Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/644 E. 2023/441 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/644 Esas
KARAR NO:2023/441
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/08/2022
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin,——- birleştiren——–yapım ve işletmesi ile görevli olduğunu, davalı adına kayıtlı araçlar ile çeşitli tarihlerde ——– ücret ödemeksizin geçişler gerçekleştirildiğini, işletme hakkı ve görevi müvekkili şirkette bulunan tünelden yapılan geçişlerin 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerinde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulandığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmamakta olduğunu, Borçlu Şirket, adına kayıtlı —— plakalı araçları ile vekil edenin işletiminde olan ———- ücret ödemeksizin, ihlalli geçiş gerçekleştirdiğini, Davalının maliki bulunduğu araçların ücret ödemeksizin yaptığı geçişini gösteren ihlalli geçiş listesini sunduklarını, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkil şirket alacağının ——— sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça yasal süresi içinde borca itiraz edildiğini, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu, davalı mülkiyetinde bulunan araçların yaptığı ihlalli geçişlerin ücret ve buna yasa gereği tahakkuk eden cezadan sorumlu olmadığı iddiasının kabul edilebilir nitelikte olmadığını, davalının araç sahipliğini ve geçişlerin yapıldığını inkar etmediğini, ödeme savunması da olmadığı için davalı borçlunun itirazında haksız olduğu, diğer yandan alacak yasandan kaynaklı olduğu, likit olduğundan, müvekkil lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan nedenler ve toplanacak deliller doğrultusunda, müvekkil şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca tüm yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü, davalı tarafın ———– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, ———- dosyası ile müvekkil aleyhine haksız icra takibi başlattığını, bu icra takibine, borca, borcun ferilerine, işlemiş ve işleyecek faize karşı 03/12/2021 tarihinde itiraz edildiğini ve haksız-kötüniyetle başlatılan takibin durduğunu, TTK md. 4 ve 5’te ticari dava niteliği taşıyan davalar ve bu davaların Asliye Ticaret mahkemelerinde görüleceği hususu düzenlendiğini, borcu asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla her ne kadar olayda iki tarafın da tacir olsa da söz konusu uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesiyle asla ilgili olmadığı bunun ispat külfetinin de davacıda olduğunu, davacının tüzel kişiden aldığı iddia olunan bir hizmetle ilgili olduğunu, müvekkili tüzel kişi olsa dahi belirtilen uyuşmazlıkta tüketici konumunda olduğunu, uyuşmazlık kapsamında taraflar her ne kadar tüzel kişi tacir olsalar da aralarında oluştuğu iddia olunan ilişkinin bir tüketici ilişkisidir ve en önemlisi davacı tarafın sağlayıcısı olduğu bir hizmetten kaynaklandığını, TKHK md. 73’e göre Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzeninden olup, mahkemenizce re’sen gözetilmesi gerektiğini, görev itirazlarının kabulü ile davanın görevli ve yetkili ——– gönderilmesine karar verilmesini, davayı ve borcu asla ve asla kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil adına kayıtlı araçlar bu ihlalli geçişi yapmışsa olsa bile davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiği, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olduğunu, davacı tarafın delil olarak sunduğu listede geçiş ihlallerinin —–tarihlerinde yapıldığını, İcra takip tarihi olan 13.10.2021 tarihine kadar arada geçen sürede zamanaşımını kesen bir işlem de olmadığı düşünüldüğünde iddia olunan davaya konu iki ihlalli geçişin de zamanaşımına uğradığı davacı şirket ——- hem yapımı hem işletmesi ile görevli olduğundan geçiş ihlallerini sonradan öğrenmesi gibi bir durum söz olmadığını, —– yıllık zamanaşımına ilişkin sürenin bu tarihlerden itibaren başlaması da gerektiğini, davacının ilamsız icra takibinde dayanmadığı, dava dilekçesinde —– numaralı delil olarak ileri sürdüğü görüntüleri dava aşamasında sunarak ya da sunmaya çalışarak alacak iddiasında bulunduğu hakikati karşısında, bu davada delil ve bu delillerin hukuki mahiyetine yönelik inceleme dahi yapılmasına gerek olmaksızın davanın reddi gerektiğini, tüm bu nedenler ışığında davacı tarafa karşı her türlü fazlaya dair talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle usule ilişkin itirazların kabulü ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli ——- Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, izahına çalışılan esasa ilişkin savunmalarımız kapsamında davanın müvekkil lehine usul ve esastan reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatılmasından ötürü davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları, yargılama harç ve giderleri ile AAÜT uyarınca lehimize vekâlet ücreti tayinine ve bu ücretin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile davalıya ait ——– plakalı aracın ihlalli geçişi sebebiyle ödenmeyen geçiş ücreti ve buna ilişkin ceza bedelinin tahsili amacıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
——– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan —— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 08/10/2021 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 03/12/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, gelen yazı cevapları bir bütün olarak değerlendirildiğinde;davacının davalıya ait aracın ihlalli geçişleri sebebiyle geçiş ücreti ve buna ilişkin ceza bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptığı,davalının itirazı üzerine, mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,mahkemece bilirkişi incelemesine gerek duyulmaması sebebiyle belgeler üzerinde yapılan incelemede;davalının icra takibine konu edilen geçişler yönünden geçiş tarihleri itibariyle ödeme yapmadan geçiş yaptığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KABULÜ İLE ile Davalının———-sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE 257,50 TL, takibin asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 179,90-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 99,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 257,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 80,00-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 24,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 184,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ———– dosyada taktir olunan 1.560,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2023