Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/475 E. 2022/929 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/475 Esas
KARAR NO : 2022/929

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 20.07.2015 tarihinde —— plakalı araç sürücüsünün seyir halinde iken, müvekkiline çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde, müvekkili ——- yaralandığını ve malul olduğunu, Kazaya sebep olan aracın sigorta poliçesinin davalı tarafça düzenlendiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya sebep olan aracın sigorta poliçesi davalı tarafça düzenlendiğinden davalıya başvuru yapılma ve de dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkilinin zararının tazmini talebi için davalı kuruma başvuru yapıldığını, başvurunun davalıya 16.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 15 gün içinde ödeme yapılmadığı gibi cevap da verilmediğini, arabuluculuk kurumunun dava şartı olması nedeniyle, arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve ——dosya numarası ile 07.08.2020 tarihinde anlaşmama son tutanağı düzenlendiğini, Müvekkilinin yaralanması ve iş gücü kaybına uğraması nedeniyle meydana gelen zarardan sürücülerin yanı sıra diğer davalıların araç sahipleri ve araçların —–yapan sigorta şirketlerinin de sorumlu olduğunu, şu aşamada gerçek zararın tespit edilmesinin mümkün olmadığı çalışma gücünde meydana gelen efor kaybının, ekonomik geleceğinin sarsılması, daimi sakatlıktan sonra yapamayacağı ve tam olarak yapamayacağı meslek grupları da dikkate alınarak, çalışamadığı aylar için geçici iş göremezlik tazminatı ve kalıcı sakatlığı nedeniyle maluliyeti meydana geldiğinden sürekli iş göremezlik tazminat talepleri bulunduğunu, bilirkişi marifetiyle maddi tazminatın hesap edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminat talep etmek için iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, dava açılmadan evvel Sigorta —— sayılı dosyası ile tazminat başvurusunda bulunulduğunu, haksız olarak başvurunun reddine karar verildiğini, —— tarafından detaylı araştırma ve inceleme yapılmadığını, delillerin toplanılmadığını, tanık dinlenilmediği ve keşif yapılmadığını, dolayısıyla deliller toplanılmadan hukuka aykırı karar verildiğini, bu nedenle, dava konusu olay yargılamayı gerektirdiği, meydana gelen kazaya ilişkin delillerin toplanılmasını, tanık dinlenilmesini, keşif yaptırılmasını ve —— kusur raporu aldırılmasını talep ettiklerini, müvekkilin maluliyetini gösterir—— Anabilim dalından tanzim edilen maluliyet raporunu sunduklarını, davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 100,00 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 16.09.2021 tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aynı kazaya ilişkin olarak —— sayılı tahkim dosyası ile başvuru yaptığı, başvurunun ——kazanın geliş şekli ve nedeni ile ilgili hiçbir maddi unsurun tespit edilememesi ve kazanın meydana geldiğine şahit olan kimseye rastlanılmaması ve dolayısıyla kazanın beyan edilen şekilde meydana gelmediği gerekçeleri ile tazminat talebinin reddine karar verildiği, —– tarihli İtiraz —–ile de başvurucunun itirazlarının reddine kesin olarak karar verildiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığını, davacının belirtilen başvurudan sonra tekrar ——numaralı dosya ile tekrar başvuru gerçekleştirildiğini, Davacının bu başvurusu ise ——- sayılı kararı ile daha önce verilen kesin hüküm bulunuyor olması sebebiyle reddedildiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 303. Madde ”Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
” hükmü uyarınca; dava konusu uyuşmazlığın mevcut davadan önce görülmüş ve kesin olmak üzere karara bağlandığını, öncelikle davanın esasına girilmeksizin usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabulün anlamına gelmemekle birlikte; davaya konu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun irdelenmesinin gerektiğini, müvekkil şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kusur oranlarının tespitinin —— tarafından yapılmasının gerektiğini, davacı tarafın ibraz ettiği deliller ve özellikle kaza tespit tutanağının tebliğ edilmediğini, bu nedenle belge suretleri ve delillerin tebliğini talep ettiklerini, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve—— ihbarı gerektiğini, davacı taraf herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde kendilerinden tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını bu nedenle ihbar dilekçesi sunacaklarını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve TTK’nın ilgili maddeleri gereğince Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan talep ve dava haklarının 2 yılda zamanaşımına uğrayacağını, iş bu nedenle 2 yıllık dava açma süresinin geçtiğini davanın zamanaşımı sebebiyle reddini talep ettiklerini, Davacının, dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu maluliyet oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, bakıcı gideri tazminatının belirttikleri kişi başı teminat limiti ile sınırlı olarak sürekli sakatlık teminatı kapsamında olduğunu davacının bakıcı gideri ihtiyacı olması halinde bakıcı gideri için hesaplanacak tazminat ve maluliyet için hesaplanacak tazminat tutarlarının toplamının en fazla kişi başı teminat limiti kadar olacağını, bu hususun kaza tarihini kapsayan, sigorta sözleşmesinin devamı niteliğinde olan genel şartlarda açıkça belirtildiğini, davacının bakıma muhtaç olduğunun tespit edilmesi halinde; davacının bakıma muhtaç olduğu kesin şekilde tespit edildikten sonra yapılacak hesaplamada somut olayın özelliklerinin büyük önem taşıdığını, başvuru sahibinin bakıma ihtiyaç duyduğunun kesin şekilde tespitine ek olarak bakım ihtiyacının karşılanması için bir yardımcı kişinin fiili olarak çalışıp çalışmadığının tespit edilmesi gerektiğini, fiili olarak çalıştırılan bir yardımcı kişi varsa; maaşına ilişkin banka dekontları ve ——- kayıtlarının dosyaya sunulması gerektiğini, fiili olarak çalışan bir yardımcı kişi bulunmuyorsa, bakım ihtiyacının kim tarafından yerine getirildiğinin tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava tarihine kadar herhangi bir ihbarda bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesinin yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davalı sigorta şirketine —– ile sigortalı bulunan —— plakalı araç ile davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının uğradığı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL geçici işgöremezlik 50,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsili talebine yöneliktir.Davalı sigorta şirketine, ——yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.Davacı vekilinin 22/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile ——- sayılı kararlarının bir örneğini sunduğu görüldü.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış ve ön inceleme duruşması yapılmıştır. Ön inceleme aşamasında dava şartlarının değerlendirilmesi yapıldığı anda tarafların ve dava konusunun aynı olduğu ve uyuşmazlığın —— sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verildiği karara karşı itiraz yoluna gidildiği,——-sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde (1086 sayılı HUMK 237. md) “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir..” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. fıkrasında ‘‘Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen —– kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen —– kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine —– kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen —- heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen —- kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır.’’ düzenlemeleri yer almaktadır.
Bu haliyle uyuşmazlık hakkında kesinleşmiş ——- kararı olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nun 114/1-i maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 80,70-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden—— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——- Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan—— ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.