Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/714 E. 2023/589 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/714
KARAR NO : 2023/589

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı —– aleyhine, kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için —- İcra Müdürlüğü’nün——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu ise iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkili şirket yetkililerince 19.10.2021 tarihinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı belirlendiğini ve—– numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, dava dilekçesi ekinde sunulan tutanakta: —-nolu sayacın– ve —- fazlarına ait klemens giriş çıkış kısmına bakır tel vasıtasıyla şönt yapılarak enerji kullandığının açıklandığını, yönetmeliğe dayanarak davalının meskeninde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği ve hakkında 19.10.2021 tarihinde —– seri numaralı kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı tutulduğunu, bu tutanak gereğince müvekkili şirket görevlilerince yapılan incelemede;—-nolu sayacın — ve– fazlarına ait klemens giriş çıkış kısmına bakır tel vasıtasıyla şönt yapılarak enerji kullanıldığına ilişkin kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği bu tutanağa istinaden müvekkili şirket tarafından davalı adına faturalandırma yapıldığı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri ve Yönetmeliği’nin 42. Maddesi uyarınca icra takibimize konu borç tahakkuk ettirilerek ekte hesap bilgileri verilen 549,29 TL kaçak faturası ve 76.565,52 TL ek tahakkuk faturası oluşturulduğunu, yapılan itirazın hiçbir hukuki dayanağını müvekkili şirketçe yapılan tüm işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının kaçak olarak tükettiği elektrik bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, —-. İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı dosyası sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak % 19,20 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek % 18 Katma Değer Vergisi ile birlikte takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç, masrafları ile arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğu, davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davalının kaçak elektrik kullandığından bahisle aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.—- İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosya arasına alınmış olduğu görüldü. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlemiştir
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu —–10/02/2023 tarihli —-Vergi Dairesi Müdürlüğünün müzekkere cevabına göre davalı —– işletme hesabına göre defter tuttuğu, 31/05/2020 tarihinde faaliyetlerine son verdiği ve V.U.K. 177. Maddesi ve ilgili diğer maddelerine göre belirlenen tutarın altında mal alış – satışı yaptığı dolayısıyla faizi sebebiyle kazançlar toplamının esnaf sınırında kaldığı, dolayısıyla davalının tacir olmadığı, ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı. somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde de kabul edilemeyeceği,Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından, HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden reddine, Mahkememizin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verimiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli —— Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.