Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/932 E. 2023/924 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/932 Esas
KARAR NO: 2023/924
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 13/05/2015
KARAR TARİHİ: 22/11/2023

——— sayılı dosyasının 07/11/2015 tarihli Yetkisizlik kararına istinaden mahkememize tevzi edilen Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———, Nisan 2007’de ——–, ———, ———- ve ——– Şirketi hep birlikte ——– gayrimenkul projeleri inşa etmek üzere uygun olan gayrimenkulleri belirlemek, satın almak, geliştirmek ve inşa edilerek gayrimenkullerin üçüncü kişilere satılması suretiyle kar elde etmek amacı ile bir Adi Ortaklık kurduğu, bu davada davacı konumunda olan ——-, 2008 yılı başlarında ———-kurulmuş olan ve tamamen ———- sahip olduğu, yegane kuruluş sebebi adı geçen gayrimenkul projelerini yürütecek ——–şirketlerinde ——— adına hissedar sıfatına haiz olmak olan bir özel işlem şirketi olduğu, ——— yüzdeyüz iştiraki ———-, şirket’in 100 adet hissesinin 74 adet hissesine ve ——– şirket yönetim kuruluna kendi temsilcisi olarak atadığı ———- ise şirket’in 1 adet hissesine sahip olduğu, şirket ana sözleşmesince yönetim kurulu üye sayısını 2 olarak tespit edildiği, ——– 21/02/2014 tarihinde istifa ettiği, bunun üzerine ——— tek yönetim kurulu kararının tescili için ———-Ticaret Odası’na başvurmuş ancak başvurusunun iade edildiği, bu bilgiler ışığında işbu dava ile şirketin yönetim kurulu organının mevcut olmadığının, mevcut olmamakla beraber şirket ile ilgili kilitlenme durumunun hasıl olduğunu, şirketin fiili olarak münfesih olduğunun, şirketin hissedarları arasında basit bir uyuşmazlıktan çok öte uzun süreli bir geçmişi dayanan ihtilaflara olması dolayısıyla hissedarların ortak bir karar alabilme olasılığının bulunmadığının ve olarak şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi imkanının bulunmadığının tespitine şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.Şirket adına gönderilen davetiye bila tebliğ dönmüş ve sicil adresine TK.35.maddeye göre tebligat yapılmıştır.Her ne kadar davacı yabancı menşeli bir şirket ise de, davacının tabi olduğu ——- ülkesi ile ——- arasında adli yardımlaşma konusunda ikili anlaşma bulunduğu anlaşılmakla, teminat yönünden dava şartının mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.Davalı şirketin sicil kaydına göre yönetim kurulu üyeleri——— ve ——– adına TTK. 530.maddeye göre ihtaratlı davetiye çıkarılmıştır.Davalı şirketin ——— sicil dosyası celp edilmiş, davacının sunduğu deliller dosya içerisine alınmış, ——— ve Vergi kayıtları celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Dava; davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olup, sicil kaydına göre, davacının davalı şirkette %74 oranında hisse sahibi olduğu anlaşılmaktadır.Şirketin 24/12/2007 tarihinde kurulduğu, toplam 100 adet hissenin 74 adedinin davacı şirkete, 12 adedinin ——–, 8 adedinin——–, 5 adedinin ———, 1 adedinin ———- ait olduğu tespit edilmiştir.Şirket kayıtlarına göre şirketin yönetim kurulunun 2 kişiden oluştuğu, bu kişilerin——— ve ——— oldukları, her birisinin münferit yetkili olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizin ——— sayılı kararında; Şirketin önemli tutarda borcu bulunduğu,borçlarının toplamının 23.460.015,77 TL. olduğu, bu borcun 18.409.508,06 TL. Lik kısmının banka borcu olduğu, tüm bunlara karşılık şirketin malvarlığının 300.037,63 TL. olduğu ve borçlarının karşılığı bulunmadığı, davacı hakim ortağı fesih ve tasfiyeden önce TTK. nun 376.maddesinde ön görülen tedbirleri de almadığı, bu durumda davacı tarafından fesih ve tasfiye talepleri ile ilgili şartların gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda net olarak deliller ortaya konulamadığı gibi bu davayı açmakta iyi niyetli olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından İstinaf edilmiştir. ———– sayılı ilamı ile; ” ….TTK’nın 530. maddesi, anonim şirketlerin sona erme ve tasfiyesine ilişkin özel bir hüküm olup, bir şirketin uzun süreden beri kanunen gerekli organları bir mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirketin alacaklıları veya ———– istemi üzerine mahkeme, şirketin yönetim kurulu üyelerini dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirilmesi için bir süre verir ve bu süre