Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/844 E. 2023/351 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/844 Esas
KARAR NO : 2023/351
BİRLEŞEN ——— ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/01/2017
KARAR TARİHİ: 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının işe gitmek üzere 12.02.2016 tarihinde ——-benzin istasyonu önünde — para çektikten sonra caddenin karşı tarafına geçerken —- köprüsü istikametinden —- istikametine doğru hızlı bir şekilde seyreden — plakalı —– kendisine çarptığını, Çarpmanın şiddetiyle —– ön camı ve yan dikiz aynasının kırıldığını ve tamponun çöktüğünü, —– yolun geliş tarafına fırlattığını, benzin istasyonunda çalışan işçiler, etraftaki insanlar ve taksi şoförünün yaralı kızın başına toplandığı sırada bu sefer de —-istikametinden hızla seyreden —- plakalı aracın tüm uyarılara rağmen durmayarak yerdeki yaralının üstünden geçtiğini, Kaza neticesinde yapılan tedavilerden sonra —— tarihli sağlık kurulu engelli raporunda müvekkilinin %97 engelli olduğunun saptandığını olaydan sonra yapılan soruşturma neticesinde araç şoförleri hakkında ——esas sayılı dosya ile kamu davası açıldığını, Mahkemece olay mahallinde keşif yapıldığını ve dosyanın bilirkişiye verildiğini, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, meydana gelen kazada —- plakalı araç sürücüsünün tamamen asli kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğunu, aracın zorunlu trafik sigortasının yaptırılmadığı ve başka da hiçbir trafik güvencesinin bulunmadığını bu nedenle ——– tarihinde müracaat edildiğini, müracaatın —– numarasıyla kayda alındığını, başvurudan sonra davalı tarafından 12.12.2016 tarihli evrakla davacıya gönderilen bildirimde aracın trafikten çekilmiş bir araç olduğu gerekçesiyle——– Maddeleri gereğince maluliyete ilişkin tazminat taleplerinin reddedildiğini, bu bildirim üzerine 03.01.2017 tarihli gönderdikleri dilekçeyle reddin yerinde olmadığını ve dosyanın itirazları doğrultusunda yeniden incelemeye alınmasını talep ettiğini bu itiraza da olumsuz cevap verildiğini, bu nedenlerle davacı için durumunun ağırlığıyla orantılı olarak kaza tarihindeki trafik poliçe limitiyle sınırlı kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden dolayı kayıplar, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplar yönünden fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL tazminatın kazanın meydana geldiği 12.02.2016 tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının ömür engelli kalması nedeniyle bakım ve iyileşme giderleri yönünden kaza tarihi itibariyle tedavi kalemi kapsamında trafik poliçesi üst limitiyle sınırlı olmak üzere fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL tazminatın kazanın meydana geldiği 12.02.2016 tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan —- plakalı aracın, kaza tarihinde geçerli trafik poliçesi bulunmadığından bahisle davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu yapılan inceleme sırasında——–plakalı aracın kaza tarihinden önce trafikten çekildiği ve çekme belgeli olduğunu tescil edilmeden trafiğe çıkmaları ve dolayısıyla bu tür araçlar için zorunlu mali sorumluluk sigortası tanzim edilmesi söz konusu olmadığını, kazadan dolayı davalı şirketin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, trafikten çekilen araçlar hakkında Karayolları Trafik Kanunu’nun 103. maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde işlem yapılması gerektiğini, bu sebeple , yasalar gereği herhangi bir sorumluluğu bulunmayan davalı şirketin aleyhine açılmış olan davanın reddini talep etmiştir.

BİRLEŞEN————-ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin işe gitmek üzere 12/02/2016 tarihinde ——-benzin istasyonu önünde —-para çektikten sonra caddenin karşı tarafına geçerken ——- köprüsü istikametinden —– doğru hızlı bir şekilde seyreden—– plakalı —- kendisine çarptığını, çarpmanın şiddetiyle —–ön camı ve yan dikiz aynasının kırıldığını, tamponun çöktüğünü ve müvekkilinin yolun geliş yönüne fırladığını, benzin istasyonunda çalışan işçilerin, etraftaki insanların ve ——şoförünün yaralı olan müvekkilinin başına toplandıkları esnada —istikametinden hızla seyreden—— plakalı aracın tüm uyarılara rağmen durmayarak yerde yaralı yatan müvekkilinin üzerinden geçtiğini, kaza neticesinde müvekkilinin %97 engelli kaldığını, yaşamının kalan bölümünde engelli ve muhtemelen zihinsel özürlü olarak hayatını sürdüreceğini beyan ederek müvekkilinin durumunun ağırlığı ile orantılı kaza tarihindeki trafik poliçe limiti ile sınırlı, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden dolayı kayıplar, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplar yönünden fazlaya ilişkin dava talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 3.000 TL tazminatın kazanın meydana geldiği 12/02/2016 taihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının ömür boyu engelli kalması nedeniyle bakım ve iyileşme giderleri yönünden kaza tarihi itibariyle tedavi kalemi kapsamında trafik poliçesi üst limitiyle sınırlı olmak üzere fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000 TL tazminatın kazanın meydana geldiği 12/02/2016 tarihinden işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP: Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu ceza dosyasında kusur incelemesi yapıldığını ve davacının kusurunun %75 oranında olduğunu, kabul anlamına gelmemek ile davacının maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, tazminatın hesabında davacının kusuru oranında indirim yapılması gerektiğini, hesaplama yapılırken asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasına ilişkindir.
