Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/256 E. 2023/312 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/256 Esas
KARAR NO: 2023/312
DAVA: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 28/03/2023
KARAR TARİHİ: 03/04/2023

Mahkememizin —–sayılı dosyasına birleştirilen —– Esas sayılı dosyası mahkememizin —– sayılı dosyasından tefriki ile mahkememizin —— kayıt edilmiş olup, incelenmesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ——- sermaye ile —— oranında ortak olduğunu, davalı şirketin ortaklık yapısının ———- olmak üzere sermaye sahibi ortaklardan oluştuğunu , şirkette hakim pay sahibi ve müdürler kurulu başkanının ——–olduğunu , müdür ———kardeşi olup, ———–da dahil olmak üzere tamamının her konuda ———- talimatı altında birlikte hareket ettiğini , müvekkilinin bu sebeple azınlık ortak olduğunu, davalı şirketle benzer sermaye yapısına sahip ve davalı şirketle—-ilişkisi birçok şirket bulunduğunu, bu şirketlerin tamamında——— hakim ortak , müvekkilinin ise azınlık pay sahibi olduğunu , bunlardan en önemlileri———-olduğunu, ——- birçok şirket ——- tedarik şirketleri olarak —- şeklinde kurulduğunu, müvekkilinin —- görevinin sona erdiği tarihe kadar ———kuruluşundan ——- kadar sadece müşteri ilişkileri ———- olan ilişkileri takip ettiğini, müvekkili ile hâkim ortak ——- sonrasında fikir ayrılıkları başladığını ———- sonrasında fikir ayrılıklarının derinleşerek devamında husumet oluştuğunu , nitekim müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirket ——- müdürü ve hakim ortağı ——– —– olduğuna ilişkin olarak ——— yılında soruşturmalar açıldığını, müvekkilinin ortağı olduğu, davalı şirketin ortaklığından ayrılmasına ilişkin açılan ——— davalarının yargılamasına devam edildiğini, müvekkilinin ——— ortaklığından ayrılmasına ilişkin ———- sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiğini,—— usulsüz yönetim nedeniyle ——- dosyadan denetim ve onay kayyımı atanmasına karar verildiğini, söz konusu karara karşı her ne kadar —— tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuşsa da ———- ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, denetim ve onay kayyımı atanması kararının kesinleştiğini, halihazırda denetim ve onay kayyımının grup şirketlerde görevine devam ettiğini, müdürler ———-tarafından davalı şirketin usul ve yasalara uygun bir şekilde ve şirket lehine olacak şekilde yönetilmemesi, şirket kaynaklarının kendi ve aileleri lehine keyfi bir şekilde şahsi sebeplerle harcanarak şirketlerin zarara uğratılması, ——– hakkındaki gerek güveni kötüye kullanma gerekse ——- olma konusunda soruşturmalar yürütüldüğü nazara alındığında mevcut müdürlerin davalı şirketin kaderini tayin eden müdürlük görevinde bulunmasının büyük bir tehlike arz etmesi ve şirketin malvarlığının korunması için iyi bir yönetime ihtiyaç olması nedenlerinden ötürü davalı şirkete yönetim kayyımı atanması için dava ikame etme zorunluluğu doğduğunu, hakim ortak ve müdür—– diğer yönetici olan —— hakkında ——- üye olduğu iddiasıyla soruşturma yürütüldüğünü ve hepsi hakkında 2 yıldır yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı bulunduğunu ———– tarihli ymm uzman raporu ile grup ——– özvarlığına oranla yüksek miktarda borçlandırıcı ve malvarlığın fiktif işlemlerle azaltıcı işlemlerin yapıldığı tespit edildiğini, ——— bir inşaat şirketindeki hisselerini kendi şahsi malvarlığına usulsüz bir şekilde geçirdiğini, bu sebeple hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığını——– müvekkilinin şikayeti üzerine açılan soruşturmada, ——– şirketinde gayriresmi kasa tutularak vergi usulsüzlüğü yapıldığının ortaya çıktığını, şirkette bağımsız denetim olmadığını, —– malı müşaviri——- birçok kanaldan bağlantılı olduğunu , bir diğer anlatımla şirketin tarafsız denetlenmediğini, müdürlerin, kendi yaptıklarını kendi denetledikleri bir mekanizma içerisinde bağımsız denetim yaptıklarını, bağımsız denetime ilişkin —— karşı açtıkları davalarda bu kararların peş peşe iptal edildiğini , davalı ——– şirketlerine ait taşınmazların önemli bir kısmında ipotek tesis edilmiş olup, yeni alınan taşınmazlara dahi ipotek tesis edildiğini, şirket aktiflerinin çok ağır bir sekilde azaltıldığını, —— ait detaylı mizanların müvekkili ile paylaşılmadığını, paylaşılan mizan kayıtlarında da müdürlerin şirketten yüklü miktarda paralar çektiklerinin, ortaklar hesabında şirketi milyonlarca lira borçlu olduklarının ve bu borçların adat faizlerinin ödenmediğinin tespit edildiğini, müdürlerin şirketi kendi şahsi bankalar gibi kullandığını , şirket kaynaklarını kendi şahıslarına——- olarak kullandıklarını, hakmar mağazacılık şirketinden bir inşaat projesi finanse edildiğini buna