Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/960 E. 2023/487 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/960 Esas
KARAR NO : 2023/487

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket nezdinde kasko sigortası ile sigortalı bulunan —- plakalı araç 15.02.2020 tarihinde davalı firmanın sevk ve idaresinde ——dorsenin gemiye yüklenmesi esnasında asansörün tam olarak indirilmemesi, yükün arkaya basması sonucu ön kısmın havalanması veya dorse çekicisinin(mafi) fazla kaldırılması nedeni ile ön üst kısmının tavana çarptığını, yapılan kontrollerde korsenin istiap haddinin uygun olduğu ve yükleme ile ilgili bir hatanın olmadığının görüldüğünü, hasarın oluşumuna gemi personelinin sebebiyet verdiği, müvekkili sigorta şirketinin TTK m. 1481 “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.” hükmü uyarınca zarar gören sigortalının haklarına halef olduğunu, 16.04.2020 tarihinde sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen 16.142.00 TL tutarındaki tazminatın kaza tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile rücuen tazminini talep ettiklerini, taraflar arasındaki alacağın likit olduğu, zarar neticesinde ödenen tazminatın ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, itirazın iptali davasını açarak dava konusu ettikleri alacaklarının tahsiline ve yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenle davalının haksız ve mesnetsiz itirazları sebebiyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, taraflar arasındaki ilişkinin, TTK’da düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığına ve bu tür sözleşmelerin TTK’nın 3. ve 4. maddeleri hükümleri uyarınca mutlak ticari davalardan olduğuna göre, somut olayda ticari işlerdeki temerrüt faizi oranına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle alacağa ticari faiz uygulanmasını talep ettiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı tarafın itirazının iptali ile 16.142.00 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine; yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– taşımacılığı yapan bir şirket olduğu, davacı sigortanın kasko müşterisi olan —–plakalı ——firmasına ait tırın aracın taşınacağı limana götürülmesi için müvekkil şirkete ait gemiye 15.02.2020 tarihinde 22.45 saatlerinde dip garaj yüklemesi yapılırken araç içinde alüminyum camlı panel yükü olduğunu, Ancak yükü tıra yükleyenler tarafından hatalı yükleme yapıldığını, hatalı yükleme sonucu masifinin alt asansörden inerken garaja hareketlenmesi esnasında dorsenin yüksek olan kısmının asansör üst tavanına temas ederek dorsede küçük çaplı bir hasar oluşturduğunu, firmaya ait gemide bu şekilde her taşımada 60’a yakın tır taşındığını ve ayda da yüzlerce tır taşıması yapılmasına rağmen bu şekilde hiçbir kaza yaşanmadığını, olayda gemi personelinin yanlış manevra yaptırması ya da diğer personel ya da gemi çalışma düzen ve statiğinin hiçbir kusuru ya da dahiliyeti olmadığını, tamamen sigortalının hatalı yükleme yapması sonucu meydana gelen bir kaza olduğunu, buna ilişkin araç hasar raporunun delil eklerinde olduğunu, aslında gemi için ——bulunduğunu, dava konusu hasar bedelinin sigorta limiti altında kalması nedeni ile sigortaya ihbar yapılamadığını, kazanın davacı sigortalısının hatalı yükleme ve hatalı biniş nedeni ile olan bir durum olduğunu, müvekkil şirketin gemisine bu şekilde yılda binlerle ifade edilen tır yüklemesi olduğunu, ama bu şekilde ilk kez kaza olduğunu, bu nedenle müvekkile atfedilebilecek herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını, sigortalıya ödenen tazminat için müvekkile rücu edilemeyeceğini, kusur tespiti yapılır ise müvekkilinin kusursuz olduğunun ortaya çıkacağını, kazaya ilişkin tüm tutanak, tanık ifadesi, rapor ve tanık ifadeleri ile durum nedeni ile bir dosya oluşturulduğunu, söz konusu kaza tutanaklarının davacı sigorta şirketinde ve hasar dosyasında bulunduğunu, izah edilen ve resen gözetilecek nedenlere haksız ve mesnetsiz davanın reddini, haksız yere takip yapan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı şirket nezdinde kasko sigortası ile sigortalı bulunan —–plakalı aracın 15.02.2020 tarihinde davalı firmanın sevk ve idaresinde—– dorsenin gemiye yüklenmesi esnasında asansörün tam olarak indirilmemesi, yükün arkaya basması sonucu ön kısmın havalanması veya dorse çekicisinin(mafi) fazla kaldırılması nedeni ile ön üst kısmı tavana çarpması neticesinde meydana gelen kaza neticesinde davacı şirket tarafından sigortalıya ödenen 16.142.00 TL tutarındaki hasar tazminatının kaza tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile davalıdan rücuen tazmini talebine ilişkindir.TTK.nun 5/2. Maddesine göre; “…Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diger islere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, is durumunun gerekli kıldıgı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diger kanunlardan dogan deniz ticaretine ve—–sigortalarına iliskin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir…” hükmü gereğince Asıl dava hukuki niteliği itibariyle, deniz taşımasına konu emtianın hasarı nedeniyle oluşan davacının doğrudan ve dolaylı zararlarının, davalı deniz taşımacısından tazmini istemiyle açılmış bir maddi tazminat davası talebine ilişkin olduğundan görevli mahkeme, TTK.nun 5/2. Maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca deniz ticaretine ve—– sigortalarına iliskin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilen —– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, (—–Bölge Adliye Mahkemesi, —–. Hukuk Dairesi—– Sayılı ilamı) anlaşılmakla davanın görev yönünden (usulden) reddine, görevli mahkemenin—— Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,—- Denizcilik İhtisas Mahkemesinin (——.Asliye Ticaret Mahkemesi) görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli —– Denizcilik İhtisas Mahkemesine (——Asliye Ticaret Mahkemesi) tevzii edilmesi için——- Mahkemeleri Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine —–Denizcilik İhtisas Mahkemesince (——Asliye Ticaret Mahkemesi) hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde ——Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.