın daha sonra 12.10.2022 tarihinde tekrar önceki iş emri devam irsaliyesi açıklamasıyla ikinci bir girişi yapıldığı ve 13.10.2022 tarihinde tekrar çıkış yapıldığını, araç teslimin dava dışı sahibine teslim edildiğini, aracın toplamda 12-13 günlük bir süre zarfında onarımının yapılarak teslim edildiğini, dolayısıyla davacının 60 gün üzerinden hesapladığı 39.000 TL’lik ikame araç bedelinin tazminini talebinin bu yönüyle de haksız bir talep olduğunu, davacı —– tarafından 27/10/2022 tarihinde tanzim edilen faturaya ilişkin olarak, müvekkil şirketin 31/10/2022 tarihinde, ——fatura nolu iade faturası tanzim ettiğini, 2. defa davalı tarafın 31/12/2022 tarihinde tanzim edilen faturaya ilişkin olarak da müvekkil şirketin aynı gün 31/10/2022 tarihinde, —– fatura nolu iade faturası tanzim ettiğini, tamir sürecinde müşterinin ve davacının bu hususa ilişkin müvekkil şirkete yöneltilen bir talepleri olmadığı, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete, dava dışı araç sahibine ikame araç sağlanması talebini içeren herhangi bir ihtar da göndermediğini, davacı şirketin, kendi inisiyatifini kullanarak, dava dışı araç sahibinin aracına vermiş olduğu zarar nedeniyle müşterisine jest yapma gayesiyle ikame araç tahsis ettiğini, ilişkide müvekkilinin taraf olmadığını, müvekkili şirketin taraf olmadığı bir ilişkiye ilişkin ödemeden dolayı fatura gönderilmesinin kabul edilemeyeceğini, düzenlenen faturanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin kendisine karşı taraf olmadığı bir ilişki için icra takibine karşı itiraz etmesinin yasal hakkı olduğunu, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında düzenlenen faturaya dayanak teşkil edecek bir sözleşme olmadığını, davacı şirket tarafından fatura düzenlenmiş olması, hukuki bir ilişkinin varlığını göstermeyeceğini, bu tür bir ilişki olduğuna dair dayanak olarak gösterilemeyeceğini, bu nedenlerle, haksız bir alacağın tahsili amacıyla ikame edilen huzurdaki davanın reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle husumet nedeniyle usul açısından reddine, mahkeme aksi kanaatte ise ise esas açısından reddine, yüzde (%) 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacıya ait —– plakalı aracın yanlıy yakıt dolumu sebebiyle arızalanması neticesinde davalıya onarım için teslim edildikten sonra makul onarım süresini aşması sebebiyle davacı tarafça ikame araç bedeli olarak ödediği bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.—–. Noterliği ve Vergi Dairelerine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede, davacının dava dışı müşterisine ait —– plakalı aracın, davalı tarafça yanlış yakıt ikmali sebebiyle hasar gördüğü, hasara konu aracın davalı şirkete servis hizmeti sebebiyle teslim edildiği ve makul onarım süresini aşması sebebiyle davacı şirketin davalı şirketten ikame araç bedeli adı altında tazminat talep ettiği, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, ancak dava dilekçesi ve ekinde sunulan belgeler incelendiğinde, dava konusu aracın davacı şirkete ait olmadığı, dava dışı araç maliki ile davacı arasında herhangi bir alacağın temliki sözleşmesi bulunmadığı, onarım bedelinin davacı tarafça ödenmesinin davacı tarafa ikame araç bedeli alacağını talep hakkı veremeyeceği, makul onarım süresinin aşılması sebebiyle ikame araç bedeline ilişkin alacağı talep hakkının dava dışı araç malikine ait olduğu, davacı şirketin bu noktada aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla, davanın husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 299,52-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-7) göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —– Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 3.120,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf – kesin yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.