Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/514 E. 2023/688 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/514
KARAR NO : 2023/688

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı sigortalı —-. adına kayıtlı —-plakalı araç,—– numaralı ve 31-01-2020 / 31-01-2021 vadeli kasko sigortası poliçesi ile müvekkili —-. tarafından teminat altına alındığını, Davalı —–vale görevlisinin sevk ve idaresinde olan—- plakalı araç ile —– Lisesi önünde park halinde bulunan—–plakalı sigortalı araca çarpması sonucu sigortalı araçta meydana gelen hasarın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine, —–İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Davalı tarafından takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşmaya varılamadığını, davalı —- vale görevlisinin kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğunu, 29.10.2020 tarihinde —- plakalı araç sürücüsü —-aracını davalı —– restoranının park alanına park edip aracının anahtarını davalı —– restoranda görevli valeye teslim ettiğini, davalının çalışanı olan vale görevlisinin, sorumluluğunda bulunan —– plakalı araç ile —– istikametine seyir halinde iken —–Lisesi önüne geldiğinde önce aracının sağ ön kısımları ile park halinde bulunan —– plakalı sigortalı araca çarpması, daha sonra sürüklenerek sigortalı aracın önünde park halinde bulunan —– plakalı aracın ön kısımlarına çarptıktan sonra dönerek arka kısımları ile —– plakalı aracın sağ yan kısımlarına çarpması ve sürüklenmeye devam ederek —– plakalı araca çarpması suretiyle dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, araç sürücüsü olan vale kazanın meydana gelmesinin ardından kaza yerini terk ettiğini, Davalının özen sorumluluğu başlığı altında düzenlenen ve kusursuz sorumluluk hallerinden olan TBK m.66 “adam çalıştıranın sorumluluğu” maddesine göre zarardan sorumlu olduğunu, adam çalıştıranın sorumluluğunun kusursuz sorumluluk hallerinden biri olduğunu, kusursuz sorumlulukta esas olanın çalıştıranın kusuru bulunmasa dahi çalışanının üçüncü kişiye verdiği zarardan objektif olarak sorumlu tutulması olduğunu, adam çalıştırana kendisinin emri altında çalışanının başkalarına zarar vermelerini önleyecek özeni gösterme yükümlülüğü yüklenere çalıştıran çalışanın bir başka kişiye hukuka aykırı fiiliyle vereceği zarardan kusuru bulunmasa dahi sorumlu tutulduğunu, sigortalı araçta meydana gelen hasarın müvekkil şirket tarafından tazmin edildiğini, dava dışı sigortalı tarafından müvekkil şirkete ihbarda bulunulması üzerine müvekkili —– Nezdinde —— no’lu hasar dosyası açılarak ekspertiz çalışmalarına başlandığını, yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda sigortalı araçta meydana gelen toplam hasarın 18.000,00 TL olarak hesaplandığını ve sigortalı ile yapılan anlaşma gereği tazminat tutarının poliçe prim tutarına mahsup edildiğini,—– plakalı sigortalı araçta meydana gelen hasarın eksper raporu ile birlikte detaylı bir şekilde ele alınıp incelendiğini müvekkili şirket tarafından da bu doğrultuda ödeme yapıldığını, davalı tarafın yasal evraklar, ekspertiz raporu ve banka ödemesi ile likit bir alacağa karşı kötüniyetli olarak borcu olmadığı yönünde itiraz etmiş olup, müvekkilinin alacağını almasında gecikmeye sebebiyet verdiğini, Müvekkili şirket tarafından hukuken geçerli bir belge olan ekspertiz raporu doğrultusunda ödeme yapılmış olduğunu, bu nedenle likit ve sabit olan hasar tazminatına haksız itirazda bulunan kötüniyetli davalı aleyhine alacak rakamının %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle Davanın kabulüne, davalının takibe, asıl alacağa, faize ve ferilerine ilişkin haksız tüm itirazlarının iptaline, —–İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takibinin devamına, Alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan haksız ve hukuka aykırı davanın usul, esas ve re’sen göz önüne alınacak sebeplerle reddinin gerektiğini, müvekkili aleyhine ikame edilen icra takibine itirazlarının haklı olduğunu, huzurdaki davanın hukuki temeli bulunmadığını, bu sebeple davanın reddi ile müvekkil lehine takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilerek kötüniyetli davacı tarafından müvekkile ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, davacının dilekçesinde beyan ettiği gibi müvekkile ait şirket çalışanı bir vale görevlisinin vermiş olduğu bir hasar veya olay olmadığını, Davacının böyle bir iddiayı ileri sürerken sigorta şirketi olması da gözönüne alındığında —– araştırması yaparak, davada husumet tevcih etmesi gerekirken bunu yapmayarak gelişigüzel bir şekilde tüzel kişiliğe haiz müvekkili dava ettiğini, dava dışı