Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/497 E. 2023/886 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/497
KARAR NO : 2023/886

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin 6331 sayılı iş sağlığı ve iş güvenliği kanunu gereğince iş güvenliği üzerine faaliyet gösteren bir şahıs şirketi olduğu, davalı şirketin uzun zamandır müvekkilinin hizmet satın aldığını ve aralarında ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin müvekkilinden 6331 sayılı iş sağlığı ve iş güvenliği kanunu gereğince yapılması zorunlu olan periyodik makine konrtol hizmeti satın aldığını ve hizmetin davalıya ifa edildiğini, davalı tarafın bu hizmete ilişkin bakiye 15.006,06-TL borcunu ödemediği, davalı şirketin ihtar edilen 26/05/2022 tarihli ihtarnameye herhangi bir yanıt vermemesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız itiraz ettiğini, yapılan arabuluculuk görüşmemesinin anlaşamama ile sonuçlandığını, yargılama sırasında tarafların ticari defterleri, faturalar ve ilgili kayıtların incelenmesi ile alacaklı olduğunun görüleceğini beyan ederek davanın kabulü ile borçlunun icra takibine ve borca ilişkin haksız itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilerek alacak miktarının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın takibe dayanak olarak sunduğu faturaların müvekkili şirkete teslimine/tebliğine ilişkin kayıt bulunmadığı, faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğinden alacak konusunda bilgilendirilmediği, fatura ve içeriğine itiraz hakkı tanınmadığı, bu kapsamda fatura ve içeriklerini kabul etmediklerini, davacının belirttiği ihtarname ile dava dilekçesinin tebliğ edilmediği gibi dosya içerisinde de bulunmadığı, davacının alacağına mesnet yaptığı iddiaların asılsız olduğu, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi müvekkilin davacıya borcu bulunmadığını, muaccel bir borç söz konusu olmadığından takip alacaklısının işlemiş faiz, faiz oranı, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin de yerine de olmadığı davacının takip öncesi faiz talebinin de hatalı olduğu, borçlunun ancak temerrüte düştüğü tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz oranı, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin de yerinde olmadığı, davcının takip öncesi fa,z talebinin de hatalı olduğu, borçlunun ancak temerrüte düştüğü tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, borçlunun temerrüte düşürülmediği takdirde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı konusunda Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davacının icra inkar tazminat talebinin de haksız olduğunu beyan ederek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”—–. İcra Müdürlüğünün—–.sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu takip, faturaya dayalı açık hesap alacağının tahsiline ilişkindir. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı tarafından mazeret gösterilmeksizin ticari defterlerin sunulmadığı, davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla —–Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı ve 06.07.2023 tarihli mali müşavir tarafından tanzim olunan bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. İşbu raporda, davacının 2020-2021-2022 takvim yıllarına ait incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu belirtildiğinden ve HMK m. 222/3 gereği davalı tarafından da söz konusu ticari defterler mahkemeye ibraz edilmediğinden, davacının sunmuş olduğu defter kaydı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının dayanmış olduğu faturalardan 23.11.2021 tarihli 7.587,40 TL miktarlı ve 17.01.2022 tarihli 495,60 TL miktarlı faturaların dava dışı şirketler adına düzenlendiği, davacının ticari defterlerinde davalıya ait cari hesaba kaydedilmeyip dava dışı şirketler hesabına kaydedildiği, bu haliye davacının davalıdan 6.923,06 TL alacaklı olduğu,—- Noterliği’nin—– yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya 18.03.2022 tarihinde tebliğ olduğu, 3 gün ödeme süresi verildiği ve davalının 22.03.2022 tarihinde temerrüte düştüğü, takip tarihi olan 25.03.2022 tarihine kadar işlemiş faiz miktarının mahkememizce hesaplanarak 8,96 TL olduğu anlaşılmakla 6.923,06 TL asıl alacak 8,96 TL işlemiş faiz davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir,
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davaya konu alacak faturalardan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağı talebine ilişkin olup, davalı tarafından hesaplanabilir olduğundan alacak likittir. Bu nedenle itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; —– İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun yaptığı itirazın iptali ile, 6.923,06 TL asıl alacak, 8,96 TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 6.923,06 TL’nin %20’si oranında 1.384,61 TL icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken 473,53-TL karar harcına karşılık peşin alınan 184,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 288,68-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 2.425,50-TL yargılama gideri, 184,85-TL peşin harç ile 80,70-TL başvuru harç gideri toplamı 2.691,05-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.218,81-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 6.932,02-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 8.373,40 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —–Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.560,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.