Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/64 E. 2022/455 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/64 Esas
KARAR NO:2022/455
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/01/2022
KARAR TARİHİ:24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklı Davacı Müvekkilinin, Davalı Borçlu kumlama olarak sunmuş olduğu hizmet karşılığında davalı borçluda —–tutarında bedeli müvekkile ödeme hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, Davacının, davalı şirkete anlaşma gereği vaat ettiği hizmetinin tamamını sunduğunu, akabinde —— faturasını düzenleyerek davalıya gönderdiğini, müvekkilinin anlaşma gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın davacıya —– tutarında hizmet bedeli gönderdiğini, geriye kalan —- tutarındaki bedelin halen müvekkiline ödenmediğini, eksik kalan alacak için—– Esas numarası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edildiğini, davalı borçlunun ise borca itiraz ettiğini, haksız ve mesnetsiz bir şekilde takibin durmasını sağladığını, tarafların akabinde dava şartı olan —– görüşmelerinde bulunduğunu, tüm nedenlerden dolayı mezkur icra takibinin devam etmesinin gerektiğini, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın —- az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İkame Edilen İtirazın İptali Davasında Yetkili Mahkemenin—–olduğundan dosyada yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, bu dava neticesinde dava dilekçesi ve tensip zaptı —- tarihinde tebliğ edildiğini, cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunduklarını, Yetki itirazı— sayılı —- ya da başka kanunlarla belirlenmiş olan mahkemelerin kesin olmayan yetkilerine, davalı tarafın yetkili mahkemeyi belirterek yapmış olduğu İtiraz olduğundan—-19. Madde uyarınca mahkememizin yetkili olmadığı, mahkemelerin yetkilerinin yalnızca kanunla düzenlenebileceğini, iş bu uyuşmazlık kapsamında itirazın iptali davasında özel yetkili bir mahkeme bulunmadığından,—-6. maddesi uyarınca yetkili mahkemenin, genel yetki kuralına göre belirlenmesi gerektiğini, genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu,—-ticaret siciline kayıtlı merkezinin —-6 hükmü incelendiğinde genel yetkili mahkeme ise davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğundan bu davanın —- gerektiği, davada dosya üzerinde inceleme yapılarak—- olduğundan yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, itirazın iptaline konu icra takibinin —- Esasıyla başlatıldığını, İcra takibindeki ödeme emrine ise müvekkil şirket tarafından borca ve yetki itirazıyla beraber itiraz edildiğini, yetki itirazları doğrultusunda—–yetkili olduğundan işbu icra takibinde yetkili icra müdürlüklerinin ise —-bu sebeple icra takibinde de yetkiye itiraz ettiklerini, Davalı tarafından ayıplı ifada bulunulduğundan müvekkil şirket tarafından iade faturası kesilerek ayıplı ürünlere ilişkin ayıp ihbarı yapıldığını, Davacı Müvekkili Şirketin inşaat sektörünün önde gelen isimlerinden biri olduğu, halihazırda yurt dışında da faaliyetlerine devam ettiğini, söz konusu projede korkulukların kumlama ve boyama işi ile ilgili ile anlaşma sağlandığını, cari hesap ilişkisine dayalı olarak davacı ile çalışılmaya başlandığını, Söz konusu kumlama ve boyama işine istinaden müvekkil şirket tarafından davacı tarafa —– avans ödemesi yapıldığını, kalan ödeme için ise korkulukların —- tesliminin akabinde yapılacağı hususunda taraflar arasında anlaşma sağlandığını, söz konusu boyama ve kumlama işleminin yapıldığı korkulukların ——- projenin şantiyesine teslim edilmesinin akabinde korkuluklardaki boyama ve kumlama işinin “ayıplı ve kusurlu” olduğunun tespit edildiğini, ayıplı ifaya ilişkin müvekkil şirket tarafından süresi içerisinde davacı tarafa ayıp ihbarında bulunulduğu ve ayıplara ilişkin —– tarihli —- fatura numaralı —– bedelli iade faturası kesildiğini, davacı tarafından özen yükümlülüğüne aykırı bir şekilde ayıplı ve kusurlu ifada bulunulduğundan müvekkil şirket tarafından haklı ve hukuka uygun olarak iade faturası kesildiğini, müvekkil şirket tarafından ise ayıplı ürünlere ilişkin davacıya ilgili bildirimin söz konusu malzemelerin —- ihracının akabinde malzemelerin şantiyeye teslimiyle beraber hemen yapıldığını—– söz konusu malzemelerin ayıplı olduğunu gören kimse olmadığından malzemelerin direkt konteynırlara yüklenerek—– ihraç edildiği, bu çerçevede, davacı tarafın ayıplı ifada bulunduğunun ise aşikar olduğu, aynı zamanda söz konusu malzemelerin müvekkil şirkte bir ücret karşılığında tesliminin ise uyuşmazlığa —niteliği de kazandırdığını, bu çerçevede uyuşmazlığa —— ilişkin hükümlerin de uygulanması gerektiğini, yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınacağını, bu sebepler doğrultusunda müvekkil şirket tarafından haklı ve hukuka uygun olarak ayıplı ifaya ilişkin iade faturası kesilerek davacı tarafa hukuka uygun olarak ayıplı ifadan dolayı bir ödeme yapılmadığını, davacı tarafından ayıplı bir ifa gerçekleştirilmiş olunduğundan davanın reddi gerekmekle birlikte işbu dava haksız olarak ikame edildiğinden davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği, açıklanan ve re’ sen görülecek nedenlerle, davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak ikame ettiğinden, hakkında dava konusu alacağın—- az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Uyuşmazlığın davacı ile davalı imzalanan kumlama hizmetine ilişkin —- kapsamında davacının bakiye hizmet bedeline ilişkin olarak başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.—–Dairesine yazılan müzekkerelere ikmalen yanıt verildiği, verilen cevabi yazıların dosya arasına alınmış olduğu görüldü, Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere —gruba ayrılır.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, —-4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, —- (m.99),—- (m.154), —- (m.31), —-(m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. —- 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. —sayılı —- sayılı —– farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları—-kriterine göre değil de—-kriterine göre belirlemiştir
—-grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması—- yeterli görülmüştür. —- düzenlendiği —- 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.—- kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. —– 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme şeklinde tanımlanmıştır. —- 15. maddesinde esnaf, ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” şeklinde tanımlanmıştır.—– sayılı yasanın 1463. maddesine göre,—-tarihinde kararlaştırılıp, — tarih ve—– yayımlanan, —- sayılı Türk ——10. maddesinde ticari işletmeler hakkında —- sayılı— 11/2 madde ve fıkrasında öngörülen —– kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtilmiş olduğundan—– kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir. Bir kimsenin vergi mükellefi olması,—— yönünden de tacir kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda’ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. —— tarihli müzekkere cevabında, davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu bildirilmiş, müzekkere cevabı ekinde gönderilen —— yılına ilişkin beyanname suretlerinin incelenmesinde adı geçen davalının faaliyetlerinin esnaf sınırının altında kaldığı anlaşılmıştır.Davacının faaliyetlerinin sınırı esnaf faaliyetlerinin altında kalıp tacir olmadığından, ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur. Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık——– düzenlenen veya —- sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca— 2.maddesi gereği—-görülmesi gerekmektedir.—-Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile—Sayılı —- 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek —-arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu—- 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, —-20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren— hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli —-mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, —- 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra—– davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine —hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1—— 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, —-görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren—i hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli —- gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli —- devam edilmesi halinde yargılama giderlerine —- hükmedileceğinden, bu konuda —331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren—hafta içinde —— açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.