Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/106 E. 2023/200 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/106 Esas
KARAR NO: 2023/200
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/12/2022
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlunun —–sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazının iptali ile, takibin ——– maddesinin 5. fıkrasında geçiş ücretine uygulanan “on katı tutarın dört katına indirilmesi” ile avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler uyarınca faizin değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak devamına, davalı- borçlunun İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davalı-Borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Açılan dava —– sayılı sırasına kaydı yapılarak —– sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlemiştir
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.——–
Dava; davalı derneğe ait araçların ihlalli geçişleri sebebiyle ihlalli geçiş bedelleri ile ceza bedellerinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere , 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın kamuya yararlı bir dernek olduğu, tacir sıfatı bulunmadığından ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 16/1. maddesine göre “…amacına varmak için bir ticari işletme işleten ——-diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kuruluş ve kuruluşların da tacir sayılacağı, aynı maddenin 2. bendinde, kamu yararına çalışan derneklerin, ticari işletme işletse dahi tacir sayılmayacağı kabul edildiği ,davalı derneğin de ——— yararına çalışan bir dernek olduğu,bu sebeple, davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemeler olduğu anlaşılmakla mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1–HMK.’ nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE, Mahkememizin görevsizliğine,
2-HMK’nun 21. maddesi gereğince, Mahkememizce verilen işbu kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde —— Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle görevli mahkemenin tayini (merci tayini) için dosyanın —— Adliye Mahkemesi’nin ilgili —– gönderilmesine,
3-HMK’nun 20. maddesi gereği ——–Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine dair merci kararı verilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurularak dosyanın görevli —— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli —— Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam edilmesi halinde, yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde ————- Adliye mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2023