Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/10 E. 2023/695 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2023/10
KARAR NO : 2023/695

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/01/2023
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigortacısı olduğu —- plakalı araç ile davalı sürücünün idaresindeki —–plaklı aracın 06/02/2021 tarihindeki trafik kazası sonucu müvekkilinin sigortalısına 6.547,45-TL ödeyerek haklarına halep olduğu, ödenen bedelin davalılardan tahsili için—-. İcra Müdürlüğünün —–sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini ayrıca aracının devrini önler şekilde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı—–vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda 3.bir aracın bulunduğunu, söz konusu aracın kaçması sonucu kusur tespiti yapılamadığını, kusurun tamamı müvekkiline ait araç sürücündeymiş gibi haksız şekilde icra takibi yapıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz yerde açıldığını, kazada bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.Davacı vekilinin karşı taraf aracı üzerine üçüncü kişilere devrini önler nitelikte tedbir konulması yönündeki istemi tensiben ayrı bir geçici karar ile değerlendirilmiş ve talebin HMK m.389 hükmüne aykırı olduğu kanaatiyle istemin reddine karar verilmiştir.Davalı —– Vekilinin talebi üzerine dava, —-plaklı aracın kaza tarihindeki zmss sigorta poliçesini tanzim eden —–ihbar edilmiş anılan sigorta şirketi tarafınıdan davanın esası hakkında beyan dilekçesi dosyaya sunulmuştur.İcra dosyası (UYAP sisteminden), hasar dosası, sigorta poliçesi celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.İtirazın iptali istemine konu —-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.547,45 TL Asıl alacak 151,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.6999,21 TL alacağın tahisili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.Sigorta poliçesinin incelenmesinde; dava dışı —- ait —– plakalı kamyonetin, 02/09/2020-2021 başlangıç ve bitiş tarihli—– poliçe nosu ile davacı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı görülmüştür.
Davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin dekont suretleri dosya içeresine alınarak incelenmiştir.Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak bilirkişi deliline dayanılmış olması sebebiyle dosya alanında uzman kusur ve hasar tespit uzmanı makine mühendisi Prof.Dr. —– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 17/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalıların maliki ve sürücüsü olduğu —– plaka sayılı araç sürücüsü davalı —– %100 kusuru olduğu, davacı sigorta şirketinin sunduğu ekspertiz raporu kapsamında sigortalısına 19/03/2021 tarihinde 1.905,00 TL ve 23/03/2021 tarihinde 4.642,45 TL ödeme yapıldığı ve ekspertiz raporundaki hasar tespit değerlerinin kadri maruf olduğu yönünde kanaat bildirmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK m.282 hükmü kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında davacının kasko sigortası ile teminat altına aldığı sigortalısı şirkete ait —– plaka nolu kamyonet ile davalıların işleten ve sürücüsü olduğu —– plakalı kamyonetin 06/02/2021 tarihinde karıştıkları kazada tarafların kusur oranları, davacının sigortalısına ait araçlarda oluşan hasar miktarının davacı tarafından ödenmesi sebebiyle sigortalısının haklarına halef olarak talep ettiği hasar bedelinin oluşan hasar ile uyumlu olup olmadığı, takip ile istenen işlemiş faizin yerinde olup olmadığı, bu kapsamda davacı tarafından başlatılan takip tarihi itibariyle davalılardan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile icra inkar ve kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, 06/02/2021 tarihinde davalı—– sevk ve idaresindeki —–plakalı kamyonet ile tam kusuru ile sebebiyet verdiği kaza neticesinde davacıya kasko sigortası ile sigortalı dava dışı şirkete ait—–plakalı aracı hasar gördüğü, davacı tarafından alınan ekspertiz raporu ve yapılan ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğu ve yaptığı ödeme tarihinden itibaren ödediği bedeli KTK m.84 ve 85 hükümleri uyarınca davalılar işleten ve sürücüden talep edebileceği, davacının sigortalısına ödediği bedelin araçta oluşan hasar ile uyumlu olduğu ve ekspertiz raporundaki değerlerin somut olaya uygun olduğu yine davacının sigortalısına ödediği bedele ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, davacının temerrüt faizini yasal faiz üzerinden hesaplayarak takip ile davalı borçlulardan talep ettiği, yapılan ödeme tarihlerinden itibaren istenen takip öncesi faiz tutarının da dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacının iddiasını ispat ettiği kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile davalılarca—- İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı dosyasına yapılan itirazın ayrı ayrı iptaline, takibin devamına, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan talep edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.340,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalılarca—-İcra Müdürlüğü’nün —–.sayılı dosyasına yapılan itirazın ayrı ayrı iptaline, takibin devamına,
2-İtiraz haksız ve alacak likit olduğundan talep edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.340,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 457,62 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 277,70 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi, tebligat ve yazışma gideri olarak yapılan 2.592,00 TL yargılama gideri, 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvuru harcı toplamı 2.951,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 6.699,21 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —– Arabuluculuk Bürosu —– Dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen ücretin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı şirket vekili ile ihbar olunan vekillerinin yokluğunda hazır olan davacı vekili ile davalının yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.