Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/160 E. 2023/1027 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/160 Esas

KARAR NO: 2023/1027

DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 02/06/2017

KARAR TARİHİ: 21/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının 2009 yılında kara kuvvetlerinde görev yaparken yatırım amaçlı 6-7 tanesi dava dışı ——–, 2 tanesi kendi üzerine olmak üzere imece usulü tarla vasfında taşınmazlar satın aldığını, tarla niteliğinde olduğundan ortak tapu yapılamadığını, ancak ortaklar arasında tapu adi ortaklar yapıldığını, davacının bu süreçte görevinden dolayı arsalar konusuyla ilgilenemediğini, daha sonrasında 2013 yılında ——– davacıyı aradığını ve kendi tarlasını satmak istediğini bu nedenle kendisi de satmak isterse emlakçı ——— vekaletname göndermesi gerektiğini beyan etmiş bunun üzerine davacı da emlakçıya arsaların satışı konusunda vekaletname verdiğini, sonrasıdna ilgilenemediğini ve aradan uzun zaman geçtikten sonra e-devlet üzerinden davalı sorgulama yapmak için davacının şifresini istemiş sorgulamada arsaların satıldığı anlaşılmış bunun üzerine emlakçıdan 100.000,00 TL bedelli senet alınmış senedin ——— tarafından teslim alındığını, daha sonrasında e-devlet üzerinden sorgulama yaparken davacı aleyhine ——— esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davacının böyle bir borcu olmadığını bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili dava dilekçesinde özetle ;
Takibe ve davaya konu evrakın bono olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkkili hakkında ikame edilen davadaki iddiaların soyut, dayanaktan yoksun ve kurgudan ibaret olduğu, müvekkilinin 2009 yılında ——— bulunan ——— taburunun hizmet birliğinde çalıştığı döenemde birlikte çalıştığı davacı ve ———- telkinleri sonucu ——– ili,——– İlçesi ——– mevkiinde arsa alınması ve bu işte para olduğunu, bölgeden yol geçeceği ve çok değerleneceğini söylenerek müvekkilini ikna ettiklerini ve o dönemde ederi yaklaşık 50 – 60.000,00 TL tutarındaki tüm birikimini … elden teslim ettiğini, daha sonra davalının——– ili,——– İlçesi, —— Köyü Mevkiinde çeşitli ebatlarda gayrimenkuller alındığını ve bu gayrimenkullere müvekkilinin taahhütnamelerle (6 adet) ortak edildiğini, 2016 yılında almışlar oldukları arazilerin satılması için——– bulunan ——– isimli bir emlakçıya vekaletname verildiğini davacıdan öğrendiğini, müvekkilinin arazilerin satışının yapılıp yapılmadığı ve paraların alınıp alınmadığı hususunda davacıya defalarca sorsa da cevap alamadığını, taahhütnamede “beş yıldan önce bu arazilerin yüksek kar oranı getirmediği sürece satılmaması, arazilerin çoğunluğun oluru ile (en az dörk kişinin) satılabileceği ve arazilerin toplu olarak satılacağı” maddeleri bulunduğunu ve davacıya bu durumu hatırlatıp defaatle payının ödenmesini istediğini, müvekkilinin çabaları sonucu davacı …, ———- borçlusu olduğu 100.000,00-TL bedelli 25/01/2017 ödeme tarihli senedi arkasını ciro ederek müvekkiline teslim ettiğini, davalının bu senedi verirken de müvekkiline “senin hakkın burada, bu senedin kefili de, garantörü de benim, senedi ciroladım, icrayla ———- alacağını alamazsan benden alırsın, ben senin komutanınım, seni yarı yolda bırakmam” gibi söylemlerde bulunduğunu, her iki borçlu için icra takibi başlatıldığını, ———- ödeme emri gönderilerek takibin kesinleştirildiğini, ancak yapılan malvarlığı sorgusunda ——— ait toplamda 400-500 m2 yer olduğu ve bu yerlerde de onun üzerinde hacizlerin olduğu, iki aracının olduğu ve bu araçlarının da eski, değersiz ve üzerlerinde hacizlerin olduğunu, alacaklı vekili sıfatıyla borçlu ——— aradıklarında ‘ben batığım, bende para yok, bir sürü hacizle uğraşıyorum, mevcut gayrimenkullerin ise değerlerinin olmadığı, yapacağı masrafın bile elde edeceği meblağdan fazla olacağı” belirttiğini, davacının cironun ne anlama geldiğini ve senette yazan unsurları gayet iyi bildiğini, senedin zorla veya hile ile alınmadığını, neticede davacının müvekkilinden para aldığını, üstelik de taahhütnamedeki şartlara uymadan bu arazileri aradan 3-4 yıl geçmeden satarak yüksek kazanç elde ettiğini, senetteki imzaya da itiraz etmediğini , kötü niyetli olduğunu, hem makam ve memuriyet nüfuzunu kullanarak astlarından para toplayıp gayrimenkul aldığını, hem bu gayrimenkulleri üzerine tapuladığını (arkadaşıyla beraber), hem de bu hususta bizzat kendisinin kaleme almış olduğu taahhütnameye aykırı davranarak arazileri sattığını ve müvekkiline hakkı olan parayı ödemediğini, yargıyı yanıltma çabası içinde olduğunu, bu yanıltmayla borçtan kurtulmaya çalıştığını, senedi kendi arzusu ve hür iradesi ile verdiğini, halen yapılan takip neticesinde bile müvekkilinin alacağına kavuşamadığını, ayrıca tanık deliline muvafakatleri bulunmadığını belirterek, davanın reddini ve %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkememize açılan ———- esas sayılı dava dosyasında 06/06/2017 tarih ve ———- karar sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın ———- Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği, ——– sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, tarafların istinaf talebi üzerine dosyanın ———- sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verilerek dosya ———- esas sırasına kaydının yapıldığı, ———- sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, ——— sayılı dosyası 20.02.2023 tarihli ilamı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmekle dosya mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile acir olmayan iki taraf arasındaki arsa satışına ilişkin güvene dayalı verilen senet nedeniyle açılan menfi tespit davasıdır.
——— Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.——— esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularından bir tanesinin mahkememiz dosyasının davalısı olduğu ve davamızın da dayanağı kambiyo senetlerine özgü toplam 102.345,.21-TL Jlik icra takibi başlatıldığı, ———- soruşturma numaralı dosyasının incelenmesinde mahkememiz dosyasının davacısının mahkememiz dosyası davalısı aleyhine güveni kötüye kullanmak suçlamasıyla yaptığı şikayet doğrultusunda soruşturma sonucu senede karşı senetle ispat yükümlülüğü çerçevesinde müştekinin sunmuş olduğu herhangi bir belgenin bulunmaması nedeniyle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüş, her iki yanın dayanağı deliller toplanmış, davanın niteliği, davacı yanca dayanak yapılan, davalı yanca inkar edilmeyen ve dosyaya sunulan tarafların da aralarında bulunduğu taahhütname mahkememizce yazılı delil başlangıcı kabul edilip, sunulan davacı tanıkları dinlenmiştir.Talimat mahkemesi aracılığıyla dinlenen davacı tanıklarından ———-: davacının eşi olduğunu, eşinin ———- görev yaptığı dönemde mesai arkadaşı ——— tavsiyesi ile yatırım amaçlı tarlalar alındığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre tarlaların tüm ortaklara ait olduğunu ancak taşınmazların vasfı gözetilerek iki tanesinin davacı adına diğerlerinin ——— adına tescil edildiğini, davacının ——— sonra farklı yerlerde görev yaptığını ve bu süre içerisinde bu işlerle ilgilenemediğini, 2013 yılında ———-eşini arayarak taşınmazların satılacağını, emlakçı ——— vekalet vermesi gerektiğini söylediğini, eşinin bu doğrultuda emlakçıya vekaletname çıkardığını, daha sonra ———-aradığında taşınmazın satılmadığını söylediğini, 2016 yılının başlarında davalı … eşini arayarak taşınmazların satılıp satılmadığını, E-Devlet üzerinden takip edebileceğini söylediğini, eşinin E-Devlet üzerinde incelemesinde taşınmazların satıldığını öğrenmesi üzerine ——— arayarak arsalarının satıldığını neden kendisine söylemediğini , paraların nerde olduğunu sorduğunu, emlakçının arsalarını sattığını ve ———- ilinden taşınmaz aldığını söylediğini, bütün bunların ———- talimatı ile yaptığını, bütün bunlardan sonra davacının ve ———- emlakçı ——— alacakları için görüşmeler yaptıklarını , bu görüşmeler sonucu eşinin alacağına karşılık ——— ———- 100.000,00-TL bedelli bir senet aldığını, senet vadesinin gelmesinden sonra eşinin ——— ve davalı ile alacağının tahsili amacıyla avukat aramaya başladıklarını o dönem senedin ———– elinde olduğunu, davalının avukat bulacağını söylemesi üzerine senedin davalıya verildiğini, eski bir ——– mensubu … vekil olarak seçildiğini, senedin daha sonra kendisine gönderildiğini, …. eşini arayarak Av. … adına vekaletname çıkarması ve senedin ciro ederek kendisine göndermesini istediğini, davacının vekaletnameyi çıkartıp senedi ciro ettikten sonra davalıya gönderdiğini, davacının sürecin devam ettiğini düşünürken kendisinin borçlu olarak görüldüğü bir icra takibinin bulunduğunu öğrendiğini belirtmiş, tanık ——— ———– Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla beyanında, asker kökenli olduğunu daha önce ———- Kışlasında Bölük Ast subay olarak görev yaptığını, davacının da aynı bölük komutanı olduğunu, davalının ise kışla da sıhhi tesisat teknisyeni olduğunu, toplam 8-9 arkadaş imece usulü para koyarak arsalar satın alarak yatırım yaptıklarını, herkesin o dönem ekonomik gücü oranında para yatırdığını, bu şekilde 8-9 kişiden taahhüt aldıklarını arsaların sonucu herkesin hisseleri oranında paralarını aldığını, en son davacının üzerinde iki adet arsa kaldığını, davacının——– bir emlakçı ile görüşerek vekalet verdiğini, emlakçının vekaletname ile bu arsaları sattığını , bir iki yıl sonra farkettiklerini, bu emlakçıdan paraları istediklerini, emlakçının o para ile başka bir arsa aldığını söylediğini, istersek senet verebileceğini söylediğini, dava konusu senedin