kazayı yapan kişi olan —–müvekkil şirket çalışanı olmadığını, kazayı yapan ve haksız eylemi gerçekleştiren kişiye de davayı açmayarak davasında kötüniyetli olduğunu da açıkça kabul ettiğini, kazanın olduğu mahal ve müvekkile ait işletmenin konumunun farklı yerler olduğu, müvekkile ait işletmenin önünde veya müştemilatında dahi olmadığı, müvekkille alakası da olmadığı halde böyle bir davayı müvekkile haksız ve hukuki temelden yoksun olarak ikame eden davacının davasının usul, esas ve Re’sen gözönüne alınacak sebeplerle reddinin gerektiğini, davacının dilekçesinde dava dışı sigortalı —- adına kayıtlı —–plakalı araç, —–numaralı ve 31-01-2020 / 31-01-2021 vadeli kasko sigortası poliçesi ile müvekkil —- tarafından teminat altına alınmıştır.” beyanının müvekkili bağlamayacağı haksız eylemi ve hasarı kim vermişse davanın o kişiye tevcih edilmesi gerektiğini, müvekkile husumet tevcih edilemeyeceğini, bu hususların arabuluculuk sürecinde de davacıya izah edilmesine rağmen haksız davayı açmaktan geri durmadığını, aracı kullanan gerçek kişiyi dahi dilekçesine yazmaktan imtina eden davacının kötüniyetinin ortada olduğunu, —– plakalı araç sürücüsü —— bulunduğu trafik kazasında müvekkil şirket çalışanı olmadığını, Müvekkili şirkete ait olmayan, müvekkil şirketle alakası da olmayan kişinin sevk ve idaresindeki kazadan kaynaklı hasarı müvekkile fatura etmenin hukuki dayanağı olmadığını, bu sebeplerle hem icra dosyasına itiraz ettiklerini, hem de arabuluculuk görüşmelerinde sorumluluğu olmayan müvekkili yönünden süreçte anlaşma sağlanmadığını, davacının ciddiyeti olmayan bir dava açtığını, kaza yapan kişiyi tespit zahmetine dahi girmeden hiçbir yönden olayla ilgili olmayan müvekkilini hedef aldığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın muhatabı olmadığını, kaza yapan kişinin davacı ile arasında sorumluluk ilşkisi doğracak bir bağı olmadığını, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilimin bahsi geçen kaza olayı, kazayı yapan kişi ve kazalı araç ve maliki ile ayrıca davacı ile hiçbir bağı olmadığını, kaza olayı ile ilgili olarak kazaya karışan araç ile ilgili açılan davanın—-.Asliye Hukuk Mahkemesi —– Esas sayılı dosya ile devam ettiğini, bu sebeplerle; Usul, esas ve Re’sen gözönüne alınacak sebeplerle haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, —- İcra Müdürlüğü’nün —– Sayılı takibin iptaline, müvekkilinin olayla illiyet bağının bulunmaması, kazadan sorumluluğunun olmaması, kaza yapan dava dışı kişi—–ile arasında işçi-işveren ilişkisi; adam çalıştıranın sorumluluğunu doğuracak çalışan -çalıştıran ilişkisinin yokluğu sebebiyle husumet yokluğundan davanın usulden ve dava şartı yokluğundan reddine, haksız ve kötüniyetli davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine, müvekkilime ödenmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının sigortalısına ait—– plakalı araç ile davalının valesinin sevk ve idaresinde olan —– plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.—–Asliye Hukuk Mahkemesi, —– Kurumu ve—- Birliğine, yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan —–İcra Dairesinin —– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 06/04/2021 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 06/07/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dava dilekçesi cevap dilekçesi dosyaya celbedilen belgeler ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;davacı şirkete kasko sigortalı dava dışı —–adına kayıtlı —- plakalı araç ile —– plakalı araç arasında meydana gelen kaza neticesinde davacının sigortalısına hasar bedeli ödediği, kazaya karışan —— plakalı aracın, davalı şirket bünyesinde vale olarak çalıştığı ve kazanın oluşumunda kusurlu olduğundan bahisle adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında ,ödenen hasar bedelinin rücuu amacıyla davalı aleyhine davacı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine davalı aleyhine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,Mahkememizce celbedilen —- kayıtlarının incelenmesinde, aracı kullandığı iddia edilen dava dışı —– davalı şirkette sigorta kaydının olmadığı,davacı tarafça, dava dışı sürücü ile davalı arasında organik ya da fiili bağlantıyı ispata yarar herhangi bir delil ibraz edilemediği, dolayısıyla davalıya husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından, pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 43,29-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —– Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.560,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde—–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.