Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/567 Esas
KARAR NO: 2023/919
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/07/2022
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ilgili motor parçalarının satımına ilişkin ticari satış sözleşmesi kurulduğunu, söz konusu satışa ilişkin ürünlerin eksiksiz bir şekilde davalı tarafa teslim edildiğini, sevk irsaliyesi düzenlendiğini hatta davalının mezkur irsaliyelerde kaşe ve imzasının da bulunduğunu, satışa ilişkin 22/12/2021 tarihli 47.200,00TL bedelli ve 23/11/2021 tarihli 59.286,00TL bedelli iki adet fatura düzenlendiğini ancak davalı tarafın ürünleri aldığını ve yapılan ihtarlara rağmen ürünlere ilişkin ödemeleri yapmadığını hatta müvekkili ile aralarında böyle bir satış sözleşmesi olduğunu inkar ettiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ve müvekkilinin alacağını tahsil amacı ile ——— Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yoluna başvurduğunu ve davalı tarafın takibe itiraz etmesi sebebi ile takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşamama ile son bulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili şirkete 23.11.2021 tarihli ——— numaralı KDV dahil 59.826,00 TL bedelli ve 22.12.2021 tarihli ——— numaralı KDV dahil 47.200,00 TL bedelli iki adet e – arşiv faturası düzenleyerek sistem üzerinden gönderildiğini ve bu faturaların e arşiv fatura olarak düzenlendiğini, müvekkilinin e arşiv faturası olması nedeniyle normal kayıtlarda da görmediğinden dikkatinden kaçmış ve itiraz süresini kaçırdığını, faturaya dayalı icra takibi geldiğinde durumu öğrendiğini, mezkur faturaların müvekkili ile bir ilgisi olmadığını, fatura konusu ürünlerin şirket faaliyet konusu ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu faturaların e arşiv olması ve sisteme BA BS formlarına otomatikman işlenmiş olması nedeniyle , düzeltme beyanı verildiğini ve faturaların iptal edildiğini, KDV iadelerinin devlete geri ödediğini, dosyaya gelen BA-BS formlarında, faturaların 2021 yılına ait olması nedeniyle ilgili faturaların sistemde göründüğünü, ancak 2022 yılında düzeltme beyanları ve iade belgeleri ile makbuzlardan da görüleceği üzere ilgili faturaların iptalinin sağlandığını ve kayıtlarda bu faturaların artık bulunmadığını, fatura içeriğinin incelendiğinde 10 adet baskı balata , 3 adet direksiyon pompası , gibi araç yedek parçalarına dair bir kısım ürünler olduğunu, müvekkilinin kurulduğundan beri acente olarak faaliyet gösterdiğini, davacı tarafça belirtilen sevk irsaliyelerindeki kaşe ve imzanın şirkete ait olmadığını, faturanın düzenlenmiş ve 8 günlük itiraz süresinin geçirilmiş olması o faturaya dayalı akdi ilişkinin var olduğunu anlamına gelmediğini, alacağın likit olmadığını ve bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, müvekkilini temerrüte düşürecek bir ihtar olmadığını ve işlemiş faiz isteminin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davanın tümden reddine, kötü niyetle alacak takibi açan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Eldeki dava, faturaya dayalı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.——– İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye istinaden——- Esas sayılı icra dosyası işbu dosya arasına alınmıştır.İcra takibine yapılan itirazın iptali 2004 sy. İİK md. 67’de düzenlenmiştir. Buna göre; “(1)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(2) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.(3) İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.İşbu davanın yasal bir yıllık süresinde açıldığı anlaşılmakla esastan incelemeye geçilmiştir. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dava dilekçesinde taraflar arasında bulunan ticari alım-satım sözleşmesine istinaden davalı tarafa araba parçası satıldığı, malların teslim edildiği, buna ilişkin olarak fatura kesildiği, sevk irsaliyesi düzenlendiği ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığı iddia olunurken cevap dilekçesi ile davalı taraf, aralarında ticari alım-satım sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı, söz konusu malların kendisine teslim edilmediğini, sevk irsaliyesinde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, her ne kadar icra takibine konu faturalar BA-BS formlarına işlenmiş ise de bu durumun sehven yapıldığı ve bu hususta düzeltme beyanı verildiğini savunmuştur.Taraflar arasında uyuşmazlık; taraflar arasında ticari alım-satım sözleşmesi bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise icra takibi dayanağı olan faturaya konu malların davalıya teslim edilip edilmediği hususlarında toplanmaktadır.Mahkememizce tarafların 2021 yılına ait ticari defterler üzerinde alanında uzman mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla usulüne uygun olarak inceleme yapıldığı, 03.07.2023 tarihli bilirkişi raporu ile davacının yevmiye, defteri kebir ve envanter defterinin noter açılış onaylarının usulüne uygun yapıldığı, yevmiye defterinin kapanış noter onayının bulunmadığı, defterlerin birbirini doğruladığı, davalının bütün ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve birbirini doğruladığı, icra takibi dayanağı olan davaya konu iki adet faturanın davalının ticari defterlerine işlendiği, vergi dairesine alım olarak bildirildiği ancak sonrasında düzeltme beyanı verilerek defter ve kayıtlarından çıkartıldığı anlaşılmıştır.Tek başına fatura düzenlenmesi alacağı ispatlamadığı gibi faturanın tebliğ edilmiş olması da fatura içeriği malların teslimi sonucunu doğurmayacak olup, ——– sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malların teslim edildiğini ispat külfeti davacıya aittir. Ancak takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Davalı şirkete ait BA formlarının getirtilerek dosya arasına konulmuştur. Somut davada, takip konusu faturanın davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olduğundan fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekecektir. Aynı şekilde Yargıtay’ın, “bir satım faturası alıcı ticari defterlerine kaydedilmesi halinde sonradan bu kayıt silinse dahi malın teslim alındığına karine olduğu gibi satım faturası BA formu ile vergi dairesine bildirilirse sonradan düzeltme yapılsa da malın teslim alındığına karinedir.” şeklindeki yerleşik içtihatları gereğince, BA Formu’nda düzeltme öncesi bildirilen kaydın teslime karine olduğu, davalının malın teslim alınmadığına yönelik başkaca delilin bulunmadığı görülmüştür. Hal böyle olunca davalının, söz konusu faturalardaki malı teslim aldığı, malların karşılığı olarak ödeme yapmadığı anlaşıldığından davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmiştir.Dosya kapsamında ödeme vadesi bulunmadığına veya davalının temerrüte düştüğüne dair bir bilgi ya da belge bulunmadığı, TTK’nin 1530/4-a maddesi gereğince fatura tarihinden itibaren 30 günlük sürenin sonunda temerrüte düşeceği, takip tarihi olan 16.03.2022 tarihine kadar toplamda 3.551,31 TL işlemiş faizin bulunduğu, ödeme emrindeki işlemiş faiz miktarının ise 4.704,82 TL olduğu anlaşılmakla işlemiş faiz yönünden 3.551,31 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının——- E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 107.026,00 TL, asıl alacak, 3.551,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 110.577,31 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 107.026,00 TL’nin %20’si oranında 21.405,20 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 7.553,53-TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.394,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.159,09TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 2.082,50-TL yargılama gideri, 1.394,44TL peşin harç ile 80,70-TL başvuru harç gideri toplamı 3.557,64TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 3.522,06 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 1.153,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde 2022/49302 Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.560,00-TL ücretin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1544,40TL’nin davalıdan, bakiye 15,60TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023