——- Müdürlüğü,—– Hesabı, —- Müdürlüğü, —-Müdürlüğü Davalı sigorta şirketi, —- Mahkemesine,—— yazılan müzekkerelere yanıt verilmiş, müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının maluliyet oranının tespiti için dosyamız ——- gönderilmiş maluliyet raporunda özetle; davacının kaza tarihindeki yaşına göre hali hazırda %76 oranında meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olacağını geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Mahkememiz yargılama aşamasında———kürsüsünde görevli bilirkişi heyetinden kusur raporu alınmış olup bilirkişiler mahkememize sunmuş oldukları bilirkişi raporunda özetle ; birinci kazada, davacı yaya——– yaya geçidi olmayan bir yerden iki yönlü trafiğe açık ve genişliği fazla (14,09 m) yolun karşı tarafına geçmek isterken, yola girmeden önce. Trafik Kanununun 68.b.3 maddesi uyarınca, her iki yandan gelen trafiği kontrol ederek can güvenliği bakımından tehlikeli olabilecek yaklaşan araç varsa bu araçların geçmesini beklemesi, güvenli bir ortam oluştuğunda yola girmesi gerekirken kazanın oluş şekline göre—- tarafından gelen —– sürücüsü olduğu —- plakalı taksinin önüne emniyetsiz şekilde giriş yapıp bu aracın ilk hakkını ihlal ettiği için %60 oranında olmak üzere birinci derecede kusurlu bulunmaktadır. Taksi aracının sürücüsü —– ise, meskun mahal içi ve akaryakıt istasyonu Önü olan kaza yerine yaklaşırken fren izi tespit edilemediği için hızı hakkında hesap imkanı bulunmasa da kazan oluş şekline göre yaya geçişlerine karşı gereken dikkat ve tedbiri göstermediği, 14.0 m gibi genişliği fazla olan yolun yarı genişliğini kat etmiş olan davacı yayayı kendi beyanına göre geç fark edip kazayı önlemeye ve hafifletmeye maruf tedbirler olan etkin şekilde fren yapma ve uygun tarafa direksiyon tedbiri almada geç kalıp davacıya aracının ön sol taralı ile şiddetli şekilde çarparak sol ileriye fırlattığı için %40 oranında olmak üzere ikinci derecede kusurlu bulunduğunu, ikinci kazada — tarafından gelen —– plakalı —sürücüsü ——- meskun mahal İçinde seyri sırasında ilk kaza sebebiyle seyir yolu üzerine fırlatılmış olan davacı ve onun yanına toplanan kalabalığı gerilerden fark etmesi mümkün iken bunların üzerine doğru kontrolsuz şekilde araç sevk ederek bir bakıma sabit hedef şeklindeki bu kişilere karşı geniş yolda sağına doğru direksiyon kırması kolaylıkla mümkün iken bu tedbiri, ayrıca fren tedbirini almayıp yerde yatmakta olan davacının üzerinden geçerken ilk kazaya karışan aracın sürücüne de çarpıp olay yerinden kaçtığı için %80 oranında olmak üzere asli kusurlu bulunduğunu, bu kazada, ilk kazaya karışan taksi aracının sürücüsü —- aracının çarpması ile sola doğru fırlayıp yol üzerinde yapmakta olan davacının yoldan geçen trafiğe karşı emniyeti bakımından öncelikle, trafiği geldiği ——- tarafına uygun mesafeye ——- bulunanların yardımını temin ederek İşaretlemede bulunması gerekirken yakın mesafedeki taksi durağında çalışan tanık ——beyanına göre bu tedbiri almadığı için %20 oranında kusurlu bulunduğunu mütalaa etmişlerdir.
