Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/77 E. 2022/815 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/77 Esas
KARAR NO : 2022/815

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili —-ile davalı tarafın annesinin komşu olduğunu, müvekkilinin eski eşi—-borçlarını ödeyebilmesi için davalı —-ile görüşme ayarladığını, bu görüşme neticesinde—–25.000-TL ödünç parayı müvekkiline verdiğini ve 30/12/2012 tarihli, 04/03/2014 vade tarihli, 18.500-TL bedelli, 03/10/2012 düzenleme tarihli, 15/04/2014 vade tarihli, 11.750,00-TL bedelli iki adet bonoyü müvkekillerinden aldığını, işbu bonolar üzerinde müvekkillerinden—-düzenleyen, —– Tutar’ınise kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, ödünç sözleşmesine dayalı işbu borç ilişkisi dışında müvekkilleri ve davalı tarafın hukuki veya ticari herhangi bir ilişkisi bulunmadığını, belirtilen senetlere ilişkin olarar, yapılan ödemeler dikkate alınmaksızın davalı tarafından haksız şekilde toplam borç üzerinden—–Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe müvekkili tarafından borca konu senetlerden birinin tamamının, diğerinin ise kısmen ödenmesine rağmen başlatıldığından itiraz edildiğini, işbu itirazın—-Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü ve—– makbuzlarının ve alacaklının anka hesap kayıtlarının incelemesinden yapılan ödemelerin takip konusu bonolara ilişkin olduğuna dair kayda rastlanmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, müvekkili ile davalı tarafın arasında ödünç sözleşmesinin karşılığı olan bonolar dışında hukuki bir ilişki veya borç ilişkisi bulunmadığını, davalı tarafın bildirilen ödemelerin müvekkillerinin harici borçları için gerçekleştirdiği iddasında ise işbu iddiasını TMK’nun 6. maddesi uyarınca ispatlamakla mükellef olduğunu, davacının borca itirazında kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle İİK’nun 72. maddesi gereğince icra dosyasına girecek paranın alacaklıya idenmemesini, müvekkilinin takip başlatılmadan önce alacaklı vekiline toplam 20.180-TL ödeme gerçekleştirilmiş olduğundan bu bedele ilişkin bir borcunun bulunmadığının tespit edilmesini, davalı hakkında alacağın %20’sinden az olymamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dileçkesi ile özetle; dava dilekçesinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, bununla birlikte davacı tarafın eksik harcı ikmalinin dava şartı olduğunu, davanın icra takibine karşı açmış menfi tespit davası olduğunu, takip miktarının da 39.263,31-TL’si olduğunu, davacı yanın noksan harç ödediğini, dava dilekçesinde ileri sürülen davacı iddialarının hukuki olmadığını, davacı tarafça yapıldığı ileri sürülen ödemelerin, davacı tarafın takip konusu senet haricindeki borçlarına ilişkin olduğunu, emredici yasal hükümler ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereği ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın işbu davayı açmasında hukuki menfaati bulunmadığını, işbu dava konusuna ilişkin —– Esas nolu dosyası ile kesinleşmiş hükmü olduğunu, davacıların banka suretiyle yaptıkları ödemelerin müvekkiline olan başka borçlarının ödemesi yerine olduğunu, bahsi geçen bonolora istinaden herhangi bir ödemede bulunmadığını, takibe konu bonoların vade tarihleri ile banka ödeme tarihleri karşılaştırıldığında da durumun anlaşılabileceğini, alacağın bonoya bağlı olduğunu, senede karşı senetle ispat zorunluluğunun mevcut olduğunu, takip konusu senetin borcu takip borçlusu tarafça ödenmediğini, dava yolu ile alacağın sürüncemede bırakılmaya çalışıldığını, davacı yanın başkaca delillerle ispat etmelerini kabul etmediklerini, bu nedenlerle öncelikle davacı yanın harç ikmalinin yaptırılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı tarafın%20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.Davacılar, davalıdan 25.000,00-TL borç aldıklarını karşılığında —–keşideci —–Tutar’ın ise kefil olduğu 03.10.2012 düzenleme 04.03.2014 vade tarihli 18.500,00 TL bedelli ve 03.10.2012 düzenleme 15.04.2014 vade tarihli 11.750,00 TL bedelli iki adet senet verdiklerini, toplamda 20.180,00 TL ödemelerine rağmen bu ödemeler düşülmeden davalının 39.263,31 TL üzerinden —– sayılı dosyadan aleyhlerine takip başlattığını takibe yapmış oldukları itirazın —– sayılı dosyasından—–makbuzlarının ve alacaklının banka hesap kayıtlarının incelenmesinden yapılan ödemelerin takip konusu bonolara ilişkin olduğuna dair bir kayda rastlanmadığı ‘ gerekçesi ile red edildiğini belirtmiştir.
Davalı ödemelerin başka borçlara ilişkin olduğu savunmasında bulunmuştur.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı yanda bulunmasına rağmen somut olayda senedin varlığına ilişkin uyuşmazlık bulunmayıp uyuşmazlık senet bedellerinin kısmen ödenmesi nedeniyle borcun kısmen sonlanıp sonlanmadığına ilişkin olduğundan ispat yükü davacı borçlulardadır. Bu nedenle dava dilekçesinde yer alan farklı tarihli toplam 20.180,00 TL tutarında ödemenin ——Sayılı icra takibine konu keşidecisinin—-kefilinin—–Tutar olduğu 03.10.2012 düzenleme 04.03.2014 vade tarihli 18.500,00 TL bedelli ve 03.10.2012 düzenleme 15.04.2014 vade tarihli 11.750,00 TL bedelli iki adet senede ilişkin olduğunu davacı borçlular tarafından ispatlanması gerekmektedir. Davacı ispat vasıtası olarak dava dilekçesinde banka dekontları yanında yemin deliline dayanmış olmakla celp edilen banka dekontları incelenmiş dava konusu senetlere ilişkin olduğu iddia edilen tüm ödeme tarihlerinin senetlerin vade tarihlerinden evvel olduğu görülmekle yapılan ödemelerde ilgili senet borçlarının itfası için yapıldığına dair hiçbir açıklama da yer almadığından ispata elverişli olmadığı anlaşılmış bu nedenle ve —- Bölge Adliye Mahkemesinin—–Sayılı kaldırma kararı gereğince davacılara yemin hakkı hatırlatılmış, davacıların yemin deliline başvurması üzerine ihtaratlı davetiye ile mahkememizin 25/10/2022 tarihli duruşmasında hazır bulunan davalı asile usulüne uygun yemin yaptırılmıştır. Davalı asil hazır bulunduğu duruşmada dava konusu senetlere ilişkin hiçbir ödeme almadığı ve davacılarca yapılan ödemelerin elden verilen başkaca borçlara ilişkin olduğu hususunda yemin icra etmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında dava konusu——sayılı takibine dayanak senetleri kısmen ödediği iddiasıyla menfi tespit davası ikame eden davacıların söz konusu senetlere ilişkin ödeme iddialarını ispatlayamadığı sabit olduğundan ispatlanamayan davanın aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —-uyarınca taktir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.