Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/111 E. 2023/684 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/111
KARAR NO : 2023/684

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 13/02/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin hisselerinin tamamının —- kurulu —–Şirketine ait olduğunu, mezkur şirketin müvekkili şirketten olduğu iddia edilen alacağının müvekkili şirkete ayni sermaye olarak konulmak istendiğini ancak ilgili kanun gereği ayni sermaye tespitlerinin mahkeme tarafından atanacak bilirkişi marifetiyle yapılmasının öngörüldüğünü ve müvekkili şirkete ayni sermaye olarak konulacak varlığın değer tespitinin yapılması gerektiğini, bu nedenlerle TTK’nun 343 maddesi uyarınca tensip ile bir bilirkişi atanarak ayni sermaye olarak konması planlanan alacağın değer tespitine ilişkin bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerin kuruluşu veya azaltılmasına ilişkin 343.maddesi, limited şirket ile ilgili 578. ve 581.maddeleri uyarınca sermaye olarak devralınacak işletme veya ayınların değer tesbiti için bilirkişi seçiminin mahkemece yapılması öngörülmüş olup uygulamada atanan bilirkişilerin mahkemenin denetimi altında inceleme yaparak rapor düzenleyip, mahkemeye sunmalarına ilişkin tatbikat gelişmiş bulunmaktadır. Ancak yasada aynı sermaye değerinin mahkemenin vereceği bir hükümle belirlenmesi öngörülmediğinden; mahkemenin muayyen bir değer tespitine ilişkin hüküm kurması gerekli bulunmadığı gibi uygun da değildir. TTK’nun 343.maddesi uyarınca ilgililerin rapora itirazı halinde yapılacak inceleme ve onay konusunda verilecek karar saklıdır.
Yasada açıkça düzenlenmiş olmamakla birlikte Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret Genel Müdürlüğü’nün 5665 sayılı genelgesinde; ” Pay sahibinin, üçüncü bir kişiden veya şirketten olan, üzerlerinde sınırlı bir ayni hak, haciz ve tedbir bulunmayan, vadesi gelmiş alacağının bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulmasında herhangi bir engel bulunmadığı” düzenlemesi mevcuttur. Bu açıklamalar ışığında öz sermaye tespiti isteyen davacı şirketin dava dışı tek ortağına karşı mevcut muaccel borçlarının, şirketin ortağı tarafından ayni sermaye olarak konulmasında engel bulunmadığı kanaatine varılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bu nedenlerle, dava dışı şirketin talep eden şirketten olduğu iddia edilen alacaklarının ve ayni sermaye olarak konulacak varlığın değer tespiti bakımından mali müşavir bilirkişi—— görevlendirilerek bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiştir.
Bilirkişi 13/02/2023 tarihli raporunda;
…. Talep eden —– kayıtlarında dava dışı şirketin %100 hissedarı —- 31.12.2022 tarihi itibarıyla 17.490.188,69 EUR karşılığı aynı tarihli —— değerleme kuru olan 19.9349 paritesi dikkate alınarak 348.665.162,45 TL, rapor tarihi olan 07.07.2023 tarihli 28.3831TL/EUR değerleme kuruna göre 17.490.188,69 EUR karşılığı yabancı para alacağının 496.425.774,61TL alacak tutarına karşılık geldiğini, şirket ortağı —– alacağının tamamının ithalat yoluyla temin edilen ürünler karşılığı tanzim ettiği alacaklardan kaynaklandığını, dava dosyası ile sunulan GGB beyannamelerinde fiili ithalatının yapıldığını, alacaklı bakımından vadeleri de dolmuş olan ticari alacaklardan oluştuğunun tespit edildiğini, 6102 Sayılı TTK’nın 343 Maddesi gereği değer biçmede, talep eden şirketten alacağı olan, aynı zamanda ilgili şirketin %100 hissesine sahip tek ortağı —– 31.12.2022 tarihinde vadesi gelmiş 17.490.188,69 EUR yabancı para cinsindeki alacağının Türk Lirası karşılığı 496.425.774,61 TL alacağını sermaye olarak sahibi olduğu talep eden şirkete sermaye olarak konulmasının gerçekliğinin, geçerliğinin ve TTK’nun 342. Maddesine uygunluğunun belirlendiği yönündeki raporunun ibraz etmiştir.Davacı vekili son celsede hazır bulunarak yazılı beyanlarını tekrar etmiştir.Talebe konu alacak değer tespitinin mahkememizce atanan bilirkişi marifetiyle tespit edilmiş olduğu, rapora itirazın vaki olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Bilirkişi raporu alınmış olmakla TTK’nun 343. maddesi uyarınca onaylanmasına, başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harcından peşin alınan 179,90TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95TL harcın talep edenden alınarak hazineye irad kaydına,
3-Tespit giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep eden tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.