Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/534 E. 2023/440 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/534 Esas
KARAR NO: 2023/440
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 02/03/2016
KARAR TARİHİ: 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan mahalde meydana gelen hırsızlık neticesinde oluşan zararın rücuen (tanzim edilmesi amacıyla ———Sayılı dosyası ile borçlu şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, Davalı ( borçlu) şirket süresi içerisinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, Borçlunun itirazının haksız ve dayanıksız olduğunu, Müvekkil sigorta şirketine ——-Tüm işyeri —-ile sigortalı olan dava dışı —- ——- kullanımında olan —– —- adresindeki mahalde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde zarar oluştuğunu, Dava dışı sigortalı ——– bünyesindeki —– bir üyesi olduğunu, Sigortalı firma riziko adresinde, grup şirketlerinden olan ——–birlikle faaliyet gösterdiğini, Dava dışı sigortalı firma, grup şirketlerin yer aldığı —– alana sahip tesisin içinde depo olarak faaliyette bulunduğunu, Dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği sigortalı mahallin bulunduğu deponun gözetim, güvenlik ve emniyet hizmetleri, davalı şirket tarafından üstlenildiğini, Müvekkili şirkette sigortalı mahalde hırsızlık hadisesinin meydana gelmesinde davalının sorumluluğu söz konusu olduğunu, davalı şirket tarafından üstlenilen güvenlik hizmetlerinin gereği gibi yapılmadığını ve mahal içerisinde güvenlik zafiyeti olduğunu, Müvekkil şirket rücuen alacağının sağlanması amacıyla, hasara sebebiyet veren davalı şirkete —- tarihli rücu yazısı gönderdiğini, iş bu yazıdan olumlu bir netice alınamaması üzerine davalı şirket aleyhine ——– Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Ancak, bu takibe borçlu şirket tarafından haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini, itirazın iptali davasının açılması zaruretinin hasıl olduğunu, Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ve takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkil ile ——– güvenliğe ilişkin sözleşme olup, sigortalı —– müvekkili şirket arasında özel güvenlik hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğunu, —- ayrı tüzel kişik olduğunu, —- imzalanan özel güvenlik hizmeti sağlanmasına ilişkin sözleşmelerinde —- birlikte faaliyet göstermelerinden dolayı —– de müvekkilince korunacağını gösteren bir ifade yer almadığını, Sözleşmede —- geçmediğini, Dolayısıyla müvekkil şirketin bu davada taraf olamayacağını, Husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, Müvekkil şirketin — tarihinden beri —- verdiklerini, Dava dışı sigortalı——Bünyesindeki şirket olduğunu, İlgili ekspertiz raporuna göre —— tarihleri arasında meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde meydana gelen maddi zarardan kaynaklı olarak müvekkili şirkete rücu yazısı gönderildiğini, akabinde icra takibi yapıldığını, Müvekkil şirketin hırsızlık olayında bir kusurunun bulunmadığını davanın reddinin gerektiğini, Müvekkili şirket tarafından —- tarihinde risk değerlendirme raporuna göre müvekkili şirket ———- bina ve tesislerinde gerekli incelemeleri gerçekleştirdiğini, güvenlik zafiyeti meydana gelmemesi için görüş ve önerilerini, alınması gereken önlemleri bildirdiğini, Buna göre —–bina ve tesislerinin bulunduğu bölgenin dış tehditlere açık, hırsızlık olayı sonrası kaçış yollarına sahip olduğu, tesisin batı cephesindeki tel çitinin henüz tamamlanmadığından emniyetli olmadığı belirtilerek fiziki güvenlik sistemlerinin yetersizliğinin vurgulandığını, Bu pasif tedbirlere destekleyici unsur olarak en az 3 güvenlik personelinin gece ve gündüz bulundurulmasının zorunlu olacağının ifade edildiğini, ayrıca bir dizi güvenlik seviyesini artırıcı önlemlerinin sıralandığını, Raporda müvekkil şirket tarafından en az 3 güvenlik personelinin bulundurulması gerekmesine rağmen dava dışı şirketin 2 güvenlik personeli istihdam ettğini, Risk değerlendirme raporundaki tedbirlerin dava dışı — tarafından yerine getirilmediğini, Bu sebeple müvekkili şirkete kusur yüklenmesi mümkün olmadığını,—- tarafından güvenlik personel sayısının arttırılmadığını, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili aleyhine açılan davanın öncelikle husumet yönünden reddine, açıklanan nedenlerle reddi ile takibin iptalini, davacı aleyhine dava değerinin % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin —- sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine —- sayılı ilamıyla mahkememize kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüş dava mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı —- dava dışı sigortalısı olan ——– yerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında belirlenen dava dışı sigortalısına ödenen hasar bedelinin kusurlu gördüğü davalıdan tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemiyle bu davanın açıldığı görülmüştür.