Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/941 Esas
KARAR NO : 2023/427
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki— plakalı araç ile, davalı tarafından sigortalanan —— plakalı aracın 14/12/2016 tarihinde çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralanan müvekkilinin, yüzde 10 malul kaldığını ileri sürerek şimdilik, 3.500-TL sürekli iş göremezlik, 500-TL geçici iş göremezlik, 500-TL bakıcı gideri, 500-TL tedavi masrafları olmak üzere toplam 5.000-TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından davacıya 07/05/2019 tarihinde 19.500,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil şirketin başkaca sorumluluğu kalmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —– 19.10.2018 tarihinde alınan maluliyet raporu, 14.12.2016 tarihli kaza tespit tutanağı, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; —–numaralı poliçe, davacıya yapılan tazminat ödemesine ait ekran görüntüsü, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, davacıya ait—– kayıtların, yemin, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacının sevk ve idaresindeki—–plakalı araç ile, davalı tarafından sigortalanan—- plakalı aracın 14/12/2016 tarihinde çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacı yaralanmıştır.
—– plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı ile birleşen —— tarafından zorunlu trafik kazası ile sigortalanmıştır.Davalı vekili tarafından ibraz edilen hasar dosyasının incelenmesinde;
-Davacı vekilinin 09/04/2019 tarihli “İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşması” ile davalı ile birleşen —— davaya konu 14/12/2016 tarihli trafik kazası nedeniyle 17.000-TL+2.500-TL ödemenin ödenmesi halinde, davalı ile birleşen —— gayrikabili rücu ibra ettiği,
-Tarafların davaya konu trafik kazası nedeniyle ihtiyari arabuluculuk yoluna giderek 26/04/2019 tarihinde toplam 19.500-TL üzerinde anlaşmaya vardığı, davacının işbu anlaşma konusu uyuşmazlık nedeniyle, davalı ile birleşen—— hiçbir isim ve nam altında alacağı kalmadığı, geçmişe dönük maddi ve manevi herhangi bir hak ve tazminat talebinde bulunmayacağı hususunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde, davacı vekiline 19.500-TL tazminat ödemesi yapıldığına dair ekran görüntüsü ibraz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde yapılan ödemeye veya ödemenin yetersizliğine ilişkin herhangi bir vakıa ileri sürmemiştir.Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Davacı vekili 09/04/2019 tarihli ibraname ile davalı ile birleşen —–ibra etmiş, işbu davadan önce 28/09/2021 tarihinde zorunlu arabuluculuk başvurusu yapmıştır. Pandemide duran süreler de hesaba katılmasına rağmen, zorunlu arabuluculuk başvurusunun ibraname tarihinden 2 yıllık süre geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmıştır.Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacı vekilinin davalı sigorta şirketini ibra ettiği, davanın ibranamenin üzerinden 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla, hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/2 ve KTK’nın 111/2.maddesindeki hak düşürücü süreye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2.maddesine göre göre takdir olunan 800,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —-Arabuluculuk Bürosu —-dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.560,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.