Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/227
KARAR NO : 2023/621
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/03/2023
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava dışı Tasfiye Halinde —- tasfiye memuru olduğunu ve tasfiye işlemlerinin tamamlanıp şirketin kapanış ve terkinin yapıldığını, tasfiye işlemlerinin tamamlanmasının ardından şirketin sicil terkin edildiğini, dava dışı şirketin —-Büyükşehir Belediyesi, —–Belediyesi’ne 10/09/2008 tarihinde bina yapılmak üzere —– ilçesindeki bir kısmını terk ettiği taşınmazın iadesi istemli olarak lehine taşınmaz terk edildiği iddia edilen idare aleyhine tapu iptali ve tescil davası, bu talep kabul edilmez ise terditli olarak bedel iadesi davası açılacağından şirketin haklarının geri alınabilmesi için hukuki işlemler yapılması gerekeceğini ve şirket hakkında ihya kararı verilmesi gerektiğini, öncelikle gayrimenkulün terk eden şirkete iadesi hususlarında uzlaşma dilekçesi verilmesi gerektiğini ve bu nedenlerle öncelikle tedbir kararı verilerek şirketin son tasfiye memuru müvekkilinin temsile yetkili kayyum olarak atanmasını, müvekkilinin şirketi temsilen avukata vekaletname düzenlenme yetkisi verilmesini, taşınmazın terk işlemlerinin iptali, gayrimenkulün tapuda terk edilen kısımlarının şirkete iadesi hususlarında dilekçe verebilmesi için ve devamla ihya işlemleri tamamlanıncaya dek — İli, —- İlçesi, —-Köyü, —- pafta, —ada numaralı ve —–parsel numaralı taşınmazın terk edildiği iddia edilen kısımları açısından tapu iptali, tescil ve terditli olarak bedel iadesi talepli dava açabilmesi için yetki ve izin verilmesini, Tasfiye Halinde ——Şirketi’nin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini ve tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını. tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduklarının düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan, tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenlerle müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabında, ihyası istenen şirketin son tescilinin 14/07/2021 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sonra erdiği 14/07/2021 tarihinde tescil edildiğinden kaydının kapatıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tasfiye memurunun ihyasını istediği şirket adına idareye karşı tapu iptal ve tescil davası açacağını iddia ettiği taşınmazın —— sorgulamasında; —–perseldeki taşınmazın arsa niteliğinde bulunduğu, maliklerinin —- ve davacı … isimli kişiler oldukları, maliklerden —– 25/01/2012 tarihinde taşınmazın 1/4 hissesini ( 2/8) satın aldığı, malik—– 10/03/2014 tarihinde taşınmazın 3/8 hissesini satın aldığı, davacı … 10/03/2014 tarihinde taşınmazın 3/8 hissesini satın aldığı ve her üçü adına müşterek mülkiyet ile tescil edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar ihyası istenen şirketin tasfiye memuru olan davacı … bu taşınmaz ile ilgili İdare Mahkemesi’ne dava açabilmek için şirketin ihyasını talep etmiş ise de; ihyası istenen şirketin bu taşınmazın maliki olmadığı, ihyası istenen şirketin adına açılmış bir dava ya da takip bulunmadığı, şirket adına kayıtlı başka bir mal varlığı olmadığı, bu durumda şirketin ek tasfiyesini gerektirecek bir hususun bulunmadığı ve ihya davasının şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,80 TL harçtan, peşin alınan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 89,90 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … Müdürlüğü lehine AAÜT’ye göre takdir olunan 9.200-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.