Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/590 E. 2022/932 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/590 Esas
KARAR NO : 2022/932

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkette müvekkilinin %45, dava dışı ——- ise %55 hissedar olduğunu, dava dışı ———- müvekkili hakkında asılsız şikayetlerde bulunduğunu ve işletme faaliyetini durdurarak kendisine haklı gerekçe yaratma amacıyla şirket zararına işlemler yaptığını ve şirketin işleyişi bozduğunu, —– olduğu şirket ve şahıs hesaplarında mesnetsiz —–yaptığını ve nereye harcama yaptığını belge ile tevsik edemediğini, bu işlemler sebebi ile yapıldığı iddia edilen görüşme sonrasında —- alınan yönetim—– uyarınca —– kadar yapılacak olan ——iş bu durumların görüşülmesi ve sorunların giderilmesi yönünde tarafların mutabık kaldığını,——— tarihinde ———– gerçekleştirildiğini, müvekkilinin toplantıya katıldığını ve ——–maddelerine ret oyu kullandığını ve muhalefet şerhini düştüğünü, iptali istenen kararların kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, dava konusu toplantı tutanağının —- olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu şirketten beklediği —- önüne hukuka aykırı şekilde geçildiğini ve maddi manevi zarara uğradığını, ticari itibarın zedelendiğini, dava dışı—— hareket ettiğini ve bu nedenlerle —-tarihli —- kararlardan 3, 4, 5, 6 ve 8. Maddeler hakkında yargılama sonuçlanan kadar yürütmesinin geri bırakılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü, mezkur ——alınan 3, 4, 5, 6 ve 8. Maddeleri hakkında iptal kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin %45 davacı, %55 ise dava dışı —– müştereken temsil edilmek üzere kurulduğunu, müvekkil şirketin hesaplarında açıklar çıktığını ve şirket hesaplarından davacının şahsi hesabına ve ticari ilişki içerisinde olmadığı farklı hesaplara paralar aktardığının tespit edildiğini, davacının iş yerindeki odasını —— üzerinden günlük olarak kiraya verdiğini, şirketin işlettiği——–ilişkin —– tutarlarını müşterilerden şirket hesabı yerine kendi hesabına göndermelerini istediğini, davacının bu suçlardan kurtulmak amacıyla müvekkili hakkında asılsız iddia ve iftiralarda bulunduğunu ve—— tarihinde hissesinin yarısını dava dışı —- devrettiğini, sonrasında davacı ile —— kişilik ——— çıkaramaz ” şeklinde ifadelerde bulunulduğunu, şirketin zarara uğratıldığını, daha sonra aynı şekilde davacı——- gelerek ——- şirkete girdiklerini ve iş yerinde bulunan sair belge ve kayıtları aldıklarını, dava dışı ———– suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkili şirketin —- yapıldığını ve şirketin tek yetkilisi olarak dava dışı ———- seçildiğini, kararın —– tescil edildiğini, daha sonrasında davacı —- şirkete geldiğini ve şirketten çıkmalarının gerektiğinin kendilerine bildirildiğini ancak kişilerin çıkmamaları üzerine —- merkezine ifade verildiğini ve şirketin yönetim kurulu kararı ile davacı ve ———- şirketin faaliyet gösterdiği adrese girmelerinin yasaklandığını, davacının iptalini istediği ——— kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarını uygun olduğunu, —- kararlarının iptal sebeplerinin hiç birinin bulunmadığını, davacının iddialarının soyut ve asılsız iddialar olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının tüm iddialarının bu davaya konu olamayacağını, davacının hisse devrinin diğer ortak tarafından onaylanmadığını, davacının ibra edilmediğini, yöneticinin sorumluluğu davasına konu olabilecek hususların davanın konusu itibariyle istenilen ihtiyati tedbir kararının verilmesinin gerekçesi olmayacağını, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiğini, yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini ve bu nedenlerle davacının tedbir talebinin ve davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı —- dilekçesi ile dava konusu tüm hak ve taleplerinden feragat ettiğini ve bu doğrultuda karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama masrafı talebinin olmadığını beyan ve talep ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili —– dilekçesi ile davacının feragat talebi üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ve talep ettiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesi sonunda davadan feragat etmeye yetkisinin olduğu görüldü.
HMK’nun 307-309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep gibi taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.