Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/982 E. 2022/953 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/982 Esas
KARAR NO : 2022/953

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 02/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından —- plakalı aracın, —— kapsamında —— tarihleri arası dönem için sigortalandığını,—– tarihinde sürücü ——— plakalı aracın ———- mevkiinde seyir halinde iken, ön kısmı ile park halinde bulunan müvekkili şirket tarafından—– plakalı aracın arka kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda —– araç sürücüsü %100 kusurlu olduğunu, yaşanan kaza sonucu müvekkili şirket tarafından ——-hasar ödemesi yapıldığını, ödenen tazminat miktarının davalı borçlulardan rücu edilmesi maksadıyla öncelikle—— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalının itirazı nedeniyle durduğunu, davanın kabulü ile davalının ————– dosyasına yaptıkları haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, TTK 1472.maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin, —–dayalı olarak sigortalısına ödediği maddi tazminatın davalıdan rücuan tahsili talebine ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Davacı——– bu davayı sigortalısının halefi olarak açmıştır. Bu durumda görevli mahkeme sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetine göre belirlenir. ——– sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, ———-davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, ——-kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, ———— hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde hükme bağlanmıştır. Bu durumda görevli mahkeme sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetine göre belirlenir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı, davalıya hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açacak idi ise, davacı ——davasını o mahkemede açmalıdır.
—–üzerinden yapılan sorgulamada; davalı———- gelir getirecek bir kazancı olmaksızın, bazı işlemlerde kullanılmak ———dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmıştır. —————– kaynaklanan rücuan tazminat davaları mutlak ticari davalardan değildir.
Tacir sıfatı bulunmayan davalı gerçek kişi olduğundan, davacının sigortalısı tacir olsa bile, ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur.
Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK 4.maddesinde düzenlenen hususlara ilişkin olmadığından, açılan dava ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK’nın 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. HMK 138.maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. ———– kararında görevsizlik nedniyle davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli ———– Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için ——— gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine görevli Mahkemesince hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.