Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/444 E. 2022/898 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/444 Esas
KARAR NO : 2022/898

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket —— arasında ticari bir iş ilişkisinin mevcut olduğunu, davalıya emlak/aracılık hizmeti verdiğini, Bu ticari iş ilişkisi nedeniyle davalıya sunulan hizmete binaen 13/07/2021 tarihli,——- numaralı 47.436,00 USD’ lik fatura kesildiğini, Davalı tarafın bu fatura tutarının yarısını ödediğini, diğer yarısını ödeyeceğini beyan etmesine rağmen bunca zamana kadar ödemediği gibi ödememek için çeşitli bahaneler üretmeye başladığını, Davalı tarafın borcunu ödemediği için davalı taraf aleyhine ——-sayılı dosyasıyla 04/05/2022 tarihinde icra takibine geçildiğini, Davalı tarafın müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak kastı ile kötü niyetli olarak borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini, taraflarınca arabulucuya başvuru yapıldığını, davalının borcu ödemeyeceğini beyan ettiğinden anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın—— Sayılı dosyasına, müvekkilinin haklı alacağına derhal kavuşmasına engel olmak maksadı ile, itiraz ettiği ve bu yolla hem tarafları hemde mahkemeye ek bir iş yükü getirdiğinin aşikar olduğunu, kötü niyetli davalı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne; haksız ve kötü niyetle yapılan tüm itirazların iptaline; takibin aynı şartlar ile devamına; davalı taraf aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——-Şirketi ile Müvekkili arasında 05.11.2020 tarihli Aracılık Sözleşmesi akdedildiğini, Davacı ile akdedilmiş olan Sözleşme’nin konusunun Davacı’ya münhasırlık yetkisi verilmeksizin Müvekkili Şirket’in ——-Cumhuriyeti sınırlarında ürettiği konutların yalnızca bölgelerde satışı ve tanıtımına ilişkin olduğunu, akdedilen bu Sözleşme ile Davacı tarafından bir kısım satışlar yapıldığını, buna ilişkin olarak ——-47.436,00 Amerikan Doları bedelli fatura tanzim edildiğini, daha sonra öğrenildiğine göre Davacı tarafından satışların yapıldığı esnada Müvekkil Şirket bünyesinde satış müdürü olarak çalışan —– isimli personelin annesi tarafından——isimli Davacı şirketin kurulduğunu, davacı şirketin sahibinin oğlu yani—— tarafından müvekkil şirket’e hiçbir aracı şirket olmaksızın gelen müşterileri, sanki annesinin sahibi olduğu ——tarafından aracılık edilmek sureti ile gelmiş gibi davranılarak haksız komisyon elde edildiğinin öğrenildiğini, Müvekkili Şirket tarafından bu bilginin edinildiğinin öğrenilmesi üzerine ——- isimli müvekkili şirketin eski satış müdürünün ikinci kıdem yılının dolmasına 3 gün kala derhal istifa ettiğini, Müvekkili Şirket tarafından bu hususun öğrenilmesi üzerine derhal —– Noterliği’nin 15.02.2022 tarihli ve ——yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek iş sözleşmesine aykırı davranmak sureti ile çıkar çatışmasına sebebiyet verdiği, satışlar vesilesi ile hem kendisinin prim kazandığını hem de müvekkil şirket’e aracı şirket olmaksızın gelen müşterilerin annesinin sahibi olarak göründüğü Davacı ——Şirketi tarafından kazandırılmış müşteriler gibi gösterilerek bir de komisyon ücreti tahakkuk ettirildiğinin tespit edildiği, durumun tespit edildiği aynı zamanda Davacı’ya da——-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiği, bu ihtarnamenin ——isimli müvekkil şirket’in eski satış müdürüne de bilgisi için ayrıca tebliğ edildiğini, Keşide edilmiş olan işbu ihtarnamede Sözleşme’nin 4.1 maddesi ile kararlaştırılmış olan çıkar çatışması hükümlerine aykırı davranıldığı, bu nedenle Müvekkil Şirket adına düzenlenmiş olan—— 47.436,00 Amerikan Doları bedelli faturanın 23.718 Amerikan Dolarlık kısmına itiraz edildiği ve buna ilişkin olarak —— fatura numaralı 23.718,00 USD bedelli —–Nolu Fatura Kısmi İade” açıklamalı iade fatura düzenlendiğinin izah edildiğini, faturanın düzenlendiği tarihe kadar sessiz kalan ——-müvekkil Şirket’in eski satış müdürü tarafından derhal sessizlik bozularak——- yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, prim ve maaşlarının ödenmediği gerekçesi ile istifa ettiğini ve işbu alacaklarının derhal ödenmesi istemini içeren gerçek dışı ihtarname keşide edildiğini, ——tarafından sunulan istifa dilekçesinde böyle bir gerekçe bulunmadığını, Bunun yanı sıra ——tarafından da İş Sözleşmesi’nin ayrılmaz bir eki niteliğinde sayılacak “Menfaat Çatışmasının Olmadığına Dair Beyan”ında aile üyeleri ile Müvekkil Şirket ——ve iştirakleri olan diğer şirketler arasında çıkar/menfaat çatışmasına sebebiyet verilmeyeceğinin taahhüt edildiğini, gerçeğin üstünü örtmek maksadı ile —— tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen Davalı tarafından ne ihtarnameye cevap verildiği ne de —— fatura numaralı 23.718,00 USD bedelli——- Fatura Kısmi İade” açıklamalı iade faturaya itiraz edildiğini, Davacı tarafından bu kez —— Esas sayılı icra dosyası ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi ikame edildiğini, davacının haksız taleplerle ikame ettiği icra takibine müvekkil şirket tarafından süresi içerisinde itiraz edilmesi sebebi ile bu kez de işbu huzurda bulunan hukuka aykırı davanın ikame edilmesi sebebi ile itiraz ettiklerini, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmeden