Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/677 E. 2023/656 K. 05.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/677
KARAR NO : 2023/656

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 05/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 20.10.2020 tarihli “—– sözleşmesi ile davacı şirket, davalı — şirketinin lisans sahibi olduğu —-sahası için hem — Proje tarafından kendisine sunulan veriler üzerinden, hem de kendi yapacağı saha ziyareti ile elde edeceği bulgular doğrultusunda bir durum tespit raporu hazırlayarak bunu davalı şirkete teslim etme borcu altına girdiği, davacı vereceği bu danışmanlık hizmetleri kapsamında ve bunların karşılığında davacıya davalı şirket tarafından toplamda 16.900,00 EURO+KDV tutarında ödeme yapılması taraflarca kabul edildiği, sözleşmenin ödemeler bahsinde mobilizasyon ücreti ve sözleşmenin yürürlük şartı olarak 8.450,00 EURO+KDV’ nin, saha ziyaretinin ardından 5.070 EURO+KDV’ nin taslak final raporu’nun sunulmasının ardından da 3.380 EURO+KDV’ nin davalı tarafından davacı şirkete ödeneceği düzenlendiği, yine sözleşme ile davacı tarafından üstlenilen işlerin içerisinde yer almayan ve sözleşmenin kapsamı dışında kalan işlerin davacı tarafından yerine getirilmesi halinde işbu kıdemli uzmanın ek hizmetleri için günlük 1.350 EURO+KDV ödenmesi gerektiği de sözleşmede yer aldığı, sözleşmenin davacıya yüklediği tüm borçların davacı tarafından sözleşmeye uygun şekilde yerine getirildiği, davacı bu sözleşme kapsamında —-maden sahasını ziyaret etmiş, saha ziyaretinin ardından bir sunum hazırlayıp keşif neticesinde elde ettiği bilgileri de davalı ile paylaşıldığı, gerek davalı şirketin maden sahası hakkında kendisi ile paylaştığı veriler doğrultusunda gerekse de kendi yaptığı saha ziyaretinin ardından derlediği bilgiler ışığında davacı şirket sözleşmeye konu maden sahası hakkında kapsamlı bir durum tespit raporu hazırladığı, hazırladığı bu raporun final halini taslak olarak davalı şirket ile 29.01.2021 tarihli e-maille paylaşan müvekkil aynı e-mailinde sözleşmeye göre ödeme yapıldıktan sonra final raporunun imzalı halini de ileteceklerinin belirtildiği, nitekim sözleşmede final raporunun taslak halinin iletilmesinin ardından davalının ödeme yapacağı öngörülmüşse de davalı ödeme borcunu yerine getirmediği, davacı şirketin sözleşmeye göre hazırladığı durum tespit raporuna son halini verip bunu davalıya göndererek sözleşmeden doğan tüm borçlarını ifa etmiş olduğu, davacı şirket sözleşmeden doğan borçlarını eksiksiz ve kusursuz şekilde ifa etmiş olmalı ki davalı şirket davacı sözleşme dışında farklı hizmetler de talep etmiş olduğu, aşağıda detaylı olarak izah edileceği üzere aynı maden sahası için —– tarafından hazırlanan bir raporun da sözleşmeden ayrı olarak davacı tarafından incelenmesi ve görüş belirtilmesinin davacıdan talep edildiğini, bunun dışında davalı şirket maden sahasında gerçekleştireceği sonraki faaliyetleri için de davacıdan danışmanlık hizmeti almak istemiş, davacı ilettiği teklife olumlu şekilde yaklaşıldığı, davalının davacıdan istediği ek hizmetler ve farklı konulardaki danışmanlık hizmeti talepleri davacının işini gereği gibi yaptığını, davalının davacıdan hizmetlerinden memnun olduğunu ortaya koyar nitelikte olduğu, yukarıda izah edildiği üzere davacı şirket sözleşme ile davalının lisans sahibi olduğu maden sahasına ilişkin davalının davacıya sunduğu verileri değerlendirerek ve maden sahasını ziyaret ederek bir durum tespit raporu hazırlama borcu altına girdiği, bu borcunu da ifa ederek sözleşme bedeli olan 16.900 EURO+KDV’ye hak kazandığı, davacı şirketin sözleşme dışı yaptığı bu iş için, davalıya da e-maille bildirdiği şekilde, 3 günlük bir çalışma yaptığı, —- Raporu’nun incelenmesi için 3 günlük bu ek çalışma nedeniyle davacı sözleşmede kabul edildiği üzere 1.350 Euro/gün kıdemli uzman hizmeti için ayrıca ücrete de hak kazanmış olduğunu, yukarıda izah edildiği gibi sözleşme kapsamında yer alan tüm borçlarını ifa etmesinin yanı sıra davalıya sözleşme kapsamında bulunmayan —– Raporu’nun değerlendirilmesi hizmetini de verdiği, bu kapsamda davacı mobilizasyon ücreti