Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/801 E. 2023/534 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/801 Esas
KARAR NO:2023/534
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:06/10/2022
KARAR TARİHİ:08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sürücüsü olduğu —- plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan—-plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı tarafından müvekkili aleyhine ——dosyasıyla icra takibi yapıldığını, takibe itiraz ettiklerini, aldıkları uzman raporuna göre kazada müvekkilinin kusur oranının %50 olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin takipte borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davadan önce arabuluculuğa başvuru yapılmasının zorunlu olduğunu, davaya konu kazada davacının %100 kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddine, davacının alacağın % 20’sinden aşağıda olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —– icra dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, ——— kayıtları, taraflara ait araç trafik kayıtları, kasko ekspertiz raporu, hasar dosyası, olay yeri fotoğrafları, olay yeri tutanağı , uzman raporu, eksper raporları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemine dayanmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; —–sayılı hasar dosyası, ödeme belgeleri/dekontlar/faturalar, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, hasara ilişkin fotoğraflar, ticari defter kayıtları, tramer kayıtları, kaza tespit tutanağı, faturalar, müvekkiline ait her türlü kayıt, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, isticvap ve yemine dayanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, TTK.nın 1472 maddesi uyarınca, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine karşı menfi tespit istemine ilişkindir.
İİK.nın 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Davacının sürücüsü olduğu—-plakalı araç ile davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan — plakalı araç arasında, —- tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davalı sigorta şirketi, sigortalısına ödediğini ileri sürdüğü ——sigortacısından aldıktan sonra,——-sayılı dosyası davacı aleyhine 55.295,92-TL üzerinden ilamsız takip başlatmıştır. Tramer kayıtlarındaki kusur durumu ile davacı vekilinin ibraz ettiği uzman raporu arasındaki çelişkiler de giderilerek, davaya konu kazanın kimin kusuruyla meydana geldiğinin tespiti için, —— rapor alınmasına karar verilmiş, —- tarihli bilirkişi raporunda;—–plakalı araç sürücüsü —-, meydana gelen olayda %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, —- plakalı araç sürücüsü davacı —–, meydana gelen olayda %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporu; fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bulunduğundan hükme esas alınmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının sigortalısına ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle “yapılan ekspertiz incelemesi ile, sigortalı araçta oluşan 104.384,06-TL hasar tazminatı sigortalı hesabına ödenmiştir” şeklinde beyanda bulunmuştur. Ancak, icra dosyasında ve davaya cevap dilekçesi ekinde 104.384,06-TL’lik ödemeye ilişkin belge ibraz edilmediğinden, 04/05/2023 tarihli duruşmada HMK’nın 31.maddesi uyarınca davalı vekiline, davalının sigortalısına ödediğini beyan ettiği 104.384,06-TL’lik ödemeyi belgelendirmek üzere 4 hafta kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde davalı vekili sadece hasar dosyasını ibraz etmekle yetinmiş, sigortalısına yapılan ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Hasar dosyasının incelenmesinde; dava dışı——tarafından davalı sigorta şirketine——– bedelli fatura düzenlendiği, davalı sigorta şirketinin de fatura karşılığı adı geçen şirkete 07/07/2022 tarihinde 93.237,94-TL ödeme yaptığı görülmüştür. Söz konusu ödemeye ilişkin banka dekontu dışında hasar dosyasında başka bir ödeme dekontu yoktur.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazası nedeniyle davalının, kendi sigortalısına ait aracın hasar onarımı için 93.237,94-TL ödeme yaptığı, davacının %50 kusuru nedeniyle davalının yapılan ödemenin yarısı (46.618,97-TL) için davacıya rücu talebinde bulunabileceği, ancak davalının rücu edebileceği miktarında daha fazlası olan 50.000-TL’yi davacının trafik sigortacısından tahsil ettiği, bu nedenle davalının davacıdan alacağının kalmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın kabulü ile birlikte davacı lehine %20 tazminat talep etmiş, davalı tir. Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/5.maddesine göre “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”şeklindedir. Buna göre davanın kabulü halinde davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi davalının kötü niyetli olduğunun ispatlanması gerekir. Davacı taraf davalının kötü niyetli olduğunu gösteren bir delil sunmamıştır. Bu nedenlerle şartları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, —- dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 3.777,26 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 863,31 TL tamamlama harcı toplamı 944,01 TL’den mahsubu ile bakiye 2.833,25 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 176,00 TL yargılama gideri, 80,70 TL peşin harç, 863,31 TL tamamlama harcı, 80,70 TL başvuru harcı toplamı 1.200,71 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde——-Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/06/2023