doğan yetki anlaşması gereği mahkememizin yetkisiz olduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkeme—— mahkemeleri olduğunu, yetkisizlik nedeni ile davanın usulde reddine karar verilmesini talep ettiğini, Davacı ile Müvekkil Şirket arasında akdedilmiş olan Sözleşme’nin 24.1 maddesinde açıkça belirtildiği üzere Sözleşme’den kaynaklanan uyuşmazlıklarda——Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri münhasır yetkili kılındığını, davacı ile akdedilmiş sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen aracının yükümlülüklerine aykırı davranılmış olması sebebi ile müvekkil şirket tarafından haklı nedenle fesih gerçekleştirilmiş olduğu, sözleşmenin 12.2/a maddesi gereğince ihtilaflı komisyon alacağı talebinde bulunma hakkı bulunmadığını, Davacı Şirket’in sahibinin oğlu olan müvekkil şirket’in eski satış müdürü—– bu usulsüzlüğünü kabul eden Davacı tarafça hiçbir emek ve masrafının olmadığı, Müvekkil Şirket’in doğal müşterilerinin satın alma işlemlerinden faydalandığını ve lehine olacak şekilde komisyon hizmeti bedeli talep ettiğini, bu usulsüzlük tespit edilene kadar da Davacı’ya aslında hak etmediği tüm komisyon bedellerinin eksiksiz şekilde ödendiğini, bu usulsüzlüğün tespit edilmesi ile birlikte davacı şirket’in sahibinin oğlu olan müvekkil şirket’in eski satış müdürü —– tarafından hemen hiçbir haklı gerekçe gösterilmesizin istifa edildiğini,—– tarafından sunulan 03.01.2022 tarihli istifa dilekçesinin ardından müvekkili şirket tarafından—– Noterliği’nin 15.02.2022 tarihli ve ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin haklı nedenle derhal feshedildiğini, kesinlikle davacının taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacının alacağından sözleşmenin 18. maddesi gereğince 10.000 USD cezai şartın muaccel hale geldiği tarihten itibaren usd mevduatına uygulanacak en yüksek banka faizi ile mahsubunun gerektiğini, davacı’nın alacaklı olduğu kanaati hasıl olması halinde işbu 10.000 Amerikan Doları tutarında cezai şart alacağının ve bu alacağa işlemiş olan faizin Davacı’nın alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen iade faturasının usulüne uygun şekilde davacı tarafa tebliğ edildiği ve davacı tarafından süresi içerisinde işbu faturaya itiraz edilmediğini, davacı tarafından faturanın kabul edilmesi sebebi ile borç alacak ilişkisinin sona erdiğini, davacının alacağı olmadığını ve sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini bilmesine rağmen icra takibi başlatmış olması nedeni ile müvekkil şirket lehine %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Davacı’nın Sözleşme’de yer alan çıkar çatışmasına aykırı hareket ettiğini bilmesi ve bu nedenle alacağa hak kazanacağını bilmesine rağmen icra takibi başlatmış olması haksız ve kötüniyetli olduğunu, böyle bir alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmeyecek kadar açık oludğunu, Davacı’nın Sözleşme şartlarının yerine gelmemiş olduğunu bilmiyor veya bilemeyecek olduğu iddiasının kabul edilebilir nitelikte olmadığından aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiği müvekkilinin in fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine, yetkisizlik nedeni ile usulden red talebimizin kabul edilmemesi halinde davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine Yargılama harç ve giderleri ile bu arada vekalet ücretinin Davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı ile davalı arasında imzalanan 05.11.2020 tarihli aracılık sözleşmesi kapsamında davacının emlak aracılık hizmetleri verme edimini üstlendiği,bu doğrultuda hizmet bedeli olarak düzenlediği fatura bedelinden kaynaklanan bakiye alacağı 23.718 USD nin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Vergi Dairelerine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflar arasında imzalanan 05.11.2020 tarihli aracılık sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ; Mahkememizce Ön inceleme duruşmasında davalının yetki itirazının incelendiği, yapılan incelemede; davalının yasal sürede vermiş olduğu cevap dilekçesinde, usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, yetki itirazı üzerine, davaya konu aracılık sözleşmesinde yapılan incelemede; 05/11/2020 tarihli sözleşmenin 24.1 maddesine yetki şartı konulduğu ve taraflar arasında ihtilaf halinde ihtilafı çözmeye ——merkez mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğu hususunda anlaşmaya varıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalının ikametgahı olan yer Ticaret mahkemesi olarak mahkememiz genel yetkili ise de; sözleşmenin HMK’nun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonra düzenlendiği, bu nedenle davalının yetki itirazı ile ilgili HMK’nun 17.maddesinin uygulanması gerektiği kanaatine varılarak davalının yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 14/2 maddesi uyarınca HMK’nın 114/1-ç maddesindeki dava şartı yokluğundan HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, —— Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının yetkili —— Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine,
3-Yetkisizlik kararından sonra davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine yetkili mahkemede hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.