ve sözleşme yürürlük koşulu olarak ödenmesi gereken ücret karşılığında —- numaralı 23.10.2020 tarihli faturayı kesmiş ve davalıya gönderdiği, davalının bu faturayı kabul etmiş ve karşılığını da davacı şirkete ödediği, her ne kadar ilk faturanın sözleşmede 8.450 EURO+KDV kesileceği kararlaştırılmışsa da davalı taraf sözleşmeden kaynaklı KDV bedelini iş bitimi sonrası ödemek istediği için ilk fatura 8.450 EURO+KDV olarak değil, KDV dahil 8.450 EURO olarak hazırlandığı, bunun ardından davacı davalı ile yaptığı yazışmalar ve davalının açık bir kabulü doğrultusunda, yaptığı diğer işler için tek bir fatura düzenlediği, davacı tarafından davalıya gönderilen 01.12.2020 tarihli e-mailde “sözleşmede saha ziyareti ve Taslak Final Raporu için ayrı ayrı bir ödeme planı öngörülmüşse de davalının sözlü olarak kabul etmesi nedeniyle mobilizasyon ücreti dışındaki sözleşme bedeli için tek fatura düzenleneceği” davalıya bildirildiği, davalı taraf da aynı tarihli cevabında müvekkil tarafından yapılan işleri bunların muhasebeleştirilmesini kabul etmiş, tek fatura kesilmesine onay verdiği, davalı ile olan bu anlaşma gereğince davacı şirket sözleşme kapsamında verdiği saha ziyareti ve durum tespit raporu hazırlama hizmetini—– no.lu 10.12.2020 tarihli 11.492,00 EURO tutarlı fatura ile muhasebeleştirdiği, davacının bu fatura karşılığı olan alacağı ödenmediği, yine davacı sözleşme kapsamı dışında verdiği —– Raporu değerlendirilmesi hizmeti için hak ettiği ekstra ücret karşılığında davalıya —– no.lu 26.01.2021 tarihli 4.779,00 EURO tutarlı faturayı kesmişse de davalı bu faturayı da ödemediği, davacının tüm bu faturalara istinaden davalıdan alacaklı olduğu davalının davacıya gönderdiği 11.01.2022 tarihli e-mailde de açıkça kabul edildiği, davalı şirket yetkilisi ödemelerdeki gecikmelerden dolayı üzgün olduğunu bildirerek ödenmemiş tüm borçların ay sonuna kadar ödeneceğini ifade etmişse de davalının bu sözü de havada kaldığı, bu kapsamda davacı tarafından davalıya mobilizasyon ücreti ve sözleşme yürürlük koşulu olarak—– no.lu 23.10.2020 tarihli faturayı 8.450 EURO tutarlı fatura, Saha Ziyareti ve Durum Tespit Raporu hazırlanması bedeli olarak —–no.lu 10.12.2020 tarihli 11.492 EURO tutarlı fatura, Sözleşme dışı ek iş olan—- Raporu’nun incelenmesi karşılığı olarak —— no.lu 26.01.2021 tarihli 4.779 EURO tutarlı fatura kesildiği, bu faturaların tamamı ticari e-fatura olarak sistem üzerinden davalı şirkete iletmiş ancak davalı bunların hiçbirine itiraz etmediği, buna rağmen davalı şirket bu faturalardan yalnızca —— no.lu 8.450 EURO tutarlı olan faturayı ödemiş, diğer faturalardan doğan borçlarını bugüne kadar ödemekten imtina ettiği, bunun üzerine tarafımızca 08.06.2022 tarihinde —–İcra Dairesinin—– sayılı dosyasında davalı şirket aleyhine icra takibi başlatılmışsa da davalı tarafından bu takibe konu borca haksız şekilde itiraz edilmiştir. Davacı tarafından verilen hizmetler karşılığında kesilen dava konusu faturaları kabul eden davalı bu faturalardan doğan alacağa haksız şekilde itiraz ederek takibin durmasına neden olduğu, yukarıda izah olunan sebeplerle ve fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davacının davalı şirketten alacaklı olduğunun kabulü ile davalı şirketin—- İcra Dairesinin —– sayılı dosyasındaki vaki itirazının iptaline, takibin 16.271 EURO üzerinden devamına, Davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 20.10.2020 tarihli —– Projesi Sözleşmesi ile davacı şirket, davalı şirkete sözleşme içeriğinde belirtilen şekilde bir kısım hizmetler vermeyi taahhüt ettiği, davalı şirket sözleşmenin imza tarihinde davacıya 8.450,00 EURO avans ödemesi yaptığı, ancak davacı şirket 20.05.2022 tarihinde davalı şirkete gönderdiği mail ile ilgili sözleşme gereği kesilen faturalardan kaynaklanan 16.271,00 EURO bakiye borcun ödenmesini talep ettiği, ekte sunmuş olduğumuz —–.Noterliği’nin 1.6.2022 tarihli ihtarnamesi ile davacı şirkete borcu olmadığını açıkça belirtmiş olmasına rağmen; davacı, davalı şirket aleyhine—-.