aldıklarını, senedi davacıya gönderdiğini, davacının bu senedi ciro ederek davalıya verdiğini, senedin ciro ile davalıya verilmesinin nedeninin senet bedelinin tahsili amacıyla icra takibi yapılabilmesi için davalı aracılığıyla bir avukat bulunması olduğunu, davacı ile davalı arasında herhangi bir başkaca ticari işin olmadığını, tarafların asker kökenli olduğunu, başka bir işte iştikal etmediklerini, senedin arsanın karşılığı paranın ödenmemesi nedeniyle emlakçı tarafından verildiğini, ayrıca … … herhangi bir borcunun olmadığını belirtmiş, ———- aracılığıyla dinlenen tanık ——— ise, davacıyı tanıdığını, tarlar alım satım ile ilgili görgüye dayalı bilgisinin olmadığını, 2016 yılında ———- tayinin çıkması nedeniyle davacıyı tanıdığını, bir gün davacının yanına gelerek ortaklaşa almış oldukları tarlanın olduğunu, bunun satışı için vekaletname göndermek için izin istediğini, vekaletname çıkardığını, daha sonra ki sohbetlerinde vekaletnameyi gönderdiği kişinin kendisine 100.000,00-TL bedelli senet gönderdiğini, vadesi geldiğinde bu senedi tahsil edeceğini söylediğini, 2017 yılında bu senedin tahsili için vekaletname ile birlikte postaya koyduğunu gördüğünü ancak daha sonraki süreci bilmediğini belirtmiştir.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosyaya sunulu belgeler ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; davacının davaya konu 100.000,00 TL bedelli bono ve buna bağlı icra takibi sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davacının senedin düzenlendiği tarihte subay olarak görev yaptığı, o dönemde astları ile birlikte yatırım amaçlı tarla ve arsa satın aldığı, ancak taşınmazları tarla niteliğinde olmasından dolayı ortak tapu yapılamadığı fakat tarafların kendi aralarında imzaladığı taahhütname başlıklı belge ile satın alınan iki adet taşınmazın davacının adına kayıt edildiği ve daha sonra bu arsaların satışı ile koydukları para oranında kar payı aldıkları, dava dışı ———- bu sürecin planlayıcılarından olduğu, davacının belirli aralıklarla ———- arayarak taşınmazların durumunu sorduğu, ——— yönlendirmesi ile davacının dava dışı emlakçı ——— vekaletname verdiği, bu süreçte davacının davalı ile de istişare halinde olduğu, sonrasında davacıdan habersiz, üzerine kayıtlı iki adet tarlanın vekaletname yoluyla dava dışı emlakçı ———- tarafından satıldığı, tanıkların bir birleri ile bütünlük arz eden beyanları ve tüm delillerin değerlendirilmesi neticesinde, satış bedelinin davacıya ödenmemesi nedeniyle davacının alacağının karşılığı 100.000,00 TL bedelli davaya konu senedin düzenlendiği, 26/12/2016 tarihli tutanak içeriğinde de davaya konu senede atıfta bulunulduğu, iş bu senedin vekaletname ile satılan iki adet taşınmaza ilişkin olarak davacıya verilmek üzere düzenlendiği hususunun kayıt altına alındığı, iş bu senedin icraya konulmak üzere davacı tarafça davalıya gönderildiği, davalının da bu senedi senet borçlusu ve ciro eden davacıyı takip borçlusu göstererek davaya konu icra dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı, taraflar arasında dosya kapsamında sunulu taahhütname, tutanak ve tanıkların birbirleri ile bütünlük arz eden beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkin mevcut olmadığı, senedin düzenlendiği tarihte tarafların askerlik mesleğini icra ettiğini, bu anlamda davacının dayanak senet ile ilgili davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne davacının davaya ve ——— esas sayılı icra takibine konu 100.000,00 TL lik senet açısından borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 6.991,20-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.747,81-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.243,39-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 1.747,81-TL Peşin/nisbi Harcı, 503,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.282,21TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2023