karşılık——–bu inşaat projesinde şirkete ait olması gereken yapıdaki hakların şirketin adına kaydedilmediğini ve üçüncü şahıslar üzerinde tutulduğunu, müvekkilinin ayrılma akçesi davasında değerlemeye katılmaması için yapıldığını düşündükleri bu durumun şirket yönetiminin şirket zararına işler yaptığını ve dahi mal kaçırdığını ortaya koyduğunu , şirket aktiflerinin azaltıldığını——- müvekkilinin ayrılmaya karar vermesinin akabinde müvekkilinin ortak olmadığı alt şirketler kurarak, kendi sahip olduğu bu şirketlere kar aktarımı ve örtülü kazanç aktarımı yaptığını, —— arasındaki ilişkilerin ve kar aktarımlarının araştırılması için özel denetçi atanmasına karar verildiğini, bu özel denetçi incelemesinde——- kurduğu alt şirketlerle olan ilişkilerin de inceleneceğini,—–şirketindeki usulsüzlüklerin tespitinin —— atanması suretiyle gerçekleşmesi gerektiği hususunun——-bilirkişi raporu ile açıkça sabit geldiğini ve mahkemece atanan kayyım kararından sonra —— sayılı dosyada davalı ———–atandığını —— şekilde denetlenmediğinin mahkeme kararıyla sabit olduğunu, —– bağımsız denetçi atanmasına ilişkin —– iptal edildiğini ,—— tarihli kararı ile “davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin ——- tarihli—— denetim organının seçilmesine ilişkin ——- kararın butlanla malul olduğunun tespitine” karar verildiğini, —– iptali için açtıkları ———-denetçi atanması davasında alınan bilirkişi raporuna göre şirkette ekonomik ve mali anlamda son ———ciddi bir gerilemenin olduğunun, şirket risklerinin yükseldiğinin, şirket aktiflerinin azalmaya başladığının, ödeme kapasitesinin sektör ortalamalarının altında olduğunun tespit edildiğini, müdür —— tarafından izah edilen eylemler gerçekleştirildiğini ve hatta gerçekleştirilmeye devam edilmekte olduğundan——– şirketin yönetimi için gerekli yükümlülükleri yerine getirmediğini, şirket lehine değil kendi şahsi menfaatleri lehine hareket ettiği açık olup, TTK m.630 kapsamında aranan haklı sebebin oluştuğunu, tüm bu nedenlerle, davalı şirketin hakim ortağı ve yetkilisi ——- diğer ortakların yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılarak davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına, davalı şirkete, hakkında —– yaptığı usulsüz işlemler nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından soruşturma ve kovuşturma devam eden hakim ortak — tarafından yönetilmekte olup, her ne kadar bugüne kadar yapılan usulsüzlüklerin ve şirkete verilen zararın önüne geçilememiş olsa da yargılama boyunca davalı şirketin daha fazla zarara uğramaması için nihai karar verilene kadar davalı şirkete denetim ve onay kayyımı atanmasına karar verilmesini, davalı ——–uyarınca hükmen azli ile temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına, nihai kararla birlikte—– uyarınca davalı ——– atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
——sayılı dosyası mahkememizin ——– sayılı dosyası ile Birleştirilmesine karar verilmiş ise de, mahkememizin —- sayılı dosyasında davacı—–vekilinin davalılar —– diğer davalı —— azli ile davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talepli olduğu, Birleşen —– sayılı dosyasında ise davacı —-vekilinin davalılar——— müdürlük görevininden azli ile temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılması ve davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talepli olduğu, davalı şirketlerin iki ayrı şirket olduğu ve davanın birlikte görülmesinin usulen mümkün olmadığı görülmüştür.
HMK.nun 166 maddesi; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir… (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. ” şeklinde düzenlenmiş olup, her ne kadar ———– sayılı dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ise de, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunmayan davaların ayrı olarak görülmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce—— sayılı dosyasından verilen Birleştirme kararı inceleme aşamasında iken —– yapılan Birleştirme işlemine ilişkin olarak mahkememizce sehven dosyayı iade —— yerine dosyaları birleştir butonuna basıldığı, dosyanın mahkememizin —- sayılı dosyası ile—–üzerinden birleştirme işleminin tamamlandığı, birleşen dosyanın esasen mahkemesine iadesinin gerektiği, bu nedenle——-dosyasının mahkemesine iade edilmek üzere mahkememiz dosyasından tefriki ile mahkememizin —-kayıt edildiği, Birleştirme işlemi usule uygun olmadığından dosyanın Birleştirme Kararını veren —— iadesi gerektiği anlaşılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin—- sayılı dosyasına birleştirilen —— Esas sayılı dosyasının mahkemesine iadesine,
2-Mahkememizin———- Esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.03/04/2023