Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/86 E. 2023/770 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/86
KARAR NO : 2023/770

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin ayakkabı imalatı ve internet üzerinden satışıyla, davalı şirketin ise reklam, tanıtım,organizasyonuyla iştigal ettiğini, davaya konu icra takibinin cebri icra tahdidi altında ödenen paranın iadesine mütedair olduğunu, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı şirket tarafından borca itiraz edildiğini, dava dilekçesi ekinde ödeme emrinin e-imzalı örneğinin, tebliğ mazbatasının ve itiraz dilekçesinin sunulduğunu, davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine faturaya dayalı alacak iddiasına dayanan —- İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı icra takibinin başlatıldığını ve usulsüz tebligat neticesinde kesinleştiğini, takibin usulsüz kesinleşmesi üzerine müvekkili şirketin banka hesaplarına haciz konulduğunu, takipten haricen haberdar olan davacı şirketin borca itiraz dilekçesini derhal sunarak icra mahkemesine şikayette bulunduğunu, icra mahkemesindeki şikayet davası devam etmekte iken hacizlerin kaldırılması zorunluluğu doğduğundan, takipte kesinleşen tutarın müvekkili tarafından ödenerek dosyanın infaz edildiğini, (Ayrıca İİK m.89 hükmüne göre üçüncü kişi bankalardan tahsil edilmiş paraların da bulunduğunu, dosyadaki tüm tahsilat makbuzlarının dilekçelerine eklendiğini), usulsüz tebligat şikayetinin icra mahkemesi tarafından reddedildiğini, istinaf hükmüyle ret kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiğini, istinaf kararı üzerine taraflarından icra dairesince iade muhtırası düzenlenmesi istenilmişse de bu talebin reddedildiğini, istinaf kararının Yargıtay kararıyla kesinleşmesi akabinde taraflarınca davaya konu takibin açıldığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği ve borca itirazın süresinde olduğu kesin hükümle sabit olduğundan; takip hukuku bakımından alacaklının haciz isteme hakkının bulunmadığını, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin hukuken durdurulmuş durumda olduğunu, borçlunun itirazı yasal usulüyle ortadan kaldırılmadıkça alacaklının takibe devam etme hakkı olmadığından, kesinleşen istinaf kararı ile icra dairesi tarafından yapılan tahsilatların ve paranın alacaklıya ödenmesinin hukuki dayanağının ortadan kalktığını, ödeme emri tebliğ tarihinin ilamla düzeltilmesinden evvel alınan haciz kararı nedeniyle, borçludan tahsil edilen paraların cebri icra tehdidi altında ödendiğinin sabit olduğunu, dosyada ayrıca İİK m.89 hükmüne istinaden hacizle tahsil edilen paralar da bulunduğunu, Sonuç itibarıyla da hukuka aykırı olarak yapılan alacak tahsilatının borçluya iadesinin gerektiği kanaatinde olduklarını, öte yandan paranın cebri icra tahdidi altında ödendiği, alacaklıya icra dairesi tarafından yapılan ödemenin hukuki sebebinin kesinleşmiş mahkeme kararıyla ortadan kalktığı ve icra dairesine ödenen tutarın miktarının belirlenmesi için tarafların ayrıca mutabakata varmasına veya mahkemenin tayin edeceği bilirkişi eliyle bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç bulunmadığından alacağın likit olduğunun da açık olduğunu, bu nedenle davacı şirket lehine icra inkar tazminatına hükmolunması taleplerinin de lavalının —–. İcra Müdürlüğünün —–sayılı icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin 145.362,49 TL asıl alacak üzerinden devamına, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirkete karşı borçları nedeniyle müvekkili şirket tarafından —-. İcra Müdürlüğü’nün —–. Numaralı takip dosyasının başlatıldığını, davacı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu haksız itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, ancak davacı tarafça icranın iadesine yönelik gerek İİK. 361 ve gerekse yasal sair hükümler uyarınca iade/şikayet yolu tamamlanmamış olduğunu, söz konusu icra dosyasınmın derdest olduğunu, davacı tarafından bu yola başvurulmamasının/ tamamlanmasının kötüniyetli bir yaklaşım olduğunu, hal böyle iken taraflar arasındaki işbu davaya konu edilen ticari ilişkiye yönelik icra dosyası derdest iken yeni bir icra takibi başlatılmasında ve işbu davanın ikame edilmesinde hiçbir hukuki yarar bulunmadığını, davanın bu yönü ile reddinin gerektiğini, davacı tarafın açıkça kötü niyetli olarak ortada hiçbir borç mevcut değilken müvekkil şirketin borçlu olduğundan bahisle icra takibine başvurduğunu, ancak müvekkili şirketin davacıya karşı hiçbir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari anlaşma gereği; müvekkili şirketin davacı şirkete karşı tanıtım ve reklam hizmetleri ile organizasyon ve sair geniş kapsamlı tasarım, danışmanlık ve sair çalışma ve hizmetleri vermiş olduğunu, aylık faturalar düzenlendiğini, ancak davacı tarafın müvekkiline karşı olan borçlarını ödemediğini ve müvekkili tarafından —-İcra Müdürlüğü’nün—–sayılı dosyasının ikame edildiğini, davacı tarafın müvekkiline karşı borcunu, —– İcra Müdürlüğü’nün—–sayılı dosyasında yer alan alacak tutarınca ödediğini, yapılan ödemeye ilişkin herhangi bir itiraz-i kayıtta da bulunmadığını, hal böyle iken müvekkiline karşı borcunu ödeyen davacı tarafın borcunu haksız yere ve icra tehditi altında ödediğini iddia etmesinin hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki; davacı tarafın taleplerinin hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresi geçtikten sonra ileri sürdüğünü, ayrıca dava dilekçesi incelendiğinde davacının alacak talebinin —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasındaki asıl alacak yönünden olduğu belirtilmesine karşılık, davaya konu icra takibinde başkaca açıklanmayan, hukuki mesnetten uzak alacak talepleri bulunduğunun da görüldü bu tarafın hiçbir gerekçe sunmaksızın, hiçbir borcu bulunmayan müvekkili şirkete karşı ikame ettiği icra takibindeki alacak kalemlerinin tamamının haksız olduğunu, itiraz etme gereği doğduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığının tarafların ticari defterleri ve ayrıca BA/BS formları incelendiğinde de açıklığa kavuşacağını, bir an için müvekkilinin borçlu olduğu kabul edilse bile -ki hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile- müvekkilinin davacıya vermiş olduğu hizmet nedeni ile tekrar alacaklı durumda olacağından —-İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı dosyanın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 19,50 den az olmamak üzere ticari faizi ile birlikte hesaplanacak miktarın takas ve mahsubunun gerekecek olduğunu, takas/mahsup talepleri bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığı gibi takip talebinde işletilen faizlerin, faize faiz yürütülmesinin ve faiz oranlarının da hukuka aykırı olduğunu, hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığını belirterek, haksız ve kötü niyetle ikame edilen hukuki yararı bulunmayan işbu davanın reddine, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, mahkeme masrafi ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Usulsüz kesinleşen takip nedeni ile tahsil edilen paranın istirdatı istemine ilişkindir.