Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/133 E. 2023/670 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/133
KARAR NO : 2023/670

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2023
KARAR TARİHİ : 07/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 17/11/2021 tarihinde 1 adet—- satın aldığını, bir süre sonra ürünün arızalandığını, davalının ürünün yedek parça tedariğinin yapılamadığı gerekçesiyle ürünü tamir etmediğini, arızanın gizli ayıptan kaynaklandığını ileri sürerek, müvekkili şirket tarafından ödenen 2.530,00-TL ürün satış bedelinin ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığını, üründeki ayıbın kullanıcı hatasından meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında kurulan satış sözleşmesi kapsamında satışa konu bar tipi profesyonel tip blenderın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak bedelin iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, HMK m.320 hükmü uyarınca ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra tahkikat aşamasından sonra deliller toplanmak ve taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Taraflarca dosyaya sunulan fatura ve yazışma suretleri incelenmiş, dava konusu blender mahkemeye getirtilmek suretiyle bilirkişi vasıtası ile incelenmiş akabinde ayıp iddiasının uzmanlık gerektirmesi sebebiyle dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış; makine mühendisi —– tarafından sunulan 27/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin ilgili kısımları HMK m.282 hükmünce denetime elverişli görülmüş ancak rapor içeriği çelişkili kanaat bildirimleri içerdiğinden hükme esas alınmamıştır.Dava konusu uyuşmazlık; davacı tarafından davalıya satılan bar tipi profesyonel tip blenderda oluşan ve dava konusu edilen arızanın kullanıma bağlı mı oluştuğu yoksa üretimden mi kaynaklandığı, davacının sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talep edip edemeyeceği, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
TTK m.23/1-c hükmüne göre, ticari satımlarda üç ayıp türü öngörülmüştür. Açıkça belli ayıplar; satılanın teslimi sırasında, onun muayene edilmesine gerek olmaksızın belli olan ayıplar: Bu tür ayıplar malın teslimi sırasında açık bir şekilde görülebilecek ayıplardır. Örneğin, satılan bir aracın aynasının ya da farının kırık olması. Bu tür ayıbın varlığı halinde alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli olmayan ayıplar; satılanın teslimi sırasında açıkça belli olmayan fakat olağan bir muayene ile meydana çıkacak ayıplardır. Bu tür ayıplar olağan bir muayene ile görülebilecek ayıplardır. Örneğin, satılan bir aracın koltuk ayar düğmelerinin bozuk olması, gözle görülür bir şekilde anlaşılan boya farklılıkları gibi. Bu tür ayıbın varlığı halinde, alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar etmelidir. Gizli ayıp ise maddi ve olağan bir muayene ile meydana çıkmayan ayıplardır. Örneğin, satılan aracın motorunda bulunan bir ayıp nedeniyle aracın birkaç ay kullanılması sonucu motorunun arızalanması gibi. Bu tür ayıbın varlığı halinde alıcı, TTK m.23’ün TBK m.223’ e yaptığı atıf gereğince, ayıp ortaya çıkar çıkmaz ayıbı hemen satıcıya ihbar etmelidir. (Gözden geçirme külfeti)İhbarın ne şekilde yapılacağı hususunda TTK m.18/3 hükmü yol gösterici bir hüküm olarak karşımıza çıkmakta ise de bu hükümde yazılı “..noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile..” yapılacak bildirim bir geçerlilik şekli değil hüküm gerekçesinde yazılı olduğu üzere ispat şeklidir. Dolayısıyla, 2, 8 veya uygun süre içerisinde yapılacak ihbarın süresi içerisinde yapıldığı ispat yükü altında olan tarafından yapılmalıdır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller kapsamında taraflar arasında 21/12/2021 tarihinde dava konusu —- tipi profesyonel tip —- satışına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, bu ilişki de davacının alıcı, davalının ise satıcı olduğu, bilirkişi tarafından yapılan incelemede arızanın rulman kaynaklı olabileceği, ürünün teknik serviste incelenmesi gerektiği, henüz 7’inci ayında ürünün bu tür arızlar vermesinin üretimden veya kullanımdan kaynaklı olabileceği, arızanın onarım ile giderilebileceği belirtildiği, ayıbın niteliği tam olarak belirtilmediği, ancak dosyanın incelenmesinde bu hususun uyuşmazlığın çözümünde ikincil bir etki oluşturduğu zira bir an için süre koşulunun en uzun vadeye dayalı olduğu gizli ayıbın varlığı düşünülse bile davacı alıcının bunu TTK m.23 ve TBK 223/2 hükümleri kapsamında uygun süre içerisinde yapacağı ayıp ihbarı ile ve TTK m.18/3 hükmünde yazılı şekiller ile ispat etmesi gerektiği ancak dosyaya bu kapsamda herhangi bir delil sunulmadığı, sadece —- ve e-posta yazışmalarının sunulduğu, söz konusu yazışmaların usulüne uygun ayıp bildirimi olarak kabul edilemeyeceği, taraf iddia ve beyanları kapsamında davacı tarafça ürünün arızalandığı bildirimin davalıya iletildiği, sonrasında davalının 08/09/2022 tarihinde ürünü teslim alarak üründeki arızayı incelediği ve 13/09/2022 tarihli servis formunda yazılı olduğu üzere arızanın, kullanımdan kaynaklandığı tespiti sonrası ürünün davacıya 23/09/2022 tarihinde teslim edildiği ve akabinde iş bu davanın açılmış olması sebebiyle cihazın satıcıya teslimi ve hatta açılan davanın ayıp ihbarı niteliğinde olduğu kabul edilse -ki aksinin kabulü TMK m.2 anlamında kötü niyet teşkil ettiği kabul edilse bile TBK m.223/2 hükmü gereğince söz konusu ihbarın hemen yapılması gerektiği, davacının ayıbın fark edilmesinden sonra ne kadar süre içerisinde ihbarın yapıldığını ispat edemediği, huzurdaki davanın da servis tarafından yapılan işlemden 5 ay geçtikten sonra açılmış olması sebebiyle davacının bu anlamda da uygun süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı dolayısıyla satış sözleşmesinden doğan haklarına dair TBK m.227/1.1 hükmü gereğince sözleşmeden dönme ve TBK m.229/1.1 hükmü yollamasıyla TBK m.77/son hükmüne dayalı olarak satış bedelini talep edemeyeceği kanaatine varılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 269,80 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 89,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 2.530,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları—– Arabuluculuk Bürosu —-Dosya No.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar yönünden kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.