Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/453 E. 2022/948 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/453 Esas
KARAR NO : 2022/948

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; arabuluculuk kapsamında dava şartı olması sebebiyle arabulucuya başvuru yapıldığını, davalı tarafın gerçek kişilerin tacir olmaması sebebiyle dosyanın iadesine karar verip dosyayı iade ettiğini, davalıların ——. Sayılı sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri 50.414,76 TL. miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen daha önce ——Sayılı dosyasında başlatılan takibe itiraz etmeleri sebebiyle, ——- Sayılı dosyasında açmış oldukları itirazın iptali davasının reddine karar verildiğini, borçlunun uzun süreden müvekkiline olan borcunu ödemediğini, borçlunun davalının fatura ve sözleşmelerden davalıların müvekkiline 50.414,76 TL borcu bulunduğu, davalıların müvekkilinden daire satın aldığı ve karşılığında da müvekkilinin kapı mutfak işini yapmayı taahhüt edip bir de araba verdiğini, sonrasında bu daireyi müvekkilinin davalılara devretmeden davalıların isteğiyle başka bir şahısa daha fazla ücrete satışını yapıp daireyi devrettiğini, sonrasında müvekkilinden beton satın alan davalıların borçlarını ödemediğini, borcun esasının da bu beton ticaretine dayanması nedeniyle ödeme emrine itirazının iptaline karar verilmesini, davalılar aleyhine % 20’dan az olmamak üzere tazminat ödetilmesine, yargılama gideri ve vekaleti ücretin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden açılan işbu davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, ——- Esas sayılı dava dosyasında dava görüldüğünü, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, ticari işlerin söz konusu olduğunu, ancak müvekkillerinin ——ve davacı tarafa alacaklarının bulunduğunu, müvekkillerinin karşı tarafa borçlarının bulunmadığını, müvekkillerinin itirazlarında iyiniyetli ve haklı olduklarını, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıların oluşturduğu adi ortaklık adına düzenlenen fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
——-Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verilmiş;- 17/06/2022 tarihli cevabi yazıda, davalı ——- bilanço usulüne göre defter tuttuğunun bildirildiği,-16/06/2022 tarihli cevabi yazıda davalı——hem şahıs hem adi ortaklık mükellefiyetinin bulunduğu, adi ortaklık mükellefiyetinin 08/12/2016 tarihinde başladığı, ——- vergi numarasında—— Ortaklığı ünvanlı olarak kayıtlı bulunduğu, faaliyetinin devam ettiği ve faaliyet bilanço usulüne göre defter tutulduğunun bildirildiği görülmüş, dolayısıyla davaya konu takip dayanağı faturanın borçlusu olan adi ortaklığı oluşturan her iki davalının da tacir olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ve davalıların tacir olmasına, davanın nispi ticari dava olmasına rağmen, 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının ibraz edilmemiş, davacı vekili gerek dava dilekçesinde ve gerekse duruşmada, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduklarını, ancak arabulucunun davalıların gerçek kişi olmasını gerekçe göstererek, arabuluculuk görüşmesini gerçekleştirmediğini beyan etmiştir.7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesindeki; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklindeki düzenleme ile kanunun yürülüğe girdiği 01.01.2019 tarihinden sonra açılacak konusu alacak ve tazminat olan ticari davalarda arabuluculuk müessesesi getirilmiş ve arabuluculuk için başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/a maddesine göre;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davanın tüm taraflarının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanması nedeniyle nedeniyle davanın nispi ticari dava olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunduğu, arabulucunun görevini yapmamasının eksik dava şartını ortadan kaldırmayacağı, arabuluculuğa ilişkin son tutanak sunulmadan işbu davanın açıldığı anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/a maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 605,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 524,89 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—— 7/2’ye göre takdir olunun——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.