Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/818 E. 2023/726 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/818
KARAR NO : 2023/726

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.09.2014 tarihinde, dava dışı sürücü —- sevk ve idaresindeki —- plakalı motosikletin dengesini kaybetmesi sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada, motosiklette yolcu olarak bulunan davacı müvekkil ——- yaralandığını, mezkûr kazanın oluşumunda müvekkilin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilin, yaşadığı trafik kazası sonucunda hem geçici hem de kalıcı iş gücü kaybına uğradığını, —–Başkanlığı’nın 24.05.2022 tarihli raporuyla; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca müvekkilin sürekli maluliyet oranının %8 olduğu, Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümleri ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre sürekli maluliyet oranının %6 olduğu, Geçici iş göremezlik süresinin 270 gün olduğu, Geçici bakıcıya ihtiyaç duyduğu sürenin 45 gün olduğu, Söz konusu trafik kazasında, kazaya neden olan asli kusurlunun —– plakalı araç sürücüsü olduğunu, mezkûr aracın kaza tarihinde zorunlu trafik sigortası kapsamında davacı şirket nezdinde sigortalı bulunduğunu, müvekkilin zararlarının sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, bu hususun ZMS Sigortası Genel Şartları’nda bulunduğunu ve Yargıtay içtihatlarıyla sabit olduğunu, Müvekkilin taleplerini iletmek amacıyla —— başvuruda bulunulduğunu, ancak aracın satıldığı gerekçesiyle sorumluluğun kabul edilmediğini, ardından kaza tarihinde geçerli poliçeyi tanzim eden davalı —- başvurulduğunu, ancak —– sorumluluklarının olmadığını bildirdiğini, Sonuç olarak, müvekkilin trafik kazası sonucunda ortaya çıkan zararlarının —-tarafından tazmin edilmesi sebebiyle, tüm bu süreç ve deliller ışığında, müvekkilin haklarının korunması için dava açılmasının gerekli görüldüğünü, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, müvekkilin sürekli iş görmezlik tazminatı olarak şimdilik 500,00 TL, geçici iş görmezlik tazminatı olarak şimdilik 500,00 TL, geçici bakıcı giderleri için şimdilik 500,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminat ödenmesine, 2.500,00 TL tutarındaki sağlık raporu ücretinin ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu 22.09.2014 tarihli kazaya karışan —– plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 21.08.2014 – 21.08.2015 vadeli,—– numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ancak aracın 17.09.2014 tarihinde satılması sebebiyle poliçenin 18.09.2014 tarihinde iptal edilmiş olduğunu, 22.09.2014 tarihinde dava konusu kazaya karışan aracın müvekkil şirket nezdinde kaza tarihini kapsayan bir poliçeye sahip olmadığını, TRAMER sorgusu sonucunda kaza tarihinde aracın —– tarafından düzenlenen poliçe ile sigortalı olduğunun ve mezkûr kaza için hasar dosyasının açılmış olduğunun görüldüğünü, Mezkûr aracın müvekkil şirket tarafından tanzim edilmiş ve dava konusu kaza tarihini kapsayan bir Trafik Sigorta Poliçesi bulunmadığından, yapılan başvurunun reddedilmesi gerektiğini, davanın —- ihbar edilmesi gerektiğini, ZMMS poliçe bilgi ve belgelerinin—– talep edilmesi gerektiğini, ilgili hukuki hükümler ve zamanaşımı süreleri dikkate alındığında, davaya konu kaza dolayısıyla tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 20/09/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini ve feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Davalı vekili 21/09/2023 tarihli dilekçesi ile ödeme yapıldığını, ibra edilmiş olunduğunu, davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, vekalet ücreti ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu madde 22 uyarınca; Alınması gereken 59,97-TL harcın, peşin alınan 15.096,11-TL harçtan mahsubu ile kalan 15.036,14 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan tüm yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından davalı hakkında vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.