içerisinde durum düzeltilmezse mahkemece şirketin feshine karar verilir. Bu durumda, şirkette uzun süreden beri devam eden organ boşluğu olması halinde yasa, şirketin alacaklısına, pay sahibine ve bakanlığa şirketin feshine karar verilmesi yönünden mahkemeye başvurma hakkı tanımış olup, mahkemece bu durum tespit edildiğinde şirkete son ve uygun bir süre verilerek genel kurulun toplanıp, yönetim kurulunu seçmesi için yahut mahkemece sadece genel kurul toplantısına çağrı ve genel kurulun toplanması için yasal diğer işlemleri yapmaya münhasır olarak bir yönetici kayyumu atanır. Burada amaç, şirketin organ boşluğunun giderilmesi yönünde karar alınması için kayyum tarafından genel kurul toplantısının yapılmasının sağlanmasıdır. Verilen süre içerisinde genel kurul toplanmaz veya yönetim kurulu seçimi yapılamazsa artık şirketin feshine karar verilmesi gerektiği kanunun açık hükmüdür. davalı şirketin organsız olduğu tesbit edilmiş olup, bu durumda mahkemece kayyımına, TTK’nın 530. maddesi uyarınca organ seçimi gündemiyle genel kurul toplantısına çağrı ve genel kurulun toplanması için yasal diğer işlemleri yapma yetkisi verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.” şeklinde karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizin 08/03/2023 tarihli duruşmasında; davalı şirketin organsız olduğundan davalı şirkete daha önce atanan temsil kayyımının yönetici kayyımı olarak atanmasına, atanan kayyıma davalı şirket için organ seçimi gündemi ile genel kurul toplantısına çağrı, genel kurulun yapılması ve yasal diğer işlemleri yapmakla sınırlı olmak üzere yetki verilmesine karar verilmiştir. TMK.’nun 426. maddesi uyarınca bu davada temsil etmek üzere temsil kayyımı olarak atanan ve——– sayılı kaldırma kararından sonra TTK’nun 530.maddesi uyarınca organ seçimi gündemiyle genel kurul toplantısına çağrı ve genel kurulun yapılması ve yasal diğer işlemleri yapmakla sınırlı olmak üzere yetki verilen mali müşavir ——— 10/03/2023 tarihinde dilekçe sunarak temsil kayyımlığı görevinden istifa ettiğini bildirdiği, mahkememizin 17/03/2023 tarihli ara kararı ile yönetim organı oluşturulana kadar bu davada temsil etmek üzere davalı şirkete Mali Müşavir ——– atanmasına ve atanan kayyıma davalı şirket için organ seçimi gündemi ile genel kurul toplantısına çağrı, genel kurulun yapılması ve yasal diğer işlemleri yapmakla sınırlı olmak üzere yetki verilmesine karar verildiği, kayyım tarafından genel kurul toplantısı için tüm işlemlerin usulüne uygun yapıldığı, ancak içlerinde davacının da bulunduğu ortakların katılmaması nedeniyle genel kurulun yapılamadığının rapor halinde mahkememize sunulduğu anlaşılmıştır.Dosyada gelinen aşamada davalı şirketin genel kurul toplantısının ortakların katılmaması nedeniyle kayyum tarafından yapılamadığı, yönetim kurulu seçimi yapılamadığı ve bu haliyle şirkette kanunen gerekli organların mevcut olmadığı, TTK’nun 530.maddesi uyarınca fesih şartlarının gerçekleştiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne, davalı şirketin %74 oranında hakim ortağı olan davacının şirketin organlarının oluşturulması için mahkememizce atanan kayyumun genel kurul toplantısına çağrısına uymadığı, bu haliyle yargılama giderleri yönünden de davacının sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile——– Ticaret Sicil Müdürlüğünün ——– sicil sırasında kayıtlı davalı ——– şirketinin TTK.nun 530.maddesi hükmüne göre fesih ve tasfiyesine,
2-Tasfiye memuru olarak şirketin hakim ortağı davacının vekili ——— tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için toplam 15.000 TL. ücret takdiri ile davacı tarafça yatırılmasına,
4-Tasfiye işlemleri için 10.000 TL. masrafın davacı tarafça yatırılmasına ve tasfiye memuruna tevdiine,
5-Masraflar yatırıldığında tasfiye memuru davet edilerek görev tevdii tutanağı düzenlenmesine,
6-Alınması gereken 269,85 TL karar harcına karşılık peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 242,15 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı lehine ücret takdirine yer olmadığına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-Karar kesinleştiğinde ticaret siciline tescil ve ilanına, ilan masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket temsil kayyumunun yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/11/2023