Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/809 E. 2023/811 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/809
KARAR NO : 2023/811

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan faturdan kalan cari hesap alacağının tahsili için—–İcra Müdürlüğü’nün ——sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkiline satışı yapılan ürünlerin bir kısmı ayıplı çıktığını, taraflar arasında güven ilişkisi olduğundan bu ayıplara ilişkin davalı tarafa sözlü olarak bildirimde bulunulduğunu ve davalı tarafın da bu hususu kabul ettiğini, bu hususun tanıkla ispatlanacağını, savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında kurulan satış sözleşmesi kapsamında ödenmeyen iki adet fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK m.67 hükmü uyarınca iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan yöntemine uygun olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat ile deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu—– İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı dosyası celp edilmiş ve taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu—-. İcra Müdürlüğü’nün—–Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine iki adet fatura dayanak gösterilmek suretiyle toplam 116.984,13 TL alacağın tahisili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tanık deliline dayanmış ise de tacirler arası satış sözleşmesinde ayıp ihbarının ispatının tanık anlatımı ile yapılamayacağı yönündeki içtihatlar gereğince bu yöndeki istemin reddine karar verilmiş
Belirlenen uyuşmazlık noktalarının incelenmesi teknik bilgi ve değerlendirme gerektirdiğinden dosya mali müşavir bilirkişi —–tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan rapor HMK m.282 hükmü gereğince denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan satış sözleşmesi kapsamında davacı tarafından düzenlenen ve takibe dayanak edilen iki adet faturadan kaynaklanan bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davalının ayıp ihbarının yapıldığını tanık delili ile ispat edip edemeyeceği, bu yöndeki savunmaya itibar edilip edilmeyeceği bu kapsamda itirazın iptali ve icar inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan delille ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında mal satışına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, davacının satıcı, davalının ise alıcı olduğu, uyuşmazlığın iki adet fatura bedelinin birinin bakiyesinin diğerinin ise tam bedelinin ödenip ödenmediği hususlarında olduğu, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarının sahipleri lehine delil vasfını haiz olduğu, her iki taraf ticari defterlerinde davacı tarafından keşide edilen 08.03.2022 tarihli ——no.lu 20.709,00 TL bedelli fatura ile 16.02.2022 tarihli —–no.lu 148.680,00-TL bedelli faturaların kayıtlı olduğu, dolayısıyla iş bu davada ispat yükünün davacıda olmadığı, söz konusu faturaları ticari defter ve kayıtlarına alan davalının fatura konusu mal ve hizmeti teslim almadığını ispat etmesi gerektiği, davacının defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalıdan 116.984,13 TL alacaklı olduğu, davalının defter ve kayıtlarında ise takip tarihi itibari ile davacıya 113.984,13 TL borçlu olduğu, ticari defter ve kayıtlarındaki 3.000,00 TL farkın 2022 yılı açılış devir bakiyesinden kaynaklandığı, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olan 25.05.2022 tarihinde gönderilen 100.000,00 TL ödemenin aynı tarihlerde davacı kayıtlarında yer almadığı ancak davacının incelenen ticari defter kayıtlarında 10.10.2022 tarihli 110 nolu yevmiye kaydında davalı lehine 117.415.32 TL tahsilat kaydı girildiği, girilen bu kaydın davalının 25.05.2022 tarihinde ödemiş olduğu 100.000,00 TL’nin kayıtlara geç alınması; 17.415,32 TL’nin ise davalı kayıtlarında yer alan 20.415,32 TL alacak devrinin davacının ticari defter kayıtlarında 17.415,32 TL olarak girilmesi sebebiyle oluştuğu, davalı tarafından 25.05.2022 tarihinde davacıya yapılmış olan 100.000,00 TL’ye ait ödeme dekontunun açıklama kısmında “EFT ÜCRETİ- —– Nolu faturalara istinaden ödeme açıklaması ile havale edilen 100.000,00 TL ödemenin takibe konu edilmeyen 07.02.2022 tarihli 71.449,00 TL bedelli fatura ile takibe konu edilmiş olan 08.03.2022 tarihli —–no.lu 20.709,00 TL bedelli faturaya ilişkin yapılan ödeme olduğu, taraflar arasında TTK m.89/2 hükmü gereğince yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmaması ve davanın icra takibine sıkı sıkıya bağlı itirazın iptali davası olması sebebiyle yalnızca takip ile istenen hususlar kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğinden tarafların cari hesapları arasındaki farktan ziyade uyuşmazlığın takibe konu iki adet fatura kapsamında davacının takip tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığının tespiti gerektiği, takip konusu 20.709,00 TL bedelli faturaya ilişkin davalının 25/05/2022 tarihli 100.000,00 TL bedelli EFT içerisinde ödeme yapıldığı, takibe konu 16.02.2022 tarihli —-no.lu 148.680,00-TL bedelli fatura yönünden ise davalının kayıtlarında bu faturaya ilişkin bir ödeme kaydının olmadığı, her ne kadar davacı ticari defterlerinde bu fatura sebebiyle davalıdan 116.984,13 TL alacaklı görünse de taleple bağlılık kuralı gereği bu faturadan dolayı yalnızca 96.275,13 TL’yi talep edebileceği, davalı her ne kadar davacı tarafından satışı yapılan ürünlerin ayıplı olduğu yönünde savunma getirmiş ise de emsal içtihatlar uyarınca satış sözleşmesinde tacirler arası ayıp ihbarının TTK m.18/3 hükmünde yazılı şekillerle yaptığını anılan hükmün gerekçesinde yazılı olduğu üzere ispat eder bir delil sunmadığı bu yöndeki savunmaya da itibar edilmemesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile —-. İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 96.275,13 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin kabul edilen miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacak miktarının takdiren %20’si oranında belirlenen 19.255,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuşur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile —- İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 96.275,13 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin kabul edilen miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacak miktarının takdiren %20’si oranında belirlenen 19.255,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.575,55 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 1.412,27 TL peşin harçtan mahsubu ile 5.164,28 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi, tebligat ve yazışma gideri olarak yapılan 2.218,00 TL yargılama gideri ile 1.412,27 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı toplamı 3.710,97 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 3.054,04 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları—- Arabuluculuk Bürosu —–dosya numaralı görüşmeler neticesinde belirlenen 1.560,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.283,84 TL’nin davalıdan, bakiye 276,16 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—- Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.