Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/802 E. 2022/800 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/802 Esas
KARAR NO : 2022/800

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;. Müvekkili tarafından davalı ——– arasında gerçekeleşen—— ——- aldığını, sık sık —–arızanın———— ortadan kaldıran bir arıza olduğu,——- meydana çıkmayacak ayıp olduğunu, söz konusu ——– ile değil, müvekkilinin ——- belli bir süre kullanması —— ortaya çıkmış gizli ayıp niteliğinde olduğunu, söz konusu —————— davalı ———- giderilmediğini, ————- alanında —- bilirkişi—— tevdii edilmek sureti ile—–yerinde dinlenerek keşif yapılmasını, —–mevcut —–müvekkilince —- —- tarafından ilgili ——satın alınmayacağı açık olduğundan müvekkilinin sözleşmeden haklı nedenle döndüğünün tespiti ile öncelikle dava konusu ürünün—–ödeme tarihinden itibaren yasal faiz oranı ile birlikte iadesine karar verilmesini, müvekkilinin müşteri kaybı ve ayıp oranı dikkate alınmak sureti ile bedelde indirim yapılmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ayıplı satım iddiası nedeniyle satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
—— tarafından ——— tutan davacının tacir olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştit.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154),— Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak—– davalar (kanundan——dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları —- kriterine göre ————– göre belirlemiştir ——- davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren —- ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, —- ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca —-işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı — esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. ———
TTK 11. maddesinde ticari işletme, —- için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı —- faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü ——– şeklinde tanımlanmıştır. TTK’nın 15. maddesinde—- —- —– —- veya bir sokağın —— fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ———–” şeklinde tanımlanmıştır.
Mülga 6762 sayılı yasanın 1463. maddesine ———- kararlaştırılıp,————— nasıl yapılacağı belirlenmiş, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10. maddesinde —— hakkında 6102 sayılı TTK’nın 11/2 madde ve fıkrasında öngörülen—— kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtilmiş olduğundan —–kararının uygulanmasına devam edilerek —– ———– kararda belirtilen ——- değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir.——- olması, TTK yönünden de tacir kabul edilmesini gerektirmez.——- kesin bir kanıtı olmadığı gibi, ——- olup olmamak da tacir ve ——- ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. (—–
Alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan davalar TTK 4.maddesinde düzenlenmiş mutlak ticari davalardan değildir.
Mahkememizce davacının bağlı bulunduğu——-cevap verilmiş, cevabi yazıda, davacının——- yılına ait beyanname suretleri gönderilmiştir.
Defter tutma hadlerini düzenleyen Vergi Usul Kanunun 177.maddesi;
“Aşağıda yazılı —–veya işledikten sonra ——- alımlarının tutarı ——- veya satışlarının tutarı ————–
2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde —— yazılı, işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının —-aşanlar;
4. Her türlü ——– —- hangisine giriyorsa——- tabidir.);
5. — tabi olan diğer — (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına —- müsaade edilir.);
6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler” şeklindedir.
—–üzerinden alınan —–göre ve davacı,——— ile ile iştigal etmekte olup, mükellefiyet kaydı bulunduğundan defter tutma haddi bakımından VUK.177/1.maddesine tabi olup,—— tespitinde 1 yıl içindeki —- bakılması gerekir.
Davanın açıldığı—- VUK 177/1’ye alım satım tutarlarına göre defter tutma sınırı; -Alım tutarı ——
-Satım tutarı satım——-
Davacının — vergi beyannamelerine göre;
-Alım tutarı —
-Satım tutarı satım —-
Davacının faaliyetleri sınırı esnaf sınırının altında kalıp tacir olmadığından, ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur.
Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin— fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’ nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nun 21. maddesi gereğince,mahkememizce verilen işbu kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde —– arasında olumsuz görev uyuşmalığı nedeniyle görevli mahkemenin tayini (merci tayini) için dosyanın ———– gönderilmesine,
3- HMK’nun 20. maddesi gereği, —- yargı yeri olarak belirlenmesine dair merci kararı verilirse; bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurularak dosyanın görevli—–gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli—–devam edilmesi halinde, yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.