Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/63 E. 2023/112 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/63 Esas
KARAR NO : 2023/112

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan cari hesap alacağının tahsili için ——— ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacak zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin ———— Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını savunarak, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; ————- sayılı dosyası, fatura, irsaliye vs. kayıt sureti, bilirkişi incelemesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, banka kayıtlarının celbi, ilgili kurum ve kuruluşlara ait kayıtların celbi, ———— —- kayıtları, tanık beyanları ve yemine dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; taraflara ait ticari defter, belge, bilgi, cari hesap kayıtları, faturalar, ———- arasındaki her türden yazışma kayıtları, bilirkişi, keşif, tanık ve yemine dayanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —- alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
———–sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 11.339,80-TL cari hesap alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, 13/10/2021 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine, davalının vekili aracılığıyla—- tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür.
Ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarındandır. Geçerli bir icra takibinden söz edilebilmesi için takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması gerekir. Borçlunun icra dairesinine yaptığı itirazda hem yetkiye hem de borca itirazda bulunması halinde öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili olmayıp, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır—–
İİK 67.maddesinde itirazın iptali davalarına ilişkin özel bir yetki düzenlemesine yer verilmemiştir. Bu nedenle itirazın iptali davalarında yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirlenir. İİK 50.maddesi uyarınca ilamsız takiplerde HMK.nın yetkiye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. HMK’ nın 6. maddesine göre ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir.
Taraflar arasında akdi ilişki bulunması şartıyla, TBK m. 89 (BK. m. 73) uyarınca bir para alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi takipte yetkilidir.—————–Takip, alacaklının ikametgahı icra dairesinde yapılmıştır. Bu nedenle davalının icra dosyasına yaptığı itirazın deliller toplandıktan sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Takibe konu alacak fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. Davacı taraf, takip dayanağı faturalara ilişkin sözleşmesel ilişkinin varlığını, faturalara mal ve hizmetlerin verildiğini, faturaların davalıya tebliğini yazılı belgelerle ispatlayamamıştır. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş, davacı—- defterlerini ibraz etmemiş, davacının yevmiye ve envanter defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, takibe konu alacağın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için, HMK’nın 222/2.maddesine göre usulüne uygun tutulmuş defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Davacı —- defterini ibraz etmediği için, davacının ticari defterleri lehine delil olması mümkün olmadığından, davalının defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle HMK’nın 222/3.maddesinin davacı lehine uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Davacı, takip dayanağı cari hesaba konu faturalara ilişkin akdi ilişkiyi ve alacağın varlığını ispat edemediği için davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, verilen kesin süre içinde davacı vekili davalıya yemin teklif etmediğinden yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Davacı, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ve takibe konu alacağın varlığını ispatlayamadığı, bu nedenle uyuşmazlıkta TBK 89/1.maddesinin uygulanması mümkün olmadığından, davaya konu takipte, davacının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi yetkisizdir.
Geçerli bir takibin bulunması itirazın iptali davalarına özgü dava şartlarındandır. Açıklanan nedenlerle, yetkili yerde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve İİK 67.maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle, ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasına ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/2 maddesi yollamasıyla, uyarınca İİK’nın 67.maddesindeki, ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasına ilişkin dava şartı yokluğundan, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 136,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 42,94 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —— 7/2.maddesine göre takdir olunan 1.814,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.