Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/683 E. 2023/630 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/683
KARAR NO : 2023/630

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yapımını üstlendikleri —-, 14500 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın mimari konsept çalışmasının yapılması, bina girişi ve giriş holünün düzenleme projesinin hazırlanması, kat planlarının yapılması, giriş holü ve resepsiyon alanlarının iç mimari projelerinin hazırlanması için müvekkiline müracaat ettiklerini, itimat nedeniyle yazılı sözleşme yapılmadığını, müvekkilinin eseri davalıya teslim ettiğini, ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıldan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında bu projeye ilişkin herhangi bir sözlü veya yazılı anlaşma yapılmadığını, bir anlaşma olmadığı gibi icaba davet niteliğinde sayılabilecek bir proje hazırlanması talebi dahi söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; yapılan projeler ve ilgili kayıtlar, taraflar arasındaki —-ve e-mail yazışmaları, proje sunumuna ilişkin yazışmalar ve fotoğraflar, emsal proje bedelleri, yemin, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; taraflar arasındaki yazışmalar, kayıtlar, belgeler, müvekkili şirketin bu konuda üçüncü taraflar ile imzaladığı sözleşmeler, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları, yemin, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak talebine ilişkindir.
Davacı taraf, —– mahallesi 14500 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın projesinin davacı tarafından yapıldığını, davalının proje bedelini ödemediği iddiasıyla işbu davayı açmıştır. Davalı ise, taraflar arasında bu konuda hiçbir sözleşme olmadığını savunmuştur.
Davacı taraf, taraflar arasında eser sözleşmesi akdedildiğine dair yazılı bir delil ibraz edilmemiştir. Davacı vekili taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğuna dair —- iletişim kayıtlarını ibraz etmiştir. Söz konusu kayıtlara ilişkin davalı şirketin isticvabına karar verilmiş, davalı şirket yetkilisi 11/05/2023 tarihli duruşmadaki isticvabında; “Söz konusu yazışmaların tarihi 2016 yılına ait olup, —- kayıtlarının 2016 yılına ilişkin görüşme kayıtlarındaki görseller ve görüşmenin içeriği —- ilinde ——Semtinde bulunan — sitesinin teklifi ile ilgilidir. Davaya konu olayla ilgili ilgisi yoktur. —- kayıtlarında bana gösterdiğiniz görsellerde yazan proje 90.000 metre karelik bir alana ilikindir. Oysa davaya konu projenin alanı 4.000 küsür metrekaredir dedi. —-kayıtlarında 2020 yılından sonra yapılan görüşmeler ise —- davaya konu alandaki projeye ilişkindir. Biz —-Belediyesinden ihaleyi aldıktan sonra mimari proje için 3 şirketten teklif aldık. Bunlardan bir tanesi davacı şirketti. Pandemi döneminde davacı şirket yetkilisi —- bey bizi teklifi ile davet etti. Gittik. Görüştük. Ancak bize sunulan proje ne deprem yönetmeliğine, ne de imar mevzuatına uygun değildir. O yüzden kabul etmedik. Proje ile ilgili bize yazılı veya sözlü fiyat teklifinde bulunulmadı. Dolayısıyla sözleşme gerçekleşmedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı şirket, davaya konu alacağa ilişkin fatura düzenlemediği, bu nedenle uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlamayacağından, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmamıştır.Kural olarak eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de; davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde, talep miktarı da dikkate alınarak, yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. (Emsal Yargıtay —-.HD’nin —-sayılı kararı) Davalı taraf, ileri sürülen akdi ilişkiyi inkar etmiş,—– iletişim kayıtlarındaki proje resimleri ve proje resimleri üzerinden yapılan görüşmelerin—-başka projeye ait olduğunu ileri sürmüştür. Davacı tarafın davaya konu projenin davalı tarafından belediye vb.bir kuruma intikal ettiğine, projenin onaylandığına veya söz konusu projenin uygulandığına dair herhangi bir iddiası yoktur.Davacı, —- iletişim kayıtlarındaki görüşmelerin davaya konu —–projeye ait olduğunu, davalının projeyi kullandığını, projeden faydalandığını ispat edememiştir. Dolayısıyla ortada eser sözleşmesinin varlığına dair yazılı delil veya delil başlangıcı bulunmadığından, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanan davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davacı vekili davalıya yemin teklif etmesi üzerine davalı şirkete yemin davetiyesi gönderilmiş; ancak davacı vekili 11/07/2023 tarihli dilekçesi ile yemin teklifinden vazgeçmiştir. HMK’nın 227/2.maddesi uyarınca yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf yemin teklifinden vazgeçemez. Ancak davalı şirkete yemin davetiyesi tebliğ edilmekle birlikte, davalı taraf yemini eda etmeye hazır olduğunu bildirmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı eser sözleşmesini ispat edemediği, yemin teklifinden de vageçtiğinden, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 269,80 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.437,95 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —– Arabuluculuk Bürosu —– Dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen ücretin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde— Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.