—– İcra Müdürlüğü ve —– İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacının incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Davalının incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının takas/mahsup talebine konu davalı tarafından davacı adına başlatılan icra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davalı —–tarafından davacı —– adına düzenlenmiş aşağıdaki tabloda bilgileri yer alan 6 adet fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 6 adet faturanın fotokopisinin dava dosyasında bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 6 adet faturada yazılı olan malların/hizmetlerin davacıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, Ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan 6 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 6 adet faturanın davacıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan 6 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu durumun dayanak faturaların davacı tarafından teslim alındığını gösterdiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 6 adet faturaya davacı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı,Davacının 2019 yılına ait ticari defter kayıtlarına göre; davalının takas/mahsup talebine konu davalı tarafından davacı adına başlatılmış İcra takibinin takip tarihi olan 23.09.2019 tarihi itibarıyla davacının davalıya 88.500,00 TL borçlu olduğu, davalının 2019 yılına ait ticari defter kayıtlarına göre; davalının takas/mahsup talebine konu davalı tarafından davacı adına başlatılmış icra takibinin takip tarihi olan 23.09.2019 tarihi itibarıyla davalının davacıdan 88.500,00 TL alacaklı olduğu, Alacaklı —-Tarafından —–İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyası ile borçlu—– aleyhine, 88.500,00 TL asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden 23.09.2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, dava dosyasında bulunan söz konusu icra dosyası ile ilgili yapılmış dosya hesabında; icra takip tarihinden sonra davacı tarafından icra dosyasına 30.12.2019 tarihinde 7.226,15 TL, 30.12.2019 tarihinde 88.500,00 TL, 28.02.2020 tarihinde 7.226,15 TL tutarında olmak üzere toplam 102.952,30 TL tutarında ödeme yapıldığına dair bilgi bulunduğu, dosya hesabına göre 04.03.2020 hesap tarihinde dosyanın bakiye borç miktarının 10.721,42 TL olarak gözüktüğü alacaklı —-. tarafından —–. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyası ile borçlu —–aleyhine, 7.226,15 TL asıl alacak, 88.500,00 TL asıl alacak, 7.226,15 TL asıl alacak, 10.721,42 TL asıl alacak, 40,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 113.713,72 TL asıl alacak ve 31.648,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 145.362,49 TL takip tutarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra dosyasında harç makbuzu bulunmadığı için takibin hangi tarihte başlatıldığının tespit edilemediği, ödeme emrinin tarihinin 14.11.2021 olduğu, bu İcra takibinde —-. İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyasına yapılan ödemelerin tahsilinin talep edildiği, mahkemenizde görülen davanın bu icra takibine yapılan itiraz üzerine açılmış itirazın iptali davası olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesinde davalı tarafından davacı aleyhine başlatılmış—-İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı dosyasına konu alacak ile ilgili takas/mahsup talebinde bulunulduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın 113.713,72 TL asıl alacak ve 31.648,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 145.362,49 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini 145.362,49 TL olarak gösterdiğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 22/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; davalı tarafça, davacı aleyhine —-. İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği ancak usulsüz tebligat sebebiyle, davacı tarafça icra mahkemesine yapılan şikayet neticesinde şikayetin kabulüne ve ödeme emri tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, bunun üzerine cebri icra tehdidi altında ödenen 145.362,49 TL bedelin tahsili amacıyla, davacı tarafça davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, her ne kadar, davacı tarafça takibin iptal edildiği ve dolayısıyla iş bu takip dolayısı ile ödenen bedelin iade edilmesi gerektiği hukuki sebebine dayanılmış ise de; davalı tarafça cevap dilekçesinde davacı taraftan alacaklı olunduğu savunmasında bulunulduğu, bu kapsamda mahkememizin genel yetkili olması sebebiyle her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesine yönelik karar verildiği ve hükme esas alınan 22/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalı tarafın —-. İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyasına dayanak yaptığı 6 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla bu durumun dayanak faturaların davacı tarafça teslim alındığını gösterdiği, davalının söz konusu icra takibi sebebiyle davacıdan alacaklı olduğu, davacının ödediği bu bedeli talep etme hakkının olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.485,77-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 23.258,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde—- Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.