— kaldırma kararı öncesi Mahkememizin —- esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; — Günlü Ekspertiz Raporunda belirlenen —zarar bedelinin kadri maruf olduğu, Zararın oluşmasında ; davalı güvenlik şirketine % 40 oranında kusur atfedilebileceği, Dava dışı —- % 40 oranında kusur atfedilebileceği, Dava dışı sigortalı —–kusur atfedilebileceği, Hırsızlık Sigortası Genel Şartlarının — maddeleri ve poliçe muhteviyatı dikkate alındığında, Davacı Sigortacı’nın —- bina için teminat verdiği, zarara konu hırsızlığın ise mevcut hali ile açık alan hırsızlığı olduğu ve poliçe kapsamı dışında kaldığı ve bu hali ile Davacı —- yaptığı ödemenin hatır ödemesi olduğu ve Davacı—– husumet ehliyetinin olmadığı, ancak bu noktadaki nihai görüş, poliçede derç edilen poliçe kitapçığının celbi sonrası özel şartların tetkiki ile verilebileceği, diğer yandan Davacı Sigortacı’nın verdiği hırsızlık teminatı miktarının belirlenebilmesi içinde dosyaya sunulan poliçede işaret edilen poliçe kitapçığının Davacı Sigortacı’dan celbinin gerekeceği, Sigortalı İlteknonun, üçüncü kişilere karşı olan talep haklarını TBK183 maddesine göre Davacı —- devir ve temlik etmiş ise de, Davacı ——- dava dilekçesinde sadece 6102 sayılı TTK 1472.maddesinde yer alan kanuni halef hakkına dayandığı, TBK183 maddesine göre akdi halef sıfatına dayanmadığı, bu halde HMK26.maddeye göre talep ile bağlı kalınarak bu noktadan ayrıca bir inceleme yapılmadığı, mahkemenin aksi görüşte olması halinde ise Davacı Sigortacının akdi halef olarak talepte bulunabileceği ve bu halde Davacı— itirazın iptali talebinin kısmen yerinde olacağı, Davalı——– dosyası asıl alacak kaleminin 14,096.TL lik kısmına denk gelen itirazın iptali İle takibin 14.096,TL üzerinden kaldığı yerden devamının yerinde olacağı, davanın reddi veya kısmen reddi halinde Davalı — haksız İcra tazminatı talebinin mahkemenin taktirinde olduğu, Davacı —– lcra inkar tazminatı talep etmediği sonuç ve kanaatine vardığına ilişkin raporunu mahkememize sunduğu görülmüştür.Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacının ödemesi, poliçe teminatı dışında hatır/lütuf ödemesi olduğu, görüş ve kanaatine varıldığına ilişkin raporlarını mahkememize sunmuşlardır.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,——– sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede, davanın iş yeri sigorta poliçesi kapsamında oluşan hasar nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin rücuan tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu,Davacı ile dava dışı sigortalı — poliçe numaralı —– düzenlendiği,İşyerinde meydana gelen hırsızlık (bahçede makaraya sarılı halde bulunan bakır kabloların kesilerek çalınması) olayı nedeniyle davacı şirket tarafından sigortalısına, —— ödeme yapıldığı,Sigorta şirketi tarafından dosyaya ibraz edilen bila tarihli—– başlıklı belgede sigortalı ——- meydana gelen hasar olayı nedeniyle sigorta şirketinden 35.240,30 TL hasar ödemesi alarak ödenen tazminat miktarı kadar ferileri için sigorta şirketini ibra ettiği, ileride sorumluluk/kusur oranlarında bir değişiklik olduğu takdirde sigorta şirketinin istirdat haklarının saklı olduğu, 3.kişilere karşı olan talep ve dava haklarının tazminat miktarı kadar kısmını sigorta şirketine ödenen tutar kadarınca devir ve temlik ettiği davanın rücuen tazminat talebine dayandığı, yani davacının sigortalısına ödediği hasar bedelini, davalı şirketin sorumlu olduğundan bahisle talep ettiği, 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verildiği, ödenen bedel temlik alındığı için poliçede açıkça “poliçe kitapçığına” atıfta bulunulduğundan,Poliçe kitapçığı dosya kapsamına alınarak, olayın poliçe kapsamında olup olmadığı yönünde —– incelenerek değerlendirme yapılması için dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi edildiği,17/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda poliçe kitapçığında “açık alan muhteviyat hırsızlık hasarlarının” açıkça teminat dışı bırakıldığı, bu sebeple davaya konu olayın teminat kapsamında olmadığı sonucuna varıldığı, ayrıca hırsılık sigortası genel şartlarının bu sonucu değiştirecek bir düzenleme içermediği anlaşılmıştır ancak Hasarın teminat dışı kaldığının tespiti halinde ise talep alacağın temliki hükümleri uyarınca değerlendirilme yapılması gerektiği, bu doğrultuda TTK’nın 1472.maddesinde düzenlenen halefiyet şartları gerçekleşmeyecek ise de, sigortacı tarafından aynı zamanda alacağın temlik alınması durumunda TBK’nın 183 vd maddelerinde düzenlenen “alacağın devri” hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede davacının sigortalısına hasar kapsamında yaptığı ödemeye ilişkin dekontu dosyaya ibraz ettiği, sigorta şirketi tarafından dosyaya ibraz edilen bila tarihli “Mutabakatname & İbraname” başlıklı belgede sigortalı ———- meydana gelen hasar olayı nedeniyle sigorta şirketinden 35.240,30 TL hasar ödemesi alarak ödenen tazminat miktarı kadar ferileri için sigorta şirketini ibra ettiği, 3.kişilere karşı olan talep ve dava haklarının tazminat miktarı kadar kısmını sigorta şirketine ödenen tutar kadarınca devir ve temlik ettiği, dolayısıyla davacının alacağının temliki hükümleri kapsamında davaya konu hasar bedeline davalıdan talep edebileceği kusur oranlarının belirlenmesine yönelik mahkememizce aldırılan —-tarihli bilirkişi raporunda—- zarar bedelinin kadri maruf olduğu, davalı güvenlik şirketinin meydana gelen olayda %40 oranında kusurlu olduğu, davalının kusuruna denk gelen hasar bedelinin 14.000,96 TL olduğu anlaşıldığından, davanın bu miktar bakımından kabulüne, alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalının—- dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE 14.096,00 TL, takibin asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu bedele yasal faizi uygulanmasına,
Alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 962,90-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 435,65-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 527,25-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 29,20-TL Başvuru Harcı, 435,65-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 464,85TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 123,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.623,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 634,26-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde——-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023