Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/472
KARAR NO : 2023/625
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/09/2021 tarihinde, müvekkilinin ailesinin içinde bulunduğu —– plaka sayılı aracın, —– plaka sayılı aracın trafik kurallarına aykırı manevrası nedeniyle kaza yaptığını kazada müvekkilinin oğlunun vefat ettiğini, müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için davalı sigorta şirketine yaptığı başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, şimdilik 1.000-TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 21/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; kaza tespit tutanağı, ölü muayene tutanağı, ifade tutanakları, epikriz raporu, trafik kayıtları, davalı sigorta şirketi nezdinde zmms poliçesi, hasar dosyası ve ilgili her türlü evrak, ceza dosyası, — Cumhuriyet Başsavcılığı —- sorusturma numaralı dosyası, ekonomik ve sosyal durum araştırması, emsal ücret araştırması, — kayıtları, nüfus kayıtları, banka kayıtları, sigorta şirketine başvuru evrakları, tanık, yemin, bilirkişi ve keşife dayanmıştırDavalı vekili cevap dilekçesinde deliller bölümüne yer vermemiş, dilekçe ekinde ZMMS poliçesinin bir suretini ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle açılmış maddi tazminat davasıdır.TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” 21/09/2021 tarihinde, —– plakalı aracın tek taraflı trafik kazası sonucu, aracın içinde yolcu olarak bulunan davacının oğlu—–vefat etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davaya konu kazanın, davalı tarafından sigortalanan —kusuruyla meydana geldiğini iddia ederek, davacının oğlunun vefatı nedeniyle belirsiz alacak olarak şimdilik 1.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davaya konu trafik kaza tutağında kazanın; —-plakalı araç sürücüsü —– aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda sürücü —– 2918 sayılı KTK’nın 56/1-a (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir.
Soruşturma sırasında trafik bilirkişisinden alınan 30/11/2021 tarihli raporunda,
—-plakalı araç sürücüsü—-kusurlu olduğu,
—– plakalı araç sürücüsü —-kusurunun bulunmadığı, belirtilmiştir.
Soruşturma sırasından —–Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan 03/02/2022 tarihli raporda, net bir kusur değerlendirmesi yapılamamış, —– plakalı araç sürücüsünün beyanına göre 2 ayrı değerlendirme yapılmış;
-1.Halde;—- plakalı araç sürücüsü —– asli kusurlu olduğu,
-2.Halde; —-plakalı araç sürücüsü —– asli kusurlu olduğu, belirtilmiştir.
Yerleşik Yargıtay kararlarına göre trafik kaza tutanağı ile yargılama sırasında alınan raporlar ile ceza yargılaması sırasında alınan raporlar arasında çelişki olduğunda, çelişkinin giderilmesi için —-karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. (Emsal Yargıtay —-.HD.—-)
Trafik kaza tutanağındaki kusur durumu,—- Cumhuriyet Başsavcılığının —- CBS Sorusturma Dosyasında alınan 30/11/2021 tarihli bilirkişi raporu, —-Cumhuriyet Başsavcılığının —- CBS Sorusturma dosyasında alınan 25/02/2022 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin giderilmesi için, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Daire Başkanlığının (Eski Adıyla, Karayolları Trafik Fen Heyeti) 27/03/2023 tarihli raporunda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre kazanın nasıl gerçekleştiğini net olarak belirleme imkanı olmadığından, takdiri Sayın Mahkemenize bırakılarak olay alternatifli olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
1.Durumda; kazanın tek taraflı olması halinde —- plakalı araç sürücüsü —- %100 kusurlu olduğu,
-2.Durumda; —–plakalı araç sürücüsünün sola dönüş kurallarına aykırı davranmış olması halinde,—- plakalı araç sürücüsü —- %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla—-plakalı araç sürücüsünün,—– plakalı aracın önüne çıkıp çıkmamasına göre kusur durumu yer değiştirecektir. Her iki araç arasında fiziki temas bulunmadığından, dosyada—–plakalı araç sürücüsünün davacının müteveffa oğlunun içinde bulunduğu aracın önüne, kurallara aykırı şekilde çıktığına dair dosyada delil yoktur. Ön inceleme duruşmasında verilen—-no’lu ara karar ile, “Dava dilekçesinde tanık deline dayanan davacı vekiline, tanıklarını hangi vakıa veya vakıalar hakkında dinletmek istediğini tek tek belirterek somutlaştırmak, tanıkların isim ve adreslerini bildirmek, bildirilen her bir tanık için 50-TL tanık ücreti ile 42-TL tebligat gideri toplam 92-TL delil avansını yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde istenilen hususlar tamamen veya kısmen yerine getirilmez ise davacı tarafın tanık dinletme talebinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına” karar verilerek duruşmada hazır bulunan davacı vekiline ihtar edilmiştir. Ancak verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tanık listesi vermediğinden, davacı taraf tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılmıştır.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davaya konu trafik kazasının—- plakalı araç sürücüsü —– aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün dahlinin bulunduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 269,80 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 189,10 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —-Arabuluculuk Bürosu —–dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.