Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/554 E. 2022/761 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/554 Esas
KARAR NO: 2022/761
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/07/2022
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin —- maliki olduğunu, müvekkil şirkete —- tarihinde——–%100 kusurlu olarak çarpması neticesinde şirketin aracında ciddi oranda hasar kaydı oluştuğunu, kaza tarihinde araç sürücüleri tarafından tanzim edilen —– tarihli kaza tespit tutanağını sunduklarını, kazanın akabinde kaza hakkında kusur tespiti yapıldığı,—– %100 kusurlu bulunduğunu, kusur oranlarının kesinleştiğini, —— kazaya ilişkin yapılan kusur sorgulamasını sunduklarını, müvekkili şirkete ait aracın hasar ve onarım durumuna ve kazadaki kusur oranlarına ilişkin olarak ——edildiğini, davalı Şirket’in %100 kusurlu olduğunun işbu rapor ile de sabit olduğunu, aracının hasar görmesi ile birlikte, müvekkili şirket aracının kaza ile aynı tarihte hasarın onarımının yapılması amacıyla ——-ustasına bırakıldığını, aracın onarımı için —— faturayı sunduklarını, davalı —— mahrumiyet tazminatını ödemeleri için şifahi olarak irtibata geçildiğini, ——- olarak ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin araç mahrumiyet tazminatını karşılamayacağını bildirdiğini, araç mahrumiyet tazminatının ödenmesi için —— ticari dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu, ——– yapılarak —- sonuçlandığını, çarpma neticesinde şirket aracının tamir edilmesinin —–boyunca aracını kullanamadığını, ——— kapsamında ——araç verilmesi yer almadığından, müvekkili şirket aracını kullanamaması sebebiyle mağduriyet yaşadığını, aracından mahrum kaldığını, kazaya karışan, müvekkilinin maddi zararına sebebiyet veren %100 kusurlu aracın malikinin——- olduğunu, araç mahrumiyet tazminatının ticari temerrüt faizi ile birlikte ödemekle mükellef olduğunu, davalının kusuru nedeniyle ——– kadar kullanılamadığını, dava konusu uyuşmazlık uzmanlık gerektirdiğininden, yapılacak bilirkişi incelemesi ile ——-davalıdan tazmin edilmesi gerektiğini, bu sebeplerle,——– süre ile kullanılamaması sebebiyle tam ve doğru olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda arttırılmak üzere belirsiz alacak olarak—— araç mahrumiyet tazminatı bedelinin arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiği —- tarihinden itibaren işleyecek yıllık —– temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-plaka sayılı araç ile davacıya ait——tarihinde maddi hasarlı—— karıştığını, buna istinaden davacı vekili, dava dilekçesinde: ilgili araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, müvekkil şirketin maliki olduğu aracın sürücüsünün kaza anında —-kusurlu olduğunu, —– bu hususun tespit edilebileceğini, Ayrıcı —— tespit edildiğini, Aracın hasar görmesi üzerine——— tarihli onarım faturası düzenlendiğini, Müvekkil şirketle araç mahrumiyetine istinaden iletişime geçildiğini ancak talebin karşılanmadığını, aracın tamirinin —— sürdüğünü, aracın tamir süresince kullanılamamış olması sebebiyle——- bedelinin tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin işleten sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürdüğünü ve ikame araç bedeline ilişkin olarak şimdilik——- birlikte müvekkil şirketten tahsil edilmesine karar verilmesini talep ettiğini, davacı vekilinin talepleri isabetli olmadığı gibi müvekkil şirkete yöneltilmesinin de mümkün olmadığını, Dava dilekçesinde davacı tarafından araç mahrumiyeti tazminatı talep edildiğini, bununla birlikte davanın ——-üzerinden belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, belirsiz alacak davasının açılabilmesi için miktarın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin davacıdan ——- veya bunun imkânsız olması gerektiğini, ayrıca davacının asgari bir miktarı da belirtmesi gerektiğini, somut olayda davacının, kendi aracını bir günlük kiralama bedelini bilebilecek durumda olduğunu, buna rağmen davacı belirsiz alacak davası açma yolunu seçtiğini, üstelik de —- gibi bir miktar üzerinden dava açıldığını, oysa belirlenebilen asgari tutarın ——- daha çok olması gerektiği genel hayat tecrübeleri ile dahi çok kolay anlaşılabildiğini, belirsiz alacak davasında zamanaşımı süresi alacağın tamamı için davanın açıldığı tarihten itibaren kesilmekte yine temerrüt sebebiyle faiz talebinin de davanın açıldığı tarihten itibaren istenebildiğini, davacının hem harç bedelini düşük tutmak hem de zamanaşımı sürelerini durdurmak amaçlı işbu davayı kötü niyetli şekilde belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğinin açık olduğunu, bu bilgiler ışığında, hem alacağın belirlenebilir olması, hem de asgari tutardan çok daha az bir miktar üzerinden davanın açılması belirsiz alacak davası açma şartlarının oluşmadığını gösterdiğini, HMK m. 115/2 hükmü gereği dava şartları oluşmadığından işbu davanın usülden reddinin gerektiğini, huzurdaki davaya konu olayda müvekkil şirketin kusura dayalı veya kusursuz hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davalı müvekkili şirketin operasyonel araç kiralama alanında faaliyet göstermekte ve uzun dönem araç kiralaması yaptığını, müvekkil şirketin, söz konusu aracın kayden maliki olduğu, uzun süreli araç kiralama sözleşmesi mevcut olduğu, dava konusu kazaya karışan—- süre ile kiralandığını, söz konusu aracın olay tarihinde kiracı firmanın kullanımına tahsis edildiğini, uzun süreli araç kiralama sözleşmesinin varlığı halinde kiralayan işleten olarak nitelendirilemeyeceğini, uzun süreli araç kiralama sözleşmelerinde aracın zilyetliği ve fiili hâkimiyetinin kiracı tarafta bulunduğunu, dava sonucunun işleten sıfatını haiz kiracıyı da doğrudan etkilemesi sebebiyle işbu davanın —— gerektiğini, üsüle ilişkin itirazları da göz önünde bulundurularak davanın esasına girilmeksizin, müvekkil şirketin pasif husumetinin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine, Davanın, ———-, usule ilişkin itirazlarının reddedilmesi ve davanın esasına girilmesi durumunda haksız ve mesnetsiz açılmış davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davacı vekili ——— tarihli dilekçesi ile ; davadan feragat nedeniyle vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte biri olan 26,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 53,80 TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-6) göre hesaplanan 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ———-dosyada taktir olunan 1.600,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022