İcra Müdürlüğü’nün—– Sayılı dosyası ile kötü niyetli olarak icra takibi başlattığı, taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin bulunmadığı, 20.10.2020 tarihli ilgili sözleşme incelendiğinde; ‘Sözleşmenin Geçerlilik Başlığı’ kısmında ‘Teklifimiz 30.11.2020’ tarihine kadar geçerlidir.” denildiği, o halde sözleşmenin 30.11.2020 tarihine kadar geçerli olduğunun sabit olduğu, bu nedenle de 30.11.2020 tarihinden sonra sözleşmenin ayakta olmadığı, davacının geçersiz sözleşmeden dolayı da alacak talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğu, geçersiz sözleşme gereği davalı şirket tarafından ödenen 8.450,00 EURO avans ödemesinin de davacı tarafından davalıya iadesi gerektiği, çünkü davalı, davacı şirkete güvenerek avans ödemesi yaptığı, dolayısı ile asıl alacaklı taraf davalı olup bu hususta tüm yasal haklarımızı saklı tutulduğunu, davacının sözleşmeye uygun olarak edimlerini ifa etmediği, davalı şirket sözleşmeye uygun olarak edimini yerine getirerek avans ödemesini yapmış ancak sonrasında davacı şirket sözleşmeye uygun olarak mevcut verilerin ve sahadaki koşulların gözden geçirilmesi ve işlemlerinin yapılması konusunda hizmet vermediği, bilindiği üzere karşılıklı edimleri içeren iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri kendi edimini yerine getirmeden karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceği, dolayısı ile edimini yerine getirmeyen davacının davalıdan bakiye borç ödemesi isteme hakkının bulunmadığı, davacı şirket çalışmayı tamamlamadan davalıya fatura keserek, sözleşmeye aykırı olarak tüm hizmet bedelini almak istediği, oysaki davalıya teslim edilen tamamlanmış bir çalışma bulunmadığı, davalı bu şekilde çalışmayı kullanabilmesinin mümkün olmadığı, davalıya ne dijital ortamda ne mail olarak ne de elden dosya halinde orijinal tamamlanmış hiçbir çalışma teslim edilmediği, dava dosyasına sunulan da taslak çalışma olduğu, davalının almadığı hizmete ilişkin olarak sözleşme şartlarına aykırı davranan davacıya ödeme yapması hakkaniyete aykırı olduğu, davacı sözleşmedeki asıl edimini ifa etmemiş iken sözleşme dışında başka bir hizmet verdiği iddiası dürüstlük ile bağdaşmadığı, davacının dosyaya sunmuş olduğu mail yazışmalarını da kabul etmediklerini, davacı şirketin tüm yazışmaları şirket çalışanı—–ile yapmış olduğu, davalı şirket yetkilisinin bir çok yazışmadan bilgisinin bulunmadığı, —-şirkette her hangi bir sözleşme yapma, ödeme yapma ve şirket adına taahhüt verme yetkisinin bulunmadığı, bu sebeple de davacının iddia ettiği şekilde, davalının davacıya ödeme yapılmasına ya da yapıldığı iddia edilen ek hizmete ilişkin bilgisi bulunmadığı, detaylı olarak izah edildiği üzere, davalının davacı tarafça düzenlenen ve kendisine tebliğ edilen faturalara süresi içerisinde itiraz etmemiş olmasının davalının borçlu olduğunu göstermeyeceği, öncelikle taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin varlığı ve davacı tarafından aradaki sözleşme ilişkisinin ve sözleşmedeki hizmetin verildiğinin kanıtlanması gerektiği, yukarıda açıkladığımız ve Sayın Mahkemece resen dikkate alınacak hususlar ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olduğundan bu usule göre oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, tarafların BA-BS kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan sözleşmenin Türkçe sureti, saha ziyareti sunumu, tespit raporu, e posta yazışmaları ve fatura suretleri birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu —-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11.492 Euro ve 4.779 Euro bedelli iki ayrı fatura dayanak gösterilmek suretiyle 16.271 Euro asıl alacağın tahsili için 09/06/2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.Tarafların BA-BS formları celp edilmiş, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden celp edilen ve şifreli olarak gönderilen kayıtlarda davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından BA bildirimlerinde bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirildiği görülmüştür.Davacı tarafından delillerinin ilk sırasında “—- Projesi İçin Yapılan Çalışma ve —–Uyumlu Bir Kaynak Tahminine Yönelik Araştırma İçin Önerilere İlişkin Durum Tespiti” başlığı altında düzenlenen teklif formunda, davalının lisans