Mahkememiz yargılama aşamasında aktüer bilirkişiden rapor alınmış olup bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu —- tarihli bilirkişi raporunda özetle ; ilk kazada taksi sürücüsünün %40 oranında ve davacı yayanın %60 oranında kusurlu bulunmasından dolayı bu oranlarda hesaplama yapılacağı ancak —— raporunda %76 olarak belirlenen beden gücü kayıp oranının ne kadarının ilk çarpmanın sonucu ve ne kadarının ikinci çarpmanın sonucu olduğunun belirlenmesi tıbben mümkün görülmediğinden davalılar, davacıya karşı ortaklaşa sorumlu olacağını, davalılardan biri davacının tazminatının tamamını ödediği takdirde kusurları oranında birbirlerine rücu edebileceğini, bu aşamada ikinci kazadaki %20 ve %80 kusur oranları söz konusu olacağını, ancak bu durumun davacıyla bir ilgisi olmadığından davacının %60 kusur oranı indirilerek %40 oranı üzerinden hesaplama yapılacağını, geçici iş göremezlik tazminat tutarının 8.193,87 TL olduğu davacının kusur oranına göre 3.277,55 TL talep edebileceğini, sürekli iş göremezlik tazminat tutarının kusur oranına göre 212.229,41 TL olduğunu toplamda davacının talep edebileceği tazminat tutarının 215.506,96 TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 29/08/2018 tarihli ıslah dilekçesinde dava değerini 5000 TL ‘den 215.506,96 TL’ye artırdıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce görülen eksiklikler, tarafların beyanları doğrultusunda—- maluliyet raporu alınmış olup 25/05/2020 tarihli maluliyet raporunda özetle ;——– kararında; Dava dosyası kapsamında kişiye ——- çarptıktan sonra savrulup yere düştüğü, ardından da bir aracın kişinin üzerinden geçtiği, dolayısıyla ard arda etkili iki travmaya maruz kaldığının anlaşıldığı, yaralanmaların ——-, tarif edilen özellikleri ve meydana gelen harabiyet dikkate alındığında; sorulduğu üzere yaralanmasının ilk kaza neticesi mi, yoksa ikinci kaza neticesi mi oluştuğunun tıbben kesin olarak ayırdedilemediği oybirliği ile mütalaa olunduğunu, davacının 12.02.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak E cetveline göre % 61.0 (yüzdealtmışbirnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Mahkememizin 10/09/2020 tarihli celsesinde verilen ara kararı gereği ——- Kurumundan gelen müzekkere cevabı 28/05/2020 tarihli —— tarafından hazırlanan maluliyet raporu dikkate alınarak, davacıya ait tazminat hesabının yapılması amacıyla dosyamız ek rapor hazırlanmak üzere aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle ; davacının güç kaybı tazminatının —— belirlenen %61 beden gücü kayıp oranına ve 9 aylık iyileşme süresine , ilk sürücünün %40 kusur oranına göre geçici tam iş göremezlik yönünden 3.277,55 TL , sürekli kısmi işgöremezlik yönünden 242.425,90 TL olmak üzere toplam 245,703,45 TL tazminat talep edebileceğini mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 10/11/2020 tarihli dilekçesinde dava değerini 215.506,96 TL ‘den 245.703,96 TL’ye artırdıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce verilen —— sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın ———asıl davada davalı—- trafik sigortasız aracın neden olduğu zarar iddiası ile husumet yöneltildiği,—- sorumluluğunun ancak —- tescilli bir araç bulunması halinde sözkonusu olabileceği, davalı —- husumet düşüp düşmediğinin doğru biçimde tespit edilmesinin gerekliliği ve bu hususun re’sen gözetileceği dikkate alınmak suretiyle; kazaya karışan—– plakalı araca ait trafik tescil dosyasının tamamının (aracın ilk tescil kaydından itibaren) ilgili merciden getirtilmesi ile 23.05.2015 tarihinde aracın trafikten men edilme sebebinin ve bu tarihten sonra yeniden tescilinin yapılıp yapılmadığının saptanması ile davalının hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinden,” bahisle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı üzerine dosya mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Kaldırma kararı doğrultusunda mahkememizce—- müzekkere yazılmış, gelen cevabı yazılarda, —– plakalı aracın 23.05.2015 tarihinde 2918 Sayılı K.T.K’nun 21. Maddesine (trafikten çekili aracı karayolunda sürmek) istinaden trafikten men edildiği, ayrıca davaya konu aracın 05.06.2014 yılında son tescilinin yapıldığı, bu tarihten sonra yeniden tescilinin yapılmadığı, davalı ———- sorumluluğunun ancak—- tescilli bir araç bulunması halinde söz konusu olabileceği, dolayısıyla bu aşamada davalı ———husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından asıl dava yönünden davanın kabulüne birleşen dava yönünden ise mahkememizin önceki kararına istinaden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir,

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Asıl dava yönünden
Davacının davalı ——– aleyhine açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 262,50-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
2-Birleşen dava yönünden
Davacının birleşen davasının kabulü ile, 29.08.2018 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda 215.506,96 TL (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik olmak üzere) tazminatın davalı ———–açısından 19.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
1-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 14.721,28-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 442,51-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 14.278,77-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (MADDE 10 – 1) göre hesaplanan 33.171,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 31,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 411,11-TL Islah Harcı, 1.375,00-TL Bilirkişi ücreti, 431,14-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.280,05TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —–Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023