Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/961 E. 2023/88 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/961 Esas
KARAR NO : 2023/88

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya kesilen fatura bedellerinin noter ihtarına rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili için —– ile yapılan takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, İİK’nın 67.maddesindeki geçerli bir icra takibinin bulunmasına ilişkin dava şartı yokluğundan HMK’nın 114/2 maddesi ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine dair kararı, ———
“Davacı vekilince bu karardan sonra, 19.02.2021 tarihinde takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği ve dosyanın gönderildiği ———–Esas sayılı dosyasında borçlu vekilinin yeniden ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür. Davacı vekili istinaf başvurusunda, —– tarihinde tebliğ edildiğini ve bu tarihte dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için talepte bulunulduğunu ileri sürmüştür. İstinaf başvurusuna eklenen belgelerde, — aracılığıyla tebliğe gönderildiği,—- tarihinde davacı vekilinin—– dosyasına sunduğu dilekçe ile takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, bölge adliye mahkemesi dairesinin gerekçeli kararının—– yüklenme tarihi ile ilgili belge sunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 20. maddesinde, “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…)(1) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Görüldüğü gibi verildiği anda kesin olan —– dosyasındaki kararın davacıya tebliği ile yasa maddesinde belirtilen sürenin işleyeceği, bu durumda yukarıda yapılan açıklama ve HMK’nın 20. maddesi gözetilerek —- kararının tebliğinden itibaren süresi içerisinde davacı tarafından takip dosyasında gönderme talep edip etmediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Davacı vekilince sunulan belgede gönderme talebinin ——–tarihinde yapıldığı belirtilmesine rağmen ilk derece mahkemesince gönderme talebinin —- yapıldığı belirtilmiş olup, takip dosyası getirtilerek gerekirse —- kaydı üzerinde inceleme yapılarak süresinde gönderme istemi bulunup bulunmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, deliller toplanmadan dava şartı hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. İlk derece mahkemesinin delilleri tam toplanmadan dava koşulunu yanlış değerlendirerek usule aykırı karar verdiği anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrası yapılan incelemede,—– Esas sayılı dosyasına davacı tarafın birden çok gönderme talebinde bulunduğu, ilk gönderme talebinin——— tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
—– sayılı dosyasına müzekkere yazılmış, ——Esas sayılı kararının davacı vekiline —– tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla gönderme talebinin 2 haftalık sürede yapıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla göndermenin usule uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu —– sayılı dosyasının incelenmesinde;—– ile davacı tarafından davalı aleyhine toplam — cari hesap alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine icra takibinin durduğu, daha sonra alacaklı vekilinin—– talebi ile yetki itirazını kabul ederek dosyanın —-esasına kaydedilerek borçluya ödeme emri çıkarıldığı, ödeme emrinin 14/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/03/2021 tarihli itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu icra takibinde borcun sebebi cari hesap alacağı olarak gösterilmiştir. Dolayısıyla takibe konu alacak fatura alacağıdır. Fatura ——– değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir.
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu mali müşavir bilirkişi ——— tarafından tarafından hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporunda; davacının —-ait ticari defterleri ve davacı tarafından davalı adına ————— olarak düzenlenmiş faturaların incelenmesinde davacının davalıdan —- alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için —-sayılı dosyasına talimat yazılmış, verilen kesin süre içinde davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden inceleme yapılmamıştır.
HMK’nın 222/3.maddesine göre “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde)yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Talimat Mahkemesince davalıya çıkarılan tebligatta, “ticari defterlerini ibraz etmez ise; 222/3.maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmesi halinde davalının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kabul edileceği ihtar” edilmesine rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Bu nedenle davacının ticari defterleri lehine delil olarak kabul edilerek davalının—- asıl alacak miktarına yaptığı itirazın haksız olduğuna karar vermek gerekmiştir.
İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Davacı——— tebliğden itibaren 5 gün içinde ödenmesini talep etmiş, söz konusu ihtarname davalıya 31/05/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, buna göre davalı 06/06/2017 tarihinde temerrüde düşmüştür. İşlemiş faiz hesabı hakimin —— yapılabileceğinden, temerrüt tarihi ile takip tarihi olan 14/06/2017 arasındaki işlemiş faiz tutarı —–hesaplanmıştır. Bu nedenle davalının —– takip öncesi işlemiş faiz miktarına yaptığı itirazın haksız olduğuna karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalının—- takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden itirazın itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere —- alacak yönünden davalının itirazı haksız, alacak da likittir.—- üzerinden icra inkar tazminatına karar verilemeyeceğinden, davacı lehine itirazın iptaline karar verilen —- yirmisinin takip tarihindeki —- icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1- —- Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; —-asıl alacak, — takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam — fiili ödeme günündeki TL karşılığı üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarına, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz uygulanmasına,
3-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen —– yüzde yirmisinin takip tarihindeki ——– icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
4-Alınması gereken 2.247,99 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 242,77 TL peşin harç, 348,21 TL tamamlama harcı toplamı 590,98 TL’den mahsubu ile bakiye 1.657,01 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.133,70 TL yargılama gideri, 242,77 TL peşin harç, 348,21 TL tamamlama harcı, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 1.783,98 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye —- davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—— göre takdir olunan —-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları ——- —-görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.255,25 TL’nin davalıdan, bakiye 64,75 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, davanın kabulüne karar verilen kısmı yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere, davanın reddine karar verilen kısmı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.