sahibi olduğu maden sahası için hem —–Proje tarafından kendisine sunulan veriler üzerinden, hem de kendi yapacağı saha ziyareti ile elde edeceği bulgular doğrultusunda bir durum tespit raporu hazırlayarak bunu davalı şirkete teslim etmesine ilişkin vereceği danışmanlık hizmetlerinin aşamalar gösterilmek suretiyle “Mobilizasyon ücreti ve sözleşmenin geçerlik koşulu olarak” 8.450 Euro, “saha ziyaretinin tamamlanmasından sonra toplam tahmini sözleşme maliyetinin 5.070 euro’su” ile taslak son raporun sunulmasından sonra 3.380 Euro olmak üzere toplam 16.900 EURO+KDV tutarında ödeme yapılması ayrıca kapsam dışı iş ve işlemler ile ilgili olarak ise baş uzman için günlük 1.350 EURO+KDV , proje yardımcısı mühendis için ise 1.150 Euro+KDV ödenmesi ve ayrıca teklifin 30/11/2020 tarihine kadar geçerli olduğunun belirtildiği görülmüştür.Yine davacı tarafından dosyaya sunulan sunumun Türkçe suretinde saha ziyaretinin gerçekleştirildiği, sahadan bilgi toplandığı ve davalıya bilgilendirme yapıldığı —— raporunun değerlendirmesini içeren son versiyon raporu (ekstra hizmet bedeli yönünden), final durum saptama raporu (işin yapıldığı), saha fotoğrafları, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları (davalının rapor içeriklerini kabul ettiği) ve davacı tarafından düzenlenen fatura suretleri sözleşme ile kararlaştırılan bedellere uygun fatura düzenlenip düzenlenmediği hususunda incelenmiştir.Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya alanında uzman mali müşavir —– tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 09/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının incelenen 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, aynı yıl yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, davalının 2020-2021 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu, takip konusu edilen yabancı para cinsiden düzenlenen iki ayrı faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, yine tarafların vergi dairesine yapmış oldukları bildirimlerin de uyumlu olduğu, vergi dairesine yapılan bildirimde BA-BS formlarında söz konusu faturaların düzenlendiği, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalıdan 16.271 Euro karşılığı 238.895,70 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davacıya yine aynı iki fatura karşılığı olarak 151.895,04 TL borçlu olduğu, fark bedel olarak ortaya çıkan 87.000,66 TL’nin faturaların kur farkından dolayı oluştuğu, VUK gereği döviz işlem gören hesapların belirli periyotlarda kur değerlemesinin yapılması gerektiği, sözleşme bedeli olarak belirlenen 8.450 Euro’nun davalı tarafından davacıya ödendiği, takip konusu faturaların ise yine sözleşme kapsamında düzenlenen ki ayrı hizmete ilişkin olduğu bildirilmiş, söz konusu rapor içeriği HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında davalının lisans sahibi olduğu —-sahası için tespit, saha incelemesi ve ek hizmetlere ilişkin sunum ve rapor tanzimi için sözleşme kurulup kurulmadığı, davacının sözleşme ile üstlendiği edimleri ve davalının ek hizmet taleplerini ifa edip etmediği, davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinde dolayı davalının davacıya borçlu olup olmadığı, davadaki ispat yükünün kime ait olduğu bu olgular karşısında davacı tarafça başlatılan takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı ve davacının faturalardan dolayı alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile icra inkar ve kötüniyet tazminatlarına hükmedilip edilmeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında davalının lisans sahibi olduğu —– maden sahası için tespit, saha incelemesi ve ek hizmetlere ilişkin sunum ve rapor tanzimi konusunda eser sözleşmesi kurulduğu, sözleşme kapsamında davacının yüklenici, davalının ise işsahibi olduğu, sözleşme ile yüklenici davacı tarafından düzenlenecek durum tespit raporu, saha ziyareti ve taslak raporun sunulması ile verilecek ek hizmetler kapsamında her bir aşamanın tamamlanması sonrasında işsahibi davalı tarafından ödenecek bedelin belirlendiği, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarının sahipleri lehine delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafından sözleşme kapsamındaki alacakları için Euro para birimi ile 3 (üç) ayrı fatura düzenlendiği, davalının düzenlenen ilk fatura bedeli olan 8.450 Euro tutarındaki fatura bedelini davacıya yine aynı para birimi üzerinden banka havalesi ile gönderdiği, ödemenin her iki taraf kayıtları ile sabit olduğu, takibe dayanak edilen 11.492 Euro ve 4.779 Euro bedelli iki ayrı faturanın da her iki taraf ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, her iki taraf kayıtları arasında kur farkından doğan 87.000,66 TL fark olduğu, bu hususun ülkemiz Vergi Usul mevzuatına göre belirli dönemlerde yapılması gereken kur farkı bildirimlerinin yapılmamasından kaynaklandığı, taraflar arasında Euro cinsinden düzenlenen fatura bedellerinin Euro cinsinden ödenmesi konusunda mutabık kalındığı ve davalının da ilk faturaya ilişkin bu para birimi üzerinden yaptığı ödeme sebebiyle teamülün oluştuğu, davalının BA bildirim formlarında da söz konusu faturaları vergi dairesine bildirdiği, emsal içtihatlar kapsamında söz konusu bildirimin, fatura konusu mal veya hizmetin bildirimi yapan tarafından alındığı veya kabul edildiğine ilişkin karine teşkil ettiği, bu karinenin aksini yani hizmetin verilmediği veya malın teslim edilmediğinin ispatının davalı tarafa ait olduğu ancak bu hususta bir delilin dosyaya sunulmadığı, davalı tarafından verilen yanıt dilekçesinde sözleşmenin kurulmadığı, davacının yükümlülüklerini ifa etmediği vs. savunmalar ileri sürülmüş ise de TBK m.474 ve 477 hükümlerinde yazılı ayıp veya eksik ifaya ilişkin ihbar yükümlülüğüne ilişkin külfetlerinde yerine getirildiğine dair dosyaya yansıyan bir delilin olmadığı dolayısıyla davacının asıl alacak yönünden iddiasını ispat ettiği ancak istemiş olduğu faiz ile ilgili olarak 3095 sayılı yasa gereğince faiz talebinin takip talebinde farklı şekilde ileri sürüldüğü anlaşılmakla bu husus yönünden talebin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş, itiraz haksız bulunarak kaldırılmasına ve takibin kabul edilen alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında faiz işletilmesi suretiyle devamına karar verilmiş ayrıca alacağın likit itirazın haksız olduğu kabul edilerek takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Bununla birlikte icra tazminatına hükmedilirken Türk Lirası üzerinden ve takip tarihindeki efektif satış kuru dikkate alınarak tazminat hükmü kurulması gerekmekte ise de sehven karar tarihindeki efektif satış kuru üzerinden hesaplama yapıldığı karar yazım aşamasında farkedilmiş, açıklanan kısa kararda takip tarihi olan 09/06/2022 tarihindeki—– efektif satış verisi olan 18,4909 TL üzerinden 60.173,08 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken karar tarihindeki 28,9614 TL birim bedel üzerinden belirlenen 94.246,00 TL tazminata hükmedilmiş, bu durumun hatalı değerlendirmeye dayalı olduğu, dolayısıyla buna ilişkin düzeltmenin HMK m.304-305/A hükümlerinde yazılı hükmün tashihi, tavzihi veya tamamlanmasına dair hususlar ile yapılamayacağı düşünülerek bu husus gerekçede açıklanmakla yetinilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının —-. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 16.271-EURO üzerinden iptaline, söz konusu alacak EURO cinsinden para alacağı olduğu için hüküm altına alınan alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren EURO cinsinden alacağın karar tarihi itibariyle satış efektif kuru olan 28,9614-TL karşılığı üzerinden ve takdiren %20’si üzerinden hesaplanan 94,246,00-TL miktarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 32.189,79-TL karar harcına karşılık peşin alınan 3.609,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 28.580,49-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 2.073,00-TL yargılama gideri ile peşin alınan 3.609,30-TL harç gideri toplamı 5.682,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf olunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 68.972,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde—– Arabulucu Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.560,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.